44-Ed-Duhân |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
44-Ed-DuhânMekke'de inen bu sûre 59 (ellidokuz) âyettir Adını, onuncu âyette geçen ve duman manasına gelen "duhan" kelimesinden almıştır Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla 1 Hâ Mîm 2 Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, 3 Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır 4 Her hikmetli işe o gecede hükmedilir 5 (Yani)katımızdan (verilen her) emir Çünkü biz, peygamberler göndermekteyiz 6 Senin Rabb'inin acıması gereği olarak (gönderdiyimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar,vahiylerimizi bildiririz) Doğrusu o işitendir ,bilendir 7 Eğer kesin olarak inanıyorsanız (bilin ki Allah), göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir 8 O'ndan başka ilâh yoktur (Her şeyi O) diriltir ve öldürür Sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir 9 Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar 10 Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle 11 Duman insanları bürüyecektir Bu, elem verici bir azaptır 12 (İşte o zaman insanlar Rabbimiz! Bizden azabı kaldır Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler) 13 Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti 14 Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğretilmiş bir deli! dediler 15 Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz 16 Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikamımızı alırız 17 Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik Onlara şerefli bir elçi geldi(Şöyle diyerek) 18 "Allah'ın kulları! Bana gelin! Çünkü ben size (gönderilmiş) güvenilir bir resûlüm" 19 Allah'a karşı ululuk taslamayın Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum 20 Ben, beni taşlamanızdan, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a sığındım 21 Eğer bana inanmazsanız, hiç değilse yanımdan uzaklaşın 22 Bunun üzerine Musa: Bunlar suç işleyen bir toplumdur, diye Rabbine arzetti 23 Allah, O halde kullarımı geceleyin yola çıkar Çünkü takip edileceksiniz, buyurdu 24 Denizi açık halde bırak Çünkü onlar boğulacak bir ordudur 25 Onlar geride nice şeyler bıraktılar; bahçeler,çeimeler, 26 Ekinler, güzel konaklar, 27 Ve zevkü sefa sürdükleri nice nimetler! 28 İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık 29 Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi 30 Andolsun biz, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan kurtardık 31 Yani Firavun'dan Çünkü o bir zorba idi, aşırı gidenlerdendi 32 Andolsun biz İsrailoğullarına, bilerek, (kendi zamanlarında) âlemlerin üstünde bir imtiyaz verdik 33 Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan işaretler verdik 34 Onlar (müşrikler) diyorlar ki: 35 "İlk ölümümüzden sonra bir şey yoktur Biz diriltilecek değiliz" 36 " Doğru söylüyorsanız, atalarımızı getirin" 37 Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba' kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları yok ettik, çünkü onlar suçlu idiler 38 Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık 39 Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık Fakat onların çoğu bilmiyorlar 40 Şüphesiz (hakkı bâtıldan ayıran) hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı gündür 41 O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez 42 Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir 43 Şüphesiz zakkum ağacı, 44 Günahkârların yemeğidir 45 O, karınlarda maden eriyiği kaynar 46 Sıcak suyun kaynaması gibi 47 (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! 48 Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! 49 (Ve deyin ki Tat bakalım Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! 50 İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir 51 Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar 52 Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar 53 İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar 54 İşte böyle Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz 55 Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler 56 İlk tattıkları ölüm dışında, orada artık ölüm tatmazlar Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (sürekli hayata kavuşmuşlardır) 57 (Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir) İşte büyük kurtuluş budur 58 Biz onu (Kur'an'ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık 59 (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler |
|