A Dan Z Ye Fizik Terimler Sözlüğü (İngilizce Ve Türkçe) |
08-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
A Dan Z Ye Fizik Terimler Sözlüğü (İngilizce Ve Türkçe)A- Archimedes' principle-Archimides prensibi : Bir sıvının kaldırma kuvveti yer değiştiren sıvı miktarı ile orantılıdır Avogadro's number-Avagadro sayısı : 1 mol maddedeki molekül sayısıdır 602x1023 molekül Aberration-aberasyon : Bir aynadaki arıza veya ışınların lensten geçtikten sonra bir noktada toplanamaması, odaklanamaması Absolute temperature scale-mutlak sıcaklık skalası :Sıcaklığın sıfır olduğu nokta Sıcaklık derecedeki bölmelendirilmiştir Birimi Kelvin Absolute zero-Mutlak sıfır : En düşük sıcaklık değeri; 0 K, -273!C, veya -459!F Absorption spectrum-soğurma spektrumu : Bazı dalga boylarının gaz ortamları tarafından soğurulması Acceleration-ivme : Hızın zamana göre değişimi Activity-aktiflik : Bir çekirdeğin zaman bağlı olarak bozunması Alloy-Alaşım : Metallerin karışımı Alpha (a) radiation-Alfa radyasyonu : Bir çekirdeğin ortama alfa parçacıkları (helyum çekirdekleri) salması Alpha particle-Alfa parçacığı : Çekirdeğinde 2 proton ve 2 nötron bulunduran parçacık Ampere-Amper : SI birimlerinde elektrik akım birimi, saniyedeki 1 coulomb luk yük akışı Amplitude-Genlik : Periyodik bir harekette denge konumundan maksimum uzaklık Angular momentum-Açısal momentum : Dönme momentumu Bir nokta veya eksen etrafında dönen bir cismin açısal momentumu, çizgisel momentumunun dönme noktasına olan uzaklığı ile çarpımıdır Dönen cisim bir hacime sahipse eylemsizlik momenti ile dönme hızının çarpımıdır Antinode-antinode : Duran bir dalganın bir hali, dalga girişimlerinin maksimum yer değiştirmeyi yapması:genlik Antiparticle-antiparçacık : A subatomic particle with the same-size properties as those of the particle although some may have the opposite sign The positron is the antiparticle of the electron Astigmatism-Astigmatizm : Bir aynadan yansıyan veya lensten geçen ışık demetinin, ayna veya lensteki bir hatadan dolayı genişlemesi Atom : Bir elementin tüm özelliklerini taşıyan en küçük birim elemanı Atom bir çekirdek ve onu çevreleyen elektron bulutundan oluşur Atomic mass-Atomik kütle : Atomik kütle biriminde atomun kütlesi, atomun çekirdeğindeki proton ve nötronların kütlelerini toplamı Atomic mass unit-Atomik kütle birimi : Atom ağırlıklarının nötr durumdaki karbonun atomunun ağırlığının yani nötron ve protonların toplam ağırlıklarının 1/12 Atomic number-Atom numarası : Bir atomun çekirdeğindeki toplam proton sayısı veya atomun nötr durumundaki toplam elektron sayısı Bu numarası atomun periyodik çizelgedeki yerini tanımlar Average speed-Ortalama hız : Alınan toplam yolun toplam zamana oranı B- Bernoulli's principle-Bernoulli prensibi : Bir sıvının akış hızı artıkça uygulayacağı basıncın azalacağını ifade eder British thermal unit-İngiliz ısı birimi : 1 pound suyun sıcaklığını 1 Fahrenheit artırmak için gerekli olan ısı miktarı Baryon-baryon : Spinleri 1U2, 3U2, 5U2, nin katları şeklinde olan hadronlardır Yaygın olarak bilinen hadronlar proton ve nötrondur Beats-girişim : Frekansları birbirine yakın iki dalganın genliklerinin üst üste gelmesi durumudur Üst üste binen dalgaların ortak frekansı iki frekans arasındaki değişim kadardır Beta (b) radiation-beta ışıması : Çekirdeğin ortama elektron veya pozitron salarak yaptığı bir tip ışımadır (antielectronlar) Beta particle-beta parçacığı : Radyoaktif bir maddenin ortama salmış olduğu elektron Binding energy-bağlanma enerjisi : Çekirdeği