Çocuklarda Şiddet |
09-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuklarda ŞiddetBenim çocuğum yapmaz demeyin! İçgüdü ; Freud,Mc Dougal, Lorenz ve daha başkaları insanda doğuştan saldırganlık dürtü yada içgüdülerinin bulunduğunu ileri sürmüşlerdir Yapılan labaratuvar ve alan çalışmalarıyla içgüdü kuramını güçlendirmeye çalışmışlardır Kurama göre içgüdü insanda doğuştan vardır Dolayısıyla saldırganlık eğilimi taşıyan bireylerin saldırgan davranışta bulunma ihtimali artmaktadır Rahatsız edilme ve saldırı ; Birisi tarafından rahatsız edildiğimizde ya da bir saldırıya uğradığımızda, karşımızdakine yönelik saldırganlık eğilimine girmekteyiz Örneğin,trafik ışığının yeşilden kırmızıya dönmesini bekleyen bir şoförün daha yeşil yanmadan korna çalan arkadaki araba sürücüsüne tepkisini düşünelim Veya sınıfta fikrini açıklayan bir öğrenciye fikrinin,ne kadar aptalca olduğunu söyleyen bir başka öğrenciye karşı tepkisini düşünelim Bütün bu durumlarda birisi diğerine hoş olmayan bir davranış sergilemiştir İncinen ya da zarar gören kişi, bunu nasıl algıladığına bağlı olarak rahatsız edilmiş ve saldırıya uğramıştır Büyük ihtimalle bu kişi kızacak, saldırının kaynağına karşı saldırganlık tepkisi verecektir Öğrenilmiş saldırgan tepkiler ; İnsanda saldırganlık önemli ölçüde onun ne öğrendiğine bağlıdır Yeni doğmuş bir bebek,saldırganlık duygularını tümüyle denetimsiz biçimde ifade eder Ne zaman azıcık engellense ya da zorlansa,istediği bir şeyi elde edemezse öfaaale ağlar, ulaşabildiği her şeye zarar verir Bir çocuğa saldırganlığın kabul edilebilir olduğunu öğreten her şey saldırganlık eğilimini artıracaktır Saldırganlığın yanlış olduğunu öğreten her şeyde tam tersi bir etki yapacaktır Dolayısıyla toplumsallaşmada temel sorun,çocuklara saldırmamayı öğretmek değil, saldırganlığın ne zaman uygun olup-olmadığını öğretmektir Pekiştirme ; Belli bir davranış ödüllendirildiğinde,bireyin o davranışı gelecekte tekrarlama ihtimali artacaktır Cezalandırıldığında ise bu ihtimal azalacaktır Bir çocuk evdeki halının üzerine çamur taşımamayı öğrendiği gibi saldırganlık göstermemeyi de öğrenir Saldırgan davranışlar önemli ölçüde öğrenilmiş tepkilerdir ve pekiştirme saldırganlığın öğrenildiği temel süreçtir Taklit ; Taklit bir çocuğun davranışına biçim vermede önemli rol oynayan diğer bir süreçtir İnsanda ve özellikle çocuklarda başkalarını taklit etme eğilimi güçlüdür Taklit her tür davranışı kapsar Bir çocuk, diğer insanları saldırganlık gösterirken ve saldırganlığını kontrol ederken gözler ve onları kopya eder Sözle saldırmayı,insanlara bağırmayı,sövmeyi ve eleştirmeyi,taş atmayı ve şiddeti öğrenir Çocuklar her modeli aynı oranda taklit etmezler Önemli,güçlü,başarılı ve sevilen kişileri taklit etme eğilimi daha güçlüdür Ayrıca en çok taklit ettikleri kişiler en çok gördüğü kişilerdir Tüm bu ölçülere uyan ana-babalar ilk yıllarda çocuk için temel modelleri oluştururlar Ana-babalar hem temel pekiştirme kaynakları hem de başlıca taklit modelleri oldukları için çocuğun gelecekteki saldırgan davranışları büyük ölçüde, ana-babaların birbirlerine karşı nasıl davrandıklarına bağlıdır ASIL ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN BENCE BU ALT KONU MEDYA VE ŞİDDET : Saldırgan davranışların ortaya çıkmasında en önemli etkenlerden biri öğrenmedir TVnin çocuklar üzerindeki etkileriyle ilgili araştırmaların büyük çoğunluğu "gözleme dayalı öğrenme" adı verilen geniş bir konu alanında yoğunlaşmaktadır Bu yaklaşıma göre bir çocuk başkalarını gözleyerek yalnızca yeni davranışlar öğrenmekle kalmaz, saldırgan davranışlara başvurmanın yada böyle davranışlardan kaçınmanın uygun olduğu zaman ve ortamları da öğrenir Berkowitz'e göre TVde saldırganlığı gözleme,izleyicilerde saldırganlıkla ilgili