Henry (Henri) Bergson Kimdir? (1859-1941) |
04-24-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Henry (Henri) Bergson Kimdir? (1859-1941)Henry (Henri) Bergson Kimdir? (1859-1941) Fransız filozof Sezgiciliğin kurucusudur İnsan yaşamının başlangıçta yönlendirici bir atılımla sürekli gelişme süreci içinde olduğu görüşünü savunmuştur Paris'te doğdu, gene orada Öldü Yahudi kökenli Polonyalı bir baba ile İrlandalı bir annenin oğludur Dokuz yaşına dek Londra'da kaldıktan sonra Paris'e döndü Ortaöğrenimini Condorcet Lisesi'nde, sonra 1878'de Ecole Normale Superieure'de, yükseköğrenimini Yüksek Öğretmen Okulu'nda gördü Öğrenimini bitirince 1881'de felsefe öğretmeni olarak görevlendirildi Önce Angere, daha sonra Clermont liselerinde felsefe okuttu 1889'da "L'Essai Sur Les Donnees Immediates de la Consdence" adlı yapıtıyla Sorbonne Üniversitesinde felsefe doktoru sanını kazandı Oldukça başarılı bir çalışma sayılan bu yapıtından sonra Rollin Koleji'nde felsefe öğretmenliğine, daha sonra Dördüncü Henry Lisesi'ne atandı Öğretmenlik görevini sürdürürken, bir yandan da felsefe çalışmalarını hızlandırdı 1896'da Matiere et Memoirc adlı yapıtını yayımladı Bir süre Yüksek Öğretmen Okulu'nda "konferansçı" olarak çalıştı (1898-1900) Sonra College de France'a felsefe profesörü olarak atandı 1900de Le Rie adını verdiği yapıtı yayımlandı Bir süre sustu 1907'de en büyük yapıtı sayılan ve kendisine büyük ün sağlayan "Devolution Creatrice"i yayımladı Fransa dışında da ününün yayılmasına yol açan bu yapıtın yayımından sonra uzun bir süre gene sustu 1924'te Akademi üyeliğine seçildi 1928'de Nobel Ödülü'nü aldı 1932'de "Leş deux Sources de la Morale et de la Religion" yayımlandı Yapıtlarında deneycilik, usçuluk ve görecilik akımlarına karşı eleştiriye dayalı savlar ileri sürdü Bergson bu çalışmalarının yanı sıra değişik felsefe dergilerinde araştırmalar, incelemeler yayımladı Einstein'ın zamanla ilgili kuramı konusunda, kendi görüşlerini, özellikle "süre" sorununu içeren bir çalışma yaptı Bu çalışmasında, Einstein'ın "zaman" kavramı ile kendisinin "süre" kavramının bağlantılı olduğu görüşünü savundu Bergson felsefeye kendinden önce gelen ve yaşadığı dönemde özellikle pek yaygın olan Darwincilik, Lamarckçılık ve Entelektüalizm gibi akımları eleştirmekle girdi Ona göre yaşamı birtakım değişmelerle, dönüşümlerle açıklama olanağı yoktur Bu nedenle Danwin'in, Lamarck'ın gelişim kuramları insanı anlamaya, açıklamaya yetmez Onlar gibi, insanı yalnız özdek ya da tin olarak gören öğretiler de soruna çözüm getirecek güçte değildir İnsanı anlamak başka varlıklardan yola çıkmakla değil, onun özünü, kişiliğini, benliğini kuran öğeleri bulmakla bağlantılıdır İnsan, eski felsefenin ileri sürdüğü gibi, yalnız gövdenin birliğinin kurduğu bir bütün değildir, onun bugüne değin işlenmemiş öğeleri, üzerinde durulmamış yönleri vardır Bu alanların sınırları içine girebilmek için bütün önyargılardan sıyrılmak, yeni bir yöntemle işe koyulmak gerekir |
|