Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dini, dinler, sümer, tarihi

Dinler Tarihi: Sümer Dini

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dinler Tarihi: Sümer Dini





Sümer Dini:

İÖ IV binyılda Aşağı Mezapotamya´da yaşayan halkların inançları Sümer dünyası XIX yüzyılda keşfedilinceye inanç alanının temel bilgilerinde bir hayli değişiklikler olmuştur Türkistan bozkırlarından Dicle´yle Fırat deltasına inen bu çok becerikli ve bilgili ulus bölgelerinin kuzeyinde yaşayan Akad´larıda etkileyerek olağan üstü bir uygarlık geliştirmiştir

Sümer dini çok tanrılı bir dindi Dünyada evrende doğada görülen hissedilen her nesnenin bir Tanrısı vardı Tanrılar insan görünümünde fakat insanüstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı İnsanlar gibi onlann da çocuklan ve eşlerinden oluşan aileleri bulunuyordu Bu aileler kral gibi bir Baştanrı altında toplanmışlardı Tanrılar da insanlar gibi sever üzülür kızar kıskanır kavga eder kötülük yapar hastalanır hatta yaralanabilirlerdi Yer Gök Hava Su Tanrılan yaratıcı diğerleri yönetici ve koruyucu Tanrılardı

Her şehrin bir koruyucu Tanrısı vardı O Tanrı şehrinin iyi yaşam sürmesinden sorumlu idi Onun gücü şehrinin iyi veya fena olduğuna göre değişirdi Bunlara aym zamanda diğer şehirlerde de tapılırdı Bu şehir Tanrıları evrenin yönetimini aralannda bölüşmüşlerdi Tanrılara ait listelerde 1500 kadar Tanrı adı bulunması Sumerlilerin ne kadar çok Tanrı yarattığını göstermektedir

Tanrıları insan şeklinde algılamalan Tanrıları şehirlerin dışında evren ve doğa Tanrısı olarak geliştirmeleri ve onlan uyumlu bir sistem içine almalan Sumerlilerin önemli ruhsal başanları olarak kabul edilmektedir Tanrılar yalnız evrende değil insanlarm yaşamına da girerler Örneğin yorulmak bilmeden gezen Güneş Tanrısı Utu her şeyi görür adaleti korur insanlara yardım eder ciğer falı bakanlann piridir Bilgelik ve Su Tanrısı Enki insanlann ve sihirbazlarm koruyucusudur Venüs yıldızını simgeleyen Tanrıça İnanna âşıklann ve savaşçılann koruyucusudur

Sumer´de Tanrılar istediklerini yapar; onlar insanlara ne istediklerini bildirmez Ancak insanlar onlara kendilerinden istenileni sorarak öğrenebilir Bu kurban edilen hayvanlann karaciğerlerindeki işaretlere göre anlaşılır Bu işaretlerin ne olduğu neyi anlattığı bu hususta yazılmış kataloglarda bulunur; rahipler ona göre onlan yorumlar Ayrıca rüya ile de Tanrı istediğini bildirir Tanrının yapılacak bir işi uygun görüp görmediğini anlamak isteyen; mabede gider kurban keser dua eder ve uykuya yatar Gördüğü rüyanın olumlu veya olumsuz olduğunu da ancak rahip yorumlar

Sumerliler bu Tanrılar dünyası üzerine pek çok efsane geliştirmişler; şiirler yazmış ilahiler bestelemiş törenler düzenlemiş ve bütün bunlan yazıya geçirerek zamanımıza kadar ulaşmasını sağlamışlardır Onlann kurduklan çokTanrılı din yavaş yavaş tektanrıya dönüşerek bugünkü dinlerin temelini oluşturnuştur Fakat bu arada diğer Tanrılar da tamamıyla yok olmayarak bu dinlerde melekler şeytanlar cinler olarak varlıklarını korumaktadır

