![]() |
Edebiyat Terimleri Sözlüğü |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Edebiyat Terimleri SözlüğüAB C ÇDEFG H I İ JK LMNOÖPRSŞTUÜVY ZABSOLUTİZM Mutlakçılık ![]() ![]() Türkçe sözcüklerde sesli harf ile belirtilen kısa heceler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Edebi bir eseri geniş okuyucu kitleleri için anlaşılabilir hale getirmek için yapılan yazılı çalışmalar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir metinde belirtilmek istenen duygu ve düşüncelerin kolay, anlaşılır, herhangi bir ek yoruma açıklamaya gerek kalmadan kavranılabilir olmasıdır ![]() Herhangi bir dilde yazılmış bir eseri, başka bir dile yer ve kişi adlarını değiştirerek, olayları örf ve adet, duyuş ve düşünüş bakımından aktarıldığı dili konuşanların hayatına uygulamak yöntemli serbest çeviri tarzıdır ![]() ![]() ![]() Farklı türde bir eserin (roman, öykü, anı gibi), sahne veya sinemaya uyarlanması ya da farklı türde bir eserden (roman, destan, öykü gibi) farklı bir edebi eser (örneğin oyun) meydana getirilmesidir ![]() Eski Yunanlılarda şiirlerini lirle söyleyen saz şairlerine verilen ad ![]() Çeşitli konularda mutlak bilinmesi gereken ana özellikleri kısa, açık ve anlaşılır bir biçimde anlatma sanatı ![]() ![]() Bir anadilin herhangi bir şivesi içinde var olan söyleyiş farkıdır ![]() ![]() ![]() Rubai vezinlerinin ana ölçüsüdür ![]() ![]() Kıssaların, hikayelerin en güzeli ![]() ![]() Düğümleme ve çözülme ![]() ![]() Sözcük ve cümlelerin dile takılmadan kolayca okunabilmesi için anlatılmak istenen düşüncenin rahatlıkla anlaşılır şekilde ifade edilmesi ![]() ![]() ![]() Bir şiirde dizelerin ilk harflerinin yukarıdan aşağıya doğru sıralandığında anlamlı bir sözcük meydana getirmesi ![]() ![]() ![]() Örneğin: Varolan bir sen, bir ben, bir de bu bahar Elden ne gelir ki? Güzelsin, gençliğin var Dünyada aşkımız ölüm gibi mukaddes İnan ki bir daha geri gelmez bu günler Âlemde bu andır bize dost esen rüzgar Cahit Sıtkı Tarancı Şiirin dizelerinin ilk sözcükleri alt alta okunduğunda “VEDİA” ismi çıkıyor ![]() Bir cümlede, bir dizede iki sözcüğün ya da sözcük topluluklarının yerleri değiştirilerek yapılan söz sanatı ![]() ![]() ![]() ![]() Aks-i tam, cümle ya da dizenin anlamlı iki parçası kalıp halinde yer değiştirir, ekleme ve çıkarma yapılmaz ![]() Mümkün değil Hudâyı bilmek de bilmemek de Mâtem görünür şâdi şâdi görünür mâtem Aks-i nakıs, Cümle ya da dizelerde anlamlı sözcük topluluklarının yerlerinin bazı ekleme ve çıkarmalar yaparak değiştirilmesi yöntemidir ![]() Hayran oluyor kudretine, sun’una hayran İsmail Safa Gelse der-gâhına ikrâm görürler küremâ Kürema dergehine gelse görürler ikrâm Ziya Paşa AKSAN Vurgu demektir ![]() ![]() Bir sözcükteki harflerin sondan başa doğru alınması halinde yine anlamlı bir sözcüğün meydana gelmesidir ![]() ![]() Bir edebi eserde olguların akışıdır ![]() ![]() İlgi ![]() ![]() ![]() ![]() ALEGORİ Bir düşüncenin canlı bir varlık olarak anlatılması ![]() ![]() ![]() Şiir ya da düzyazıda bir uyum yaratmak amacıyla aynı sesleri taşıyan sözcükleri sık sık ve art arda tekrarlamak ![]() Seherlerde seyre koyuldum semayı, deryayı Tevfik Fikret Karşı yatan karlı kara dağlar kayıptır ![]() Dede Korkut ANA DUYGU Bir düşünceden çok bir duyguyu dile getirmek, okuyucu ya da dinleyiciye hissettirmek, onların benliğinde yaşatmak amaçlı yazı ya da konuşmaların öne çıkarmak istediği asıl duyguyu anlatır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Belirli bir konuda yazılmış eserlerin temelini oluşturan ve okuyucuya verilmek istenen asıl düşünce ![]() Bir sözcükteki harfleri kullanarak başka bir sözcük kurmak ![]() ![]() ![]() ![]() Meydana geliş tarihi kesin olarak bilinen bir olayı yaşadığı zaman belli olan bir kişiyi, değişik bir tarihte gerçekleşmiş ya da yaşamış gibi gösterme ![]() ![]() ![]() Bir bütünü parçalarına ayırarak detaylı inceleme ![]() ![]() ![]() Bir edebi eserde anlatılan bir olayın başlı başına ayrı bir bütünlük gösteren parçasıdır ![]() ![]() Şiirde cümlelerin bir dize ya da beyitte bitmeyip diğer dize, beyit veya bendlere kaymasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seyfi Baba Hastalanmış, yatıyormuş ![]() - Nesi varmış acaba? - Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah ![]() - Keşke ben evde olaydım… Esef ettim ![]() Bir fener yok mu, verin… Nerde sopam? Kız çabuk ol… Gecikirsem kalırım beklemeyin ![]() yol Hem uzun, hem de bataktır… Mehmed Âkif ANLAM Her sözcüğün anlattığı düşünce ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duygu ve düşüncelerin sözlü ya da yazılı ifadesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçek sanat eseri değerindeki örneklerin bir araya getirildiği derleme yapıtlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ters anlamlı sözcükler ![]() ![]() Kesme işareti ![]() ![]() Bir fikri, bir duyguyu söyleyenlerden doğrudan doğruya aktarmak ![]() ![]() Bir dilin eskimiş sözcüklerini ya da cümle kuruluşlarını kullanarak edebi eser yaratma ![]() ![]() Edebi eserlerde terbiye dışı, çirkin, bayağı, müstehcen ve galiz sayılan sözcüklerden kaçınmak ![]() ![]() ![]() Halk edebiyatında saz şairleri aralarındaki şiir yarışmalarında kazananlara verilmek üzere duvara tüfek, kılıç, heybe, saz gibi şeyler asardı ![]() ![]() Sözcük anlamı aynadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/B HARFİ |
![]() |
![]() |
