|
|
Konu Araçları |
biçimleri, edebiyatında, halk, nazım, nelerdir |
Halk Edebiyatında Nazım Biçimleri Nelerdir? |
08-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Halk Edebiyatında Nazım Biçimleri Nelerdir?Halk Edebiyatında Nazım Biçimleri Nelerdir? Halk edebiyatı ortaya konan ürünlerin gösterdiği biçim ve içerik özelliklerine göre üç bölüme ayrılır: A) ÂŞIK EDEBİYATI B) ANONİM HALK EDEBİYATI C) TEKKE ve TASAVVUF EDEBİYATI A) ÂŞIK TARZI Türk HALK EDEBİYATI * İslamiyet’ten önce başlamıştır * Eskiden kambaksı adı verilen ozonlara bu dönemde AŞIKadı verilmiştir * Âşıklar şiirlerini bağlama adı verilen sazlarla köy köy dolaşıp söylemiştir * Hece ölçüsü kullanılmıştır * Dili sadedir * Nazım birimi dörtlüktür yarım kafiye kullanılmıştır * Son dörtlükte şairin mahlası(adı) kullanılır * Şairler şiirlerini CÖNK adı verilen defterde toplarlardı * Aşk ölüm gurbet ayrılık konuları sıklıkla ilenmiştir * Coşkulu lirik bir söylenişi vardır * Koşma mani Türkü semai varsağı destan gibi biçimleri mevcuttur * 17 yüzyıldan sonra divan edebiyatından etkilenmeye başlamıştır KOŞMA: Halk edebiyatında en çok kullanılan biçimdir Genellikle hece ölçüsünün on birli (6+5 ya da 4+4+3) kalıbıyla yazılır Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir Şair koşmanın son dörtlüğünde adını ya da mahlasını söyler Uyak düzeni genellikle şöyle olur: baba ” ccca ” ddda… Eğer benim ile gitmek dilersen Eğlen güzel yaz olsun da gidelim Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz Yollar çamu kurusun da gidelim ———————– Karac”oğlan der ki buna ne fayda Hiç rağbet kalmadı yoksula bayda Bu ayda olmazsa gelecek ayda Onbir ayın birisinde gidelim Koşmaların genel özellikleri: * Aşk ayrılık gurbet gibi geniş çerçeveli konuların işlendiği bir türdür * 11li hece ölçüsüyle yazılır * En az 3 en fazla 6 kıtadan oluşur * Dili sadedir * Kafiye düzeni ababcccbdddbşeklindedir * Son dörtlükte şairin mahlası bulunur * Koşmanın konularına göre güzelleme koçaklama ağıt taşlamaadlı türleri vardır GÜZELLEME: İnsan ve doğa sevgisinin lirik bir edayla işlendiği koşmalara denir KOÇAKLAMA: Savaş yiğitlik kahramanlık gibi konuları işleyen koşmalara denir Coşkun ve yiğitçe bir üslupla savaş ve dövüşleri anlatan şiirlerdir Köroğluyum medhim merde yeğine Koç yiğit değişmez cengi düğüne Sere serpe gider düşman önüne Ölümü karşılar meydan içinde AĞIT: Ölen kişinin arkasından duyulan acının ve onun iyiliklerinin işlendiği koşmadır Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan acıları anlatmak amacıyla söylenen şiirlerdir (Anonim halk şiiri ürünü olan ağıtlar da vardır) Civan da canına böyle kıyar mı Hasta başın taş yastığa koyar mı Ergen kıza beyaz bezler uyar mı Al giy allı balam şalların hani Hıfzi TAŞLAMA: Toplumun veya bireylerin aksayan yönlerini eleştiren koşmalara denir Bir kimseyi yermek ya da toplumun bozuk yönlerini eleştirmek amacıyla yazılan şiirlerdir Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda insan beğenmez Medres kaçkını softa bozgunu Selam vermek için kesan beğenmez Kazak Abdal VARSAĞI: Güney Anadolu bölgesinde yaşayan Varsak Türklerinin özel bir ezgiyle söyledikleri Türkülerden gelişmiş bir biçimdir Dörtlük sayısı ve uyak düzeni “Semâi” gibidir Varsağılar yiğitçe mertçe bir üslupla söylenir Bu da dörtlüklerin içindeki “bre” “hey” “behey” gibi ünlemlerle sağlanır Halk edebiyatında en çok varsağı söylemiş