Keşif Yoluyla Öğrenme |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Keşif Yoluyla ÖğrenmeKeşif Yoluyla Öğrenme Bilişsel-bütüncü yaklaşıma göre öğrenme, bireyin yaşantılarına ve oluşturduğu algılara dayalı olarak konuya ilişkin bir anlayış geliştirmesidir Öğretim ise, çeşitli konu-materyal düzenlemeleriyle bireyin uygun zihinsel bir yapı oluşturmasını ve bu yapıya uygun bir anlayış geliştirmesini sağlamaktır Bir zihinsel yapının oluşturulabilmesi için yapının öğelerinin anlamlı bir şekilde ilişkilendirilmesi gerekmektedir Böyle bir yapının davranışçı kuramlarla oluşturulması olanaksızdır Öğrenmenin oluşabilmesi için, zihinsel yapıların kurulması, soyut genellemelere ulaşılabilmesi, genel kavramların oluşturulması zorunludur Bu tür yapılar daha kalıcı bir özellik göstermektedirler Örneğin, bir öğrenci, çok ayrıntılı bilgiler edinebilir Ancak, öğrendiği konuya ilişkin genel bir zihinsel yapı oluşturamamışsa, öğrendiklerini hızlı bir şekilde unutur Oysa, konuya ilişkin genel bir zihinsel yapı oluşturmuşsa, ayrıntılarla ilgili bilgiler bile bu yapıya kolayca katılabilir, yapıyla bütünleştirilebilir Bruner'in kuramı, bir öğrenme kuramından çok öğretim kuramıdır Bu kuram dört temel ilkeye dayanmaktadır: a Güdülenme b Yapı c Sıralama d Pekiştirme a Güdülenme İlkesi Bruner'e göre, bütün çocuklarda öğrenme isteği vardır Bu isteğin desteklenmesi güdülenmeyi oluşturur Dışsal güdülenme belirli eylemlerin tekrarlanmasında etkili olurken, içsel güdülenme öğrenmede sürekliliği sağlar Bu nedenle, öğrenmede içsel güdülenme daha önemlidir Çocuklarda içsel güdülenmeye yol açan üç ana etken vardır Birincisi meraktır Çocuk bu güdü ile dünyaya gelir ve yaşaması, canlılığını sürdürebilmesi için gereklidir Çocuklar, genellikle çok meraklı olurlar ve dolayısıyla sürekli konu ve etkinlik değiştirirler Okullarda bu duygudan yararlanmak ve geliştirilmesi için uygun bir öğrenme ortamı oluşturmak gerekir İçsel güdülenme altında yatan ikinci etken başarma isteğidir Bu istek gerçekleştirildikçe çocukta bir yeterlilik duygusu oluşur Başarılı ve yeterli olunan alanlara karşı ise ilgi, yani güdülenme artar Üçüncü etken başkalarıyla birlikte olma eğilimi ya da güdüsüdür Bu eğilim, çocuğun başkalarıyla işbirliği yapmasına ve işbirliği duygusunun gelişmesine yol açar Öğretmenler, işbirliğine dayalı eğitim-öğretim etkinliklerinde bu doğal eğilimden yararlanabilirler Öğrenme uzun bir süreç olarak düşünüldüğünde, öğrenmeye ilişkin seçeneklerin incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir Bu amaçla, öğretmenin öğrenciye çeşitli seçenekler sunması, seçeneklerin incelenmesinde ve değerlendirilmesinde yardımcı olması, onu öğrenmeye hazır duruma getirmesi önemlidir Seçeneklerin incelenmesi ve değerlendirilmesinde üç aşamadan geçilir |
|