Düzenli Beslenme Ve Bebek Gelişimi |
09-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Düzenli Beslenme Ve Bebek GelişimiDüzenli Beslenme Ve Bebek Gelişimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr Dr Rukset Ünlü Attar gebelikte beslenmenin önemine dikkat çekerek anne adaylarının dengeli ve düzenli beslenmesinin doğacak bebeklerin sağlık sigortası olduğunu söyledi Türkiye Hastanesi Reçete Dergisi'ne "Gebelikte beslenme" konusunda bilgi veren Opr Dr Rukset Ünlü Attar gebelikte beslenmeyi belirleyen temel unsurların gebelik öncesi kilo ve boy yaş bebek sayısı :-):-):-):-)bolik hastalık varlığı iştah ve annenin fiziksel aktiviteleri olduğunu belirtti Gebelikte dengeli bir diyetteki kalorinin üçte birinin yağlardan elde edilmesinin önemine işaret eden Attar "Gebe kadınlar ayçiçek zeytin ve mısırözü gibi bitkisel yağları tercih etmeli Karbonhidratlar mümkün olduğunca tahıl un şeker gibi doğal kaynaklardan karşılanmalı Gebelerin günlük protein ihtiyacı 48-60 gramdır Kırmızı et tavuk eti balık yumurta süt ve sütten yapılmış gıdalar başlıca hayvansal protein kaynaklarıdır Özellikle vejeteryen bir anne açısından önemli olan bitkisel protein kaynakları ise nohut mercimek fasulye bakladır Kepekli tahıllar ve fındık fıstık ceviz gibi kuru yemişler de bunlara ek olarak sayılabilir" dedi Opr Dr Attar dengeli beslenen gebede asit dışında ayrıca vitamin kullanımına gerek olmadığını folik aside gebelikten 1-3 ay önce başlanması gerektiğini gebelik boyunca folik asitten zengin olan ıspanak karnabahar kepekli undan yapılmış yiyecekler badem fındık yer fıstığı ve ceviz tüketilmesinin önerilebileceğini ifade etti Gebe için en önemli minerallerin kalsiyum ve demir olduğunu dile getiren Attar gebelikte hem bebeğin doğumdan sonra kullanabileceği demirin depolanması hem de gebelik nedeniyle artan kan hacmine yeterli oksijenin taşınabilmesi için normalden fazla miktarda demire ihtiyaç olduğunu vurguladı Alınması gereken demir miktarının günde 60 mg elementer demir olduğunu hatırlatan Attar "Kan hemoglobin düzeyleri normal olan gebelerde rutin olarak demir verilmeyebilir Ayrıca demir eksikliği olduğu halde yakınması bulunmayan hastalarda demir verilmeyebileceği üzerinde durulmaktadır Gebelikte demir çinko selenyum ve bazı vitaminlerin (A B6 C ve D) fazla alınması durumunda potansiyel olarak toksik etkiler görülebilir" diye konuştu Kalsiyumun pek çok hücresel fonksiyonunun yanı sıra kemik yapımında kullanılan temel eleman olduğuna değinerek "Gebelikte günlük kalsiyum gereksinimi bin 200 mg'dir" diyen Attar günlük fazla kalsiyum gereksiniminin 85 gr Yağsız peynir 7 dilim beyaz ekmek 2 bardak süt 170 gr sardalye beyaz ekmek yağı alınmış süt yarım yağlı peynir lor peyniri ve taze bademle giderilebileceğini belirtti Anne adayının sıvı tüketiminin en önemli kısmını suyun oluşturması gerektiğini suyun üreme sistemi dahil bütün organların ve vücuttaki sistemlerin sağlıklı çalışması ve tamiri için gerekli olduğunu dile getiren Attar şunları söyledi: "Gebe günde 8 bardak su içmelidir Çay kahve kakao alkollü içkiler ve kola ya hiç ya da mümkün olduğunca az tüketilmelidir Yüksek miktarlarda kafeinin (günde 4 fincandan fazla) düşük erken doğum ya da bebekte gelişme geriliği yaptığına dair bilgiler vardır Alkol plasentayı geçebildiği için anne adayının alkol alması halinde bebekte fötal alkol sendromu gelişebilir Anne adayı fast-food salam sosis sucuk dondurulmuş gıdalardan uzak durmalıdır Gebelikte barsak hareketleri genellikle yavaşladığı için kabızlık çok sık görülen bir problemdir Bunu önlemek için diyete lifli gıdalar ve bol sıvı eklenmelidir Lif ve posa; siyah ekmek portakal elma kepekli ekmek kuruyemiş ahududu kepekli makarna bezelye kuru kayısı esmer pirinç kuru üzüm pırasa ile kepekli olarak hazırlanmış unlu gıdalarda bol miktarda vardır" |