#2 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/B HARFİBAB Bir edebi eserin düzenlenmesinde, konuların ele alınıp işlenmesine göre ayrıldığı bölümlerden en geniş olanı ![]() BÂDE Üzüm şarabı ![]() ![]() BAHR-I TAVÎL Vezinli, kafiyeli uzun nesir cümlelerden kurulan Divan edebiyatı nazım türü ![]() ![]() ![]() BALAD Üç uzun bir kısa bendden oluşan Batı edebiyatı nazım türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BASİTNAME Divan edebiyatında yalın Türkçe ile yazılmış gazeller ![]() ![]() ![]() Düşdi bu gönlüm sana hey sevdüğüm N’ola yakışsan bana hey sevdüğüm Çün seve geldi seve gider seni Bu gönül önden sona hey sevdüğüm Ayruluk derdi bana bir bun durur Kim döyer imdi buna hey sevdüğüm Turmadım uçmak diler gönlüm kuşı Yüce köşkünden yana hey sevdüğüm Yüzüni gözler güzel bu uyüzden ay Giceler kalur tana hey sevdüğüm Ağzını öpmek ana ol kim senün Söğme yok yire ana hey sevdüğüm Cânı dahi bir kez ana hey sevdüğüm Edirneli Nazmi BEDÎ Sözü, kulağa hoş gelecek ve ruha heyecan verecek şekilde güzelleştirme yollarını gösteren bilim ![]() ![]() Sözle ilgili sanatlar (Sanayi-i lafziye): Cinas, iştikak, seci, kalp, tedvir, aks, teddil, tasri, tarsi gibi ![]() Anlamla ilgili sanatlar (Sanayi-i mâneviye): İlhan, tevriye, tenasüp, mübalağa, leff ü neşr, tensik, mügalata-i mâneviye, tecahül-i ârif, hüsn-i ta’lil, tezat, istifham, rücu, tekrir, telmin, insal-i mesel, istidrak, tevcih, iktibas gibi ![]() BELÂGAT Düzgün ve yerinde söz söyleme sanatı ![]() ![]() BERÂAT-I İSTİHSAL Sözün başında eserde anlatılanları belirten sözcük ya da söyleyişler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BERCESTE Öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya da beyit ![]() ![]() ![]() Uyduk dil-i divâneye dil uydu hevâya Ruhi Su uyur düşmen uyur hasta-i hicrân uyumaz Şeyh Gâlib Çeşmini gördüm unutdum derdi de dermânı da Şeyh Gâlib Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi Muhibbî (Kanuni) Şîrler pençe-i kahrımda olurker lerzân Beni bir gözleri âhûya zebun etdi felek II ![]() BERDAR Asılmış, darağacına çekilmiş ![]() ![]() Ayağı yire mi basar zülfine ber-dâr olanun Zevk ü şevk ile virür cân ü seri döne döne Necati Dâr olam gerdâr olam ber-dâr olam mansûr olam Yunus Emre BEZM Sohbet, muhabbet, içki meclisi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BİLADİYE Beldeleri konu edinen edebi eserler ![]() ![]() ![]() BOZLAK Halk edebiyatımızda bir ezgi türü ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/C-Ç-D |
![]() |
![]() |
#3 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/C-Ç-DCEM’İYYET Birbirine uygun veya birbirine karşıt anlamlı sözcükleri bir arada bulundurma ![]() ![]() Sözcüğü vezne uydurmak amacıyla bazı değişikliklerle kullanılması, hecelerin, seslerin ucun ya da kısa okunması şeklinde yapılan yanlışları hoş karşılama ![]() ![]() Söyleyişleri kulağa sert gelen sözcükleri tanımlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saflar düzüp hücum hücum edilecek hayl-i düşmene Dehşet âsimân u zemîn pür-figân olur Evc-i havâda çekâçâk ı tigden Âvaz-ı ra’d u sâika reh-gümkünân olur Nef’i CÖNK Halk edebiyatı ürünlerinin yazıldığı defterler ![]() ![]() Dörder mısralı bendlerle kurulan nazım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâfız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış Eski Şîrâz-ı hayâl ettiren âhengiyle Yahya Kemal Beyatlı (Rindlerin Ölümü) DANDİZM Yapmacık üslup ![]() ![]() Âşık edebiyatında kafiye olma olasılığı düşük sözcükler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meydana gelen bir durumu, olayı bir örnekle anlatmakta kullanılan kalıplaşmış, anlamlı sözler ![]() ![]() Edebiyatı soysuzlaştırdıkları öne sürülen sanatçı ya da akımlara verilen isim ![]() ![]() Söz ile anlam arasındaki bağlantı ![]() ![]() Sözle alakalı olmayan delâlet (gayr-i lafzi delâlet): Bu da ikiye ayrılır: Delâlet-i vaz’iyye: Sözcükle anlamı arasında sözle ilgili olmayan çağrışıma dayalı bir bağlantı vardır ![]() ![]() Delâlet-i akliye: Parçanın bütünü, eserin yayıncısını, kainatın Allah’ı anımsatması gibi ![]() Sözle alakalı delâlet (Lafz-ı delâlet): Bu da üçe ayrılır: Delâlet-i mutabıkiye (Uygunluk): Sözün, ifade ettiği şeyin bütününü ifade etmesi ![]() ![]() Delâlet-i tazammuniye: Sözün ifade ettiği şeyin bir bölümünü ifade etmesi ![]() ![]() Delâlet-i iltizamiye: Sözün kendi anlamı için gerekli olan bir başka anlamda kullanılması ![]() ![]() Tasavvufa göre, yaratılış (madde) ve sona eriş (mead) arasındaki safhaları anlatan sistem ![]() ![]() Tasavvuf edebiyatında devr konusunu işleyen şiirler ![]() Çoklukla gerçek anlamlarının dışında bir anlam taşıyan kalıplaşmış sözler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türk halk edebiyatında hece vezniyle söylenen şiirler ![]() ![]() ![]() Halk edebiyatında âşıkların karşılıklı şiir söylemesi ![]() ![]() ![]() ![]() Merhabalaşma, giriş bölümüdür ![]() ![]() İkinci bölümde âşıklar kendi ustalarının şiirlerinden örnekler söyler ![]() Tekerleme bölümü denilen üçüncü bölüm asıl deyişme bölümüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Söz söyleyememe durumuna “lebdeğmez” denir ![]() ![]() ![]() Şöhretin vezir payında Rütbesiyle şana layık Oturuşun o duruşun Hem sultana hana layık Feryadî: Sefa geldin gözüm üzre Olsam mihmana layık Şeyhülislam, sadrazam Doğru Al’Osman’a layık Şenlik: Seninle oldum taaşşuk Gözlerime geldi ışık Duymadım sen kime aşık Dillerin Kur’an’a layık Feryadî: Bu düşkün gönlüm açarsın Selim Sırat’ı geçersin Kevser ırmaktan içersin Olasan cihana layık Şenlik: Kul şenliği eder hürmet Rikabın kıldım ziyaret Sana nasip olsun cennet Huriye gılmana layık Feryadî: Sefil Feryadî göresen Meram maksûda eresen Sancak altında durusan Habîb-i Rahman’a layık DİBÂCE Çoklukla mensur, bazen de mazmun eserlerin başında yer alan ve eserin yazılış nedeni ile içeriğini açıklayan başlangıç kısmı ![]() ![]() Yazarın yararlandığı kaynakları ve alıntıları metnin geçtiği yerlerde belirtmesi ![]() İki kişinin karşılıklı konuşmasını tanımlayan Yunanca sözcük ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halk edebiyatımızda dört dizelik kıtalardan meydana gelen nazım şekillerinin genel adı ![]() Türk halk hikayelerinin başında geçen seçili sözler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sahnede canlandırılmak üzere yazılmış eserlerin ortak adı ![]() Hece vezniyle yazılmış şiirlerde dizelerin belli bölümlere ayrıldığı yerler ![]() ![]() İki beyit anlamındadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/E-F-G |
