Birinci Meşrutiyet |
05-03-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Birinci MeşrutiyetBirinci Meşrutiyet, Osmanlı Devleti'nde 1876 yılında ilan edilen anayasal yönetime denir I Meşrutiyet biçimindede yazılır Meşrutiyeti Hazırlayan Koşullar Osmanlı Devleti bir imparatorluktu ve mutlak egemenliği esas alan padişahlıkla yönetiliyordu Bu yönetim biçiminin yasal temelleri Fatih Kanunnamesi’ne dayanıyordu Güçlü bir imparatorluk olan Osmanlı Devleti, zamanla gücünü yitirince başta ekonomik sorunlar olmak üzere çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldı Bu durum, devlet ileri gelenlerini yönetim biçiminde reformlar yapmak zorunda bıraktı Osmanlı Devleti’nin ekonomik sorunları, 17 yüzyıldan itibaren toprak kaybetmesi ve sürekli bütçe açığı vermesiyle başladı Avrupa devletleriyle imzalanan serbest ticaret antlaşmalarıyla ülkeye giren mallardan düşük gümrük vergilerin alınıyordu Bu hem devletin gelirlerini azaltmış hem de yerli sanayinin gerilemesine yol açmıştı Ekonomik sıkıntıların yanı sıra, özellikle 1789 Fransız Devrimi'nin etkisiyle yayılan özgürlükçü düşünceler ve ulusçuluk akımı, Osmanlı İmparatorluğu’nu da sarstı Balkanlar'da 19 yüzyılda bağımsızlık talebiyle ayaklanmalar çıktı Balkanlar'da ve Ortadoğu’da çıkar çatışmaları içindeki Avrupa devletleri ile Çarlık Rusya'sı da zaman zaman bu hareketleri desteklediler Osmanlı sınırları içindeki Müslüman olmayan halkların durumlarının düzeltilmesi gerekçesiyle Osmanlı Devleti’ni reformlar yapmaya zorladılar 1839’daki Tanzimat Fermanı ile 1856’daki Islahat Fermanı’nın ilanları bu tür koşullarda gerçekleşti Öte yandan 1860’larda bir aydın hareketi olarak Yeni Osmanlılar ortaya çıktı Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi aydınlar, Avrupa ülkelerindeki anayasal monarşilerden etkilenerek Osmanlı Devleti’nin meşrutiyetle yönetilmesi gerektiğini savundular Osmanlı Devleti, 1850’lerden itibaren dış borç almaya başlamıştı ve 1870’lere gelindiğinde devlet hem ekonomik hem de siyasal bunalıma sürüklenmişti Bu bunalım sırasında Mithat Paşa ve arkadaşları 30 Mayıs 1876'da Abdülaziz'i tahttan indirerek yerine V Murat'ı geçirdiler Ne var ki, V Murat aydınların ve ilerici devlet adamlarının istediği reformları yapabilecek biri değildi Bunun üzerine V Murat da tahttan indirildi ve yerine II Abdülhamit padişah oldu Meşrutiyetin İlanı Abdülhamit tahta çıktığında Balkanlar’da ayaklanmalar başlamış, Çarlık Rusya'sı Osmanlılara bir ültimatom vermişti Büyük Avrupa devletlerinin İstanbul’da toplanan bir konferansta Balkan sorununu tartıştıkları ve Osmanlı Devletinden reformlar yapmasını istedikleri sırada, II Abdülhamit23 Aralık 1876'da Kanun-i Esasi’yi (anayasa) ilan etti Böylece meşruti yönetime geçilmiş oluyordu 1876 Anayasası olarak da bilinen Kanun-i Esasi, aslında padişahın egemenlik haklarına bir kısıtlama getirmiyordu Yürütme yetkisine tümüyle elinde tutan padişah, sadrazam ve vekilleri (bakanları) istediği gibi atayıp görevden alabiliyordu Meclisin vekiller üzerinde denetim yetkisi yoktu Padişah, istediğinde meclisi kapatma ve yeniden seçimlere götürme yetkisine de sahipti Ayrıca padişah, "kamu yararı için" gerekli gördüğü kişileri sürgüne gönderebilirdi Kanun-i Esasi uyarınca iki kanatlı bir parlamento oluşturuldu Üyeleri seçim yoluyla belirlenen meclise Meclis-i Mebusan, üyeleri atama yoluyla belirlenen meclise de Âyan Meclisi deniyordu İki meclisin oluşturduğu parlamento Meclis-i Umumi (Genel Meclis) olarak adlandırılmıştı Âyan Meclisi'nin başkan ve üyeleri doğrudan padişah tarafından atanıyordu Anayasaya göre Genel Meclis padişahın buyruğuyla kasımda açılıyor, mart başında çalışmalarını tamamlıyordu siyasal bir manevrayla Meşrutiyetin Askıya Alınması II Abdülhamid iç ve dış baskılar yüzünden meşrutiyeti ilan etmiş ve Mithat Paşa'yı sadrazam yapmıştı Bundan dolayı ilk işi de, meşrutiyetin mimarı Mithat Paşa’yı sürgüne göndermek oldu Ardından 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nı gerekçe göstererek Haziran 1878’de Meclis-i Mebusan’ın çalışmalarını durdurdu Ocak 1878'de meclisi yeniden topladıysa da kendisine mecliste yöneltilen eleştiriler üzerine 13 Şubat 1878'de meclisi kapattı Ama hiçbir işlevi olmayan Âyan Meclisi'ne dokunmadı Birinci Meşrutiyet böylece sona erdi 1908’de meşrutiyetin ikinci kez ilan edilmesine kadar geçen süre, Abdülhamid’in baskıcı yönetiminden dolayı İstibdat Dönemi olarak anılır |
|