İmam-İ Azam’A Göre Kütüb-Ü Sitte’De Kur’An’A Aykırı Hadis Var Mıdır? |
09-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İmam-İ Azam’A Göre Kütüb-Ü Sitte’De Kur’An’A Aykırı Hadis Var Mıdır?İmam-ı Azam’a göre Kütüb-ü Sitte’de Kur’an’a aykırı hadis var mıdır? Doğrudur İmam-ı Azam Ebû Hanife, kendisine isnad edilen el-Âlim ve’l-Müteallim adlı eserinde Tirmizî ve Ebû Dâvûd’da geçen bu hadisi “Kur’an’a aykıdır” diyerek reddetmektedir O eserin Türkçe tercümesinden ilgili bölümü aşağıya alıntılıyoruz Okumanızı tavsiye ederiz: Talebe (Ebû Mukâtil): “Mü’min zina edince, başından gömleğinin çıkarıldığı gibi, imanı da çıkarılır, sonra tevbe edince iman kendisine iade edilir” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 15; Tirmizî, İman, 11) hadisini rivayet eden kimseler için ne dersiniz? Eğer tasdik ederseniz Haricîlerin (Haricîler, ameli imanın bir parçası olarak düşünen, büyük günah işleyenin kâfir olduğunu iddia eden bir fırka) prensiplerini kabul etmiş olursunuz Onların görüşlerinden şüphe ederseniz, Haricîlerin prensiplerinde de şüpheye düşmüş ve ifade ettiğiniz haktan rücû’ etmiş olursunuz Eğer, râvilerin sözünü tekzip edecek olursanız, onlar da sizi Hz Peygamber’in sözünü yalanlamış olmakla suçlarlar Çünkü onlar, Hz Peygamber’e ulaşıncaya kadar, bu hadisi muteber kişilerden nakletmişlerdir Âlim (Ebu Hanife): Tekzip etmek, ancak “Ben Hz Peygamber’in sözünü yalanlıyorum,” diyen kimsenin yalanlamasıdır Lâkin bir kimse “Ben Hz Peygamber’in söylediği her şeye iman ederim, fakat o kötülük yapılmasını söylemedi, Kur’ân’a da muhalefet etmedi” derse, bu söz o kimsenin, Hz Peygamber’i ve Kur’ân-ı Kerim’i tasdik etmesi; Allah’ın Resulünü, Kur’ân’a muhalefetten tenzih etmesidir Eğer, Hz Peygamber, Kur’ân’a muhalefet etse ve Allah için hak olmayan şeyleri kendiliğinden uydursa idi, Allah onun kudret ve kuvvetini alır, kalp damarını koparırdı Nitekim bu husus Kur’ân’da şöyle belirtilir: “Eğer peygamber söylemediklerimizi bize karşı, kendiliğinden uydurmuş olsa idi, elbette onu kuvvetle yakalar, sonra da kalp damarını koparıverirdik Sizin hiçbiriniz de buna mâni olamazdı” (Hâkka, 69/45-47) Allah’ın peygamberi, Allah’ın kitabına muhalefet etmez, Allah’ın kitabına muhalefet eden kimse de Allah’ın peygamberi olamaz Onların rivayet ettikleri bu haber Kur’ân’a muhaliftir Çünkü Allah; Kur’ân-ı Kerîm’de “Zina eden kadın ve erkek” (Nur, 24/2) ayetinde zâni ve zâniyeden iman vasfını nefyetmemiştir Keza, “Sizden fuhşu irtikap edenlerin her ikisini de” (Nisa, 4/16) ayetinde Allah “sizden” kaydı ile Yahudi ve Hıristiyanları değil, Müslümanları kastetmektedir O halde Kur’ân-ı Kerim’in hilafına, Hz Peygamber’den hadis nakleden herhangi bir kimseyi reddetmek, Hz Peygamber’i reddetmek veya tekzip etmek demek değildir Bilakis, Hz Peygamber adına bâtılı rivayet eden kimseyi reddetmek demektir İtham Hz Peygamber’e değil, nakleden kimseye râcidir Hz Peygamber’in söylediğini duyduğumuz yahut duymadığımız her şey can, baş üstünedir Biz onların hepsine iman ettik, onların Allah’ın Resulü’nün söylediği gibi olduğuna şehadet ederiz Keza Hz Peygamber’in, Allah’ın nehyettiği bir şeyi emretmediğine, Allah’ın kullarına ulaştırılmasını emrettiği bir şeye de mâni olmadığına şahitlik ederiz O, hiçbir şeyi Allah’ın tavsif ettiğinden başka şekilde tavsif etmez Yine şehadet ederiz ki O, bütün işlerde Allah’ın emrine muvafakat etmiş, hiçbir bid’at ortaya koymamıştır Allah’ın söylemediği hiçbir şeyi de, Allah’a isnat etmemiştir Bunun için Allah Teâlâ “Kim Resule itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur” (Nisa, 4/80) buyurmaktadır (İmam-ı Azam’ın Beş Eseri, Tercüme, Mustafa Öz, 2 Bs, İFAV Yayınları, İstanbul, 1992, “el-Âlim ve’l-Müteallim”, s: 24-25) |
|