![]() |
![]() |
#4 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/E-F-GEDA Söz ve yazıdaki ifade şekli, uslup tarzı, anlatış yolu ![]() ![]() Acı, hoş olmayan, ayıp, çirkin, kaba veya uğursuz sayılan şeyleri kendi adlarını söylemeden başka sözle ifade etmek ![]() 1 ![]() ![]() Ölen birisi hakkında “ölüm” yerine “Rahmet-i Ralman’a kavuştu”, “sizlere ömür”, işi elinden alındığını bildirmek üzere “Affedildiniz” denmesi gibi ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Olmuşdu o mâhın âsumânî Giydikleri âftâb-ı temmûz İçtikleri şûle-i cihan-sûz3 ![]() ![]() Eleştirel basım ![]() ![]() ![]() Tabiatüstü özellikler gösteren kişilerin hayatlarının ve olayların anlatıldığı hikayeler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efsaneler şöyle ayrılır: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Türk efsanelerinde kahramanlık, fedakarlık, cesaret, ahlaki davranışlar, sosyal düzene bağlılık, Ahlah’ın kudretine iman, doğruluk, cömertlik, samimiyet gibi konular yer alır ![]() ![]() Çoban şiiri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefede uyuşabilir tezleri toplayıp uyuşamayanlarını bir yana bırakma eğilimini, edebiyatta ise birbirine aykırı çeşitleri bağdaştıran geniş sınırlı zevki ifade eder ![]() Binlik karşılığıdır ![]() ![]() ![]() Bilmece anlamına gelen lügaz kelimesinin çoğulu ![]() Genellikle mısra başlarındaki kelimelerin ilkharflerinin alt alta elif’den ye’ye kadar alfabetik tarzda devam etmesi ile meydana gelen şiir ![]() ![]() ![]() Sanat ve edebiyat eserlerinde duyguya önem veren estetik anlayış ![]() Nesneyi doğrudan doğruya tasvir ve analiz etme yerine, onun uyandırdığı duyguları anlatma yolu ![]() ![]() ![]() Empresyonistler dış dünyanın kendi içlerinde bıraktığı izlenimi dile getirirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçtencilik ![]() ![]() ![]() Cümlede heceler, kelimeler ve daha büyük anlamlı gruplar üzerindeki seslerin alçalıp yükselmesi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir sözlü ya da yazılı eserde anlatılanların hikmetli bir sözle son bulması ![]() Bir yapının özelliklerini belirten ve genellikle bir plaka üzerine binanın ön yüzüne iliştirilen yazıya (kitabe) bir kitabın, bir kitabı meydana getiren bölümlerin başına konan, o kitapta veya bölümdeki yazılanları özetler mahiyette sözler, şiir parçaları, atasözleri, vecizeler ![]() Eski Yunan’da mezar taşlarına yazılan kısa ve epik nazım şekli ![]() ![]() Hikaye, roman veya şiirde ana konuya bağlı ikinci derecede olay; müzikte temaları birbirinden ayıran serbest yazılmış bölümler; tiyatroda bir aksiyona (harekete) katılmış ikinci derecede bir aksiyon; Yunan trajedisinin unsurlarını meydana getiren diyaloglu bölümlerin her biri ![]() ![]() Kahramanlık konusunu işleyen uzun şiirler ![]() ![]() Aruzdaki fe’ülün cüzünden fe ve n’yi kaldırıp ûlu yerine getiren fa’lü cüzü ![]() Şahıs kelimesinin çokluğu ![]() ![]() Aruzdaki mefa’ilün cüzünden m ve y harflerinin kaldırılıp yerine getirilen fâ’ilün cüzü ![]() FABL Hayvanlar, bitkiler ve cansız nesneler arasında geçtiği hayal edilen öğretici masallar ![]() ![]() ![]() ![]() Fal ile ilgili kitap ![]() ![]() ![]() Falnameler çokluk manzum yazılırlar ![]() ![]() ![]() Kur’a taşları veya bir kağıt üzerine çizilmiş noktalar ve noktaların meydana getirdiği şekilleri konu edinen kur’a falları daha çok Hz ![]() ![]() ![]() Ayırma, bölme ![]() ![]() Mevsim mânâsına da gelir ![]() ![]() Tiyatro oyunlarında perde anlamında kullanılır ![]() Türk sanat musikisinde bir defada çalınan aynı makamdan parçaların tamamına denir ![]() Dilin bütün kaidelerine uyularak doğru, güzel ve açık şekilde konuşup yazılması, ifadenin anlam ve âhenk bakımından kusursuz olması ![]() Söz veya yazıda anlamın anlaşılmayacak kadar karışık olması ![]() Sözün ses ve anlam kusurlarından kurtarılması yolları ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() Bir sanat eserinde uydurularak bulunmuş şey ![]() ![]() ![]() ![]() İtibari, gerçek olmayan, var sayılan demektir ![]() ![]() ![]() ![]() Parçacık diye adlandırılabileceğimiz bir edebiyat akımıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Tiyatro salonlarında, perde arasında oyuncuların ve seyircilerin dinlenmesi için ayrılan yer ![]() GALAT Yanlış anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında çokluk olan evlat, eşkıya, evrak kelimelerinin evlatlar, eşkıyalar, evraklar şeklinde tekrar çokluk yapılarak kullanılması gibi ![]() “Galat-ı meşhur, lügât-ı fasîhten evlâdır” sözüyle yanlış kullanılan yerleşmiş kelimelerin tercih edilebileceği belirtilir ![]() Genellikle latife, alay isteği ile bir kelimeyi şekil, üslûp ve anlam bakımından dildeki kullanışına aykırı kullanmaya galat-ı tahakkumi veya kıyasa muhalefet denir ![]() Dilden düşmüş veya çok az kullanılıp henüz ayılmamış kelimelerin kullanılmasıyla meydana gelen fesahat bozukluğu ![]() ![]() Bu durum eski edebiyatta çok ortaya çıkardı ![]() ![]() Söylendikleri zaman uygun olan, ancak bugün terkedilmiş sözler garib-i hüsn, hiçbir devirde benimsenmemiş sözler de garib-i kubh diye adlandırılır ![]() Bir mecburiyet karşısında kullanılan garip kelimelere muvafık, zorunluluk olmadan kullanılanlara ise muhalif denir ![]() İki parafraf arasında bir düşünceden diğerine geçilirken bu fikirlerin bağlanması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşıkların yolculukta uğradıkları yerleri anlatan methiyeli veya taşlamalı deyişler ![]() ![]() ![]() ![]() Kasidelerin nesip bölümünden sonra medhiye bölümüne geçerken söylenen beyit veya beyitler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlamlı sözleri nazımla anlatan manzum türü ![]() Bir dili meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük haznesi, anlam değişmeleri, cümle kuruluşu gibi unsurları inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi ![]() ![]() Seçme manzum ya da nesir yazılarının toplandığı dergi ![]() ![]() Bir kişinin düşüncelerini, duygu ve gözlemlerini günü gününe yazdığı ve o günün tarihini koyduğu yazılar ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/H-I-İ |