Düzenli Beslenme Ve Bebek Gelişimi |
09-06-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Düzenli Beslenme Ve Bebek GelişimiÖzellikle sonbaharda ve kışın enfeksiyonlardan korunmada vücut direncini arttırmada vitaminden zengin besinler tüketilmesiVitaminler sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir Latince hayat anl¤¤¤¤¤ gelen “vita” sözcüğünden kaynaklanır Vitaminler vücutta :-):-):-):-)bolik olayların normal bir şekilde meydana gelmesi ve sağlıklı durumun sürdürülmesi için gerekli olan ve besinler içinde ufak miktarlarda alınan maddelerdir Vitaminler iki grupta toplanır Suda gözünen vitaminler: C ve B grubu vitaminleri (B1 B6 gibi) Yağda çözünen vitaminler: A D E K vitaminleri Özellikle sonbaharda ve kışın enfeksiyonlardan korunmada vücut direncini arttırmada vitaminden zengin besinler tüketilmesi gereklidirYiyeceklerde saklama yıkama pişirme sürecinde de vitamin değerlerinde önemli bir kısmı kaybolmaktadır Eğer yeterli miktarda vitaminleri doğal yoldan alamıyorsak supleman olarak kullanmalıyız Özellikle kış aylarında yeteri miktarda güneş ışınlarından yararlanamadığımızdan çocuk ve yaşlıların D vitamini gereksinimi de artmaktadır Çocuklar bulundukları ortamlarda virüs ve bakterilerin saldırısına maruz kalır Okulda veya dışarıda hatta evlerinde tükettikleri besinler bu mikropların doğal yaşam ortamları olabilir Çocukların bağışıklık sistemi iyi çalıştığında mikroplara karşı daha dirençli olup hastalıklara yakalanma riskleri de azaltmaktadır Yetersiz ve dengesiz beslenme mevsim değişiklikleri kronik hastalıklar bağışıklık sistemlerinin zayıflamasına yol açmaktadır Örneğin aşırı hijyenik ortamlarda bulunma bağışıklık sisteminin gelişimini engeller ve allerji potansiyelini arttırır Çocuklarda 1-3 yaş arasında bağışıklık sistemlerinin düşmesi daha sık rastlanır ve eğer bu durumun farkına varılırsa bir takım destekler ile daha rahat geçirilebilir Bağışıklık sistemini dengede tutmak önemlidir Bağışıklık sistemini dengede tutmak için ilk önce C ve E vitamini betakarotenin vücut tarafından alınması çok önemlidir Bunun dışında taze meyve ve sebze yemeyi ihmal etmemek gerekir Beslenme düzensizliği günümüzde başka hastalıkları da tetikleyen en önemli sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor Özellikle geri kalmış ülkelerde görülen protein-kalori yetersizlikleri ve vitamin eksiklikleri (özellikle A C ve E vitaminleri) görülmekte 1-5 yaş arası çocuk ölümlerinin birincil nedeni olmaktadır B1 sebzelerde tahıllarda baklagillerde meyvelerde bulunur Büyüme döneminde sinir sisteminin gelişimi ve hızlı :-):-):-):-)bolizma için B1 vitaminine ihtiyaç vardır Eksikliğinde kusma iştahsızlık huzursuzluk nefes almada zorluk kalp çarpıntısı morarma kalp yetmezliği merkezi sinir sistemi bozuklukları kalp yetmezliği ses kaybı beriberi hastalığı görülebilir B2 sakatatta süt ve peynirde ve bazı yeşil sebzelerde bulunur Eksikliği görme bozukluklarına dudak kenarlarında çatlaklada der ve mukoza hastalıklarına yol açar B6 eksikliğinde dilde şişme göz ağız ve burun çevresinde yağlanma görülür Tahıllar yumurta et ve ciğer yoğun olarak B6 içerir B12 eksikliği sinir hücrelerini kaplayan beyaz bir madde olan miyelinin kaybına neden olarak sinir sistemini zedeleyen ve anemiye yol açar Et balık deniz ürünleri ve yumurtada bulunan bu vitamini süt ve süt ürünleri de az miktarda içerir C vitamini turunçgiller brokoli domates bibire karnıbahar ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur dokular için kolejen üretimini sağlar A vitamini en çok balık ciğerinde yumurtada tereyağında ve sarı renkli meyvalarda bulunur Kilo alamama boyun uzamaması gözün parlaklığını yitirerek aşırı kuruması gözyaşının yetersiz salgılanması