parçalamak için gerekli olan enerji veya bir sisteme bağlı olan parçacığın sistemden ayıracak olan enerjidir Black hole-kara delik : Kütlesel çekim kuvvetinin çok büyük olduğu hatta ışığı bile kendine çekebilen çok küçük kütleli sönmüş yıldızlardır Bottom : The flavor of the fifth quark Buoyant force : The upward force exerted by a fluid on a submerged or floating object See Archimedes' principle C- Celsius temperature-Celcius sıcaklığı : Suyun donma ve kaynama noktaları arasının 100 eşit parçaya bölünmesini ifade eden sıcaklık skalası Coercitive-Zorlama : Malzemenin, magnetik alandan etkilenerek içindeki magnetik momentlerini dış magnetik alana paralel hale getirmeye zorlanması Coriolis force : Dönen referans çerçevesinde ortaya çıkan hayali bir kuvvet Hortum içindeki rüzgarın yönünü belirleyen kuvvettir Calorie-kalori : 1 gram suyun sıcaklığını 1 Celcius artırmak için gerekli olan ısı miktarı Camera obscura-kamera deliği : Sanatçılar tarafından görüntüler elde etmek için bir duvarında küçük bir delik olan oda Cathode ray-katot ışınları : Havası alınmış bir tüp içinde negatif elektrottan hareket eden elektron Center of mass-kütle merkezi : Bir nesnenin kütle denge noktası Centi-santi : 1/100 birimidir 1 santimetre=1m/100 Centrifugal force-merkezkaç kuvvet : Dönen sistemlerde, sistem içindekileri etkileyen sanki kuvvet Dönen sistem içindeki bir cisme etki eden kuvvet dönme eksenine dik ve yarıçap doğrultusundadır Centripetal-merkezcil : Merkeze doğru olan anlamındadır Centripetal acceleration-merkezcil ivme : Bir daire çevresinde dönen nesnelerin merkeze doğru yönelmiş olan ivme r yarıçaplı daire çevresinde dönen cisim sabit bir çizgisel hıza sahipse merkeze yönelmiş olan ivmenin büyüklüğü v2/r dir Centripetal force-merkezcil kuvvet : Bir nesnenin yönünü değiştiren kuvvet Çizgisel hızı sabit olan daire çevresinde dönen cisme etki eden merkeze doğru olan kuvvet mv2/r Chain reaction-zincirleme reaksiyon : Parçalanan bir çekirdeğin diğer çekirdeklerin parçalanmasına neden olması Change of state or phase-durum veya faz değişmesi : Maddenin bir durumdan diğer duruma geçmesidir Katı halden sıvı hale veya sıvı halden gaz haline geçiş Charge-yük : Birbirleri ile elektriksel etkileşmeyi sağlayan nicelik Charged-yüklü : Pozitif veya negatif yüklü olma durumu Charm-çekici : Dördüncü kuarkın rengi Chromatic aberration-kromatik hata : Işığın farklı renklerinin (dalga boyları) değişik şekilde odaklanmasına neden olan lenslerdeki bir hata Coherent-uyumlu : Birden fazla kaynaktan çıkan dalgaların aynı dalga boyuna ve faza sahip olmaları durumu Complementarity principle-tamamlayıcı yasalar : Atomik düzeydeki özelliklerin tam olarak verilmesi Elektron veya foton hem dalga hem de parçacık özelliği göstermesidir Complementary color-tamamlayıcı renk : Beyaz rengi oluşturacak renklerin karışımı Complete circuit-tam devre : Bir bataryanın bir ucundan diğer ucuna kadar akımın akmasının sağlanması Compound-bileşik : Kimyasal elementlerin karıştırılması ile oluşan özellikleri elementlerin özelliklerinden farklı olan madde Conduction, thermal-ısı iletimi : Atomların veya moleküllerin birbirleri ile çarpışması sonucunda ortaya çıkan ısısal enerjinin yer değiştirmesi Conductor-iletken : İçinde elektrik yükünün veya ısının kolayca hareket edebildiği malzemeler Metaller iyi bir iletkendirler Conservation of angular momentum-Açısal momentumun korunumu : Bir sistemin net dış dönme momenti sıfır ise sistemin açısal momenti değişmezdir Conservation of charge-yük korunumu : İzole edilmiş bir sistemin toplam yükü korunumudur Conservation of energy-enerji korunumu : İzole edilmiş bir sistemin enerjisi değişmez Conservation of mass-kütlenin korunumu : Kapalı bir sistem içinde toplam kütle kimyasal olaylar olsa dahi değişmez Conservation of momentum-momentumun korunumu : Bir sisteme etki eden dış kuvvetlerin toplamı sıfır ise toplam çizgisel momentum korunur Conserved-korunumlu : Fiziksel bir niceliğin çeşitli çerçeveler içinde değişmez olduğunu tanımlar Convection, thermal-ısısal taşınma : sıvılar içindeki ısısal enerjinin taşınması, sıvının bir kısmının soğuması diğer kısmının ise sıcaklığının artması ile olur Coulomb : elektrik yükünün SI(Standart de Internationale) birim sistemindeki değeri 624x1018 protons Covalent bonding-kovalent (eş) bağlanma : Atomların birbirlerine, elektronlarını paylaşarak bağlanmalarıdır Crest-tepe : Bir dalganın bozunmasında ortaya çıkan pik Critical angle-kritik açı : Yansıyacak bir yüzeye gelen ışının yüzey içinde kalmadan yüzeyden yansıyabileceği açı değeri Critical chain reaction-kritik zincirleme reaksiyon : Peş peşe parçalanma olayının başlayabilmesi için nötronun diğer parçaları etkileyerek parçalanmalarını etkileyeceği reaksiyon Critical mass-kritik kütle : Reaksiyonun bitmemesi için gerekli olan minimum kütle miktarı Crystal-kristal : Atomların veya moleküllerin üç boyutta periyodik yerleşim gösterdikleri malzemeler Curie : Saniyede 37x1010 tane parçacığın yok olduğu bir radyoaktif birimi Curie temperature-Curie sıcaklığı : Magnetik malzemelerin ferromagnetik fazdan paramagnetik faza geçtikleri sıcaklık Current-akım : Birimi (SI) Amper olan elektrik yüklerinin hareketidir Cycle-tekrarlanım : Aynı hareketin tekrar yapıldığı durumları açıklamak için kullanılır D- Dispersion-bozulma : Işığın renk spektrumuna ayrılması Işığın frekansından veya dalga boyundan dolayı hızının değişmesi Doppler effect-Doppler etkisi : Periyodik bir dalganın, gözleyici, kaynak veya her ikisinin birden hareketinden dolayı frekansındaki değişim Daughter nucleus-evlat çekirdek : Bir çift çekirdeğin radyoaktif bozunmasından dolayı ortaya çıkan çekirdekler Definite proportions, law of-oran yasası : İki veya daha fazla elementin, kütleleri oranları sabit olmak üzere birleşik oluşturulması Density-yoğunluk : Malzemelerin, kütlelerinin hacmine oranını veren bir tür özelliği Diaphragm-diyafram : Bir lensten geçen ışığın miktarının ayarlandığı açılır-kapanır bir kapı Diffraction-kırınım : Dalganın bir kapıdan veya bir engel çevresinden geçerken saçılmasıdır Diffuse reflection-değişmiş yansıma : Pürüzlü bir yüzeyden ışınların yansımasıdır Yansıyan ışın geldiği açıdan farklı açıda yansır Diopter-diopter : Bir ayna veya lensin odaklama ölçüsü, odaklamanın tersinin uzunluğu metre cinsinden verilir Disordered system-düzensiz yerleşmiş sistem : Diğerlerine göre yerleşiminde farklılaşmalar olan bir sistem Displacement-yer değiştirme : Dalga hareketinde (veya titreşicide) kaynaktan (veya nesneden) denge konumundan olan uzaklık E- Efficiency-etkinlik : Enerji girişine göre yapılan iş oranıdır İdeal ısı makinesinde Carnot etkinliği 1 - Tc/ Th Elastic-elastik : Bir çarpışma veya etkileşme sonucunda kinetik enerjinin korunumudur Electric field-elektrik alanı : Bir yükün çevresinde oluşan ve bu yükün alanındaki yüklü parçacıklara etki eden kuvvettir Electric potential-elektriksel potansiyel : Elektriksel potansiyel enerjinin yüke oranına denir 1 Coulomb luk pozitif yükü referansın sıfır olduğu bir noktadan herhangi