Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
albert, amerikan, einstein, solcusu

Amerikan Solcusu Mr. Albert Einstein

Eski 01-13-2009   #1
KRDNZ
Varsayılan

Amerikan Solcusu Mr. Albert Einstein



Einstein bir mesele üzerinde saatlerce düşünür, sonra birden hareketlenir ve neticeyi açıklar Tez canlıdır, bazen tutturur, bazen ıskalar Birilerinin hoşlanmasına ya da kızmasına aldırmaz, sadece işine bakar, ya da bakar gibi yapar
Einstein çorapsız dolanır, ayda bir yıkanır ve (belki şaşacaksınız ama) sabun yemekten çok hoşlanır (İşin acı yanı o yıllarda Gestapolar Yahudileri fırınlayıp sabun yapmaktadırlar) Dahimiz pistir, pasaklıdır, saçlarını bile taramaz, lakin (manyetik alan üzerinde çok çalıştığından olacak) kadınlar üzerindeki çekim etkisi tartışılmaz
Meslektaşı Mileva'yla (hamile kaldığı için) zoraki bir evlilik yapar, ancak güzel kuzeni Elsa'yla arayı düzünce onu tanımaz Bu arada sekreteri Betty, Avusturyalı sarışın Margarette ve milyoner Estella ile adı çıkar
Belki de bu şekilde kendini saklar Zira Amerika'da yaşamasına rağmen sosyal demokratlığa oynar Aslında ne sosyal, ne de demokrattır Bir kere â??asosyal'dır ve demokrasiyi sosyalizm ve siyonizm için kullanır Üstelik sempatizan değil, militandır Militan dediysek elbette gece afişe çıkıp semtinin sokaklarını sloganlarla boyamaz ama aranan komünistlere (mesela Hilaire Noulans ve adamlarına) yardım ve yataklıktan kaçınmaz FBI, onun hakkında 1500 sayfalık bir rapor hazırlar ama başkan bile şöhretinden (belki de Ruslara kaptırmaktan) korkar O da bundan aldığı cesaretle antimilitarist beyanlarda bulunur, savaşanlara savaş açar Einstein, "devlet halkını korumalı, halk devleti değil ABD, bizi askerlik yapmaya zorlayarak bu ilkeyi ihlal ediyor Güvenlik silahlanarak değil, savunma harcamalarını kısarak sağlanır Sıradan bir caninin bu savaşa katılan askerlerden ne farkı var?" diye bas bas bağırsa da, Rusların askerlik yapmasından ve Kızıl Ordunun güçlenmesinden rahatsız olmaz

Nagazaki'nin vebali
Einstein her ne kadar silahlanmaya karşı gibi görünse de bilim adamına yakışmayan bir iş yapar, Roosevelt'in kulağına cevher-ül ferd (atom) bombasının sırrını fısıldar Gelin bakın şu işe ki bomba onun beklediği gibi Almanların değil, Japonların başında patlar Lakin pişkinliğe vurur, Hiroşima ve Nagazaki'nin vebalini üstüne almaz
Einstein bir ara atomdaki elektronları sıçratarak tek frekanslı bir ışık demeti elde etmeye uğraşır ve bunu (ölüm ışınını) nispeten başarır Bu çok tehlikeli bir silahtır ama aklı başında araştırıcılar ışını (laser) terbiye eder, kah metal kesmekte, kah ameliyatlarda kullanırlar
Einstein'ı öldükten sonra otopsiye alırlar Dr Thomas Harvey, onun dehasıyla ilgili ipuçları bulabilmek için beynini çıkarır, sanılanın aksine Einstein'ın beyni, normal insandan % 12 oranında hafif çıkar Ancak düşünce sinirlerini besleyen "gliyal hücre" sayısında bir fazlalık göze çarpar Hayranları söz konusu beyni Wichita'da yaşlı bir doktorun evinde saklarlar

Ben kimim burası neresi?
Ünlü araştırmacı bazen yemek yemeyi unutur bazen de yemeğe oturur, saatlerce tabaklara bakar Bir keresinde telefon kulübesinden evini arar ve titreyen bir sesle "kayboldum, gelin beni alın" diye ağlar Halbuki söz konusu kulübe ile evi arasında 50 metre mesafe vardır, o kadar
Bir gün sokakta şirin bir kız çocuğunun başını okşar, "güzel kız söyle bakayım" der, "senin adın ne?" Kızcağız öfkeyle cevaplar: "Suzi baba!"

