Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adımlarına, uymayın, şeytanın

Şeytan'ın Adımlarına Uymayın

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeytan'ın Adımlarına Uymayın




Ey Ehli Kitaptan mü'min olanlar! Siz Ahkâm–ı İslâmiyye'nin tamamına dâhil olun Ve ahkâmı Tevrat'ın bazısıyla amel etmenize dair şeytanın aldatmala-rına kanmayın Binaenaleyh cumartesi günü işinizi görün ve deve etini de yeyin, zira deve eti helâldir Ve Tevrat'ın ahkâmı mensuhtur, amel etmek caiz değildir


Ey İman edenler! Hep birden İslâm'a girin ve şeytanın adımlarına uymayın, zira şüphe yok ki o, sizin için apaçık bir düşmandır" (1)
Üstadımız Hacı Ali Haydar Efendi Kuddise Sırruhu Hazretleri ve Alusî, Hâzin ve İbn Kesîr tefsirlerinde zikredildiğine göre; İbn Abbas ve İkrime Radıyu Anhümden rivayet edilmiştir ki, bu âyet–i celile, Abdullah b Selâm ve arkadaşları hakkında nazil olmuştur Şöyle ki:
"Onlar Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'a inandıkları hâlde evvelce uymuş oldukları Musa Aleyhisselâm'ın şeriatındaki bazı âdetlerini terk edemeyerek cumartesi gününe tazimde bulunuyorlar, deve eti ve sütünü yememek gibi bazı ahkâma riayet ediyorlardı Müslümanlar, onların bu hâlini tasvip etmeyerek karşı geldiklerinde, onlar:
"Biz iki dinle de amel etmeye kadiriz, buna gücümüz yeter Din–i İslâm'da bunları terk etmek mubahtır, Musa Aleyhisselâm'ın şeriatında ise vaciptir Biz de ihtiyaten bunları terk ediyoruz" diyorlardı Bunun üzerine Allahu Teâlâ Hazretleri bu âyet–i celileyi inzal buyurdu Bu rivayete göre; âyet–i celiledeki:
"İman edenler" hitabı ehli kitabın mü'minlerinedir Buna nazaran âyetin mânası:
"Ey Ehli Kitaptan mü'min olanlar! Siz Ahkâm–ı İslâmiyye'nin tamamına dâhil olun Ve ahkâm–ı Tevrat'ın bazısıyla amel etmenize dair şeytanın aldatmalarına kanmayın Binaenaleyh cumartesi günü işinizi görün ve deve etini de yeyin, zira deve eti helâldir Ve Tevrat'ın ahkâmı mensuhtur, amel etmek caiz değildir" demektir
Âyet–i celiledeki "es–Silm", İslâm mânasındadır Âyet–i celiledeki hitap, münafıklara da olabilir O zaman "es–Silm", asıl lügatine göre; teslimiyet ve taat mânasındadır ki:
"Ey münafıklar! Allah'a teslim olun ve ona tamamen itaat edin ve nifakı terk ederek, içli dışlı iman edin" demektir
Ve yine denmiştir ki, hitap hâlis Müslümanlaradır O zaman "es–Silm"den maksat, İslâmiyet'in bütün meseleleridir ki, buna göre mâna:
"Ey Muhammed Aleyhisselâm'a inanmış Müslümanlar! İslâm'ın ahkâmından hiçbir şeyi ihlâl etmeyerek bütün meselelerine sarılın" demek olur
Ve yine denmiştir ki, âyet–i celiledeki hitap Ehl–i kitabın kâfirlerinedir Bunlar kendilerini mü'min zannettikleri için onlara:
"Ey iman edenler!" diye hitap edilmiştir Buna göre mâna "Ey Ehli kitap! Şeriatların arasını ayırmayarak, bu yeni gelen şeriatın tamamını kabul edin" demektir
"Tefsir–i Kebir"de zikredildiğine göre; İbn Kesir, Nafi' ve Kisâi Rahimehumullah'ın kıraatlarına göre; "es–Silm" Si'nin fethasıyla "es–Selm" şeklinde okunmuştur