![]() |
![]() |
#5 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/H-I-İHÂBNAME Bir olay, bir kişiyle ilgili düşünceleri sanki rüyada görmüş gibi anlatarak yazılmış eserler ![]() ![]() ![]() HÂCİB İki ya da daha fazla kafiyeli olan manzumelerdeki bazı sözcük ya da sözcükler ![]() ![]() ![]() Âlem esir-I dest-I meşiyyet değil midir Âdem zebun-I penç-I kudret değil midir Avnî HÂFIZ-I KÜTÜB Kitapları koruyan kişi ![]() ![]() HANE Divan ve halk edebiyatında dörtlüklerden kurulu nazım türlerinin her bir dörtlüğü ![]() HASASET Sözcük anlamı cimrilik ![]() ![]() ![]() HAŞİYE Bir metnin altına ya da kenarına konuyla ilgili açıklayıcı bilgiler yazmak ![]() ![]() ![]() HAŞV ya da HAŞİV Yazıda gereksiz söz bulunması ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahd ü peyman, bey ü füruhi, ceng ü harb, etraf ü cevanib, feth ü küşad, ferid ü yekta, ilm ü irfan, medh ü sitayiş, sehl ü asan, vak ü zaman… Şeyh Galib’in şu beyti haşvin açık bir örneğidir: Var mı hele söylenmedik söz Kalmış mı meğer denilmedik söz Haşv müfsid ve gayr-i müfsid olmak üzere ikiye ayrılır ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() a ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() Bir beytin iki mısrasının baş ve son parçaları arasında bulunan parçalara da haşiv denir ![]() HATIRAT Bir kimsenin kendi hayatını, yaşadığı devrede gördüğü veya duyduğu olayları anlattığı yazılardır ![]() ![]() ![]() ![]() HAYFA “Yazık, eyvah!” anlamlarına gelen bu kelime Arap harfleri ile bir kelime, noktalı, bir kelime noktasız düzenlenen yazıların adıdır ![]() ![]() HÂYÎDE Ağızdan ağıza dolaşmış, herkes tarafından kullanılmış, çok duyulmuş söz ![]() ![]() Hâyîde edâya sanma kim el Bir kerre daha demişler evvel Şeyh Galib HAZF “Giderme, kaldırma” anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HİCVİYE Kişilerin veya toplumun kötü yönlerini, kusurlarını, gülünç durumlarını alaylı bir dille ortaya koyan manzum yazılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HİKMET Doğadaki nesnelerin mahiyetini, asıllarını anlatan bilgi, ahlaki ve öğüt verici sözdür ![]() ![]() ![]() HİLYE Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() HİTABET Söz söyleme sanatı ![]() ![]() HÜSN-İ TA’LİL Anlamla ilgili edebi sanat ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aceb bi bağ kenârında dursa lâle hacil Ki lâlezâr-ı cemâlinde hûr u zârındır Ahmet Paşa (Lale bağ kenarında utungaç dursa şaşılır mı? Çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzelliği yanında senin bir düşkünündür ![]() ![]() ![]() Iraklama: Sözlü ya da yazılı anlatımda konu dışına çıkalarak, konuyla ilgisi bulunmayan sözler söyleme ![]() Irmak Roman: Bir kişinin, bir ailenin ya da bir topluluğun belirli bir zaman dilimi içinde yaşam ve yaşayış dönemlerini birbirini bütünleyecek biçimde anlatan roman dizisi ![]() Iraklama: Sözlü ya da yazılı anlatımda konu dışına çıkalarak, konuyla ilgisi bulunmayan sözler söyleme ![]() Irmak Roman: Bir kişinin, bir ailenin ya da bir topluluğun belirli bir zaman dilimi içinde yaşam ve yaşayış dönemlerini birbirini bütünleyecek biçimde anlatan roman dizisi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/KK-L-M-N |
![]() |
![]() |
#6 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/KK-L-M-NKALB Sözle ilgili sanatlardandır ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Râm olupdur nitekim Mûsâ’ya ey şeh şihr-i mâr Sururî Kadim Mûr: Karınca, Rûm: Anadolu, Râm: İtaat etme, Mâr: Yılan anlamına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() Câniler içinde kaldı Nâcî Muallim Naci Câni: Katil, Nâci: Şairin adı ![]() Asıl hikaye arasına katılan küçük, müstakil hikayeler ![]() ![]() ![]() ![]() Anlamla ilgili sanatlardandır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dağın çilesi solmaz, Bu dağ bir… Sus şair, Hepsini demek olmaz! Halide Nusret Zorlutuna KATAR Halk edebiyatında alt alta sıralanan dörtlüklerin hepsine birden katar denir ![]() Halk edebiyatımızda bir koşma türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ulu söz demektir ![]() ![]() Saz, bağlama, bozuk düzenler eşliğinde özel bir ezgiyle söylenen türkülerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halk edebiyatımızda hece sayısı 7 ve 8 olan şiirlerin genel adı ![]() LÂEDRİ Arapça sözcük anlamı “bilmiyorum” demek ![]() ![]() İçinde “dudak sessiz harfleri” (yani b, f, m, p, v) diye tanımlanan harfler bulunmayan sözcüklerle yazılmış şiirlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gönül gel layık-i her itilâ ol Dilersen dehrde âzâde serlik Gurur-i câhı terk eyle gedâ ol Cidâl-i kîl ukale yok nihâyet Ricalû’llah ile hâl-âşina ol Çekil izzetle uzlet gûşesine Azîz ol derd-î şöhretten cûda ol Dokunmaz leb lebe Remzi okurken Dehân-i dil-bere nükte nümâ ol Ahmet Remzi Dede (Sadece son beyitte dudak sessiz harfleri var) LİRİK ŞİİR Din, doğa, aşk, özlem, gurbet, vatan, ölüm gibi konularda kişisel duygulanımların dile getirildiği, çoşkulu bir anlatımın kullanıldığı şiirlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() MAKLUB Harfleri tersten sıralandığında yine aynı sözcük çıkan sözcükler ![]() ![]() Bir dizenin bir ifadenin taşıdığı ve onlardan herkesin anladığı gerçek