Böyle Soruya Böyle Cevap |
06-23-2008 | #1 |
b@ron
|
Böyle Soruya Böyle CevapBöyle Soruya Böyle Cevap Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu Sonra: "Sınav sorumu soruyorum" dedi "Bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayınız" Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu: - Hangi sandalyenin? Gittigidiyor Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne ise Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis Hoca'nin yuregine bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda: "Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama, hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak; "Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih cekiyor!" demis Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek; "Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa, bizim halimiz nice olacak!" AIDS mi Kanser mi Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermislerOlecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,kucaklasmaktan kaciniyorlarmisTemel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş: - Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis Temel; - Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim Kalk kendin al Soğuk ve karlı bir günde bir işadamıyla sarışın sekreteri yollarını kaybetmişler ve bir ormanda kaybolmuşlar Bir süre sonrada arabaları bozulmuş ve arabayı terketmek zorunda kalmışlar Zor ve uzun bir yürüyüşten sonra ormanın içinde bir kulübe bulmuşler ve kendilerini hemen bu kulübenin içine atmışlar Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürüde battaniye olduğunu görürmüşler Adam bir centilmen olarak sekretere onun yatakta yatabileceğini söylemiş ve kendide uyku tulumu alıp yere yatmış Adam yattıktan birkaç dakika sonra sarışından bir ses gelmiş, - Efendim, ben çok üşüyorum Adam tulumun fermuarını açmış ve kalkıp sarışına bir battaniye vermiş ve sonra yine yatmış Tam uyumak üzereyken sarışın yine, - Efendim, ben hala çok üşüyorum! demiş Adam yine fermuarını açmış, kalkmış ve sarışına bir battaniye daha vermiş Sonra aynı sakinlikle uyku tulumunun içine girip, fermuarı çekmiş Tam uykuya dalacağı sırada sarışın yine, - Efendim, ama ben çooooook üşüyorum demiş Adam sarışına dönüp, - Burası ıssız bir yer Ne olduğunu kimse görmez İstiyorsan bir geceliğine karı-koca gibi davranabiliriz demiş Sarışın cilvelenerek, - Tabii efendim siz nasıl isterseniz demiş Bunun üzerine adam avazı çıktığı kadar bağırmış, - Öyleyse kalk ve kahrolası battaniyeyi kendin al!!!!!" ---------------------------------------------------------------------- İyilik Meleği: Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses: - "Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: - Uçak düştü kurtulan olmadı Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında: - "Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş: - Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses: - "Bu otobüse binme, freni patlayacak! Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, sormuş: - "Sen kimsin yahu?" - "Ben senin iyilik meleğinim! Adam iyice kızmış: - Ulan evlenirken neredeydin?! __________________
__________________
|
|