bir noktaya getirilmesi esnasında yapılan iştir Electric potential energy-elektriksel potansiyel enerji : Yüklü bir parçacığı uzayın bir noktasından başka bir noktasına götürmek için yapılan iştir Electromagnet-elektromagnet : Demir çekirdeği saran telden oluşan bir magnettir Elektromagnet, demir çekirdeği saran iletkene akım verilerek kullanılabilir Electromagnetic wave-elektromagnetik dalga : Elektrik ve magnetik alanların titreşiminden ortaya çıkan bir dalga Elektromagnetik dalga boşlukta ışık hızıyla hareket eder Electron-elektron : Atomun temel parçacığı, bir leptondur Electron capture-elektron yakalanması : Bir atomun iç kabuklarındaki bir elektronun çekirdek tarafından yakalanarak yok olmasıdır Oluşan evlat çekirdek nükleon ile aynı sayıda fakat bir proton ekXXXXXX Electron volt-elektron volt : Potansiyel farkı 1 volt olan bir gerilim bölgesine düşen elektron veya protonun sahip olduğu enerjidir 16 x 10-19 joule Element-element : Farklı kimyasal özellikleri olmayan en küçük madde Emission spectrum-yayınım spektrumu : Atomun ısı veya elektrik akımı verilerek ortama değişik dalga boylarını yaymasıdır Entropy-entropi : Bir sistemin derecesini belirten bir ölçü Termodinamiğin ikinci yasası izole edilmiş bir sistemin entropisinin artacağını belirtir Equilibrium position-denge konumu : Cismin üzerindeki net kuvvetin sıfır olduğu konumdur Euivalence principle-özdeşlik yasası : Uniform çekim alanındaki sabit ivme Ether-eter : Işığın yayıldığı hipotez ortamı Exclusion principle-dışarlama ilkesi : İki tane elektronun kuantum sayılarından en azından birinin farklı olmasıdır Bu ilke proton, nötron ve baryonlara uygulanır F- Fahrenheit temperature-Fahrenheit sıcaklığı : Suyun donma ve kaynama noktalarını 32 ve 212 değerleri arasında 180 bölmeye ayıran sıcaklık skalası Field-alan : Uzay içerisinde belili bir yerin değerinin olması Elektrik, yer çekim ve magnetik alanlarına bakınız First postulate of special relativity-özel göreliliğin birinci yasası : Eylemsiz gözlem çerçevesinde fiziğin bütün yasaları değişmezdir Fission-ayrışma : Ağır bir çekirdeğin hafif iki veya daha fazla çekirdeğe ayrılması Flavor-tip/renk : quark ın tipi: Yukarı, aşağı, acayip, renk, aşağı, alt veya üst Fluorescence-fluoresans : Malzemenin morötesi ışığa maruz kalması durumunda görünür ışık yayması olayı Focal length-odaklama uzunluğu : Ayna veya lensten odaklama noktasına olan uzaklık Focal point-odaklama noktası : Ayna veya lensin optik eksenine paralel olarak ışınları odaklamasıdır Force-kuvvet : İtme veya çekme İzole edilmiş nesnelerin ivmeye sahip olmaları durumu Birimi SI birim sisteminde Newton dur Frequency-frekans : Belirli bir zaman diliminde tekrarlanan olayların sayısıdır Periyodun tersidir Birimi Hertz dir Fundamental frequency-temel frekans : Bir sistemin salınım yapabileceği minimum frekans değeri Fusion-birleşme : Hafif iki veya daha fazla çekirdeğin bir araya gelerek daha ağır çekirdek oluşturmaları G- Galilean principle of relativity-Göreliliğin Galileo yasası : Eylemsiz sistem içerisindeki hareketler için yasaların değişmez olduğunu belirtmesidir Gamma (g) radiation-gama ışını : Radyoaktif ışınımın yüksek enerjili ışık şeklinde yayınlanması Oluşan çekirdek, oluşturan çekirdek ile aynıdır Frekansı X-ışınlarının ötesindedir Gas-gaz : Belirli bir şekli veya hacmi olmayan malzemeler Gauss-gauss : CGS birim isteminde magnetik alanın birimi 10-4 tesla General theory of relativity-göreliliğin genel teorisi : Yerçekimi konusunu içine alan görelilik teorisi Geocentric