ya da mecaz anlama, asıl anlamı yanında taşıyan bir isme, bir atasözüne, âyete, hâdise, olaya, bir şeyi onun özelliklerini çağrıştıracak sözcük ya da sözcük gruplarının veya dizelerin içine yerleştirmeye mazmun denir ![]() Sen meh-i evc-i melâhatsin bu noksândır sana Fuzulî (Sevgilim, gece yarıları dışarı çıkma, yabancıların ayıplarından sakın ![]() ![]() Fuzuli’nin bu beytinde sevgili, güzelliğin doruğundaki aya benzetiliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birbirinden uzakta bulunanların haberleşmesini sağlayan bir yazı türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Divan edebiyatında gelecek olayları anlatan nazım ya da nesir eserlerin ortak adı ![]() Divan edebiyatında sözcüklerinin tümü noktalı harflerden oluşan şiirler ![]() Duygu, düşünce, yaşam ya da hayalleri şiir inceliğinde anlatan düzyazı türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atasözleri, öğretici, ahlaki özellikleri bulunan küçük hikayelerdir ![]() Divan edebiyatında dört cüzlü (yani 4 mefâ’ilün 4 müstef’ilün) ile yazılmış vezinleri ikişer cüze indirerek yazılmış şiirlerdir ![]() Bir kişi ya da bir konu ile ilgili özel bir görüşle yazılmış incelemeler ![]() ![]() Tek kişinin konuşması, tiyatro oyunlarında kahramanlardan birinin sahnede kendi kendine yaptığı uzun konuşmaların tamamı ![]() ![]() Başta Esmâ’yı Hüsnâ (Allah’ın doksan dokuz güzel ismi) olmak üzere konusu insan ismi olan manzum bilmeceler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki yoktan ne çıkar fikr edelim bir kerre Nâbi MUAŞŞER Onar mısralık bendlerle kurulan musammatlar ![]() ![]() Arap alfabesindeki noktalı harfler ![]() ![]() ![]() Beş mısralık bendlerden oluşan divan edebiyatı nazım şekli ![]() ![]() ![]() Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime, tamlama ve sözleri birarada kullanmak ![]() Bir evde ayş u şâdî bir evde ye’s ü mâtem (Safa ile gam, ayş u şâdi ile ye’s u mâtem arasında karşıtlık bulunmasına rağmen birarada kullanılmıştır ![]() Arap alfabesinde kendisinden sonra gelen harfle bitişmeyen harfler (elif, dal, zel, rı, ze, vav) kullanılarak söylenen söz ![]() Uslûpta zamana, yere, duruma ve hitâp edilen kişilere göre dili ayarlama, sözün söylendiği yerin, zamanın gerçek ve gereklerine uygun olması ![]() ![]() Üslûbun, ele alınan konuya göre düzenlenmesi, dile getirilen düşünce, duygu ve hayallare uygun düşmesine, üslûp ile içerik arasında bir ilişki kurulması ![]() ![]() Nesirde iki ibarenin, nazımda ise iki mısranın kelimelerinin sayıca denk, karşılıklarıyla vezin ve kafiye bakımından birlik olması ![]() Mâh-ı ceberût perş-sâye Şeyh Gâlib MUSARRA Mısraları birbiri ile kafiyeli olan beyitler ![]() ![]() ![]() ![]() Anlatım içinde kullanılan kelime ve deyimlerin içeriğe uygun seçilmesi ![]() ![]() Kelimenin anlamla, kelimenin vezinle, kelimenin kelimeyle, anlamın vezinle, anlamın anlamla uygunluğu ![]() Nesirde seci, nazımda kafiye yerindeki sözcüğü yalnız vezin bakımından eşit olması ![]() Mündemic tıynet-i pâkinde havass-i icâd Nâdî (Münderic ve mündemic kelimeleri arasında muvazene vardır ![]() Bir şiirin bazı mısraları, bölümleri veya bir mısranın bazı sözcüklerin değişik dillerde yazılması ![]() ![]() ![]() Edrikûhâ fe-mâ madâ kad fât ![]() Ki besî hestder-cihân âfât ![]() Sekiz Uçmâğ’a döndü Altı Cihât ![]() Tâvet in-nefsü tâbet il-evkat ![]() Gereksiz sözlerden arındırılmış özlü ifade, konuyu gerektiği kadar işleme; anlamlı sözcükler arasında eşitlik bulunması ![]() Mensur yazı veya mektupların bir araya getirdiği dergiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sanatlı düzyazı yazan kişiler ![]() ![]() Seçilmiş şeyler ![]() ![]() Doğulu milletlerin tarih, din, dil, edebiyat ve kültürlerini araştırıp inceleyen Batılı bilginler ![]() ![]() Karşılıklı şiir söyleme ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Birden fazla anlamı olan sözcüklerin art arda gelecek şekilde, iki anlamı ile kullanılması, birinin söylediği bir sözü bir başkasının değişik anlama gelmek üzere tekrarlaması ![]() ![]() ![]() Yine mi kanmıyorsunuz sözüme Ne için bakmıyorsunuz yüzüme Beni bir kere okşasanız ne çıkar? Melik Sen çıkarsın… Demek ki fitne çıkar!” Abdülhak Hâmid Tarhan MÜTAKARRİN Kafiyeleri birbirinin peşinden gelen ve iki kafiyeli olan şiir ![]() Hangi âkıl der ki ancak râh-i gülşenden geçin Bir de gafiller şu nâilgâh-i şîvenden geçin Muallim Naci MÜTEKERRİR Murabba, muhammes, müseddes gibi nazım şekillerinde bendlerin sonlarında tekrarlanan mısra veya beyitler ![]() Divan edebiyatında bir beytin okunuşu sırasında küçük bir değişiklikle veznin bir başka vezne çevrilmesi ![]() Murabba, muhammes, müreddes benzeri nazım şekillerinde bendlerin sonundaki mısraların birinci bend ile kafiyeli olması ![]() Şiirlerde bendlerin sonunda tekrarlanan mısra veya mısralar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mektup, kitap, risâle, ferman gibi anlamlar taşıyan Farsça bir kelime ![]() ![]() ![]() ![]() Hazreti Muhammed’i övmek için yazılan şiirler ![]() Dizelerden oluşan vezinli ve kafiyeli anlatım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil, vezin, kafiye ve redifle yazılan şiir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayret ey büt sûretin gördükte lâl eyler meni Sûret-i hâlim gören sûret hayâl eyler meni Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni Za’fı tâli mân-i tevfik olur her nice kim İltifâtın ârzû-mend-i visâl eyler meni Men gedâ şahâ yâr olmak yok ammâ neyleyem Ârzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler meni Tir-i gamzen atma kim bağrım deler kanım döker Akd-i zülfün açma kim âşüfte-hâl eyler meni Dehr vakf etmiş meni nev-res civanlar aşkına Her yeten meh-veş esîr-i hatt u hâl eyler meni Ey Fuzûlî kılmazsam terk-i tarîk-i aşk kim Bu fazilet dâhil-i ehl-i kemâl eyler meni