Hac Sûresi/Hac Suresi |
09-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hac Sûresi/Hac SuresiHAC SÛRESİ/Hac Suresi Âyetlerinin çoğu Mekke'de, bir kısmı ise Medine döneminde inmiştir 78 âyettir Hac ibadetinden bahsettiği için bu adı almıştır Sûrede ayrıca kıyamet gününün dehşetinden, kıyamet günü yaşanacak sahnelerden, cihattan ve helak edilmiş eski toplumlardan söz edilmektedir Bismillahirrahmânirrahîm 1 Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir 2 Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür İnsanları sarhoş görürsün; halbuki onlar sarhoş değillerdir Ne var ki Allah'ın azabı çok şiddetlidir 3 İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı halde Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın ardına düşer 4 Şeytan hakkında, "Her kim onu dost edinirse mutlaka o kimseyi saptırır ve onu cehennem azabına sürükler" diye yazılmıştır 5 Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan3 yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz) İçinizden ölenler olur Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hale gelsin Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün Biz onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir Kaynak: wwwyudumlanet 6 Bu böyle Çünkü Allah hakkın ta kendisidir Şüphesiz O ölüleri diriltir ve O her şeye hakkıyla kadirdir 7 Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir 8, 9 İnsanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilmi, ne bir yol göstericisi, ne de aydınlatıcı bir kitabı olduğu halde kibirlenerek insanları Allah'ın yolundan saptırmak için, Allah hakkında tartışmaya kalkar Ona dünyada bir rezillik vardır Ona kıyamet gününde de yangın azabını tattıracağız 10 (Ona), "İşte bu kendi ellerinin önceden işledikleri yüzündendir Allah kesinlikle kullara zulmedici değildir" (denir) 11 İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'a kıyıdan kenardan kulluk eder Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur Şâyet başına bir kötülük gelirse gerisin geri (küfre) dönüverir O dünyayı da kaybetmiştir, ahireti de İşte bu apaçık ziyanın ta kendisidir 12 O, Allah'ı bırakır da kendine ne zarar, ne de fayda veren şeylere tapar Bu da derin sapıklığın ta kendisidir 13 Zararı faydasından daha yakın olana tapar O (taptığı) ne kötü yardımcı, ne fena yoldaştır! 14 Muhakkak ki Allah iman edip salih ameller işleyenleri içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır Şüphesiz Allah dilediğini yapar 15 Her kim ona (Muhammed'e) Allah'ın dünyada ve ahirette asla yardım etmeyeceğini zannediyorsa hemen tavana bir ip çeksin, sonra kendini assın da bir baksın; başvurduğu (bu yöntem), öfkelendiği şeyi giderecek mi? 16 Böylece biz Kur'an'ı apaçık âyetler halinde indirdik Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola iletir 17 Şüphesiz, iman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar, Mecûsiler ve Allah'a ortak koşanlar var ya, Allah kıyamet günü onların aralarında mutlaka hüküm verecektir Çünkü Allah her şeye şahittir 18 Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş ay, yıldızlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde etmektedir Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur Allah kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur Şüphesiz, Allah dilediğini yapar 19 İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir Bunlardan inkar edenler için ateşten giysiler biçilmiştir Başlarının üstünden de kaynar su dökülür 20 Onunla, karınlarının içindekiler ve derileri eritilir 21 Onlar için bir de demirden topuzlar vardır 22 Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, "Tadın yangın azabını" denilir 23 Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altından bileziklerle, incilerle süsleneceklerdir Oradaki giysileri ise ipektir 24 Onlar hem sözün hoş olanına ulaştırılmışlar, hem de övgüye layık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir 25 İnkar edenler ile Allah'ın yolundan ve içinde, yerli, misafir bütün insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar (azabı hak etmişlerdir) Kim de orada zulmederek haktan sapmak isterse biz ona elem dolu bir azaptan tattıracağız 26 Hani biz İbrahim'e, Kâbe'nin yerini, "Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle" diye belirlemiştik 27 İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler 28 Gelsinler ki, kendilerine ait bir takım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde5 (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin 29 Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik'i (Kâbe'yi) tavaf etsinler 30 Bu böyle Kim Allah'ın hükümlerine saygı gösterirse bu Rabbi katında kendisi için bir hayırdır Haramlığı size okunanların (bildirilenlerin) dışında6 bütün hayvanlar size helal kılındı Artık putlara tapma pisliğinden kaçının, yalan sözden kaçının 31 Allah'a yönelen, ona ortak koşmayan kimseler (olun) Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir 32 Bu böyle Her kim de Allah'ın nişanelerini (kurbanlıklarını) yüceltirse şüphesiz ki bu kalplerin takvasından (Allah'a karşı gelmekten sakınmasından)dır 33 Sizin için onlarda belli bir zamana kadar bir takım yararlar vardır Sonra da kurbanlık olarak varacakları yer Beyt-i Atik (Kâbe)'dir 34 Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık İşte sizin ilahınız bir tek ilahtır Şu halde yalnız ona teslim olun Alçak gönüllüleri müjdele! 