model-jeocentrik model : Dünyayı merkez kabul eden evren Gluon-gluon : Kuarklar arasındaki kuvvetlerden sorumlu olan değiş-tokuş parçacığı Sekiz tane gluon vardır ve renklerine göre ayırım yapılır Gravitational field-yer çekim alanı : Yerçekimi kuvvetinin bir nesneyi saran uzayının içerisinde birim kütleye uygulanan kuvvettir Gravitational mass-yer çekim kütlesi : Bir parçacığın diğer parçacıklar arasında onların kütlesel çekim kuvvetlerinden etkilenmesi Gravitational potential energy-yer çekimi potansiyel enerjisi : Bir parçacığın yüksek bir noktadan potansiyelin sıfır kabul edildiği bir noktaya düşmesi için yerçekiminin yaptığı iştir Gravitational redshift-yerçekiminden dolayı kırmızıya kayma : Yerçekimi alanından dolayı elektromagnetik dalgaların frekansının azalması Graviton-graviton : Yerçekimi kuvvetinden sorumlu tutulan değiş-tokuş paçacıkları Gravity wave-yer çekim dalgası : Bir kütlenin ivmeli hareketinden dolayı ortaya çıkan dalga Ground state-temel durum : Kuantum mekaniğinde bir sistemin sahip olabileceği minimum enerji değeri Grounding-topraklama : Nesneleri elektrik yükü açısından nötralize/yüksüz hale getirmek için yapılan bağlantı H- Hadrons-hadronlar : The family of particles that participate in the strong interaction Baryons and mesons are the two subfamilies Half-life-yarı ömür : The time during which one-half of a sample of a radioactive substance decays Halo-halo : A ring of light that appears around the Sun or Moon It is produced by refraction in ice crystals Harmonic-harmonik : A frequency that is a whole-number multiple of the fundamental frequency Heat-ısı : Sıcaklık farkından dolayı enerji akışının olması Heat engine-ısı makinesi : Isıyı mekanik enerjiye çeviren makine Heat pump-ısı pompası : Kışın fırın olarak yazın ise hava düzenleyici olarak kullanılabilen dönüştürülebilir ısı makinesi Heliocentric model-heliosentrik model : Merkezinde güneş olan evren Hologram-hologram : Görünebilir bilginin üç boyutlu olarak kayıt edilmesi Holography-holografi : Üç boyutlu görüntünün fotoğrafa işlenmesi Hyperopia-hiperopya : Yakını görememe durumu görüntüler retinanın arkasına düşmesi durumu I- Ideal gas : An enormous number of very tiny particles separated by relatively large distances The particles have no internal structure, are indestructible, do not interact with each other except when they collide, and all collisions are elastic Ideal gas law : PV = cT, where P is the pressure, V is the volume, T is the absolute temperature, and c is a constant that depends on the amount of gas Impulse : The product of the force and the time during which it acts This vector quantity is equal to the change in momentum In phase : Two or more waves with the same wavelength and frequency that have their crests lined up Index of refraction : An optical property of a substance that determines how much light bends upon entering or leaving it The index is equal to the ratio of the speed of light in a vacuum to that in the substance Inelastic : A collision or interaction in which kinetic energy is not conserved Inertia : An object's resistance to a change in its velocity See inertial mass Inertia, law of : See Newton's first law of motion Inertial force : A fictitious force that arises in accelerating (noninertial) reference systems Examples are centrifugal and Coriolis forces Inertial mass-eylemsiz kütle : Bir nesnenin hızının değişmesini engelleyen nicelik Birimi kilogram Inertial reference system-eylemsiz referans sistemi : Eylemsizlik