Fuzûlî Nedim’in Fuzuli’nin bu gazeline yazdığı nazire: Bûs-ı la’lin şöyle sîr-âb-ı zulâl eyler beni Kim gören âb-ı hâyât içmiş hayâl eyler beni Şâire söz bulmağa minnet yok amma neyleyim Âh kim hâyret seni gördükçe lâl eyler beni Sevdiğim câm-ı meye hâcet nedir la’l-i lebin Bir şeker handeyle mest-i bî mecât eyler beni Bağda zülf ü ruhun andıkça bu kimdür deyü Sünbül ü gül birbirinden sûal eyler beni Nükhet-î zülfünle geldikçe nesîm-i nev-bâhar Turra-i sünbül-sıfat âşüfte-hâl eyler beni Nâ-tüvânım şöyle çeşmin hasetinden kim gehî Sâye-i müjgân-ı âhü pây-mâl eyler beni Gerdişin gördükçe sâkî-mülâyım meşrebin Arzû ser-geşte-i fikr-i muhâl eyler beni Hasret-i çeşminle ben hâk-i siyâh olsam dahi Baht âhir sürme-i çeşm-i gazâl eyler beni Güldürür ya ağlatır ya lütf eder yâhud itâb Hâsılı neylerse ol ruhsâr-ı âl eyler beni Arz-ı hâlim çok efendim hak-i pây devlete Lütfun ammâ bî-niyâz-ı arz-ı hâl eyler beni Ben kulun lâyık değildir aslına ammâ yine İltifâtın ârzü mend-i visâl eyler beni Gûyyâ bilmez efendim bende-i dîrinesin Kim Nedîmâ bu mudur deyü suâl eyler beni Nedîm NESİR Duygu, düşünce ve hayallerin dilgilgisi kurallarına uygun cümleler içinde anlatılması şeklindeki edebi eser ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Divan edebiyatımızda bir sanat türü ![]() ![]() ![]() ![]() Her zilleti bel’eyleyen efvâf kadide; Ey fazl-ı tabiatle en âmâde ve mün’im Bir fıtrata makrûn iken aç, âtıl ve âkim Her ni’meti, her fazlı, hep esbâb-ı rehâyı Gökten dilenen züll-ı tevekkül ki… Mürâyî |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/O-Ö-P-R |
![]() |
![]() |
#7 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/O-Ö-P-ROTOBİYOGRAFİ Bir kimsenin kendi hayatını yazdığı eser ![]() ![]() Yazarın kendi el yazısı ![]() ![]() Sekiz mısralı bir nazım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (MAKBER’den) Bu makberdir o bâba makdem, Bilmem ne duyar girince, adem? Sûzişlerimin budur esâsı Hep şüphelerin bu en fenâsı Benlik acebâ kalır mı ol dem? Sönmüş erimekte o nûr-i dîdem ![]() Ben gözler idim bu hâli ey yâr Senden daha çok zaman akdem… Abdülhak Hâmid OZAN Kopuzla türkü söyleyen en eski Türk şairleri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÖNSÖZ Eserin niçin ve ne amaçla yazıldığını belirtmek için kitabın başına eklenen yazı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir fikrin işlendiği yazı bölümü ![]() ![]() ![]() Çoban ve kır hayatını, köylerdeki yaşayış şeklini anlatan şiir ![]() ![]() ![]() ![]() Kekeleme şiiri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ Ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ Di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı Ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana Abdi İmam PLOT Roman, hikaye, tiyatro gibi eserlerde, baştan sona devam eden hareketlerin yapısı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelimelerin taşıdıkları seslerin değerlerine ve hecelerin taşıması gereken seslere göre söylenmesi ![]() ![]() PARAGRAF Bir fikrin işlendiği yazı bölümü ![]() ![]() ![]() Çoban ve kır hayatını, köylerdeki yaşayış şeklini anlatan şiir ![]() ![]() ![]() ![]() Kekeleme şiiri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ Ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ Di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı Ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana Abdi İmam PLOT Roman, hikaye, tiyatro gibi eserlerde, baştan sona devam eden hareketlerin yapısı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelimelerin taşıdıkları seslerin değerlerine ve hecelerin taşıması gereken seslere göre söylenmesi ![]() ![]() PARAGRAF Bir fikrin işlendiği yazı bölümü ![]() ![]() ![]() Çoban ve kır hayatını, köylerdeki yaşayış şeklini anlatan şiir ![]() ![]() ![]() ![]() Kekeleme şiiri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ Ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ Di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı Ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana Abdi İmam PLOT Roman, hikaye, tiyatro gibi eserlerde, baştan sona devam eden hareketlerin yapısı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelimelerin taşıdıkları seslerin değerlerine ve hecelerin taşıması gereken seslere göre söylenmesi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/S-Ş-T |
![]() |
![]() |
#8 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/S-Ş-TSADR Bir beyitte birinci mısranın ilk parçası ile nesirde cümlenin ilk parçası ![]() İslamiyet öncesi Türk edebiyatında ölen kimselerin arkasından söylenen şiirler ![]() ![]() Sakiye (içki sunana) seslenmek yoluyla içkiyi (çokluk şarabı) ve içki meclislerini, adetlerini, içkiyle alakalı bütün düşünce, duygu ve kavramı bazan tasavvufi, bazan da dünyevi işleyen şiirler ![]() ![]() ![]() Divan edebiyatımızda yeni yılı kutlamak için yazılan şiirler ![]() ![]() Dört mısralık bendlerle kurulan nazım şekli ![]() ![]() ![]() Bir nebi ızdırabı kaynıyor her yerimde ![]() Ölüm, siyah bir tütsü yakıyor gözlerimde Aldığım her nefesi son nefes gibi verdim! Yusuf Ziya Ortaç SATRANÇ Saz şairleri tarafından aruzun müfte’ilün müfte’ilün müfte’ilün kalıbıyla ve musammat gazel şeklinde yazılan şiirler ![]() ![]() ![]() Hüsnünü bir muhtasarı / Şerh ederek söylemeli Matlanın fâikını / Sohbetinin lâyıkını Ben gibi bir âşıkını / Eylemiş aşkıyle deli Düştü gönül çâresine / Kaşlarının karesine Çehre-i menâresine / Yandı derûnum göreli Vardı ellerim eline / Tutuldu dilim diline Kâkülünün bir teline / Bağladı bu cân ü dili Emrahî SAYA Aşık edebiyatında nesir ![]() ![]() ![]() Divan edebiyatında kullanılan bir üslup ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cümlelerin veya bir cümle içinde birden çok kelimenin sonlarındaki ses benzerliği ![]() ![]() ![]() ![]() Söylenmesi kolay görülen ama benzeri yapılmak istendiğinde güçlüğü ortaya çıkan söz ![]() ![]() ![]() Yunus diye göründüm Yunus Emre SELÂMET Cümlelerin doğru ve sağlam olması ![]() ![]() Bir yazıda cümle ve kelimelerin akıcı, âhenkli, kolay ve anlaşılır olması ![]() ![]() Başkasına ait bir şiirin anlamını alıp kelimelerini değiştirerek yeniden yazmak ![]() ![]() SELİS Halk şiiri nazım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() Sûziş-ı firkat ile yakma beni nâre güzel Dün gece dîde-i hunkâr ile ettikte nigâh Ciğerim başına açtın yine bir yâre güzel Nûrî SERBEST NAZIM Bend, vezin ve kafiye kurallarına bağlı olmayan nazım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() Kar isterler Kafdağının ardından Ve buluttan döşek, Onlar, Yaramaz çocuklardır, Sallar durur, Dünyanın balkonundan, Düştü düşecek! Gölgen kaçıyorsa senden, Düşmüşse gökte yıldızın, Kavga başlar canla ten arasında Ne bilelim; Hangi pınarın suyu, Ya da çiçeğin özünde derman, Büyük yerden geldi ferman Yolcu yolunda gerek Ali Akbaş SONE İlk iki bendi dörtlük, son iki bendi üçlük on dört mısradan oluşan nazım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() (İtalyan ve Fransız tipi sone arasındaki tek fark son üçlüğün düzenindedir ![]() 3 ![]() ![]() ![]() Bana pek güç gelir kadınlardan Sorunuz belki bir güzel parmak onu tersim için bulur imkan Bunu bir çekmenin içinde gören Mu’teber bir refik-i hane sanır; Kadrini pek bilirler elde iken, Düştüğü anda mutlaka alınır ![]() Tenine saplanır iken iğne, Yine pekçok sever iş işlemeyi; Bin letâfetle çırpınır her ân… Sanki bir nahl-i nev-hayâta konan Küçücük bir kuşun küçük yüreği! Ali Ekrem (Bolayır) SÖZLÜK Bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, kelimenin kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren eser ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nesilden nesile geçen, benzeri yazılamayan yüksek değerdeki edebi eser ![]() ![]() Şivesizlik ![]() ![]() ![]() ![]() İfadeye açıklık getirememe, anlatamama halidir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() Hasıl etmezsen değil gam matlabım yâ Rab bana Râgıp Paşa 2 ![]() ![]() Örnek: Âlemin cânı değilsin cân-ı âlemsin sen Nef’î TA’RİFAT Mevki sahipleri ve bazı görevlileri tasvir eden şiirler ![]() ![]() ![]() ![]() Eğerçi bir iki üç var efendi Kiminün işini altun iderler Kimin ma’zül kimin mağbûn iderler Olardur sâ’i-i genc ü hazînle Olardur sâhib-i mâl u define Kalkandelenli Fikri TA’ŞİR Bir gazelin her beytinin veya bir beytinin üzerine sekiz mısra eklenerek yapılan mu’aşşerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Her kişinün yalımın alçak ider gurbet gibi Değme bir kimse göre gelmez refahiyyet gibi Nâleler gûyâ derây-ı rıhlet-i râhat gibi Dâr-ı dünya cây-ı fürkat menzil-imihnet gibi Devleti bir âlet-i hengâme-i zahmet gibi Sağlıgun bünyâdı yok âyinede sûret gibi Matla’ı şâh-ı cihânun maşrık-ı hikmet gibi Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi Yahya Bey TAŞTİR Bir gazelde her beytin iki mısrasının arasına iki veya üç mısra ekleyerek manzume meydana getirmek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TAZMİN Bir şairin, bir mısra veya bir beytin bir başka şairce kullanılması ![]() ![]() ![]() ![]() Seni söyler bana dağlar dereler Su çağıldar kuzular kırda meler Seni söyler bana dağlar dereler Hep seni aşkın eserken serde Hüsn ü ânın görünür her yerde Gezdiğim duygulu vâdilerde Seni söyler bana dağlar dereler Yahya Kemal Beyatlı TECÂHÜL-İ ARİF Anlamla ilgili sanatlardandır ![]() ![]() ![]() ![]() Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su Fuzulî (Bilmiyorum, dönen kubbe mi su rengindedir, yoksa gözyaşlarım mı gökyüzünü kaplamıştır ![]() ![]() ![]() Anlamla ilgili sanatlardandır ![]() ![]() Kim ol cânım verir cisme bu cismi ayırır cândan Ortak çeşit gün, aykırı taraflar ise cisme can verme, cisimden canı ayırmadır ![]() Alay ve şaka yollu yazılmış nazire ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir ifadede aynı sözcük ya da söyleyişi, estetik kaygı gütmeden birkaç kez tekrar etmek ![]() ![]() Divan edebiyatı sanatlarından ![]() ![]() ![]() Ey Hüdhad-i ümmid Saba’dan mı gelirsin Nabî (Şair beytinde Süleyman-Belkıs kıssasını hatırlatıyor ![]() Bir ifadede birbirleriyle uyuşmayan harf, hece, sözcük ya da tamlamaların kulağa hoş gelmeyen etki yapmasıdır ![]() Harflerle tenâfür: Çıkış noktaları aynı ya da birbirine yakın harflerin aynı sözcükte toplanması ![]() Sözcüklerle tenâfür: Söylenişleri zor olan, dinlenmesinden zevk alınmayan ağır vurgulu sözcüklerin art arda sıralanması: Örnek: Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi TENASÜB Divan edebiyatında anlamları arasında bağlantı bulunan sözcüklerin aynı ifadede kullanılmasıyla yapılan edebi sanat ![]() Sen serv-i gül-izârı hevâdar olan bilür Bakî Tenasüb, ilham ve tezat sanatlarıyla da birlikte kullanılır ![]() ![]() ![]() Hâb-ı gaflette geçen ömrümü rü’yâ gördüm Zatî (Can gözünü açıp gaflet uykusunda geçen ömrümün bir rüya olduğunu görüp anlamam ne güzel bir olaydır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kim düşmeden ayağa çıkmadı başa bâde Fuzulî (Burada ayak önce kadeh sonra gerçek ayak anlamlarıyla kastediliyor ![]() ![]() Bir anlatımda sözü dinleyici ya da okuyucunun ilgisini yoğunlaştırdıktan sonra konuyu hiç beklenmedik bir sonuca götürme yoluyla yapılan edebi sanat ![]() ![]() Ana baba ve kardeş Hayal ırak… Irakta Eder fiillerle güreş Başından kayar yastık Nura döner karanlık Sırlar çözülür artık Kırka çıkınca ateş Necip Fazıl Kısakürek TERZA RİMA Üçer mısralık bentlerle kurulur ![]() ![]() ![]() ![]() İlk olarak İtalyan edebiyatında görüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gazelin beyitleri önünü beş mısra eklenerek yapılan