Patesi ya da Ensi adını verdikleri rahip-krallarla yönetiliyorlardı Bugün için onlardan daha öncesi bulunmadığına ve bilinmediğine göre keşfedildikleri tarihe kadar başka uluslara maledilen birçok uygarsal ve inançsal buluşların onların ürünü olduğu kabul edilmektedir Onlardan kalan Gılgamış Destanı´yla Enuma Eliş(Gökyüzünde) adlı yaratılış efsanesi başka uluslara maledilen birçok inançların Sümer kaynaklı olduklarını kesin olarak meydana çıkarmıştır Örneğin artık bilinmektedir ki Yahudilerin sanılan Tufan tasarımı onlarındır Suriyelilerin Adonis´e dönüştürdükleri Babillilerin Tammuz´u onalrın Dumu-zid´idir Samilerin Anu ve daha sonra Yunanlıların Uranus´a dönüştürdükleri tanrıların babası onların An´ıdır Akdeniz´in ünlü Kybelesi onların Ki (Toprak ana)´sidir Samilerin ilkin İştar ve Asarte´ye dönüştürdükleri onların İnanna´sıdır Samilerin Sin´i onların Nanna (Ay-tanrı) ve Şamaş´ı onların Utu(Güneş-tanrı)´sudur Samilerin Ea´sı onların Enkisi´dir Yunanlıların Hades´i onların Kur(Ölüler ülkesi)´u ve Elysion´u onların Dilmun(Cennet)´udur Yunanlıların Persephone´si onların Ereşkigal´idir Yunanlıların ünlü yedi bilge´si Mezapotamya´nın en eski yedi kentine uygarlığı getiren Sümer bilgeleridir Bu örnekler daha da çoğaltılabilir

Sümer uzmanlarından NK Sandars şöyle demektedir: "Gılgamış elbette bir İskender bir Odysseus bir Herakles bir Samson bir Dermot ya da Gawain değildir Ama Gılgamış´ın öyküsü anlatılmamış olsaydı bu kahramanların hiçbiri şimdiki ölçüde hatırlanmazdı" Çünkü çeşitli tasarımların ortaya koyduğu bu kahramanlar Sümer´li Gılgamış´tan pek çok şey almışlardır Sandars´ın da belirttiği gibi örneğin "ortaçağın İskender´inde Gılgamış´ın birçok özelliğini bulabiliriz" Dermot´la dövüşen vahşi adam Gılgamış´la dövüşen Enkidu´nun tıpkısı denilebilir Birçok tanrıları Anadolu´ya maleden Halikarnas Balıkçısı(Cevat Şakir Kabaağaçlı) bile "Büyük ana tanrıçanın sevgilisi Attis´in menşeini bulmak için Sümer´lere gitmeli"(Anadolu Tanrıları İstanbul 1962 s 89) der ve onu Sümer´lerin Dumu-zid´ine bağlar

Samiler Mezapotamya´yı istila edince Sümer tanrılarını benimsemişler ne var ki onların adlarını ve özelliklerin çoğunu değiştirmişlerdir Kaldı ki Mezapotamya´nın çeşitli kentlerinde de ortak tanrılar aynı adla anılmazlardı Ayrıca her kentin koruyucu özel bir tanrısı da vardı Kimi kaynaklarda bu adlar birbirlerine karıştırılmış ve Sümer tanrıları çoğunlukla Sami dilindeki adlarıyla tanıtılmıştır

Sümer tanrılarının adlarını yeniden düzenleyen Prof Kramer´e göre önce su vardı Tanrı An (Gök An-sar: Tüm gök)´la tanrı Ki(Toprak Ki-sar: Tüm dünya) bu sudan doğdular Onların birleşmesinden Enlil(Hava) meydana geldi gökle toprağın arasını doldurdu Enlil karanlık göğü aydınlatmak için Nanya (Ay)´yı yarattı Nanna da Utu (Güneş)´yla İnanna (Aşk ve savaş)´yı yarattı Samilerde bu tanrılar Sin (Nanna) Şamaş(Utu) ve İştar(İnanna) adlarıyla anılırlar Enlil ilkin An (Samilerde Anu)´ın buyrukalrını yerine getiriyordu sonra dünyayı Ki´nin elinden alarak yönetmeye başladı daha sonrada An´ın yerine geçti ve bütün evrenin egemeni oldu aynı zamanda Nippur kentinin koruyucusuydu