yasasının geçerli olduğu referans sistemi (Newton un hareketle ilgili ilk yasası) Instantaneous speed : The limiting value of the average speed as the time interval becomes infinitesimally small The magnitude of the velocity Insulator-izolatör : Elektrik yüklerinin hareketini engelleyen veya ısı enerjisinin yayılamadığı zayıf iletkenler veya yalıtkanlar Seramikler iyi bir izolatördür Interference-girişim : dalgaların üst üste gelmesi Intermediate vector bosons- : The exchange particles of the weak nuclear interaction: the W +, W -, and Z0 particles Internal energy-iç enerji : Bir nesnenin toplam mikroskobik enerjisi Bu enerji atom ve moleküllerin ötelenmelerinden, dönmelerinden, titreşim yapmalarından ve moleküler bağlarda saklanan enerjilerden oluşur Inverse proportionality : A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of a second quantity Inverse-square : A relationship in which a quantity is related to the reciprocal of the square of a second quantity Examples include the force laws for gravity and electricity; the force is proportional to the inverse-square of the distance Intrinsic magnetization-yapıya has magnetizasyon : Domainler içerisindeki magnetizasyon Ion : An atom with missing or extra electrons Ionic bonding : The binding together of atoms through the transfer of one or more electrons from one atom to another Ionization : The removal of one or more electrons from an atom Isotope : An element containing a specific number of neutrons in its nuclei Examples are 12 6 C and 14 6 C, carbon atoms with six and eight neutrons, respectively J- Joule-Joule : SI birim sisteminde enerji, bir cismin 1 Newton luk kuvvet altında 1 metrelik hareket etmesi/yer değiştirmesi için gerekli olan enerji K- Kelvin temperature-Kelvin sıcaklığı : Sıcaklığın mutlak sıfırda sıfır olduğu sıcaklık ölçüsü ve bölmelendirilmesi Celsius ile aynıdır Mutlak sıcaklık ölçeği olarak adlandırılır Kilo-kilo : 1000 rakamını temsil eden ve ön ek olarak kullanılan bir sayı Kilogram-kilogram : Kütlenin SI sistemindeki birimi, 1 litre suyun yaklaşık olarak kütlesi Dünya üzerinde 1 kilogram 22 pound a eşittir Kilowatt-hour-kilowattsaat : Enerjinin birimi, 3,600,000 joules Bir makinenin 1 saat boyunca 1000 watt lık enerjiyi bir biçiminden diğer biçime dönüştürülmesi kilowattsaat olarak isimlendirilir Kinetic energ-kinetik enerji : Bir cismin hareketinden dolayı oluşan enerji, (1/2)mv2, birimi Joule dur L- Laser-lazer : Işınımın yayılması esnasında ışığın şiddetinin yükseltilmesi Latent heat : The amount of heat required to melt (or vaporize) 1 gram of a substance The same amount of heat is released when 1 gram of the same substance freezes (or condenses) Lepton-lepton : Elektron, muon, tau ve bunlarla ilgili olan notrinolardan oluşan temel parçacık ailesi Light ray-ışın doğultusu : ışığın hareket ettiği doğrultu, yol Line of stability-kararlılık çizgisi : kararlı çekirdeklerin grafiğinde nötronların protonlara göre çizilmesi sonucu elde edilen çizgisel bağıntı Linear momentum-çizgisel momentum : Bir cismin kütlesinin hızı ile çarpımından elde edilen vektörel bir nicelik Liquid-sıvı : İçinde bulunduğu kabın şeklini alan bir hacme sahip cisim Liquid crystal-sıvı kristal : Atomlarının yerleşimin geometrik bir düzenlenimi olan sıvı Longitudinal wave-boyuna dalga : Dalganın içinde bulunduğu ortamın titreşiminin dalganın yayılma doğrultusu ile aynı doğrultuda olması M- Macroscopic-makroskopik : Kütle, boyut ve sıcaklık gibi özellikleri dikkate değer nicelikler Magnetic