35 Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir 36 Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah'ın dininin nişanelerinden kıldık Sizin için onlarda hayır vardır Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah'ın adını anın Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik 37 Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz Fakat ona sizin takvanız (Allah'a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız İyilik edenleri müjdele 38 Şüphesiz, Allah inananları savunur Doğrusu Allah hiçbir haini, nankörü sevmez 39 Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi Şüphe yok ki Allah'ın onlara yardım etmeğe gücü yeter 40 Onlar, haksız yere, sırf, "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi Şüphesiz ki Allah kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder Şüphesiz ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir 41 Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar Bütün işlerin âkıbeti Allah'a aittir 42 Ey Muhammed! Eğer seni yalanlarlarsa bil ki, onlardan önce Nûh, Âd ve Semûd kavimleri de (peygamberlerini) yalanlamışlardı 43, 44 İbrahim'in kavmi ile Lût'un kavmi ve Medyen halkı da (yalanlamışlardı) Mûsâ da yalanlandı ve nihayet o inkarcılara mühlet verdim, sonra da onları yakalayıverdim Beni inkar etmek nasılmış, (gördüler) 45 Halkı zulmetmekteyken helak ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır! 46 Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar) Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur 47 Bir de senden acele azap istiyorlar Halbuki Allah asla va'dinden caymaz Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir 48 Zalim oldukları halde, mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım nice memleket halkları vardır Dönüş yalnız banadır 49 De ki: "Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım" 50 Artık iman edip salih ameller işleyenler var ya, işte onlar için bir bağışlama, güzel bir nimet (cennet) vardır 51 Âyetlerimizi geçersiz kılmak için çaba gösterenler var ya, işte onlar cehennemliklerdir 52 Senden önce hiçbir resül ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın Ama Allah şeytanın vesvesesini giderir Sonra Allah âyetlerini sağlamlaştırır Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir 53 Allah şeytanın verdiği bu vesveseyi, kalplerinde hastalık bulunanlar ile kalpleri katı olanlara bir imtihan vesilesi kılmak için böyle yapar Hiç şüphesiz ki o zalimler derin bir ayrılık içindedirler 54 Bir de kendilerine ilim verilmiş olanlar onun, Rabbinden gelen hak olduğunu bilsinler, böylece ona iman etsinler ve sonuçta da kalpleri ona saygı duysun diye Allah böyle yapar Hiç şüphe yok ki Allah iman edenleri doğru yola iletir 55 İnkar edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün8 azabı gelip çatıncaya dek o Kur'an'dan bir şüphe içinde kalırlar 56 İşte o gün mülk (hükümranlık) Allah'ındır O, insanların arasında hükmünü verir Artık iman edip salih ameller işlemiş olanlar Naîm Cennetleri'ndedirler 57 İnkar edip âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır 58 Allah yolunda hicret edip de sonra öldürülmüş veya ölmüş olanlara gelince, Allah onlara muhakkak güzel bir rızık verecektir Şüphe yok ki Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır 59 Elbette onları hoşnut olacakları bir yere sokacaktır Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir) 60 Bu böyle Bir de kim kendisine verilen eziyetin dengiyle karşılık verir de sonra yine kendisine zulmedilirse, elbette Allah ona yardım eder Hiç şüphesiz ki Allah çok affedendir, çok bağışlayandır 61 Bu böyle Çünkü Allah geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar Şüphesiz ki Allah hakkıyla işiten, hakkıyla görendir 62 Bu böyle Çünkü Allah hakkın ta kendisidir O'nu bırakıp da taptıkları ise batılın ta kendisidir Şüphesiz ki Allah yücedir, büyüktür 63 Allah'ın gökten yağmur indirdiği, böylece yeryüzünün yemyeşil olduğunu görmedin mi? Şüphesiz, Allah çok lütufkârdır, hakkıyla haberdardır 64 Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O'nundur Şüphesiz ki Allah elbette zengindir, elbette övgüye layıktır 65 Görmüyor musun ki, Allah bütün yerdekileri ve emri uyarınca denizde akıp gitmekte olan gemileri sizin hizmetinize vermiştir İzni olmaksızın yerin üzerine düşmesin diye göğü O tutuyor Şüphesiz ki Allah insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir 66 O, size hayat veren, sonra sizi öldürecek, daha sonra da diriltecek olandır Şüphesiz, insan çok nankördür 67 Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik O halde din işinde seninle asla çekişmesinler Sen Rabbine davet et Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin 68 Eğer seninle mücadele ederlerse, de ki: "Allah yapmakta olduğunuzu daha iyi bilmektedir" 69 Hakkında ayrılığa düşüp durduğunuz şeyler konusunda kıyamet günü Allah aranızda hüküm verecektir 70 Bilmez misin ki kuşkusuz Allah gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir Kuşkusuz bunların hepsi bir kitapta (Levh-i mahfuz'da)dır Şüphesiz bu Allah'a göre çok kolaydır 71 Onlar, Allah'ı bırakıp, hakkında Allah'ın hiçbir delil indirmediği, kendilerinin de hakkında hiçbir bilgilerinin bulunmadığı şeylere kulluk ederler Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur 72 Kendilerine âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman o kafirlerin yüz ifadelerinden inkarlarını anlarsın Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara hışımla saldıracaklar De ki: "Şimdi size bu durumdan daha beterini haber vereyim mi: Ateş Allah onu kafirlere vaad etti Ne kötü varış yeridir orası!" 73 Ey insanlar! Size bir örnek verildi Şimdi ona iyi kulak verin Sizin Allah'tan başka taptıklarınız bir sinek dahi yaratamazlar, hepsi bunun için toplansalar bile Eğer sinek onlardan bir şey kapsa bunu ondan kurtaramazlar İsteyen de âciz, istenen de 74 Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir 75 Allah meleklerden de resüller seçer, insanlardan da Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir 76 Onların önlerindekini de (yaptıklarını da), arkalarındakini de (yapacaklarını da) bilir Bütün işler hep Allah'a döndürülür 77 Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz 78 Allah uğrunda hakkıyla cihad edin O sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi Babanız İbrahim'in dinine uyun Allah sizi hem daha önce hem de bu Kur'an'da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahitt (ve örnek) olasınız Artık namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve Allah'a sarılın O sizin sahibinizdir O ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır! |
|