düşüncelerin uyarılmasına yol açar Bu düşüncelerdeki etki duygulara ve davranışsal eğilimlere yayılır,gözleyenleri saldırgan eyleme daha bir hazır hale getirir TV deki saldırgan görüntülerin,şiddet içerikli filmlerin ve eylemlerin, aaaaagrafik öğelerin yer alması çocukları ve gençleri olumsuz yönde etkilemektedir Uzun süre TV izleyenlerin izlemeyenlere oranla daha güvensiz,kuşkulu,kızgın ve öfkeli oldukları görülmüştür İnsanlar gerek TV de gerek yazılı basında şiddeti sürekli görür,tedirgin edilir,diken üstünde tutulursa, o insanların dünyaya olumlu bakmaları,kendilerini olumlu algılamaları beklenemez TV deki şiddet içerikli programların çocuklar üzerindeki etkileri 1961'de ABandura ve arkadaşları tarafından yapılan deneyde ortaya konmuştur Bu deneyde çocuklar bir yetişkini,basit oyuncaklar ve şişirme bir bebekle oynarken seyrettiler Deneysel koşullardan birinde,yetişkin yaklaşık bir dakika için basit oyuncakları toplamakla işe başladı Sonra dikkatini şişirme bebeğe çevirdi Bebeğe yaklaştı, onu yumrukladı, ağaç bir çekiçle ona vurdu, havaya fırlattı ve odanın içinde orayı burayı tekmeledi Bütün bunları yaparken de "kır burnunu ,vur başına, al sana" diyerek bağırdı Çocukların gözleri önünde bu davranışları yaklaşık 9 dakika sürdürdü Diğer bir durumda yetişkin sessizce diğer oyuncaklar üzerinde çalıştı,şişirme bebekle ilgilenmedi Bir süre sonra her çocuk şişirme plastik bebeği de içeren bir dizi oyuncakla 20 dakika yalnız bırakıldı Yetişkin saldırgan davranışlarda bulunurken seyreden çocukların onu diğer oyuncaklar üzerinde sessizce çalışırken seyreden gruptaki çocuklardan çok daha saldırgan davrandıkları görüldü İlk grup bebeği yumrukladı ,tekmeledi ,hırpaladı ve saldırgan yetişkinin söylediklerine benzer saldırgan yorumlarda bulundu Bu çocukların saldırmaya deney öncesinden daha eğilimli oldukları açıkça ortaya çıktı Taklit süreci içerisinde daha fazla saldırgan davranış gösteriyorlardı Şiddet ve cinsel içerikli filmler çocukları olumsuz etkileyebilir Ergenlik çağına gelmiş çocuk bu tür filmleri kontrolsüz bir ortamda izledikten sonra daha saldırgan olabilirler Şiddet ve cinsellik içeren filmler çocuklarda korku oluşturur,akılları karışabilir TV ve radyolardaki olumsuz programların çocuklar üzerinde oluşturduğu etkiler sonucu ortaya çıkan davranış değişikliklerinin neler olduğunu şöyle sıralayabiliriz; Çocuklar TV de izledikleri dizi kahramanlarını kendilerine model seçiyorlar, günlük yaşamlarına ve oyunlarına yansıtıyorlar Bu dizilerdeki kahramanların davranışları çocuklardaki saldırganlık dürtülerini harekete geçiriyorŞiddet,saldırganlık,cinsellik içeren programlar,onları izleyen çocukları psikolojik sorunlara itiyor, içine kapanık,kavgacı,istismar ve şiddet eylemlerine yatkın duruma getiriyor Çocuklardaki cinsel ve saldırgan davranış dürtülerinin küçük yaşta aşırı uyarılması, olumsuz bir koşullandırma yaratıp cinsel sapıklıklara ve sadist duyguların ortaya çıkmasına neden olmaktadır Öğrencilerin şiddet içeren filmlerde gördüklerini okuldaki arkadaşları üzerinde uyguladığına tanık oluyoruz Hemen-hemen bütün sorunlarını şiddet uygulayarak çözmeye çalıştıkları gözlenmiştir Öğrencilerin yaptıkları oyun araçlarında ve çizdikleri resimlerde bile bu filmlerin etkileri görülmektedir Bu tür filmleri izleyen çocukların arkadaşlık kurmada güçlük çektiği,yalnız yaşamayı, kendi dünyalarıyla baş-başa kalmayı yeğlediği ve böylesi filmlerin bağımlılık oluşturduğu belirlenmiştir Çocuklar çeşitli yaş gruplarına göre değişik filmlerden hoşlanmaktadır Küçük çocuklar çizgi filmlerden, küçük kahramanlı dizilerden, büyüdükçe kovboy filmleri ,dedektiflik,filmlerinden hoşlanmakta,bu filmlerin kahramanlarının hareketlerini ve konuşmalarını günlük yaşamlarına yansıtmaktadırlar |
|