Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hobiniz, işiniz, olsun

İşiniz Hobiniz Olsun!

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İşiniz Hobiniz Olsun!




Yıllar önce tanışmıştım Mehmet Ali Aydınlar’la Daha Acıbadem Hastanesi’nin yeni kurulduğu yıllarda Yakın bir dostum gece fenalaşmış, Acıbadem Hastanesi’ne kaldırılmıştı, ben de gittim Hastanın durumu gayet iyiydi, hepimiz mutluyduk Biraz sonra hastanın yakınlarından biri, “Hastanenin sahibiyle sizi tanıştırayım” dedi ve beni Mehmet Ali Aydınlar’la tanıştırdı İçten gülümseyen, çok şık giyinmiş, uzun boylu biri “Kutlarım sizi, harika” dedim

Çok mutlu oldu, “Gezdireyim sizi” dedi Şaşırdım, saat gecenin onbiri, evine gideceği yerde, biz hastaneyi gezmeye başladık Küçük, pırıl pırıl, modern bir hastane ama beni asıl Mehmet Ali Bey’in her köşesini bilmesi, her aleti, her sistemi tanıması ve bunları yaşayan bir heyecanla anlatması çok şaşırttı Böyle bir ilgi ancak işi hobisi olmuş kişilerde görülebilirdi, bir doktor olarak çok hoşuma gitti Bir saate yakın gezdik, ve gece yarısı hastaneden ayrıldım

Geçen hafta eski sağlık ve turizm bakanımız Sayın Bülent Akarcalı ile birlikte bir konuyu görüşmek üzere randevu almak için Mehmet Ali Bey’i arattım Asistanım, Mehmet Ali Bey’in asistanı Elif Hanım telefonda, “Kendisi daha gelmemiş, gelince bizi arayacaklar” dedi Elif Hanım’ı bağlamasını istedim “Size cep telefonumu da vereyim” deyince bana, anında benim cep telefon numaramı söyleyip, “Değişmedi değil mi Hasan Bey” demez mi

Ben Elif Hanım’ı tanımam, Mehmet Ali Bey ile de epeydir konuşmadım, pat diye benim telefon numaramı söylemesi beni çok şaşırttıAyrıca bir de “Hasan Bey” deyişi var ki, sanki çok saydığı ama her gün görüştüğü bir kişiyle konuşmanın mutluluğunu yaşıyor Daha benimle konuşurken benim kim olduğum bilgisi önüne gelmişti bile demek ki İşte, “İleri hasta memnuniyeti” anlayışına hoş bir örnek

Aydınlar’ın heyecanı aynı

Acıbadem genel müdürlük binasına Mehmet Ali Bey ile buluşmaya gittik Eski dostum Dr Ömer Karahan’a rastladık kapıda, Acıbadem’in genel müdürü, kolundan ameliyat olmasına rağmen, toplantımıza katılmaya gelmişti sağolsun Bizi karşılayan görevli Dr Ömer Bey’in bizimle beraber olduğunu görmesine rağmen usulca kaçmadı, toplantı odasına kadar bize eşlik etti Yarım saat kadar süren bir toplantıdan sonra bize genel müdürlükte bulunan bilgi işlem merkezi başta olmak üzere çeşitli laboratuvarlarını gezdirdi Hepsi ileri derecede modern, düzenli ve pırıl pırıldı Sistem tiplerine varıncaya kadar her detay hakkında bilgi sahibiydi

Yıllar öncesinin ilgisi ve işe hobi sevgisiyle sarılışı aynen devam ediyordu, hatta bana göre artmıştı Bu kadar büyük bir kompleksi idare eden bir kişi nasıl böyle her ayrıntıyı bilip de bu derece heyecanla anlatabilirdi, inanılmazdı Bulunduğumuz yerden Bursa’daki patoloji laboratuvarına bağlanıp da, oradaki incelemenin İstanbul’daki ekranda Doç Dr Ümit İnce tarafından kontrol edilişini seyrederken yüzüne baktım; heyecan duyuyordu, yaşıyordu işinin zevkini, Mehmet Ali Bey

Müftüoğlu işini yaşıyor

Yıllar önce bir gün Prof Dr Osman Müftüoğlu ile bir sağlık projesini konuşmaya gitmiştim, Ankara Devlet Hastanesi’ne Başhekimiydi hastanenin Hastanede çok ciddi modernleştirme çalışmaları yapmıştı Her köşesini gezdirdi bana

Her detayı biliyordu, yaşıyordu hastanesini, hobisiydi yaptığı iş onun Yıllar içinde sık sık beraber olduk, projeler paylaştık

Geçen akşam bize yemeğe geldi Dr Osman Müftüoğlu ve eşi Mihriban Hanım Dört kişiydik, yabancı yoktu yemekte Gelmelerinden 10 dakika sonra biz iki doktor daldık derin bir sohbete, yemek dahil konuştuk, gece onikiye çeyrek kalaya kadar

Osman Hoca yaptıklarını, yapabileceklerini, beraber yapabileceklerimizi, projelerini anlattı Gözlerindeki heyecan ve pırıltı yıllar öncesi gibiydi, zevk alıyordu, yaşıyordu işini

Sanki onlar için saat durmuş

Demek ki işini seven ve işini hobisi gibi yapanlar hakikaten başarılı oluyor Ama daha da önemlisi işini seven, bunu hobi gibi yapan, sabah işine giderken, “Üf yine mi iş” diye yakınmadan tam tersine mutlu bir şekilde işe başlayan, yıllara meydan da okuyordu Yani işini stres kaynağı değil de mutluluk ve heyecan kaynağı yapabilen kişiler, bunu genel yaşamlarına da bir türlü yansıtıyorlar ve bu da dönüp dolaşıp kendilerine yıllara meydan okuyan bir yapı olarak geri dönüyordu

Hem Mehmet Ali Bey, hem de Dr Osman Müftüoğlu, geçen yıllarda dinçliklerini ve heyecanlarını korumuşlardı, sanki onlar için saatler durmuştu İşte pozitif yaşam buydu, pozitif yaşam enerjisi buydu

İş sahipleri bunu yaşar, daha da önemlisi işlerinde çalışanlara da bu duyguyu, yani işle mutluluk duygusunu birlikte yaşatabilirlerse, başarılı ve üretici bir yönetimin ve mutlu bir işyeri yaşamının kapılarını açmış oluyorlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.