Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adaleti, muhammedin

Hz Muhammedin Adaleti

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz Muhammedin Adaleti



Hz Muhammedin Adaleti
Hz Muhammedin Adaleti

Peygamber Efendimizin adaleti
Hz Muhammedin adaletli oluşu
Prygamberimizin adalete verdiği önem

Hakka yönelmek, hakkı lâyık olana vermek, haksızlıktan kaçınmak, herkese eşit davranmak anlamlarına gelen adalet sıfatı Peygamberimizde en mükemmel şekilde mevcuttu

Peygamberimiz dünya işlerinden elini çekmiş, hayattan uzak duran bir insan değildi O, gençlik yıllarında Mekke’de bulunan kabilelerle birlikte yaşıyor, peygamber olduktan sonra da çeşitli kabile ve milletlerle iç içe bulunuyordu Bu kabileler zaman olmuş, boğaz boğaza gelmişler, kan dökmüşler, çarpışmışlar, savaşmışlardı Bunların birini memnun eden bir hareket, öbürünü rahatsız ediyordu

İşte Peygamberimiz birbirine düşman kabileler arasında hak dini yayarken onların kalplerini kazanıyor, aralarında hak, adalet, insaf ve kardeşlik filizleri yeşertiyordu Bu uğurda pekçok zorluklarla karşılaşıyordu Fakat zerre kadar olsun, adalet ve insaftan ayrılmıyordu

Arapların nüfuzlu ve zengin olanları, toplum içinde kendilerine ayrı bir yer ayırır, başkalarına, özellikle kimsesiz ve fakir kimselere yaptıkları baskıların kendilerine yapılmasına dayanamazlardı

Mahzumîlerden bir kadın hırsızlık etmişti Kureyşliler şerefli bir kabileden olan bu kadının cezalandırılmasını istemiyorlardı Üsâme bin Zeyd’i Peygamberimiz çok seviyordu Onu kırmayacağını biliyorlardı Üsame’yi araya koyarak, Peygamberimizin bu kadına ceza vermemesini ricacı için gönderdiler Peygamberimiz, Hz Üsame’ye şöyle buyurdu:

“İsrailoğulları bu gibi taraf tutmaları yüzünden helak oldular Bunlar fakirlerine en şiddetli ceza verirken, nüfuzlu ve zengin olanlarına ceza vermezlerdi

Peygamberimiz, adaleti uygularken din farkı gözetmezdi Hak sahibi bir Yahudi de olsa, Müslümandan hakkını alır, ona verirdi

Sahabîlerden Ebû Hadrad, bir Yahudiden bir miktar borç almıştı Vade dolmuş, Yahudi de ısrarla parasını istiyordu Fakat Ebû Hadrad’ın sırtındaki elbisesinden başka bir malı yoktu O sırada Peygamberimiz Hayber Savaşı için hazırlıkta bulunuyordu Bu sefer Yahudilerin üzerineydi

Mesele Peygamberimize iletildi Ebû Hadrad, Yahudiden biraz süre istediyse de, Yahudi buna razı olmamıştı Sahabîyi kolundan tutup Peygamberimizin huzuruna getirdi Alacağını tahsil etmesini istedi

Ebû Hadrad, verecek bir şeyinin olmadığını, Hayber’in fethinden sonra eline ganimet olarak bir şey geçerse vereceğini söyledi, ancak Yahudi diretiyordu Sonunda Peygamberimiz fakir Sahabîsine sırtındaki elbisenin bir kısmını satarak borcunu ödemesini söyledi Ebû Hadrad da öyle yaptı

İşte Peygamberimiz Yahudilerin üzerine bir sefer hazırlığı yaptığı sırada, gözü gibi koruduğu, evlatlarından daha fazla üzerlerine düştüğü Sahabîlerinden birine karşı, hak sahibi olduğu için Yahu dinin hakkını arıyordu

Peygamberimiz hak, hukuk ve adalet konusunda kendisini ayrı tutmaz, kendisine farklı bir muamele yapılmasını da kabul etmezdi Bunun örnekleri Peygamberimizin hayâtında çokça bulunmakta, bu alanda da en yüksek seviyede bulunduğunu göstermektedir

Ebû Said el-Hudri’nin anlattığına göre, Peygamberimiz bir seferinde savaşta ele geçen malları Sahabîleri arasında paylaştırıyordu Müthiş bir izdiham vardı Çok kalabalıktılar Öyle ki, Sahabîlerden birisi Peygamberimizin sırtına çıkarcasına üzerine abanmıştı Peygamberimiz, elinde bulunan ince hurma çubuğuyla o kişiye işaret ederek bir tarafa çekilmesini istedi Çubuğun uç kısmı adamın yüzüne gelerek birazcık çizdi Bunun farkında olan Peygamberimiz elindeki sopayı o kişiye verdi ve, “İşte yüzüm, gel, sen de benden hakkını al” dedi

Fakat Resulullahı canından fazla seven Sahabî, “Ya Resulallah, ben hakkımı helâl ediyorum, sizi bağışlıyorum” dedi ve vazgeçti

Ömrünün son günlerini yaşıyordu Dünyaya veda etme vakti gelip çatmıştı Sahabîleri ile vedalaşmak, helâlleşmek istedi Öbür âleme üzerinde bir hak olarak gidemezdi Sahabileri topladı ve onlara şöyle konuştu:

“Şayet birinize karşı bir hatada bulunmuşsam, maddî veya manevî olarak kimi incittiysem, malınıza, canınıza veya şerefinize, herhangi bir biçimde zararım dokunmuşsa gelsin, benden hakkını alsın, tazminatını vereyim

Son anında, ağır hastalığında dahi adaletin yerini bulmasını istiyordu Üzerinde, kimsenin bir hakkının kalmasını istemiyordu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.