kuru ve pullanmış deri halk arasında tavuk karası diye adlandırılan gece körlüğü görülür D vitamini hem beslenme hem de güneş ışığı yoluyla alınır Balık ciğerinde az olarak peynir süt tereyağı ve yumurta sarısında bulunur Eksikliği çocuklarda raşitizme neden olur Kemiklerde kalsiyum ve fosfor dengesini düzenler Huzursuzluk baş terlemesi kaşıntı uyku bozuklukları ileriki aşamalarda kas güçsüzlüğü kafatasında yumuşama büyümüş bıngıldak kafatası büyüklüğü dişlerin geç çıkması diş çürümeleri diş minesi bozuklukları görülmektedir E vitamini antioksidan etkiye sahiptir ve :-):-):-):-)bolik hızın arttığı okul ve ergenlik çağında zararlı maddeleri temizleyici etkisi vardır Eksikliğinde anemi ödemler görülebilir K vitamini kanda pıhtılaşma için gerekli olan yeşil yapraklı sebzelerde bulunur Nomalde barsaklardaki bakteriler tarafından yapılır Pıhtılaşma faktörlerinin senaaai için gereklidir Eksikliğinde dişeti kanamaları görülebilir Çocuklar için önerilen günlük vitamin alım miktarları (RDA) A E K C D B1 B2 B6 B12 (mcg RE) (mg) (mcg) (mg) (mcg) (mg) (mg) (mg) (mcg) 1-3 YAŞ 400 6 15 40 5 05 05 05 09 4-8 YAŞ 500 7 20 45 5 06 06 06 12 |
Düzenli Beslenme Ve Bebek Gelişimi |
09-06-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Düzenli Beslenme Ve Bebek GelişimiÇocuklarda Yeme Sorunlarında Çözüme Doğru Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır Bu silahı hiçbir zaman çocuğun eline vermemekYeme sorunlarının başında gelen yemeği reddetme ya da seçici davranma çocuklarda sık görülen olumsuz bir yeme davranışıdır Çoğu durumda çocuk iyi besleniyor ancak ailesinin beklentisi doğrultusunda yemiyordur Anne çocuğunun daha iyi daha çok yemesini istemektedir Başkalarının çocukları çok daha güzel yemektedir Hele yemek bulamayan çocuklar kendi çocuklarının istemediklerini yemek için can atmaktadır Bu durumun temelinde bebeklik döneminden beri gelen yanlış beslenme yöntemleri ve yaklaşımları söz konusudur Gerçek anlamda iştahsızlık çocuğun besini almak istememesi ile ortaya çıkan bir durumdur Kansızlık bağırsak parazitleri hastalıklar çocukta iştah kaybına yol açabilir Bu gerçek anlamda iştahsızlıktır Yeme isteği kaybolmuş hemen hemen hiçbir şeyi yemek istememektedir Bu durumda kilo kaybı kaçınılmazdır Kısa süreli bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan bu gibi durumlar geçicidir ve asıl sorun ortadan kalktığında süratle iştah düzelir ve kaybedilen kilolar çabucak geri alınır Gerçek olmayan iştahsızlık durumunda ise çocuk yeme konusunda isteksiz ya da bazı yiyecekleri yemek istemesine karşın bazılarını yemek istememektedir seçici davranmaktadır Sonuç olarak bu ocuklar kilo kaybetmezler aksine sıklıkla normal kiloda hatta olması gerekenden fazla kiloda bile olabilirler Yemeleri uygun olmayan birçok yiyeceği iştahla yerken sağlıklı yiyecekleri yemek istememektedirler Okul öncesi yaşlarda gerek iştahsızlık gerekse besini reddetme ya da seçici davranma gibi yeme sorunları büyük ölçüde psikolojik nedenlerle ortaya çıkar Bu yaşlarda beslenme çocuk ve ailesi arasında duygu alışverişini belirtmenin en iyi yoludur Çocuk ona bakan kişilerin bu konuya verdikleri önemin bilincine kolaylıkla varır Bunu kendi iletişimi için kullanır Yemek yemeyi istemedikçe etrafındakiler onunla daha çok ilgilenmektedirler O da bu ilginin devam etmesi için yemeyi red ederek sorunun uzamasını tercih edebilir Bazı çocuklar dikkat çekmek için beslenmeyi reddedebilirler Bu durumda yemekten önce çocukla oynamak çözüm olabilir Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır Bu silahı hiçbir zaman çocuğun eline vermemek verilmişse geri almak uygun olur Aile ile çocuk arasında yaşanan olumsuz yeme davranışı ile ilgili gerginliklerin devam etmesi daha büyük ve çözümlenmesi zor sorunlara yol