An´la Ki´den doğan bir başka tanrıda tatlı suların ve bilgeliğin tanrısı Enki (Samilerde Ea Prof Kramer "An´ın çocuğu olduğu söylenebilir" demekle yetiniyor Enuma Eliş´de ileri sürülen bu doğumu kesin bulmuyor)´dir sanatı koruyor ve derinde yaşıyordu Enlil toprağın egemenliğini eline geçirdiği sırada İnanna´nın ablası gök-tanrılaçalardan Ereşkigal´i Kur(Yeraltı ülkesi)´a kaçırmıştı Bu yeraltı ülkesinde Annunaki (yargıçık yapan ve An´ı soyundan gelen yeraltı tanrıları)´ler vardı ülkenin kapısını Neti(Samilerde Nedu) bekliyordu Gılgamış Destanı´nda bunlardan başka şu tanrıların adları anılmaktadır: Adad (Fırtına yağmur tanrısı) Antum (An´ın karısı) Absu (Tanrıları meydana getiren su) Aruru (Yaratıcı tanrıça Endiku´yu kilden yarattı) Aya (Utu´nun şafağı ve gelini) Belit-Şeri (Yeraltı yargıçlarının zabıt katibi) Dilmun (Cennet Sadece tanrılar gidebiliyor bir de tufan´dan kurtulup ölümsüzleştirilen Utnapiştim ya da başka bir anlatımdaki adıyla Ziusudra orada yaşıyor) Dumuzi (Ya da Dumu-zid Samilerde Tammuz ya da Temmu Verimlilik tanrısı Çoban demek İnanna´nın da kocası) Endukugga ve Nindukugga (Yeraltı tanrı ve tanrıçası Enlil´in ana-babası) Enkidu (Aruru´nun yarattığı yabanıl yaratık Daha sonra hayvanların koruyucu tanrısı oluyor) Enugi (Sulama tanrısı) Haniş (Kötü havayı haber veren göksel varlık) Humbaba ya da Huvava (Sedir ormanı bekçisi canava Anadolu´lu bir tanrı olduğu sanılıyor) İgigi (Gök tanrılarının ortak adı) İnsan-akrep (Tanrıların karşıtı Su tarafından tanrılarla savaşmak için birçokları yaratılmış Güneşin battığı yerde nöbetçi) İrkalla ( Ereşkigalin bir başka adı) İşullana (An´ın bahçivanı Aşkına karşılık vermediğinden ötürü İnanna tarafından köstebeğe dönüştürüldü) Lugabanda (Çoban-tanrı Aynı zamanda kral Gılgamış´ın babası ya da koruyucusu) Mammetum (Alınyazısı-tanrısı) Namtar (Uğursuzluk şeytanı hastalık getirici Yeraltı ülkesinin başpapazı) Nergal (Yeraltı tanrıEreşkigal´in kocası) Ningal (Ay tanrısının karısı güneşin annesi) Ningirsu (Ninurta´nın eski adı Verimlilik tanrısı) Nirnurta (Ningirsu´nun yeni adı Savaş ve bereket tanrısı) Gizzida ya da Ningizzida (Bereket tanrısı Hayat ağacının efendisi olarak niteleniyor Büyü de yapıyor Daha sonra Dumu-zid´le birlikte göğün kapısını bekliyor) Ninhursag (Ana tanrıça Ki´nin başka adı Enki´nin karısı)Ninki (Ninhursag ya da Ki´nin bir başka adı olduğu sanılıyor Destanda Enlil´in annesi) Ninsun( Bilgelik tanrıçası Lugulbanda´nın karısı ve Gılgamış´ın annesi) Nisaba (Tahıl-tanrıça) Puzur-Amurri (Utnapiştim´in dümencisi) Samukan (Sığırların tanrısı) Siduri ya da Sabit (Şarap yapımcı kadın İnanna´nın bir başka adı olabileceği öne sürülüyor) Silili (Göksel kırsak göksel aygırın da annesi) Şullat (kötü hava habercisi Haniş´in bir başka biçimi) Şulpay (Şölen yöneticisi tanrısı) Ubara-Tutu (Utnapiştim´in babası mitolojik kral) Utnapiştim (Sümerlilerin Ziusudra´sına Samilerin verdiği ad Ünlü tufan kahramanı) Urşanabi (Utnapiştimin´in kayıkçısı Dilmun´a gitmek için ölümcül suları hergün geçiyor) Yedi bilge (Yedi kente uygarlık getiren getiren Sümer bilgeleri)