müsebba’dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkiden fazla ismin meydana getirdiği zincirleme tamlama ![]() ![]() ![]() Farsça tetâbu’-ı izâfât’a örnek: Ey vucûd-ı kâmilün âyin eclâr-ı feyz-I Hak Âsitânım kıble-ı hâcât-ı erbâb-ı yakîn Fuzulî TEVÂRÜD İki şairin birbirinden habersiz aynı mısrayı veya beyti tesadüfen yazması ![]() Anlamla ilgili sanatlardandır ![]() ![]() ![]() ![]() Bir namedir Hicaz’da uşşakdan kopar Nâili-Kadim TRİYOLE On mısralı bir nazım şeklidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nedir bu hâl-i perişanın ey hilâl-seher? Sabâh-ı feyz-i bahâride mübtesem ezhâr Çemen çemen mütemevvic nesîm-i anber-bâr: Niçin? Ben anlamadım kimden etsem istifsâr? Yüzünde hasta-i sevdâ gibi melâlat var! Dem-i seherde yanında şu parlayan ahter Hazan içinde solan bir çiçek gibi dil-ber Sürûr fec ile şâdân iken bütün yerler, Nedir bu hâl-i perişanın ey hilâl-i seher? Tahsin Nuhid |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü |
![]() |
![]() |
#9 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri SözlüğüUlama: Bir sözcüğün son sesiyle onun ardından gelen sözcüğün önsesinin kaynaşmasına yol açan birleştirme ![]() Uyak: Sözcük ve eklerin son heceleri ya da en az iki dizenin sonunda yinelenen ses benzerliği ![]() Uyarlama: Yabancı dilden çevrilen bir metni, çevrildiği dili kullanan toplumun yaşam koşullarına, töre ve geleneklerine uydurma işi ![]() Uzun Hece: Arapça ve Farsça’dan dilimize geçen sözcüklerde görülen, her zaman uzun bir sesli ile biten hece ![]() ![]() Üç Birlik Kuralı: Trajedi’nin oluşmasını sağlayan kurallara verilen addır ![]() ![]() Ünlem: Söyleyenin duygusal tepkisini dile getiren; korku, sevinç, şaşkınlık, acıma gibi duygularla birlikte çağrı, buyruk, yasaklama bildirerek bir başına cümle oluşturan sözcüklere verilen addır ![]() ![]() Ünlü Uyumu: Bir sözcüğün yapısı içinde yer alan bir ünlünün etkisiyle öteki ünlülerin de ona uyması sonucu ortaya çıkan ilerleyici ve gerileyici benzeşme durumudur ![]() Ünsüz Uyumu: Bir sözcükteki ünsüzler arasında görülen benzeşime verilen addır ![]() Üslup: Duygu, düşünce, eylem ve hayallerin kişisel anlatım biçimidir ![]() Üstdil: Özellikle belirli bir alana özgü olan bir konuyu ya da o konuyu açıklamak için kullanılmış olan konu dilini betimlemek için oluşturulmuş araç dil ![]() Varuşçuluk: İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransız yazar J Varsağı: Koşma türünün kendine özgü bir ezgiyle söylenen biçimine verilen ad![]() ![]() ![]() ![]() ![]() VECİZE VEZN-İ ÂHARSöyleyeni belli, kısa, anlamlı söz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halk şiiri nazım şekli ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey vaslı cennet/kıl câna minnet/vay, serv-ı kamet/cân içre cansın Kıl câna minnet/vay serv-ı kamet/cân içre cansın/nev-res fidansın Vay serv-kamet/cân içre cansın/nev-res fidansın/suh-ı cihansın Cân içre cansın/nev-res gidansın/şûh-ı cihansın/gözden nihansın ![]() Tokatlı Nurî Vodvil: Genellikle olguların tuhaflığına yaslanılan kaba bir güldürü türü Vurgu: Sözcüklerde, cümlelerde, dizelerde yan yana gelen sözcüklerin kimi hecelerin ötekilerine oranla daha dik ve baskılı söylenişi![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/Y-Z |
![]() |
![]() |
#10 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : Edebiyat Terimleri Sözlüğü/Y-ZYazı Dili – Konuşma Dili: Yazı dili, bir ülkede konuşulan şive ya da ağızlar içinden yaygınlaşıp egemen olan ortak dilin yazışmalarda kullanılması, bilim ve sanat yapıtlarının bu ortak dille yazılması sonucu ortaya çıkan yazılı dildir ![]() Günümüz Türkçesinde İstanbul ağzına dayanan yazılı dil hem ortak dildir, hem de Türk yazı ve edebiyat dilidir ![]() ![]() “Türk yazı dili” denildiğinde, ilk yazılı ürünleri 8 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözün belli işaretlerle saptanması demek olan “yazı”, bir işaret sistemi gerektirmekte, bu işaretler “harf” denilen şekillerle gösterilmektedir ![]() ![]() ![]() Türklerin, tarihleri boyunca değişik yazıları (Göktürk, Sogd, Uygur, Brahmi, Manihey, Arap ve Latin alfabesi) kullanmalarına ve bu alfabelerin dayandığı kültürlere bağlı olarak Türk yazı dili de değişiklikler geçirmiştir ![]() Yazı diliyle konuşma dili arasındaki başlıca ayrım, yazılı anlatımda dil kurallarına uymaya özen gösterilmesidir ![]() ![]() Konuşma diline gelince: konuşma dili, bir ulusun dilinin yazıyla ilişkisi olmayan ve çeşitli söyleyiş özellikleri taşıyan yönüdür ![]() ![]() ![]() Konuşma diliyle yazı diil arasında söyleyiş özelliklerinden kaynaklanan çeşitli farklılıklar vardır: “Geleceğiz, yapıyor, bir şey, ağabey” biçiminde yazılan sözcüklerin “gelicez, yapıyo, bişey, abi” biçiminde söylenmesi gibi ![]() Konuşma dili, yazı diline oranla hızlı bir gelişme içindedir ![]() ![]() ![]() Yeni: Daha öncekilerden farklı olan; modern, dinç, dinamık, orijinal, eskimemiş… Sanatçılar arasında çağı gelmiş – geçmiş, ya da yaşlanmışlar için “eskiler”; yeni ortaya çıkanlar ve gençler için de “yeniler” gibi ifadeler kullanılmaktadır ![]() ![]() Yeni Roman: 1950’lerde Fransa’da yazılmaya başlanan ve geleneksel roman anlayışına karşı geliştirilen, kendine özgü anlatım tekniklerine, yazınsallığa ağırlık veren, öznelliğe dayanan ürünler ortaya koyan bir roman akımı ![]() Yıllık: Yılda bir çıkarılan ve bir yılın olaylarını kapsayan kitapların genel adı ZEYL: Divan edebiyatında bir yapıtı tamamlamak için yazılan bölüme ya da yapıta verilen ad![]() ![]() ![]() Belirli bir alana ya da konuya ayrılmış sinema yıllığı, edebiyat yıllığı gibi yapıtların yanı sıra bütün bir yılı çeşitli yönleriyle yansıtmayı amaçlayan yapıtlar da çıkarılmaktadır ![]() ![]() Zeyl, bir yapıtın yazarınca yazılabileceği gibi, başka bir yazar tarafından da yazılabilirdi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|