Einstein'dan inciler
Ünlü fizikçi çok konuşmaz ama konuştu mu taşı gediğine koyar Nasıl mı, şöyle:
* İzafiyet teorisini ispatlayabilirsem Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu söyleyecek Yok ispatlayamazsam Fransızlar zaten bir Alman olduğumu mırıldanacak, Almanya ise Yahudi olduğumu açıklayacak
* Geleceği mi? İnanın hiç düşünmedim Zira gelecek düşünmesek de gelecek
* Üç şeyden nefret ediyorum: Emirle gelen kahramanlıktan, gereksiz şiddetten ve ırkçılıktan
* Aslında sıradan insanlar, sıradışılardan hoşlanmaz Ama beni neden sevdiklerini çözemedim, keşke biraz da anlamaya çalışsalar
* Üçüncü Cihan harbi neyle yapılacak bilmiyorum ama dördüncüsünde taşlar ve sopalar kullanılacak Savaşı kazanan kazandı, önemli olan barışı kazanmak
* Kainatın sonsuz olduğunu söyledim ama emin değilim Gelgelelim ahmaklık sonsuzdur, kesinlikle eminim Çalışırsanız atomu bile parçalayabilirsiniz ama ön yargıları asla!

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Amerikan Solcusu Mr. Albert Einstein

Eski 01-13-2009   #2
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Amerikan Solcusu Mr. Albert Einstein



Dahi mi, deli mi? Albert Einstein

Einstein, Almanya'nın Baden Wurttenberg şehrinde doğar (1879) Babası kendi halinde tıkırdayıp duran ama bir türlü parayı bulamayan bir mühendis, annesi ise kemanı bırakıp, pianoya oturan, yaylısından vurmalısına sazların alayını çalan, lakin şöhreti yakalayamayan bir müzik hastasıdır Albert evde muhatap bulamadığından olacak ancak 4 yaşında konuşmaya başlar Okulu tırnağı kadar sevemez, dersleri hepten boşlar Çekilir köşesine, bol bol hayal kurar Tabiri caizse fazla uçar, ışık demetlerine filan binmeye kalkar
Albert iletişim özürlüdür ama kendine çok soru sorar Günlerce çiçek böcek peşinde koşar, işine yarasın yaramasın bilgiye dönük bir şeyler arar Hatta bir keresinde Milano'dan girer, Cenova'dan çıkar, 160 km yolu ne zaman kat ettiğini anlayamaz Sonra eline geçen aletlerin mutlaka içini açar, pusulaları dağıtır, saatleri bozar Bir ara Öklit geometrisinin büyüsüne kapılır, çizer çözer, çizer, çözer gün boyu masadan kalkamaz
Aslında araştırıcı yetiştiren Zürih Politeknik Okulu tam ona göredir ama diploması yetmediği için imtihana alınmaz Delikanlı bu okula girmeyi kafasına koyar ve Aarau'daki Cimnazyum'da okumaya başlar Eh bu arada çamdan çime çok şey görme fırsatı bulduğu için İsviçre'ye hoşça bakar