açabilir Ailenin çocuğun yemeğini yemesi konusuna çok önem vermediği mesajını vermelidir Olumsuz yeme davranışı olan çocuklara yaklaşımda aşağıdaki noktalara dikkat edilmesi yararlı olabilir Çocukların yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımları azaltılmalıdır Bu midenin dolarak gerilmesine ve yalancı tokluk hissine yol açabilir Çocuk biberon kullanıyorsa biberon bardakla değiştirilmeye çalışılmalıdır Çünkü biberon ile beslenme bebeklik döneminde kalmalı çocukluk döneminde sıvılar bardakla alınmalı diğer yiyecekler çiğneyerek yutulmalıdır Günlük süt tüketimi 2 su bardağını aşmamalıdır Sütün fazlası beslenmeyi bozabileceği gibi demir emilimini engelleyerek kansızlığa da yol açabilir Çocuğun besin seçimindeki öncelikleri dikkate alınarak farklı çeşitte besinler sunulmalıdır Bu konuda onun tercihleri de göz önünde bulundurulmalıdır Fakat bu her zaman köfte kızarmış patates pilav makarna olarak değil de yemesi gerekli olan besin gruplarından onun tercih etmesine fırsat verilmesi tarzında olmalıdır Örneğin kırmızı et yemesi için köfte yemeğin içinde kıyma parça etli yemek sulu köfte vb şekilde kırmızı et içeren farklı menülerden kendi tercihine yönlendirilebilir Yemek porsiyonları annenin kendi ölçülerine göre değil çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır Genellikle anneler porsiyonları kendilerine göre düşünmektedir Toplam mide kapasitesi 300 ml olan bir çocuk 200 ml çorba içtikten sonra ancak 100 ml (yaklaşık yarım su bardağı) başka bir besini alabilecektir Bir öğünde verilen besin reddedildiyse tamamen farklı bir besin denenmeli ve onun da reddedilmesi durumunda bir sonraki öğüne kadar herhangi bir besin verilmeden beklenmelidir Bir sonraki öğün zamanında önce istese de bir sonraki öğünü beklemesi gerektiği söylenmelidir Ara öğünler küçük porsiyonlar şeklinde olmalıdır Bu daha sonraki ana öğüne acıkmasını sağlayacak kadar olmalıdır Herhangi bir nedenle ödül olarak şeker ve tatlı türünden besinler verilmemelidir Genel olarak ödül – ceza yemek konusunda uygulanmamalıdır Bu uygulandığında yemek yemenin stratejik bir olay olduğu mesajı çocuğa verilecektir Yiyecekler çocuğun kolayca yiyebileceği ve ilgilenebileceği biçimde hazırlanmalıdır (Örneğin küçük dilimlenmiş havuç salatalık küçük şekillenmiş köfte sigara böreği karikatürize edilmiş kurabiye kek vb) Çocuklar anlatılanı değil gördüklerini taklit ederek öğrenirler Bu nedenle anneler babalar ve çocuğun bakımından sorumlu diğer kişiler olumlu (tutarlı ve benzer) yeme davranışı içinde olmalıdır Çocuğa yedirmeye çalıştığı yemeyi kendisi yemiyorsa bu hiç de iyi bir örnek olmayacaktır Grup halinde yaşıtlarıyla ya da arkadaşının evinde restoranda piknikte yemek çocuklarda özellikle seçici çocuklarda olumlu yeme davranışının gelişmesine yardımcıdır Evde yeme sorunları olan çocuklar bu gibi durumlarda kötü davranışlarını terk edebilirler Geçici olarak bir yiyeceğe düşkünlük veya reddetme bu yaş çocuklarda görülen yaygın bir sorundur Normal gelişimin bir parçası olarak kabul edilen bu durum çocuğun bağımsızlığının bir ifadesidir Bir süre için istemediği bir besini bir süre sonra çok sevebileceği gibi sevdiği bir besini de sonra istemeyebilir Yemek saatlerinin çocuğun gününün hoş bir bölümü olmasına özen gösterilmelidir Ailesi birlikte olduğu hoş anların yaşandığı bir zaman dilimi olması sağlanmalıdır Aksi takdirde yemek zamanı çocuğun hiç hoşlanmadığı bir an olabilir Reddetme durumunda çocuğu yemek konusunda zorlama doğru değildir Bu sorunları daha kötüleştirir Reddedilen besin daha sonra tekrar denenmelidir Bir öğün bir gün hatta biraz daha uzunca bir süre yemek yememesi çocuğun genel durumu konusunda zarar vermeyecektir Yaşayan bir canlı olarak kısa bir süre sonra acıkacak ve yemek isteyecektir |
|