M. Akif'in Ölümü |
10-20-2008 | #1 |
KRDNZ
|
M. Akif'in ÖlümüAltı ay evvel İstanbul rıhtımına yanaşan vapurun merdivenlerinden süzülen bir gölgeyi birdenbire tanıyamamış, dikkatle yüzüne bakınca, büyük bir faciayla karşılaştım Midhat Cemal ‘eyvah’ dedi Bu eyvah içime işledi Bu görüntü M Akif’e aitti Üstad hakikaten erimişti Ama memleket havasının onu düzelteceğine inanıyordu Ölümünden üç gün evvel, yakın bir akrabayı ziyarete getireceğimi söyleyince:
- Hayır getirme! İnşaallah ben kendimi toplar toplamaz, kendisini görmeye gideceğim, dedi Bu ümidini sonuna kadar muhafaza etti İlaç almalarının dışındaki zamanlarda da bunları yaptı Ancak, sıhhati de gün geçtikçe bozuluyordu Durumunun ağırlaşması üzerine köşke değil Beyoğlu’ndaki bir apartmana misafir edildi 26 Aralık’ta durumu düzelir gibi oldu Memleket meseleleri hakkında sorular sorar, konuşmalar yapar durumdaydı 26 Aralık 1936 saat 19:30 Durumu iyi Neşeli, her zamankinden daha sağlıklı bir görüntüsü var Misafirlerden sonra kızı ve eşiyle görüşmüş Saat 20:10’da durumu ağırlaşmış Yaşadığı krizlerden biri gelmiş Bu kriz nefes alıp vermesini öyle zorlaştırmıştır ki dayanılmaz bir hal almıştır Kur’an okunmaya başlanmıştır Kur’an’la beraber son nefesini verdi, dünyevi ızdıraplardan kurtuldu Pehlivan, dağ gibi, duygusu da, fikri de coşkun ve büyük insan M Akif erimiş, erimiş ve iyi bir kul olmaya çalıştığı Rabbine kavuşmuştu M Fehmi Reyhan |
|