Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
alcatraz, hapishane, kaçışı, olmayan

Alcatraz (Kaçışı Olmayan Hapishane)

Eski 04-28-2009   #1
siLveRghoSt
Icon881

Alcatraz (Kaçışı Olmayan Hapishane)



Al Capone ve Kaçışı Olmayan Alcatraz Adası

Al Capone




Alphonse Capone (17 Ocak 1899-1947), Brooklyn doğumlu İtalyan asıllı mafya lideri

Amerikan ekonomisinin zor günler yaşadığı 1930'larda güç kazanmaya başlayan Al Capone dönemin yasakları ve bu yasakların doğurduğu fırsatları son derece profesyonel yöntemlerle karşılamış, böylece hem maddi hem de politik güçlerini artırmıştır

Büyük Buhran yıllarında neredeyse hükümet kadar söz sahibi olan ünlü gangster Al Capone suç işlemeye çocukken başladığını şu sözlerle açıklamıştır;

Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim

Al Capone' un işlediği en kanlı olay rakibi Bugs Moran çetesinden 7 kişiyi polis kiyafeti giymis adamlarına öldürttüğü katliamdırAmerika'da cok meshur olmustur 14 Şubat'a denk gelmesi enteresan bir tesadüftür

Amerikalı gangster Al Capone, 17 Mayıs 1929'da ruhsatsız silah taşımaktan bir yıl hapis cezası yedi




İşlediği diğer suçlardan dolayı bir türlü ele geçmeyen Al Capone, vergi kaçakçılığından 22 Ekim 1931 tarihinde 11 yıl hapis cezası aldıVergi kaçakçılığından yakalanarak ünlü Alkadraz hapishanesine atılan Capone orada hastalanmış ve çıktıktan kısa bir süre sonra ölmüştür





Alcatras Adası(hapishanesi


1848 yılında abd'nin hakimiyeti altında giren alcatraz adası, önceler san francisco'yu koruma amacıyla bir karargah olarak kullanılmaya başlar oldukça iyi bir şekilde silahlandırılan ada, bir kale görevi görmesinin yanında, askeri cezaevi rolünü de üstlenmektedir seksen yıl boyunca askeri amaçlı kullanılan alcatraz, 1934 yılında federal cezaevine dönüştürülür yeni cezaevi, maksimum güvenlikle korunmakta, san francisco'nun soğuk suları bu kez ülkenin en azılı mahkumlarının adadan ayrılmasını önleyecek bir bariyer görevi görmektedir artık böylece, ülkenin tüm cezaevlerindeki en başedilmez, en azılı, en korkulan mahkumların buluşma noktası olur alcatraz

1576 mahkum kapasiteli cezaevindeki uygulamalar dillere destandır bütün mahkumlar için sadece dört hak vardır yemek, giyecek, yatak ve sağlık bakımı tabii bunların ne şartlarda olduğunu da tahmin etmekte zorlanmıyorsunuzdur bunun dışındaki her şey, ayrıcalık sayılmakta; çalışmak, ziyaretçi kabulü, müzik, resim gibi sanatlarla uğraşmak ve hatta cezaevi kütüphanesine giriş bile ancak beş yıl sonra mümkün olmaktadır tabii, mahkum bu süre içinde 'iyi halini' muhafaza edebilmeli monoton geçen hayatın etkisi ile bir nevi uyuşan mahkumların başka bir cezaevine transfer olması bile sadece bir hayalden ibarettir

disiplin, disiplin ve yine disiplin mahkumların numaralarla isimlendirildiği, yıkatacakları çamaşır sayısından, mektuplarda kullanacakları kelimelere değin her şeyin önceden belirlendiği bir esir kampı niteliğindedir, alcatraz