Tanrılar ve Tanrıçalar:

Ab-zu: Yeraltı tanrısı Apsu(ya da Absu)´da denir İlk insanlar yaşamın sarmal gelişimini mevsimlerde izlemişler doğum-ölüm döngüsünü yeraltı sularına bağlamışlardır Yeraltı suları ilkbaharda bütün doğaya canlılık verirler yazın göklere doğru yükselirler sonbaharda yağmurlarla yeniden insanın yaşadığı toprağa düşerler kışın da toprağın altındaki yerlerine dönerler Bu döngü her yıl böylece tekrarlanır Su mevsimi gelince her yl doğayı yeniden canlandırır Bu yüzden Ab-zu canlandırıcı bir tanrıdır

Akrep İnsanlar: Akrep insanlar ülkesi Tufan varsayımının ilk biçimi Sümerler´in Gılgamış öyküsünde anlatılır Tufandan kurtularak ölümsüzlüğe kavuşan Utnapiştim´in oturduğu yer Akrep ülkesini aştıktan sonra varılan yerdir Gılgamış ölümsüzlüğe ulaşmanın çaresini öğrenmek için büyük dedesi Utnapiştim´e gitmek için bu ülkeden geçer

An: Gök-tanrı Anum da denir Savaş tanrısı İştar´ın kocasıdır Yunanlıların Zeus´uyla eşdeğerlidir tanrılar tanrısıdır Sümer inançlarında Enlil(toprak) vr Enki(okyanus) ya da Ea´yla birlikte büyük tanrılar üçlüsünü kurarlar

Anşar: Gökyüzü tanrısı Yeryüzü tanrısı tanrısı Kişar´la birlikte dişi yılan Lakamu´yla erkek yılan Lakmu´nun çocuklarıdır

Annunaki´ler: (Sümer) İkinci derece tanrılar Bunlar baştanrı Marduk´tan kendilerine bir hizmetçi vermesini istemişler o da insanı yaratmış

Arallu: Cehennem ülkesi Sümer inançlarına göre cehennem ülkesini yöneten önce tanrıça Ereşkigal´miş sonra çok güçlü bir tanrı olan Nergal onunla evlenerek cehennem ülkesinin kralı olmuş

Aruru: Sümer tanrıçası Sümerlerin ünlü Gılgamış destanında adı geçen A-Ru-Ru biçiminde de yazılıyor Uruk kentinin genç kızları nişanlılarını sabahtan akşama kadar çalıştıran kral Gılgamış´ı ona şikayet ederler O da Gılgamış´ı başka konularda oyalasın diye Enkidu´yu yaratır

