![]() |
Cehennemden Çıkış Varmı? |
![]() |
![]() |
#1 |
sudamlası38
|
![]() Cehennemden Çıkış Varmı?Kalbinde iman bulunan ve bu imanla ölen herkesin Cehennem’e girse bile sonunda Cennet’e gireceğini bildiren hadisler vardır ![]() ![]() Cennete girmenin ilk şartı iman etmektir ![]() ![]() ![]() Ayetlerde ebedi cehennemde kalacağı belirtilenler kafirlerdir ![]() ![]() Bakara suresindeki 82 ![]() ![]() "Hayır, durum hiç de öyle değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yunus Suresindeki de aynı istikamettedir ![]() Kötülük işleyenler ise, yaptıkları kötülük kadar ceza görürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müminun Suresindeki Ayetin devamında bulunan açıklamalar bunların, Allah’ın ayetlerini inkar eden ve müslümanlarla alay edenler olduğu belirtilmektedir ![]() ![]() Bu nedenle Ehl-i Sünnet anlayışında her hangi bir tezat yoktur ![]() ![]() Büyük günahları işleyen kafir olur mu? Ehl-i sünnetin dışında kalan mutezile mezhebi ve haricilerin bir kısmı, “büyük günah işleyenlerin kafir olacağını veya imanla küfür ortasında kalacağını” söyler ve bunu şöyle izah etmeye çalışırlar: “büyük günahlardan birini işleyen bir mü'minin imanı gider ![]() ![]() ![]() İlk bakışta doğru gibi görünen bu hüküm, insanın yaradılışını bilmeyen sakat bir düşüncenin mahsulüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde; kebairi (büyük günahları) işlemek, imansızlıktan gelmiyor, belki his ve hevesin ve vehmin galebesiyle, akıl ve kalbin mağlubiyetinden ileri gelir ![]() Evet, bediüzzaman hazretleri'nin ifade ettiği gibi, insanın yaradılışında cennetin akıl almaz lezzetlerini çok ötelerde görmesi ve bu yüzden onları ikinci plana atıp, hemen eli altındaki günah lezzetlerine meyletmesi gibi bir özellik vardır ![]() ![]() Yine bediüzzaman'ın dediği gibi, insan bir ay sonra gireceği bir hücre hapsinden çok, hemen yemek üzere olduğu bir tokattan korkar ![]() ![]() İşte insan, bu mülahazalarla 'imanlı olmasına rağmen, günahlara meyleder ve nefsinin de desteklemesiyle içine düşebilir ![]() ![]() ![]() “günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra, ta nur-u imanı (iman nurunu) çıkarıncaya kadar katılaştırıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Selam ve dua ile ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cehennemden çıkarılma lütfu |
![]() |
![]() |
#2 |
b@ron
|
![]() Cehennemden çıkarılma lütfuMuteber hadis kaynaklarından Müslim’in Sahih’inde, mahşerden sonra Cehennem’e gidenlerden, Cenab-ı Allah’ın sonsuz rahmeti, şefkati ve şefaati neticesinde kurtulanlar arasında, en son, hiçbir hayır işlememiş olanların da bulunduğunu müjdeleyen uzun bir hadis-i şerif vardır ![]() İlgili hadis-i şerifi buraya alıyoruz: Ebû Saîd el-Hudrî (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz’e (asm) bir grup insan sordu: “Yâ Resûlallah! Kıyamet gününde Rabb’imizi görür müyüz?” Peygamber Efendimiz (asm): “Evet!” buyurdu ![]() ![]() Ashab-ı Kiram (ra): “Hayır yâ Resûlallah!” dediler ![]() Resûlullah Efendimiz (asm): “İşte bu iki küreden herhangi birisini görmekte birbirinize meşakkat ve zarar vermediğiniz gibi, kıyâmet gününde Allah Tebâreke ve Teâlâ’yı görmek için de birbirinize meşakkat ve zarar vermezsiniz ![]() ![]() ![]() Ortada Allah Teâlâ’ya ibâdet eden sâdık veya günahkâr tevhid ehlinden başka kimse kalmaz ![]() Allah Teâlâ: “-Ben sizin Rabb’inizim!” der ![]() Onlar da: “Evet Rabbimiz; bizim Rabbimiz Sensin!” derler ![]() Sonra Cehennem üzerine bir köprü kurulur ve şefaate izin verilir ![]() Halk: “Allah’ım bizi kurtar! Allah’ım bizi kurtar!” diye duâ eder ![]() Ashab (ra): “Yâ Resûlallah! Köprü nedir?” diye soruyor ![]() Allah Resûlü (asm) devam ediyor: “Köprü, kaypak ve kaygandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Nihayet, mü’minler