ülkenin en azılı mahkumları burada olunca, içlerinde ünlüler olmaz mı gibi sorular gelmiyor değil akıllara aralarında al capone, george kelly, alvin kapris ve "kuşadam" lakaplı robert stroud'un da bulunduğu pek çok tanınmış isim konuk olur buraya

kuşkusuz mahkumların içinde en ilgi çekici olanı kuşadam stroud'dur kansas'taki cezaevinde mahkumiyetini sürdüren stroud, burada bir gardiyanı öldürür ve ömür boyu hapse mahkum edilir leavenworth cezaevi'nde 30 yıl boyunca kalan stroud, kuşlara merak salar ve bu konuda yaptığı araştırmalarla cezaevinden destek görür kanarya ve hastalıklarıyla ilgili iki kitap yazan kuşadam, aslında bilimsel araştırmalarda kullanmak için izinle aldığı tüm maddeleri, bira yapmakta kullanmakta, yaptığı biraları da kuş kafeslerinde saklamaktadır yıllar sonra farkedilen kuşadam, 1942 yılında alcatraz mahkumları arasında yerini alır ve hayatını burada noktalar

kuşkusuz, hırsızlık, adam kaçırma, kaçakçılık ve kadın ticareti gibi pek çok işe bulaşan al capone da alcatraz'dadır federal bir cezaevinde, halı kaplı odası, sayısı kısıtlanmayan ziyaretçileri ve parası cezaevi tarafından ödenen telefonuyla mahkumiyetini sürdüren capone, adamları tarafından buradan kaçırılmaya çalışırken yakalanır alcatraz'a sevkedilen capone'u bambaşka bir hayat beklemektedir artık o da artık diğer mahkumlar gibi sabahları yedide uyanmakta, hücresini toplayıp sabah eğitimlerine katılmaktadır alcatraz'ın politikası bellidir, mahkumlar arasında en ufak bir ayrıcalığa tahammül yoktur yüksek sesle konuşmanın, başka hücrelere girmenin yasak olduğu, mahkumların banyolarda kalış sürelerinin bile dakikalarla sınırlandırıldığı alcatraz, elbette al capone için oldukça farklıdır üstelik bu yeni evinde eskiden olduğu gibi kendine hizmet eden gardiyanlar yerine; sert, soğuk, kimilerine göre işkence meraklısı insanlar karşılamıştır o'nu bir süre sonra frengi hastalığına yakalandığını öğrenir al capone, fakat teşhise inanmayıp tedaviyi reddeder hastalığın ilerlemesi üzerinde beyninde ciddi hasarlar oluşan mahkum, hastaneye kaldırılmak zorunda kalınca cezaevinden ayrılır, bir süre sonra da hayatını kaybeder

bu derece yoğun güvenlik önlemleri alınmasına rağmen, adadan kaçış teşebbüsleri de eksik olmaz alcatraz adası, cezaevi olarak kullanıldığı 29 yıl içinde 34 mahkumun 14 ayrı kaçış denemesine sahne olur bu mahkumlardan 23'ü yakalanır, 6 tanesi ise yakalanmak istenirken öldürülür 2 mahkum boğularak ölürken, kaçan 5 mahkumun kaderleri meçhul olarak kalır mahkumların her birinin ayrı hücrelerde kaldığı, sadece yemek zamanında birbirleriyle iletişim kurabildikleri bir ortamda kaçışın planlanıp uygulamaya konulması bile yıllar alabilmekte, kaldı ki bu kaçışın başarıyla sonuçlanması da imkansız gözükmekteydi

alcatraz'ın ilk büyük firar hikayesi 1937 yılında gerçekleşir theodore cole ve ralph roe adlı iki mahkum pencere boşluğundaki demirlere tırmanarak denize ulaşmayı başarırlar cezaevinde ilk defa böyle bir firar gerçekleşmiştir, tüm çabalara rağmen cole ve roe bulunamaz, kayıp oldukları ve öldükleri varsayılır

1946 yılı ise başka bir önemli olaya sahne olur alcatraz savaşı olarak da bilinen bu olay altı mahkumun kontrol odası anahtarlarını ele geçirmesiyle başlar bu şekilde diğer hücrelerin anahtarlarını ve silahları ele geçirmeyi başaran mahkumlar tek bir şeyi düşünmemiştir dış kapıyı kitlemek için gerekli anahtara sahip değillerdir görevliler tarafından kısa sürede farkedilen mahkumlar, hücrelerine dönmek yerine silahlı mücadeleyi tercih ederler iki gün süren çatışmada mahkumların üçü ölürken, iki güvenlik görevlisi de hayatını kaybeder, 18 görevli ise yaralanır yakalanan üç mahkumdan ikisi ise görevlilerin ölümüyle suçlanarak gaz odasında öldürülürler