SELM: Sulh ve müsalemet, münazaa (çekişme) yi terk etmektir Şu hâlde âyetten maksat, mü'minleri ittifaka (birleşmeye) davet etmek ve tefrikayı terk etmektir Buna nazaran âyetin mânası:
"Ey mü'minler! Hepiniz birden ittifak dairesine girin, birbirinizle çekişmeyi, birbirinizden ayrılmayı terk edin ki, İslâm kitlesinin gücüne halel (bozukluk) gelmesin ve İslâm'ın heybeti mahfuz kalsın (korunsun) ve şeytanın sözüyle tefrikaya düşüp birbirinizin aleyhinde bulunmakla düşman elinde perişan olmayın" demektir
Bu hususta Mevlâ Teâlâ Hazretleri, birçok âyetlerinde tembihte bulunmuştur Nitekim bir âyet–i kerimesinde:
"Allah'a ve O'nun Resûl'üne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra size korkaklık gelir ve rüzgârınız (kuvvetiniz) gider Bir de sabredin (bu husustaki zahmetlere katlanın) çünkü Allah, sabredenlerle beraberdir"(2) buyurmuştur
Diğer bir âyet–i kerimesinde de:
"Allah'ın ipine (Kur'an'ına) hep beraber sarılın ve (Kur'an'dan ve birbirinizden) ayrılmayın" (3) buyuruyor
Şu hâlde bu âyetler İslâm ehli için ittifakın lüzûm ve menfaatine (birleşmenin gerekli olduğuna ve faydasına), tefrikanın mazarrat ve fenalığına (ayrılığın zarar ve çirkinliğine) delâlet etmektedir
Hâsılı, İslâm ehlinin selâmet ve saadetine, düşmanlarından intikam almaya ve bütün işlerin düzenli olarak akışına yegâne sebep, ittifak ve itthad (birleşme) olduğundan, bu âyetle Cenab–ı Hak bütün İslâm ehlini ittifaka davet etmiştir
Şeytanın adımlarına uymayın, yani Allah'ın emirlerini tutun, ona uyun Şeytanın emrettiği şeylerden kaçının, çünkü şeytan size kötülüğü, fuhşu emreder Bunun için Allahu Teâlâ; "Çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır" buyuruyor Mutarrif der ki:
"Allah'ın yaratıklarından Allah'ın kullarına en çok hile yapan şeytandır"
Şeytanı ve onun düşmanlığını biz görmesek de Hz Âdem Aleyhisselâm'la aralarında geçen vakayı, Cenab–ı Hak Kur'an–ı Kerim'in birçok yerinde açıkladığına göre; şeytanın bize karşı olan düşmanlığında şüphe olmadığından, şeytanın düşmanlığı çok açık olmakla vasıflandırılmıştır
Şeytanın âdemoğluna olan düşmanlığı maddî olarak hastalık vesaire gibi bazı afetlere giriftar etmekle olabilirse de, Cenab–ı Hak bu yönden şeytanı engellemiştir Binaenaleyh şeytan, insanlara dünyaca maddî zarar vermeye muktedir değildir
Ama din işleri ve şer'i hükümlerde vesvese vermek, günahları tezyin etmek (süslemek) ve ibadetten alıkoymak gibi mânevî zarar ulaştırmaya, böylece âhiret nimetlerinden mahrum etmeye sebep olabilir
Bu cihetten her gün ve her saatte, şeytan her şahıs üzerine musallat olarak birçok kimseleri saptırdığından, Mevlâ Teâlâ bu âyet–i kerimenin sonunda "Şeytanın adımlarına uymayın!" buyurmuştur
Cabir b Abdullah Radıyu Anh'dan rivayet edildiğine göre; bir kere Ömer b Hattab Radıyu Anh, Ehl–i kitabın bazılarından aldığı bir kitabı, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'a okudu Bunun üzerine Efendimiz çok kızarak:
"Ey Hattaboğlu! Siz dinde hayrete mi düştünüz (ki onu Yahudi ve Hıristiyanlardan öğrenmeye kalktınız?) Canım elinde olan Zat'a yemin ederim ki! Ben size bembeyaz tertemiz bir din getirdim Onlara hiçbir şey sormayın, çünkü size doğruyu söylediklerinde olur ki, inkâr edersiniz veya yanlış bir şey söylediklerinde olur ki (bilmeden) doğrularsınız Nefsim kabza–i kudretinde olan Zat'a yemin ederim ki, eğer Musa sağ olsaydı bana uymaktan başka çaresi olmazdı" buyurdu (4)
"Ruhu'l–Beyan" tefsirinde, Necmüddîn–i Kübra Hazretleri'nin "Te'vilât–ı Necmiyye" isimli eserinden naklen zikredilmiştir ki, Allahu Teâlâ Hazretleri'nin:
"Ey iman edenler! İslâm'ın tamamına girin" kavl–i şerifinin, bir umumî, bir de hususî mânası vardır