ateşten kurtuldukları zaman, nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden hiçbir kimsenin, hakkı tamamıyla kurtarmak hususunda Allah’a yalvarıp yakarması, kıyâmet gününde mü’minlerin ateşte olan kardeşleri için Allah’a yalvarmaları kadar şiddetli olmaz ![]() Mü’minler: “Ey Rabbimiz! Bu kalanlar bizimle beraber oruç tutarlar ve haccederlerdi” derler ![]() Onlara: “Tanıdığınız kimseleri ateşten dışarı çıkarınız ![]() ![]() Bunlar, kimi inciklerine, kimi de dizlerine kadar ateşe gömülmüş olduğu halde pek çok halkı ateşten dışarı çıkarırlar ![]() “Ey Rabb’imiz! Cehennem’de emrettiklerinden hiçbir kimse kalmadı!” derler ![]() Hak Teâlâ: “Geri dönün! Kalbinde bir dinar ağırlığında iman ve Allah korkusu olan her kimi bulursanız onu da çıkarınız!” buyurur ![]() Onlar yine pek çok halkı ateşten çıkarırlar ![]() ![]() Hak Teâlâ tekrar: “Dönünüz! Kalbinde yarım dinar ağırlığınca iman bulunan her kimi bulursanız onu da çıkarınız!” buyurur ![]() Onlar yine pek çok halkı ateşten çıkarırlar ![]() ![]() ![]() Allah’ın izniyle yakınlarına şefaat edip Cehennemden çıkaran kimseler en nihayet Cenâb-ı Allah’a: “Ey Rabb’imiz! Cehennemde iman ve hayır sahibi hiçbir kimseyi bırakmadık!” derler ![]() “Bundan sonra Aziz ve Celil olan Allah: “Melekler şefaat ettiler ![]() ![]() ![]() Bundan sonra ateşten bir topluluğu toplar ve dünyada iken hiçbir hayır işlemeyip de Cehennemde kömüre dönmüş bir çok kimseleri çıkarır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra Hak Teâlâ onlara: “Cennete giriniz! Gözünüzün görebildiği her ne varsa sizindir!” buyurur ![]() Onlar: “Ey Rabb’imiz! Sen âlemlerden hiçbir kimseye vermediğini bize ihsan ettin!” derler ![]() Kendilerine: “Size bundan efdal bir hediyem var!” buyurulur ![]() Onlar: “Ey Rabb’imiz! Bundan efdal ne vardır ki?” derler ![]() Allah Teâlâ: “Benim rızam! Artık bundan sonra ebediyen size gazap etmem!” buyurur ![]() Bu hadiste geçen, “işlenmiş hiçbir iyi amelleri ve önden gönderdikleri hiçbir hayırları olmadığı halde Allah’ın Cennete aldığı azatlıkların” kimler olduğu meselesine gelince: 1) Cenâb-ı Hak, şirk, küfür ve inkâr bataklığına bulaşmamış, fakat kalbinde zerre kadar iman ve hayır da bulunmayan kimselerden dilediklerini affeder ![]() İşte âyetler: *“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar ![]() ![]() *“Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar ![]() ![]() Öyleyse, Cenâb-ı Allah’ın, her zaman yegâne ümit kapısı olduğunu; her zaman, her yerde, her darlıkta ve her olumsuzlukta mahlûkatının ve kullarının mutlak ümidi bulunduğunu; bütün ümitlerin tükendiği her kör noktada O’nun rahmet kapısının hep açık olduğunu ve Kendisine ilticâ edenlere şefkatle ve merhametle hep yardım ettiğini asla unutmamalıyız ![]() Üstad Saîd Nursî Hazretlerine göre, Allah’ın emrine muhatap olan insanlar her zaman korku ve ümit ortasında bulunurlar ve Allah’ın azabından kurtulmayı umarak Rab’lerine yönelmeyi hiçbir zaman ihmal etmezler ![]() 2) Cenâb-ı Hak, Peygamber göndermediği kavimleri veya kendisine Peygamber tebliği ulaşmamış kimseleri kalbinde zerre kadar iman ve hayır bulunmasa da affeder, azapta bırakmaz ![]() ![]() *“Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygambere karşı çıkar ve mü’minlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir ![]() *“Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir! Muhakkak ki biz, günahkârlara, lâyık oldukları cezayı veririz ![]() *“Biz, bir Peygamber göndermedikçe kimseye azap edici değiliz ![]() İnsanlık tarihinde çok az da olsa, peygamberlerin hiçbirisinin ulaşmadığı fetret devirleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Dipnotlar: 75 ![]() 76 ![]() 77 ![]() 78 ![]() ![]() 79 ![]() 80 ![]() 81 ![]() 82 ![]() ![]()
__________________
![]() |
![]() |
![]() |
|