şair Karacaoğlan”dır MUAMMA: Kapalı bir biçimde anlatılan bir olayın ya da bilginin okuyucu tarafından anlaşılmasını bunlarla ilgili soruların cevaplandırılmasını isteyen bir tür manzum bilmecedir NASİHAT: Bir şey öğretmekbir düşüncenin yayılmasına çalışmak gibi amaçlarla söylenen didaktik şiirlerdir Bre ağalar bre beyler Ölmeden bir dem sürelim Gözümüze kara toprak Dolmadan bir dem sürelim Behey elâ gözlü dilber Vaktin geçer demedim mi Harami olmuş gözlerin Beller keser demedim mi Varsağının genel özellikleri: * Toros Dağları ve Adana civarında yaşayan VARSAK boylarının söyledikleri Türkülere denir * Kafiye düzeni koşma gibidir * 4+4 şeklinde 8li ölçüyle söylenir * BRE BEHEY HEY nidaları sıklıkla kullanılmıştır * En az 3 en fazla 5 dörtlüktür SEMAİ: Hece ölçüsünün sekizli kalıbıyla yazılır (4+4 duraklı ya da duraksız) Dörtlük sayısı üç ile beş arasında değişir Semâilerin kendine özgü bir ezgisi vardır ve bu ezgiyle okunur Uyak düzeni koşma gibidir: baba ” ccca ” ddda Semâilerde daja çok sevgi doğa güzellik gibi konular işlenir İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye Dedil gönül abdal olmuş Gezer Elif Elif diye Karac”oğlan eğmelerin Gönül sevmez değmelerin İliklemiş düğmelerin Çözer Elif Elif diye Semailerin genel özellikleri: * Özel bir ezgiyle söylenen bir türdür * Kafiye düzeni koşma ile aynıdır * 4 + 4 =8 li ölçüyle yazılır * 35 dörtlükten oluşur DESTAN: Dört dizeli bentlerden oluşan oldukça uzun bir nazım biçimidir Kimi destanlarda dörtlük sayısı yüzden fazladır Genellikle hece ölçüsünün on birli kalıbıyla yazılır Uyak düzeni koşma gibidir: baba ” ccca ” ddda Destanın son dörtlüğünde şair mahlasını söyler Konuları bakımından destanları savaş yangın deprem salgın hastalık ünlü kişilerin yaşamları mizahi… gibi gruplanadırabiliriz Esnaf Destanı Nalbant oldum kırdım nalın çoğunu Bir katır nalladım dinle oyunu Meğer acemiymiş bilmem huyunu Çenemi teptirdim nalın sökerken Manav oldum elma armut tez çürür Cambaz oldum ip üstünde kim yürür Kasap oldum her gün gözüm kan görür Yüreğim bayıldı kana bakaraken Ben bu sanatları bir bir dolaştım Tekrar gelip şairliğe bulaştım Kâmili mürşidin eline düştüm Tekke-i aşk içre çile çekerken Destanların genel özellikleri: * 6+5 li hece ölçüsüyle söylenir * Halk edebiyatının en uzun nazım biçimidir * Kendine özgü bir söylenişi vardır * Kafiye düzeni koşma ile aynıdır * Ayaklanma kıtlık savaş hastalık gibi toplumsal konular işlendiği gibi bireysel konuların işlendiği destanlar da vardır * Dörtlük sayısında sınırlama yoktur B) ANONİM TARZI TÜRK HALK EDEBİYATI Söyleyeni belli olmayan halkın ortak malı sayılan ürünlerin oluşturduğu sözlü geleneğe dayalı edebiyattır Sözlü olduğu için ürünler; halk arasında dilden dile geçtikçe zaman kişi yer unsurlarına bağlı olarak değişikliğe uğramıştır * Anlatım sözlü edebiyat geleneklerine uygundur Süsten uzak açık net anlaşılır bir dil kullanılmıştır * Daha çok; aşk hasret yiğitlik ölüm gibi tüm insanlığı ilgilendiren konular işlenmiştir ANONİM HALK EDEBİYATI DÜZYAZI ÜRÜNLERİ - Atasözleri - Deyimler - Tekerlemeler - Bilmeceler - Fıkralar - Halk Hikâyeleri - Ortaoyunu - Meddah - Karagöz ATASÖZLERİ * Yüzyıllar süren tecrübeler sonunda ortaya çıkan özlü sözlerdir * Kelimeleri değiştirilemezler * Aynı konuda birbiriyle çelişen atasözleri olabilir DEYİMLER TEKERLEMELER Sözcüklerin ses benzerliğinden yararlanılarak