P...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamasi |
08-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
P...İle Baslayan Deyimler Ve AciklamasiPabucu dama atılmak: Kendisinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek değer ve itibarını kaybetmek"Yeni bir elektrikçi aldılar desene Murat`ın pabucu dama atıldı" Pabucunu ters giydirmek: Güç bir duruma düşürerek telâşlandırmak bu telâşla kaçmasına sebep olmak"El oğlu bu adama pabucunu ters giydirir tetikte olmalı insan" Pabuç bırakmamak: Yılmamak korkmayıp yapacağından vazgeçmemek"Ben öyle olur olmaz insanlara pabuç bırakmam" Pabuç pahalı: Girişilen işin tehlikeli olduğunu anlatmak için kullanılır"Baktı ki pabuç pahalı hemen geri döndü" Paçaları sıvamak: Bir işi yapmak için hazırlanmak"Bir an önce paçaları sıvayıp işe başlamak istiyordu" Paçası düşük: Giyimine kılık kıyafetine pek dikkat etmeyen sünepe Paçayı kaptırmak: 1 Yakalanmak ele geçmek 2 Giriştiği işten vazgeçmek istediği hâlde kendini kurtaramamak 3 Dilediği gibi davranamamak"Paçayı kaptırdık bir kere yakamızı kurtaramıyoruz" Paçavrasını çıkarmak: Çok hırpalamak sağlam yerini koymamak işe yaramaz bir duruma getirmek"Beş kişiydiler adamın paçavrasını çıkardılar" Paçayı kurtarmak: Bir ilişkiden veya önce girişip sonra pişman olduğu bir işten yakasını sıyırmak"Çok şükür şu belâlı işten paçayı kurtardık" BilgicikCom Türkçe Edebiyat Roman Özetleri Duvar Yazıları Atasözleri Hızlı Okuma Özlü Sözler Türk Paha biçilmez: Çok pahalı kıymeti ölçülemeyecek kadar yüksek"Paha biçilemez tablolar sergilenmişti" Pahalıya mal olmak: Kolay elde edilememek; para özveri ve emek gerektirmek; zarara ve sıkıntıya yol açmak"Bu ev size pahalıya mal olsa gerek" Palas pandıras: Acele olarak hazırlanmaya zaman bulamadan"Palas pandıras evden çıkmak zorunda kaldık" Palavra atmak: Abartarak söylemek yalan söylemek olmayacak şeylerden söz etmek Paldır küldür: 1 Büyük bir gürültü ile 2 Ansızın ve kurallara uymaksızın"Paldır küldür merdivenlerden inmeye başladılar" Pamuk ipliği ile bağlamak: Etkisi az sürecek köksüz geçici bir çözüm yolu bulmak Paniğe kapılmak: Çok korkmak telâşa sürüklenmek"Çocuklar paniğe kapılacaklar diye endişeleniyorum" Papara yemek: Çok azarlanmak"Çabuk olun annemden papara yemek istemiyorum" Para babası: Çok zengin parası bol olan Para canlısı: Parayı çok seven paraya düşkün Para çekmek: 1 Banka veya benzeri bir yere yatırılmış parayı geri almak 2 Bir kimseden çeşitli yollarla para sızdırmak Para dökmek: Bir şey için çok para harcamak"Düğün için az para dökmedi" Para etmemek: 1 İşe yaramamak etkili olmamak 2 Değeri pahasına satılamamak"Bu malların para edeceğini sanmıyorum" Parasını sokağa atmak: Değeri olmayan bir işe ya da mala para vermek Para kesmek: 1 Çok para kazanmak 2 Devletin çok para basması"Bizim büfe âdeta para kesiyor" Para sızdırmak: Kandırarak zorlayarak birinden para almak"Kabadayılar esnaftan az para sızdırmadılar" Para tutmak: 1 Parasını idareli harcayıp kalanını biriktirmek 2 Satın alınan şeyin karşılığını para olarak hesaplamak"Aldığımız eşyaların hepsi kaç para tuttu dersiniz?" Paraya çevirmek: Bir malı verip yerine para almak"Gidin şu dolapları paraya çevirin de gelin" Paraya kıymak: Gereken yerde para harcamaktan kaçınmamak Paraya para dememek: 1 Çok para kazanmak 2 Bol para harcamak 3 Elde olan parayı az bulmak Para yapmak: Para kazanıp biriktirmek"Gurbete para yapmaya gitti" Para yedirmek: İşini yaptırmak için birilerine kanunsuz hak etmedikleri parayı vermek; rüşvet vermek"O binayı yaptırmak için belediyeye az para yedirmediler" Para yemek: 1 Çok para harcamak 2 Rüşvet yemek görevini kötüye kullanıp bir iş yapmak için birinden para almak"İnsanlar artık açıktan para yiyorlar" Parmağı ağzında kalmak: Çok şaşırmak hayrete düşmek |
|