Sivas Kongresi Ve Önemi |
05-19-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Sivas Kongresi Ve ÖnemiSivas Kongresi ve Önemi 29 Ağustos'ta Erzurum'dan Sivas'a hareket edilir Dahiliye Nezareti, 29 Temmuz'da Sivas Valisi'ne, "Mustafa Kemal ve Rauf Bey'in İstanbul’a gönderilmeleri" için emirler vermiştir Harbiye Nezareti'nin, kolordu kumandanlıklarına tebligat yaptığı da bildirilir Ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyeceğini bilirler Fakat bürokrasinin aciz durumda kaldığı zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalaması bir gelenektir Mustafa Kemal, kendisinin İstanbul’a yollanması hakkında yazışmaların dosyalar doldurduğu Sivas yolundadır 2 Eylül 1919'da Sivas'a varılır Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919'da saat 14'de Sivas Lisesi salonunda açılır Bilindiği gibi, bu kongreye 21-22 Haziran'da, Amasya Genelgesi ile karar verilmiştir O tarihten beri, kongreye üye göndermeleri için vilayetlere haber gönderilmektedir ama İstanbul dahil ancak 31 üye gelmiştir Kongre açıldığında hava karışıktır Rauf Bey'in de aralarında bulunduğu bazı delegeler, Mustafa Kemal'i reis seçtirmeme gayreti içindedirler Bunun yanında, bazı delegeler de milli istiklal değil, bir yabancı devletin himayesini (manda) istemektedirler Hatta bu himayecilik fikri, Amasya Genelgesi'ne imza koyan Rafet Bey'i bile sarmıştır Bu arada bir yandan da Elazığ Valiliği’ne ve Sivas vali ve kumandanlığına tayin edilen Ali Galip'in, İngilizler ve Kürtlerin desteğiyle Sivas'a baskın yapmak, kongreyi dağıtmak, öncüleri tutuklamak niyetinde olduğu haber alınır Cidden tehlikeli, korkulu günler yaşanır Ancak Ali Galip, İstanbul'ca saf dışı bırakılır İngilizler ve Kürtler de Halep yönüne kaçarlar Sivas'ta derin bir nefes alınır Kongre'nin açıldığı bu karışık havaya rağmen Mustafa Kemal, 3 oy farkla reis seçilmiştir İlk üç gün süren sekil veya duygu tartışmalarına rağmen 4 gün konuya girilebilmiştir Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar, bu kongreden de geçirtilebilmiştir: "Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" yerine, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti", "Vilayet-i Şarkiye" yerine "Vatanin Bütünü" gibi sözler konularak Cemiyet, bütün Türkiye’nin teşkilatı halini almıştır Kongre, bütün Türkiye’yi temsil eden bir kongre haline gelmiştir Bir temsil heyeti seçilir Bir de "Misak-ı Milli"nin ilk esaslarına şekil verilmiştir ki, bu misal, milli direniş ve mücadelenin hedef ve sınırlarını tespit etmektedir Milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sınırları içinde kayıtsız, şartsız bağımsızlık davasında birlesen bu milli misak görüşü, ileride, İstanbul’da toplanacak Mebusan Meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir Sivas Kongresi, 12 Eylül 1919'da çalışmalarına son verdi Kongre, Erzurum prensiplerine yeni bir şey ilave etmedi Beliren çeşitli eğilimlere rağmen, sonunda, onları zedelenmeden koruyabildi Milli Hareket'e milli bir boyut verdi Milli bir merkez oluşturuldu Mustafa Kemal, bu milli hareketin, yetkili oncusu olarak seçilmişti Sivas Kongresi çalışmalarının sonunda, bir beyanname yayımlandı Bu beyannamede, Kongrede alından 10 karar yer almaktaydı: • 30 Ekim 1918 tarihinde ve mütareke imzalandığı sıradaki sınırlar dahilinde kalıp, ezici bir İslam çoğunluğunu barındıran topraklar içindeki Osmanlı Toprakları, hiçbir suretle bölünmez bir bütün oluşturur • Osmanlı Topluluğu’nun bütünlüğü, milli bağımsızlığın sağlanması, saltanat ve hilafet makamının dokunulmazlığı için Kuvay-i Milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kılmak esasi kesindir • Vatanin neresinde olursa olsun bir işgale ve Rumluk, Ermenilik teşkili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır • Azınlıkların hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir • Hükümet bir dış baskı karsısında topraklarının herhangi bir parçasını bırakmak zorunda kalırsa, buna karsı bütün tedbirler alınır ve kararlar verilebilir • Bağımsızlık ve milliyet esasına uyan dış iktisadi ve teknik yardımlar kabul edilir • Merkezi hükümet, milli iradeye tabii olmalıdır, Milli Meclis toplanmalıdır • Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur Cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmuştur 29 Ağustos’ta Erzurum'dan Sivas'a hareket edilir Dahiliye Nezareti, 29 Temmuz'da Sivas Valisi'ne, "Mustafa Kemal ve Rauf Bey'in İstanbul’a gönderilmeleri" için emirler vermiştir Harbiye Nezareti'nin, kolordu kumandanlıklarına tebligat yaptığı da bildirilir Ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyeceğini bilirler Fakat bürokrasinin