oluşturulan yarı anlamlı yarı anlamsız sözlerdir Şiir biçiminde de oluşturulan tekerlemelerde ölçü uyak seci ve aliterasyondan yararlanılmıştır Az gitmiş uz gitmiş Dere tepe düz gitmiş Altı ay bir güz gitmiş… Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Develer tellal iken Pireler berber iken Ben annemin babamın beşiğini Tıngır mıngır sallar iken… BİLMECELER * Çoğunlukla cevabı içinde saklı bulunan ve düşünceyi geliştirmek amacıyla türetilen soru biçimlerine denir * Güzel vakit geçirmek amacıyla çıkarıldıkları düşünülmektedir * Manzum mensur şekilleri vardır FIKRALAR Bir düşünceyi insanlara mizah öğelerini kullanıp onların gülümsemelerini sağlayarak aktarmak amacıyla oluşturulmuş kısa anlatılardır Bu ürünlerde güldürmenin yanında yol göstericilik de söz konusudur Edebiyatımızda en bilinen fıkralar; Nasrettin Hoca Karadeniz Bektaşi fıkralarıdır HALK HİKAYELERİ Hikayeci âşıkların köy odalarında düğün meclislerinde kasaba ve kentlerin kahvehanelerinde saz eşliğinde anlattıkları hikâyelerdir Bu hikayeci âşıklar okuryazar az çok kültürlü kişilerdir Genellikle sevgi ve kahramanlık konuları işlenir Kişiler yaşamdakilere yakındır; olağanüstülükler sınırlıdır Oluşturuldukları çağdaki sosyal yapıyı yansıtır Olayların düzyazı biçiminde anlatılması hem dinleyiciye hem anlatıcıya büyük kolaylık sağlar Araya serpiştirilen şiirler ve Türküler âşığa sazı ve sözüyle sanatını gösterme imkânı verir ORTA OYUNU Halkın ortasında apaçık duran bir meydanda; metinsiz suflörsüz ezbersiz oynanan bir tiyatrodur *Anlatılan olaylar ustadan çırağa kuşaktan kuşağa geçerek değişikliğe uğrar *Başkarakterler oyunu açan yürüten kapayan; hem oyuncu hem sahneye koyucu hem de yazar gibi davranan kenarı kürklü kaftan ve külah giyen elinde şakşak taşıyan Pişekâr; Pişekârla birlikte oyunu yürüten; ikinci oyuncu ve başkomik kavuk ve kaftan giyen Kavuklu’dur *Pişekâr cinasçılık Kavuklu ise tekerlemecilik yapar *Çelebi Zenne Denyo Arnavut Acem Arap Yahudi gibi tipler kendilerini simgeleyen bir müzikle sahneye çıkar MEDDAH Bir sözlü tiyatro ürünüolan meddahlık kısaca “tek adamlı tiyatro“dur Meddah tiyatronun bütün karakterlerini kendi kişiliğinde birleştiren bir aktördür Bir hikâyeyi başından sonuna kadar yüksekçe bir yerde karakterleri şivelerine göre konuşturarak anlatır Perdesi sahnesi dekoru kostümü bulunmayan bu tiyatroda her şey meddah denen kişinin zekâsına bilgisine söz söylemedeki hünerine bağlıdır KARAGÖZ Taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur Başkarakterler Karagöz ve Hacivat’tır Karagöz okumamış bir insandır Hacivat’ın kullandığı yabancı sözcükleri anlamaz ya da anlamaz görünüp onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya çeşitli nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile yabancı sözcükler kullanan Hacivat ile alay eder Hacivat kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutar Az buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı sever Perdeye gelen hemen herkesi tanır onların işlerine aracılık eder Zenne Çelebi Tuzsuz Deli Bekir Beberuhi Tiryakı Acem Laz Matiz Zeybek gibi diğer tipler oyuna ayrı bir renk katar ANONİM HALK EDEBİYATI ŞİİR BİÇİMLERİ TÜRKÜ: Türlü ezgilerle söylenen anonim halk şiiri nazım biçimidir Söyleyeni belli Türküler de vardır Halk edebiyatının en zengin alanıdır Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini Türkülerle