Boğa: Bolluk ve güçlülük simgesi Hayvan tapımının en önemli tanrılık hayvanlarından biri olan boğa´ya ilkin Sümer inanaçlarında rastlamakla birlikte boğanın kutsallığı inancının hemen bütün ilkel inançlarda yer aldığı görülür Bütün mitolojilerde boğa dölleme ve kuvvet olarak erkek gücünü simgeler Sümerlerde boğa erkek insan başlı olarak tasarımlanmıştır Boğa tapımı bütün sami dinlerinde süregelerek Antikçağ Yunan ve Roma inançlarına kadar gelmiştir Boğa eski Yunan´da Zeus´ün Roma´da Jüpiter´in simgesidir

Ea: Su-tanrı Enki adıylada anılır Sümer-Akad inançlarında evrenin ana öğesi su´dur Daha açık bir deyişle Sümer evreni gök (An) toprak (Enlil)ve su (Enki) olmak üzere üçe ayırmakla beraber bunların temel ve tümünün yaratıcı öğesi olarak su´ya tapmışlardır Bu bakımdan Ea büyük yaratıcı tanrıdır göğü ve toprağı o yaratnıştır aynı zamanda tüm bilgeliktir ve bundan ötürüde büyüsel etkiler onun yardımıyla elde edilir yaşam kaynağı olduğundan ötürü bolluğuda simgeler Sümer tapınaklarında Ea´nın kendisi olarak bir kap içinde kutsal su bulundurulurdu bu sudan içen hastaların iyileşeceğine ve güçsüzlerin güçleneceğine inanılırdı Tapınak rahipleri de balık biçiminde giysiler giyerlerdi Hıritiyanların İsa´ya tasarladıkları balık niteliğinin de kaynağı Sümerlerin bu inancı olsa gerektir Sümer inançlarında Ea´dan önce bir su ilkesi olan Ab-zu(ya da Ab-su) inancı alır

Enkidu: Gılgamış´ın arkadışı Engidu biçimindede yazılmaktadır Kimi incelemeciler onun bir insan olmadığını belki de bir aslan olduğunu ileri sürmektedirler(Örneğin Bkz Challaye Dinler Tarihi İstanbul 1960 s 116) Vücudu kıllarla kaplı çok bilgeli bir varlıkmış Bir başka anlatıma göre de kralı olduğu kenti kalkındırmak isteyen Gılgamış ülkesinin bütün erkeklerini işe koşarmış Kadınlar kocalarını genç kızlar nişanlılarını göremez olmuşlar Bu yüzden kralı tanrı Aruru´ya şikayet etmişler Kadınları haklı bulan tanrı da krala bir arkadaş yaratarak onu başka serüvenlere yöneltmek istemiş ve tanrı Anum´a benzeyen toprak vücutlu çok iri ve vahşi Enkidu´yu yaratmış Bu yaratık Gılgamış´ın yaşamında büyük çapta etken olanlardan biridir ve sonunda da onun uğrunda ölür Öyküye göre tanrıça İştar krala aşık olmuş Ama onun bütün sevgililerini öldürdüğünü bilen Gılgamış tanrıçaya yüz vermemiş İştar da ondan öç almak için üstüne azgın bir boğayı saldırtmış Gılgamış ancak Enkidu´nun yardımıyla boğayı altedebilmiş Buna çok kızan İştar da Enkidu´nun canını almış Enkidu´nun ölümü Gılgamış´ın ölümden korkup ölümsüzlüğü aramasının nedenidir Bir başka anlatıma göre de Gılgamış ölüler ükesinde arkadaşıyla görüşür Enkidu´nun ona ölümün ne denli kötü olduğunu anlatması Gılgamış destanı´nın en şiirli bölümüdür

