Asur Ticaret Kolonileri Çağı (M.Ö.2000-1700) |
04-24-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Asur Ticaret Kolonileri Çağı (M.Ö.2000-1700)Asur Ticaret Kolonileri Çağı (MÖ2000-1700) MÖ 2 binin başlarında Tunç Çağının orta dönemine girilir Orta Tunç Çağının en belirgin özelliği Meopotamya ile başlayan çok sıkı ve iyi örgütlü ticaret ilişkileri ve bunun sonucunda yazının Anadolu'ya girişidir Anadolu ile Mezopotamya ve Kuzey Suriye arasında Aseramik Neolitik Dönemden beri var olan ve obsidyen ticaretine dayanan sistem maden ticaretinin artmasıyla ters yönde işlemeye başlamıştır Tunç yapımında gerek duyulan kalay Anadolu'da az bulunduğu için Mezopotamya kalayına ihtiyaç duyulmuş ve bu kalayı Anadolu pazarına getirme işini de Asurlu tüccarlar üstlenmişti Büyük kervanlarla Anadolu'ya gelen tüccarlar, kalayın yanı sıra parfüm, kumaş gibi malları da getiriyor, yerine altın, gümüş ve değerli taşlar götürüyorlardı Bu ticaret karşılığında yerli beylere vergi de ödüyorlardı Asurlular ticaret ağını sağlamlaştırmak amacı ile Anadolu'nun çeşitli yerlerinde KARUM adı verilen ticaret merkezleri kurmuşlardı Bunların merkezi ve en büyüğü Kültepe'deki Kaneş Karumu'dur Bundan başka Hattuşaş, Alişar, Acemhöyük, Karahöyük gibi yerleşimlerin de aralarında olduğu 9 yerde daha karumlar kurulmuştu Asur'dan Orta Anadolu'ya uzanan yol üzerinde ise WABARTUM denen küçük konaklama birimleri oluşturulmuştu Tüm bu olaylardan ötürü bu dönem ASUR TİCARET KOLONİLERİ ÇAĞI olarak anılmaktadır Bu dönemde Ticaret Kolonileriyle birlikte yazı da anlaşmalardan ticarete, evlenme belgelerinden evlat edinmeye kadar her alanda kullanılmaya başlanmıştır Kaneş, Hattuşaş, Alişar ve Karahöyük gibi yerleşmelerde yapılan kazılarda binlerce tabletten oluşan arşivlere rastlanmıştır Bu tabletler pişmiş kilden yapılmış olup Asur Çivi Yazısıyla yazılmışlardır Dönemin ikinci büyük gelişmesi çömlekçi çarkının tüm Anadolu'da yayılmasıdır Çarkın kullanımıyla birlikte çok değişik formlarda kaplar yapılmaya başlanmıştır Kalkolitik dönemde görülmeye başlanan insan ve hayvan şeklindeki kaplar en favori kap formlarını oluşturmaktadır Her ne kadar Anadolu'nun eski gelenekleri sürdürülse bile ticaretle birlikte Mezopotamya etkisi kap formlarına da yansımıştır Mezopotamya'dan gelen diğer bir etki de mühürlerde görülmektedir Artık Anadolu'nun geleneksel damga mühürlerinin yanı sıra Mezopotamya'dan gelen silindir mühürler de yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır Koloni Çağı'nın sonlarında Kültepe Karum'u Orta Anadolu'nun birçok yeriyle birlikte MÖ 1725 yıllarında bir yangınla son bulmuştur Olasılıkla yerli beyler arasındaki çekişmelerden kaynaklanan bu olaylardan sonra Hitit Devleti belirmeye başlamıştır |
|