Meryem Suresi (Tefsir'i Kebir) |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meryem Suresi (Tefsir'i Kebir)MERYEM SURESI ve kadınların erkeksiz çocuk sahibi olabilmesi Kur-an'ın gelmiş geçmiş en yüce kaynak, en derin bilgi hazinesi olduğuna inanırım Ancak, öylesine bir hazine ki; varlık seviyeniz ne kadarsa, bu hazineden istifadeniz o ölçüdedir Avam tabakasından insan-ı kâmil seviyesine kadar her varlık seviyesindeki insana hitabeder bu yüce kaynak Her okuduğunuzda, bir önceki okuyuşunuzdan farklı anlamlar bulursunuz Bir kez bunun farkına varıldı mı, kendi gelişiminizin seyrini beklemek yerine yedi kat insana hitabettiği söylenen bu derin kaynak hakkında üst seviyelerdeki alimlerin açıklamalarını öğrenmek ihtiyacı duyulur Kur-an'ın İbn-i Arâbi tefsiri, "Tefsir-i Kebir"le karşılaştığımda büyük bir heyecana kapılmıştım Her verdiği bilgiyi yudum yudum aldığım İbn-i Arâbi gibi büyük bir âlimden surelerin anlamlarını okumak çok önemliydi benim için Meryem Suresi'nin Arabi yorumunu okuduğumda hem bu surenin tefsirleri arasında daha önce benzer bir tefsir okumadığım için hem de bilimin ancak günümüzde ulaşabildiği büyük bir bilgiyi yüzlerce yıl önceden Arabi'nin açıklamış olması hayretimi arttırdı Kitsan Yayınevinden çıkan Tefsir-i Kebir Te'vilat'ının 1 Cilt 725sayfasındaki Meryem Suresi Arâbi yorumunu kitapta geçtiği şekliyle paylaşmak istiyorum "16 (Rasûlüm!) Kitap'ta Meryem'i de an Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti 17 Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü 18 Meryem dedi ki: Senden, çok esirgeyici olan Allah'a sığınırım! Eğer Allah'tan sakınan bir kimse isen (bana dokunma) 19 Melek: Ben, yalnızca sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir Resuluyum, dedi 20 Meryem: Bana bir insan eli değmediği, iffetsiz de olmadığım halde benim nasıl çocuğum olabilir? dedi 21 Melek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi" "Kitap'ta Meryem'i de an Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti" Doğu tarafı, kutsi âlemdir Çünkü Meryem tecerrüt etmek (soyutlanmak), mümkün tabiattan ve nefsin karargahından çekilmek suretiyle Ruh'ul Kuds ile bütünleşmişti Ailesinden maksat, nefsani ve tabii kuvvetlerdir Meryem'in kendisi ile ailesi arasına çektiği perde kutsiyet korunağıydı Bu korunak, nefis âlemi ehline yasaktı Yasağın sınırı sadır perdesiydi ki, maddi kuvvetler âlemi en fazla oraya kadar varabilirdi, maddi kuvvetlerin yürüyebilecekleri son nokta burasıydı Tecerrüt ederek kutsi aleme yükselmeyen kimseye Ruh'ul Kuds gönderilmez Nitekim, yüce Allah bu konuda şöyle buyurmuştur: 'Biz ona ruhumuzu gönderdik' Meleğin Meryem'e normal yaratılışlı, güzel suretli bir beşer olarak görünmesinin sebebi, Meryem'in nefsinin ondan etkilenmesi, ısınması, öz yaratılışının gerektirdiği şekilde hareket etmesi, etkinin hayalden tabiata sirayet etmesi, böylece şehvetinin harekete geçmesi ve tıpkı uykuda ihtilam olmak gibi inzalin gerçekleşmesi, nutfesinin rahme düşüp bundan da çocuğun meydana gelmesinin sağlanmasıdır " Çocuğun sadece annesinin nutfesinden yaratılmasının mümkün olmasına gelince; tabii ilimler şunu ortaya koymuşlardır: Çocuğun oluşmasında erkeğin menisi, peynirin oluşmasında mayanın gördüğü işlevi görmektedir Kadının menisi ise süt konumundadir Akdedici (bağlayan) erkeğin menisi, inikad (bağlanma) da kadının menisi açısından geçerlidir Ama bu demek değildir ki sadece erkeğin menisi akdedicilik gücüne sahiptir ve kadının menisi de sadece inikad etme konumundadır Aksine bunun anlamı şudur: Erkeğin menisindeki akdedici güç daha fazladır, inikad özelliği de kadının menisinde daha baskındır Aksi takdirde, biri sadece akdedici, biri de sadece inikad olucu olmak üzere belirginleşselerdi, bir şey oluşturmak üzere birleşemezlerdi Eğer erkeğin menisinde de bir oranda inikad (bağlanma) özelliği olmasaydı, çocuğun bir parçasını oluşturmazdı Dolayısıyla, kadının mizacı, onurlu nefse, etkin güce sahip, dirayetli kadınlarda olduğu gibi güçlü ve erkeksi olursa, ciğerinin mizacı da sıcak olur Bu yüzden, onun sağ böbreğinden çıkan meni sol böbreğinden çıkan meniden daha sıcak olur Bu iki meni rahimde bir araya geldiğinde, eğer rahmin mizacı meniyi tutma ve çekme hususunda güçlü ise, sağ böbrekten çıkan meni akdedicilik gücüne sahip olmak bakımından erkeğin, sol böbrekten ayrılan meni de inikad (bağlanma) gücüne sahip olmak bakımından kadının yerine geçer ve çocuğun olması da bu sayede mümkün olur" Görüldüğü gibi Arâbi, kadının doğasının erkeğe ihtiyaç duymadan çocuk sahibi olmaya uygun olduğu bilgisini vermekte Yani koşullar eksiksiksiz oluştuğunda, kadın erkek olmaksızın hamile kalıp çocuk doğurabilir! Çok büyük hayrete düşmeme neden olan bu bilgi bir iki yıl önce kamuoyuna açıklanan bir bilimsel gelişmeyi hatırlattı Habere göre; Newcastle Üniversitesi'nde görevli bilimadamları, kadının kemik iliğinden alınan kök hücrelerinden olgunlaşmamış sperm hücreleri üretmeyi başarmış Fareler üzerinde başarılı sonuçlar elde ettiklerini bildiren bilimadamları, gerekli izinler alındığında öncelikle kısır kişilerin çocuk sahibi olması için çalışacaklarını söylüyorlarYani kadınlar erkeksiz kendi hücreleriyle hamile kalabilecekler Kur'an kaç yüzyıl önce vermiş bu bilgiyi? Peki Arâbi'nin Kur-an'ı yorumlayarak bu bilgiyi açıklamasının üzerinden kaç yüzyıl geçmiş? Kimbilir yeni keşifler bekleyen daha nice bilgiler barındırmakta Kur-an Elbette, okumasını bilene Bir bilenin yorumlarından Kur-an'ı anlamak isteyenlere mutlaka Arâbi'nin Tefsir'i Kebir Te'vilat'ını okumalarını öneriyorum *alıntıdır |
|