Enlil: Yeryüzü-tanrı Bel ya da Belum adıyla da anılır Baal´le birlikte bütün bu adlar Mezapotamya´nın en büyük tanrısını dile getiren tanrı anlamındadır Enlil tanrı Anum´un oğluydu zamanla babasının yerine geçerek baştanrı yerine yükseldi Yeryüzüne hakim olan onu yöneten odur Sümer inançlarında bir tufan meydana getirerek insanları cezalandıran da odur Atmosfer güçlerini de o yönetir; şimşekler fırtınalar onun buyruğundadır Karısı Ninlil ya da Belit´le birlikte Elam dağlarında oturur Nippur sunağı ona adanmıştır Özellikle sümerler en çok onu saymışlar ve en çok ondan korkmuşlar Ne var ki Mezapotamya´nın çok uzun tarihinde tanrılar zamanla yer değiştirmekte oğullar babalarının yerini almaktadır Belli bir zamanda hangi tanrı sayılıyorsa bütün tanrıların onun tarafından yaratıldığına inanılmaktadır

Ereşkigal: Yeraltı ülkesi tanrıçası Yeraltı ülkesi tanrısı Nergal´in karısıdır Sümer inançlarına göre ilkin cehennemi (Arallu) tek başına Ereşkigal yönetirmiş tanrıların bir şölenine çağrılınca cehennemden ayrılmadığı için kendi yerine bir temsilci göndermiş bütün tanrılar bu temsilciyi ayağa kalkıp selamlamışlar sadece tanrı Nergal yerinden kıpırdamamış bunu duyan ve çok kızan Ereşkigal tanrı Nergal´i yakalatıp cehenneme getirmiş ama Nergal cehennemin için altüst ederek Ereşkigal´i tahtından indirmiş cehennemin kralı olmuş ve Ereşkigal´le evlenmiş

Kingu: Devler ve canavarlar ordusunun komutanı Torunlarına kızan Tiamat devlerden ve canavarlardan bir ordu kurarak tanrılara saldırır bu ordunun başına getirdiği korkunç dev Kingu´ya kaderin iplerini verir Tanrılarda kendilerini savunmak için tanrı Marduk´u başkomutan yaparlar Marduk devleri yakalayıp cehenneme gönderir kaderin iplerini de Kingu´dan alarak kendi boynuna takar Marduk´un büyük ve evrensel eğemenliği böylece başlar

Kişar: Yeryüzü tanrı Ünlü Sümer tanrıları Anum Enlil ve Ea onun gökyüzü-tanrı Anşar´la birleşmesinden doğmuş ya da oluşmuştur Kişar dişi Anşar erkektir

Lakmu: Erkek-yılan Dişi-yılan Lakamu´yle birlikte dünyaya gelmiş Sümerlerin yaratılış tasarımlarını anlatan Enuma Eliş (Gökyüzünde) adlı yapıta göre (bu yapıtın İÖ VII yüzyılda yazıldığı sanılıyor) bu iki yılan Apsu´yla Tiamat´ın birleşmesinden olmuşlar Bu iki yılanın birleşmesinden de Aşar ile Kişar dünyaya gelmiş Yeryüzüyle gökyüzü böylece oluşmuş

Lilitu:Dişi gece demonu Rüzgarla gelen felaketler hastalıklar veba ve ölümden sorumlu görülmekle birlikte belkide daha fazla insanların cinsel yaşamlarına müdahalede uzmanlaştıklarına inanılır

Moummou: Sonsuzuk-tanrı Kimi metinlerde Apsu´yla Tiamat´ın oğlu kimi metinlerde de Apsu´nun veziri olarak gösterilmektedir Mummu biçiminde de yazılıyor

Nana: Ana-tanrıça Kybele´nin adlarından biri Nina ve İnnina da denir Akad´lar kendi dillerinde onu aynı anlamda İştar sözcüğüyle çevirmişlerdir Ana ve Anna sözcükleri de bu kökten türemedir Mezapotamya mitolojisinde Nane adıyla tanrı Enzu´nun ve kimi yerde de tanrı An´ın kızı olarak gösterilir aşk ve savaş tanrıçası sayılır İÖ VI yüzyılda Babil´de Annumitu adıyla anılmıştır