dile getirmiştir Türkü iki bölümden oluşur Birinci bölüm asıl sözlerin bulunduğu bölümdür ki buna “bent” adı verilir İkinci bölüm ise bentlerin sonunda yinelenen nakarattır Bu bölüme “bağlama” ya da “kavuştak” denir Türküler genellikle yedili sekizli on birli hece kalıplarıyla yazılmıştır Konuları çok değişik olabilir Ninniler de bu gruptandır Söğüdün yaprağı narindir narin İçerim yanıyor dışarım serin Zeynep”i bu hafta ettiler gelin ( bent ) Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim Üç köyün içinde şanlı Zeynebim ( nakarat ) Türkülerin genel özellikleri: * Belli bir ezgiyle söylenir * 781114 li ölçülerle söylenir * Hemen her konuda söylenir * Bölgesel özellik ve ad değişikliğine uğrayabilir MANİ: Halk şiirinde en küçük nazım biçimidir Yedi heceli dört dizeden oluşur Uyak düzeni aaxa şeklindedir Birinci ve üçüncü dizeleri serbest ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı mâniler de vardır (xaxa) Mânilerin ilk iki dizesi uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenir Temel duygu ve düşünce son dizede ortaya çıkar Başlıca konusu aşk olmakla birlikte bunun dışında türlü konularda da yazılabilir Le beni eyle beni Elekten ele beni Alacaksan al artık Düşürme dile beni İpek yorgan düreyim Aç koynuna gireyim Açıldıkça ört beni Var olduğun bileyim Birinci dizesi yedi heceden az olan mâniler de vardır Dizeleri cinaslı uyaklarla kurulduğu için böyle mânilere “Cinaslı Mâni” ya da “Kesik Mâni” denir Bugün al Yârim giymiş bugün al Şâd edersen bugün et Can alırsan bugün al Sürüne Madem çoban değilsin Ardındaki sürü ne Ben bir körpe kuzuyum Al kat beni sürüne Beni böyle yandıran Sürüm sürüm sürüne Manilerin genel özellikleri: * aaxa şeklinde kafiyelenir * 4+3 şeklinde ölçüsü vardır * İlk iki dizesi ayrık yani hazırlık özelliği taşımaktadır Asıl mesaj üçüncü dizede verilir * Her konuda söylenebilir * Düz cinaslı ve artık mani gibi çeşitleri vardır NİNNİ * Annelerin bebeklerini uyutmak amacıyla belli bir ezgi ile söylediği parçalardır * Çocukların psikolojisi üzerinde etkilidir * Manzum özelliktedirler AĞIT Ölüm ve yas törenlerinde söylenen lirik şiirlerdir Ölçü ve uyak düzeni genellikle Türkülerdeki gibidir islamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığı “sagu” Divan edebiyatındaki karşılığı ise “mersiye’dir C) DİNİ-TASAVVUFİ (TEKKE) TÜRK HALK EDEBİYATI * Hem hece hem de aruz ölçüsü kullanılmıştır * Eserlerde genellikle Allah sevgisi işlenmiştir * Hem dörtlük hem beyit kullanılmıştır * Dil halkın kullandığı dil olmakla beraber Arapca-Farsça kelimelerde kullanılmıştır * Bu eserleri daha iyi anlayabilmek için belli bir dini bilgiye sahip olmak gerekir * Bu eserlerde dönemin çarpıklıkları da işlenmiştir * Şairler genellikle dini eğitim almışlardır * İlahi nefes şathiye nutuk devriye hikmet gibi nazım şekilleri vardır İLAHİ * Hecenin 7li-11li kalıbıyla belli bir ezgiyle söylenen coşkulu şiirlerdir * Allahın aşkı ve Ona kavuşma arzusu işlenir * Hem hece hem de aruzla yazılan ilahiler vardır * İlahiye Aleviler Deme Bektaşiler Nefes Mevleviler Ayin adını vermişlerdir NUTUK * Tekkede tarikata yeni giren müritlere dinin ve tarikatın esaslarını aktarmak için yazılan şiirlere denir * 11li hece ölçüsü ile yazılır ŞATHİYE * Dinin bazı inceliklerini alay edermişçesine anlatan şiirlere denir * Birçok şair bu şiirlerden dolayı horlanmış hatta öldürülenler de olmuştur |
|