UMUMÎ MÂNASI:
Bütün iman edenlere hitaptır Şöyle ki, onlara: "Ey mü'minler zâhirde olduğu gibi, bâtında da İslâm şartlarının tamamına teslim olun" buyrulmuştur Nitekim Resûlullah:
"Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zararlardan) diğer Müslümanların kurtulduğu kişidir Mü'min ise, insanların emin olduğu (güvendiği) kişidir"(5) meâlindeki hadis–i şerif bu şartlardan bazılarına işaret etmektedir

HUSUSÎ MÂNA İSE:
İnsanın şahsına ve görünen, görünmeyen bütün cüzlerine yapılan özel bir hitaptır O hâlde insanın, bilfiil bütün azasını İslâm'a sokması gerekir Meselâ göz, kulak, dil, el, ayak ve tenasül uzvu gibi bütün uzuvların İslâm'a girmeleri, Allah'ın bütün emirlerine tamamen teslim olup, yasaklardan sakınmalarıyla, hatta malayaniyi terk edip, zarurî şeylerle uğraşmalarından ibarettir
İnsanın görünen uzuvlarının İslâm'ın meselelerini yaşaması, bazı kere münafığa da nasip olabilir, ama görünmeyen cüzlerini İslâm'a sokmak, din pehlivanlarının ma'rekesi (harp meydanı) ve büluğa ermiş ricalin menzilesidir

NEFSİN İSLÂM'A GİRMESİ:
Kötü sıfatlarından kurtulup, alışkanlıklarını terk ederek, Allahu Teâlâ'nın, "Ey mutmainne olan nefis!" hitabına mazhar olan kulların makamına girmeye layık olması için, ubudiyet (Allah'a kul köle olmak)la mutmain olması (huzur ve sükunete kavuşması)ndan ibarettir

İSLÂM'A GİRMESİ:
Nefsin kötü ahlâkından arınıp, ruhun iyi huylarını takınmasından ibarettir

RUHUN İSLÂM'A
GİRMESİ İSE:
Allahu Teâlâ'nın ahlâkıyla ahlâklanıp, ezelî hükümlere teslim olması ve Allahu Teâlâ'nın cezbelerinin tasarrufu (hâlden hâle sokup idare etmesi)yle, Allahu Teâlâ'nın gayrinden kat'ı nazar etmesi (yüz çevirmesi)nden ibarettir

SIR LÂTİFESİNİN
İSLÂM'A GİRMESİ İSE:
Allah'ta fani olup, (O'ndan başkasını unutacak şekilde O'nun nurunda eriyip gitmesi ve Allahu Teâlâ ile bekâ bulması (mânen dirilmesi)nden ibarettir
Allahu Teâlâ mü'minleri kâffeten İslâm'a dâvet ettikten sonra, şeytanın adımlarına (izlerine) uymaktan da nehyediyor
"Şeytanın adımlarına uymayın!" cümle–i celilesi, onun sıfatı olan îbâ ve istikbar (hakkı kabul etmekten kibirlenmek) üzere olmayın mânasına işarettir Ayrıca "Onun gittiği yolara gitmeyin ve sizi dâvet ettiği yollara, bâtıl vesveselere uymayın veya emrolunduklarınıza muhalefet etmeniz veya bölünmeniz veya şeriatları ayırmanız sebebiyle veya bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek, kendi şeriatınızın meselelerini ayırmak sûretiyle şeytanın adımlarına uymayın" gibi mânalar verilmiştir
Gerçekten ortada iki yol vardır Bu yollardan biri hidayet, diğeri de dalâlet yoludur Ya tamamen İslâm'a, selâmete girmek ya da şeytanın izine tâbi olmak… Ya İslâm, ya cahiliyet Ya Allah'ın yolu, ya şeytanın yolu… Böyle bir durumda bir Müslüman bu iki yolun ortasında tereddüde düşüp, şaşırıp kalmamalıdır İçinde bulunduğu durumu çok iyi idrak etmeli, şeytanın izlerinden sıyrılıp Allah'ın yapmış olduğu "Kaffeten dâvete" icabet etmelidir

Dipnotlar
1– Bakara, 208
2– Enfal, 46
3– Al–i İmran, 103
4– "Müsned–i Ahmed", 3/387
5– Buhârî, İman, 4–5, 1/8, Rikak, 26; Müslim, İman, 64–65; Ebû Davud, Cihad, 2

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.