Ningirsu: Savaş-tanrı Urningirsu da denir Tanrı Enlil´in oğludur Anu´nun kızı olan tanrıça Bo´yla evlidir Tanrıça Bo tanrıça İştar´dan önce Lagaş bölgesinin toprak-ana´sıydı Savaş tanrının yirmi dört çeşit silahı varmış ki bunlardan herbiri bir devi simgelermiş Ningirsu´nun annesi de Ninlil adını taşır ki Enlil´in karısıdır

Ninhur Sag: Kış bölgesi tanrıçası İÖIII bnyılda tapılmıştır Ninlil ile kardeş çocuklarıdır

Ninlil: Tanrı Enlil´in karısı Nirginsu´nunda annesidir

Pazuzu: Ateş-peri Kuş ayaklı kanatlı ve insan ellidir Hastalıkları iyi ettiğine inanılır Hastaların boynuna onun resmini taşıyan muskalar asılırmış İkircikli özelliği olarak güneydoğudan estirdiği rüzgarlarla vebayıda beraberinde getirdiğine inanılan demon

Sin: Ay-tanrı Sümerlilerin en büyük kozmik tanrısıdır Güneş-tanrı Şamaş´la yıldız-tanrı İştarın babasıdır Evren-tanrı Enlil´le evren-tanrıça Ninhil´in oğludur Akad´lar eski Araplar ve Hitit´lerce tapılmıştır Tevrat´ta da onun sözü edilir ve peygamber İbrahim´in çıktığı kent olan Ur´da onun egemen olduğu anlatılır Sin Sümer inançlarında birinci büyük tanrı üçlüsündendir Kimi incelemeceiler bunu Mezapotamya´ya göçeden Sami ulusların etkisiyle bağlarlar

Şullat: Fırtına ve kötü hava habercisi tanrıça

Tiamat: Tuzlu su-tanrıçası Tatlı su-tanrı Apsu (ya da Ab-zu)´yla birlikte evrenin ilk varlıklarıdır Sümer´lerin Enuma Eniş (Gökyüzünde) adlı yaratılış efsanelerinde evrenin bomboş olduğu bir ön zamanda bu iki varlığın bulunduğu belirtir Evren bütün tanrılar ve insanlar bu iki varlıktan eşdeyişle su´dan meydana gelmiştir Tatlı ve tuzlu suların birleşmesinden ilkin erkek yılan Lakmu (Lagma biçiminde de yazılıyor)´yla dişi yılan Lakamu (Lagama biçimindede yazılıyor) doğuyorBunların birleşmesinden de Anşar (Gök An-sar biçiminde de yazılıyor) ve Kişar (Toprak Ki-sar biçiminde de yazılıyor) meydana geliyor Tanrılar ve insanlar işte bu gökle yerin birleşmesinden doğuyorlar

Temmuz: Sümer´lerin Dumuzi´sinin Sami´lerdeki adı Tamuz ve Tammuz biçimlerindede yazılır ve söylenir Kaynağı Sümer tanrısı Dummuzi olan Temmuz giderek Anadolu´da Attis ve Adonis´e dönüşmüştür Bütün bunlar bitkilerin ölen ve yeniden dirilen tanrısı´dırlar Bu tasarım doğanın sonbaharda ölüp ilkbaharda yeniden canlanışını simgeler Bu tanrılarda doğa gibi sonbaharda ölüp ilkbaharda yeniden dirilerek aşk ve bereket getirirler Sonbaharda ölümleri aşk yüzündendir kışı yeraltı ölüler ülkesinde geçirişleri aşk yüzündendir ikbaharda yeryüzüne dönüşleri aşk yüzündendir Sümerlerden Yunanlılara kadar çeşitli bölgelere ad değiştirerek süregelen bu temel efsanede aşk ve şehvet doğurganlığın bereketin bolluğun simgesi sayılmıştır Doğal yılın en verimli ayı sayılan Temmuz ayı da adını burdan alır Bu tanrının sevgili ya da karısı da Sümerlerde İanna ya da İnanas Samilerde İştar ya da Aştart ya da Aştoret´tir Kimi anlatımlarda yeraltı ülkesine giden Temmuz değil Aştart´dır Orada tutuklanmış bu yüzdende yeryüzünde aşk ve bereket kalmamıştır İnsanların ve hayvanların üremesi durmuş bitkiler açmaz ve tohum vermez olmuştur Tanrılar bunu önlemek için kadınsı bir erkeği yeraltına göndererek Aştar´ın yeniden yeryüzüne dönmesini sağlamıştır Akad anlatımlarındaysa İştar genç kocası Temmuz´u aramak için yeraltı evrenine iner Sümer anlatımlarında İnanna yeraltı evlerinden çıkabilmek için kocası Dumuzi´yi rehin bırakır Ama bütün bu anlatımlarda tanrı ve tanrıçalar kış aylarını yeraltında yaz aylarını yeryüzünde geçirirler; ölür ve yine dirilirler ölmekle doğadaki canlılığa son verir ve dirilmekle doğayı canlandırırlar