aciz durumda kaldığı zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalaması bir gelenektir Mustafa Kemal, kendisinin İstanbul’a yollanması hakkında yazışmaların dosyalar doldurduğu Sivas yolundadır 2 Eylül 1919'da Sivas'a varılır Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919'da saat 14'de Sivas Lisesi salonunda açılır Bilindiği gibi, bu kongreye 21-22 Haziran'da, Amasya Genelgesi ile karar verilmiştir O tarihten beri, kongreye üye göndermeleri için vilayetlere haber gönderilmektedir ama İstanbul dahil ancak 31 üye gelmiştir Kongre açıldığında hava karışıktır Rauf Bey'in de aralarında bulunduğu bazı delegeler, Mustafa Kemal'i reis seçtirmeme gayreti içindedirler Bunun yanında, bazı delegeler de milli istiklal değil, bir yabancı devletin himayesini (manda) istemektedirler Hatta bu himayecilik fikri, Amasya Genelgesi'ne imza koyan Refet Bey'i bile sarmıştır Bu arada bir yandan da Elazığ Valiliği’ne ve Sivas vali ve kumandanlığına tayin edilen Ali Galip'in, İngilizler ve Kürtlerin desteğiyle Sivas'a baskın yapmak, kongreyi dağıtmak, öncüleri tutuklamak niyetinde olduğu haber alınır Cidden tehlikeli, korkulu günler yaşanır Ancak Ali Galip, İstanbul'ca saf dışı bırakılır İngilizler ve Kürtler de Halep yönüne kaçarlar Sivas'ta derin bir nefes alınır Kongre'nin açıldığı bu karışık havaya rağmen Mustafa Kemal, 3 oy farkla reis seçilmiştir İlk üç gün süren sekil veya duygu tartışmalarına rağmen 4 gün konuya girilebilmiştir Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar, bu kongreden de geçirtilebilmiştir: "Vilayet-i Şarkiye Murafaa-i Hukuk Cemiyeti" yerine, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti", "Vilayet-i Şarkiye" yerine "Vatanin Bütünü" gibi sözler konularak Cemiyet, bütün Türkiye’nin teşkilatı halini almıştır Kongre, bütün Türkiye’yi temsil eden bir kongre haline gelmiştir Bir temsil heyeti seçilir Bir de "Misak-i Milli"nin ilk esaslarına sekil verilmiştir ki, bu misal, milli direniş ve mücadelenin hedef ve sınırlarını tespit etmektedir Milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sınırları içinde kayıtsız, şartsız bağımsızlık davasında birlesen bu milli misak görüsü, ileride, İstanbul’da toplanacak Mebusun Meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir Sivas Kongresi, 12 Eylül 1919'da çalışmalarına son verdi Kongre, Erzurum prensiplerine yeni birsey ilave etmedi Beliren çeşitli eğilimlere rağmen, sonunda, onları zedelenmeden koruyabildi Milli Hareket'e milli bir boyut verdi Milli bir merkez oluşturuldu Mustafa Kemal, bu milli hareketin, yetkili oncusu olarak seçilmişti Sivas Kongresi çalışmalarının sonunda, bir beyanname yayımlandı Bu beyannamede, Kongrede alından 10 karar yer almaktaydı: • 30 Ekim 1918 tarihinde ve mütareke imzalandığı sıradaki sınırlar dahilinde kalıp, ezici bir İslam çoğunluğunu barındıran topraklar içindeki Osmanlı Toprakları, hiçbir suretle bölünmez bir bütün oluşturur • Osmanlı Topluluğu’nun bütünlüğü, milli bağımsızlığın sağlanması, saltanat ve hilafet makaminin dokunulmazlığı için Kuvay-i Milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kılmak esasi kesindir • Vatanin neresinde olursa olsun bir işgale ve Rumluk, Ermenilik teşkili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır • Azınlıkların hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir • Hükümet bir dış baskı karsısında topraklarının herhangi bir parçasını bırakmak zorunda kalırsa, buna karsı bütün tedbirler alınır ve kararlar verilebilir • Bağımsızlık ve milliyet esasına uyan dış iktisadi ve teknik yardımlar kabul edilir • Merkezi hükümet, milli iradeye tabii olmalıdır, Milli Meclis toplanmalıdır • Anadolu ve Rumeli Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştur Cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmuştur Sivas Kongresi Kararları Madde 1 Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, ayrılamaz Madde 2 Her türlü işgal ve müdahaleye karşı, millet birlik olarak kendisini müdafaa ve mukavemet edecektir Madde 3 İstanbul Hükümeti, dışarıdan gelecek bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır Madde 4 Kuvayi Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak esastır Madde 5 Manda ve himaye kabul olunamaz Madde 6 Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler “ Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti “ adı altında birleştirilmiştir Madde 7 Milletimiz çağdaş gayelerin büyüklüğüne inanır ve teknik, sınai ve iktisadi durumumuzu ve ihtiyacımızı takdir eder Madde 8 Mukaddes maksadı ve umumi teşkilatı idare için kongre tarafından bir Heyet-i Temsiliye seçilmiştir |
|