adada yaşanan olaylar kamuoyunun dikkatini çeker, amerikan halkı tüm mahkumların kabusu olan adayı merak etmektedir 1962 yılında ise cezaevinin en gizemli kaçışı gerçekleşir, kaçış planları yapan üç mahkum, gazete, boya ve gerçek insan saçından yaptıkları maddeleri geceleri yataklarına bırakıp, tünel kazımına başlarlar hücrelerinin arka duvarını yıkıp yerine mukavva parçaları yerleştiren, oradan da duvarın arkasında bulunan su borularına tırmanan john, clarence ve frank adlı mahkumlar, daha sonra lağım sularının arasından geçerek denize ulaşır cezaevi yağmurluklarını can yeleği olarak kullanan üçlünün san francisco sularında uğradıkları akibet hala bilinmiyor tek ipucu ise haftalar sonra bulunan can yelekleri ve tanınmayacak hale gelmiş cezaevi üniformalı bir erkek cesedidir diğer iki mahkumun yaşadığına dair söylentiler uzun süre amerika'yı meşgul eder ve ünlü oyuncu clint eastwood'un başrolünü oynadığı 'alcatraz'dan kurtuluş' adlı bir film çekilir filmin oldukça ses getirmesi üzerine kaçakları bulma amacıyla geniş kapsamlı bir operasyon gerçekleştirilir olaydan dört yıl sonra, san franciscolu bir gazeteci mahkumların yaşıyor olduklarını iddia etse de, iddiayı kanıtlayacak en ufak bir ipucu bulunamaz kimi söylentilere göre ise cezaevinin çevresi köpekbalıklarıyla çevrilidir ve buradan karşıya yüzmek imkansızdır

bunca zorlukla hücrelerinden çıkmayı başarabilmiş mahkumların hayatta olup olmadıkları hala bilinmiyor, köpekbalıklarının bu bölgede yaşamadıkları kabul edilse bile, dondurucu soğukta, neredeyse iki kilometrelik bir mesafeyi yüzmek kondüsyona dayalı bir çaba gerektiriyor oysa ki mahkumların hapishane koşullarında gerek beslenme gerek kondüsyon açısından zayıf oldukları bilinen bir gerçek 1934 yılından itibaren yapılan, körfezi yüzerek geçme denemelerinden üç tanesi başarı ile sonuçlansa da, eşit olmayan koşullar mahkumların da aynı başarıyı gösterebilme ihtimalini zayıflatıyor

kuruluşundan 29 yıl sonra, 1963'te, her ne kadar ülkenin en azılı mahkumlarını suç işlemekten uzak tutmayı başarmış olsa da alcatraz cezaevi kapatılır cezaevinin kapanışı olaylı firardan hemen sonra gerçekleşse de asıl neden maliyetin yüksek olmasıdır körfezde izole halde bulunan adaya, her gün ulaştırılması gereken yiyecek, içecek ve diğer malzemelerin tutarının ülkedeki diğer cezaevi masraflarının üç katı olması cehennemin sonunu getirir

cezaevinin kapatılmasından sonra halka açılan ada yılda, 750000 ziyaretçiyi kendine çeken turistik bir alan haline getirilir pek çok insanın kabusu olan ada, artık hücrelerini sergilemekten çekinmiyor konumu, kötü koşulları ve meşhur firarları ile korku ve gizemin sembolü haline gelen alcatraz, umutsuzluğunu kurtuluş düşleriyle parçalamaya çalışan insanların mezarı olsa da, şimdilerde kendini affettirmeye çalışırcasına ziyaretçilerine gülümsüyor mahkumlarının umutsuzluk kelimesini kendilerine parola seçtiği karanlık kale, artık geçmişinden utanç duyuyor





Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Alcatraz (Kaçışı Olmayan Hapishane)

Eski 04-28-2009   #2
TiFus
Varsayılan

Cevap : Alcatraz (Kaçışı Olmayan Hapishane)



hepsine okuyamadım ama yinede güzel o hapishanede olmayı HİÇ İSTEMEZDİM
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Alcatraz (Kaçışı Olmayan Hapishane)

Eski 04-29-2009   #3
izmirlihuso
Varsayılan

Cevap : Alcatraz (Kaçışı Olmayan Hapishane)



bizim yakaladığımız köpek de bu şekilde hapishanede tutuluyo kaçması mümkün olmıcak şekilde
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.