Anlaşılmaz teoremler
Albert'e göre bir insanın bilgiye ulaşmak için yüksek okula gitmesi gereksizdir, meraklısı bunları kitaplardan da öğrenebilir Yüksek okul dediğin kitaplardan öğrenilemeyecek şeylere kapı aralamalı, açıkçası zekayı sivriltmeli, zihni bileylemelidir
Neyse uğraşır didinir neticede Politeknik Okul'una kapağı atar, lakin hocaları onu anlayamazlar Einstein mezun olunca, çorba derdine düşer Önce yedek öğretmen olarak çalışır, sonra patent dairesinde işe başlar Bu arada Mileva Mariç adlı bir fizikçiyle evlenir, iki oğlu olur Einstein devinbilim ve ısıldinamik üzerine çok kafa yorar, ancak fen yobazları "e eşittir em ce kare" formulüne önce karşı çıkar, sonra methiye düzmek için yarışırlar
Einstein'in 1916'da yayımladığı "Görelilik Kuramı" ilim dünyasında bomba gibi patlar, 1921'de "Fotoelektrik etki ve Kuramsal fizik" üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Fizik Ödülünü alır Yeri gelmişken söyliyelim "görelilik" denilen şey zaman ve madde adacıklarının bulunduğu noktalarda uzayın eğriselleşmesi (anlayamadım ki anlatabilsem) kaidesidir

Ahmet ağa ABD yolunda
Einstein dünya çapında bir üne de kavuşsa bir Yahudidir ve Nazi Almanya'sında yapamaz Baskılar artınca pılısını pırtısını toplar Belçika'ya kaçar Malum, Yahudiler ne zaman sıkışsalar Osmanlı mülküne sığınırlar Einstein de İstanbul'a gelmeyi düşünür, hatta Dışişleri çalışanları "Ahmet Tektaş" adına bir pasaport çıkarıp eline sıkıştırırlar Ancak o bilimsel altyapısı olan ABD'yi tercih eder, kendince doğrusunu yapar Haklarını yemeyelim Amerikalılar ne isterse verir ve ondan çok şey umarlar
Einstein, diğer bilim adamlarının aksine fizik üstü konulara çok meraklıdır Mesela "Zihinsel Radyo" ve "altıncı his" olaylarına çok takar Hatta, insanların telepatik yollarla iletişim kurabileceklerine inanır Zaman ve mekan üzerine enteresan şeyler söyler, mesela ışık hızıyla ilerliyebilen bir uzay gemisinde seyahat edenlerin, çocuklarından genç kalacağını iddia eder
Einstein sanıldığının aksine kararsızdır, sık sık kuramlarından cayar Çok şey söyler ama pek azını ispatlar Bir kısmının da yanlış olduğu ortaya çıkar Elbette boş atıp, dolu tutturmak gibi bir maksadı yoktur ama ıskalamaktan yorulmaz Mesela gravitasyon, elektrik, manyetik ve nükleer gücü tek formül altında toplayabileceğini sanır ama başaramaz Einstein'in matematikle arası yoktur, belki de bu yüzden derdini anlatamaz

Fizik üstü az felsefe
İşin doğrusu Einstein fizik üzerine felsefe yapar ve diğer filozoflar gibi sıkça bocalar Her ne kadar kuvantum mevzuunda Heisenberg'in kafasını karıştırsa da laf gevelemekten hoşlanmaz, koskoca doktora tezi bile birkaç sayfayı aşmaz Eğer "daha güvenli bir buzdolabı motoru"nu da saymazsanız hayatı kolaylaştıran hiçbir pratik çalışma içinde bulunmaz Sürekli girift konularla uğraştığı için basit hadiseleri kavrayamaz Einstein'in laboratuvarında ayaklarına dolanan bir kedisi ile yerinde duramayan bir köpeği vardır Hayvanlar elbette çok sıkılır ve ikide bir eşiği tırmalarlar Einstein kalkıp onlara kapıyı açar ama masasına dönünce konuyu toparlayamaz Bu yüzden kapının altında köpeği için irice, kedisi için minikçe bir delik açtırmayı planlar Çağırdığı marangoz çırağı "büyüğünü açalım yeter" der, "buradan ikisi de işler" Einstein böylesine pratik bir çare bulduğu için ufaklığı kucaklar "Biliyor musun, sen bir dahisin" diye fısıldar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.