Utu: Güneş-tanrı Ud ya da Ut da denir Mezapotamya metinlerde Babbar Asur ve Hitit metinlerinde Şamaş adıyla anılır Adalet-tanrı Kittu ve hak-tanrı Meşarru onun çocuklarıdır Sümer zincirinde ilkin var bulunan su´dan An(Gök) doğuyor sonra Ki(Toprak) ve bunalrın birleşmesinden Enlil(Hava) doğuyor işte Nana(Ay)-Utu (Güneş)-İnanna (Aşk ve savaş) onun çocuklarıdır

Utnapiştim: Sümer´lerin Nuh´u Babil diliyle yazılan tabletlerde bu adla anılan tufan kahramanına Sümer´lerin Ziusudra dedikleri sonradan anlaşılmıştır Utnapiştim´e Sümer´lerin
Nuh´u demekten daha iyisi Nuh´a Yahudilerin Ziusudra´sı demektir çünkü bu öbüründen onbeş yüzyıl öncedir Şurrupak kentinde kralmış bilgeymiş ve rahipmiş Adının sözcük anlamı "hayatı gören"dir Ubara-Tutu´nun oğluymuş Tufan´ı atlattıktan sonra ölümsüzlüğe kavuşan ve tanrılarca Dilmun(Cennet)´da yaşamasına izin verilen Utnapiştim aynı zamanda atası bulunduğu Gılgamış´a ünlü su baskınını şöle anlatır: İnsanlar çoğalıp gürültü yapmaya başlamışlar Tanrıların gözüne uyku girmez olmuş Bunun üzerine insanları yok etmeyi planlamışlar Tanrı Ea "önceden verdiği sözü tutarak" bu karardan Utnapiştim´i haberdar etmiş ve bir gemi yapmasını sağlamış Geminin yapımı bitince tufan patlamış Öğlesine korkunç bir kasırga başlamışki "tanrılar bile korkularından göğün en yüksek katına kaçmışlar orada sokak köpekleri gibi titreyerek duvar dibine sinmişler" Altı gün ve altı gün gece boyunca gök ve yer birbirine karışmış Öyle ki " cennetin ve cehennemin tanrıları ağlayışıp durmuşlar" Yedinci gün başladığında tufan yatışmış Utnapiştim´in gemisi de Nisir dağının tepesine oturmuş Orada gemiden inip adak kurbanını kesmişler "Tanrılar tatlı kokuyu alınca dağın başına sinekler gibi üşüşmüşler" Tufan´ın düzenleyen tanrı Enlil çok kızmış tanrı Ea´ysa kendisinin haber veridiği yadsımış ve "bilge kral Utnapiştim olacakları düşünde görmüş" deyip işin içinden sıyrılmış Çaresiz kalan tanrılar toplanmışlar ve Utnapiştim´le karısına ölümsüzlük bağışlayıp "çok uzakta" yaşaması için Dilmun´a yerleştirmişler Bu yüzden Sümer´ler ona Uzaktaki de derler



Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.