field-magnetik alan : Bir pusula veya benzeri bir cihazın iğnelerini döndürebilecek, etkiye sahip magnetik nesnelerin kapladığı uzay Alan güney kutbundan kuzey kutbuna doğrudur Magnetic monopole-magnetik tekkutup : Hipotez olarak kabul edilen magnetik tek kutup Magnetic pole-magnetik kutup : Elektrik yüklerinde olduğu gibi bir magnetik kutuplarından her biri Magnitude-genlik : Bir vektörel niceliğin büyüklüğü Sürat vektörel nicelik hızın genliğidir Mass-kütle : Eylemsizlik kütlesine, yer çekim kütlesine, kritik kütleye ve kütle merkezine bakınız Matter-wave amplitude-madde-dalga genliği : Atomik ve alt atomların parçacıklarına Schrödinger denkleminin dalga çözümü Madde-dalga karesi parçacığın karesi parçacığın bulunmasının olasılığını verir Mechanical energy-mekanik enerji : Yer çekim ve elastik potansiyel enerjiler gibi kinetik ve potansiyel enerjilerin toplamıdır Meson-mezon : Spinin birimlerini içeren bir çeşit hadronlara ait tüm sayılar Bu tür aileler pion, kaon, ve eta yı içerir Metallic bonding-metalik bağlanma : Malzeme içerisindeki atomların bir arada tutulması için elektronların atomlar tarafından ortak olarak kullanılmasıdır Meter-metre : SI birim sisteminde uzunluk, 3937 inch e veya 1094 yard a eşittir Microscopic-mikroskopik : Atomik hızlar gibi malzemelerin gözle görülemeyen özellikleri Properties not visible to the naked eye such as atomic speeds Milli-mili : Binde bir anlamında kullanılan bir önek 1/1000, 10-3 şeklinde yazılabilir 1 milimetre 10-3 metre dir Mirage-ilüzyon : Bir çeşit optik etkiden oluşan su yüzeyinden veya bir yüzeyden ışınlarının yansıtılması sonucun oluşan görüntü, Moderator-yönlendirici : Bir nükleer reaktör içindeki nötronları yavaşlatmak için kullanılan malzeme Molecule-molekül : İki veya daha fazla atomdan meydana gelen atomla grubu Momentum-momentum : Genellikle çizgisel momentum için kullanılır Açısal momentum, çizgisel momentum ve momentum korunumuna bakınız Muon-müon : Ağır elektron için kullanılan bir çeşit lepton Myopia-miyop : Yakını iyi görememek Cisimlerin görüntülerin retinanın ön kısmında oluşmasıdır N- Newton's first law-Newton un birinci yasası : Bir cisme etki eden kuvvetlerin toplamı sıfır ise cisim sabit hızla hareket ediyorsa sabit hızla hareketine devam eder veya hareketsiz ise bulunduğu yerde kalır Newton's second law-Newton un ikinci yasası : Fnet = m a; bir cisme eden net kuvvet cismin kütlesi ve ivmesinin çarpımına eşittir Newton's third law-Newton un üçüncü yasası : Bir cisme etki eden bir kuvvet varsa cisim tarafından etki eden kuvvete aynı büyüklükte ve ters yönde bir etki kuvveti ortaya çıkar Neutrino-nötrino : Nötrol lepton; yüklü leptonlardan herbiri (elektron, müon, ve tau) Neutron-nötron : Çekirdekteki yüksüz parçacık Elementer parçacıklar ailesinin baryon ve hadron üyesi Newton-newton : SI birim sistemindeki kuvvetin birimi 1 kg lık kütlenin 1 m/s2 ivmeyle hareket ettirmesi gereken kuvvet 1 newton dur Node-nod : Duran dalganın konumlarından her biri veya dalgaların etkileşmesi sonucunda hareketsizliğin ortaya çıkması ve genliğin sıfır olması Noninertial reference system-Eylemli gözlem çerçeve : Eylemsizlik yasalarının (Newton un birinci yasası) geçerli olmadığı ivmeli hareket eden gözlem çerçevesi Normal-dik : Bir yüzeye veya eğriye dik olan doğrultu Nucleon-nükleon : Proton veya nötronlardan her biri Nucleus-çekirdek : Proton ve nötronların bulunduğu atomun merkezi O- Ohm's law-Ohm yasası : Bir nesnenin elektrik akıma The resistance of an object is equal to the voltage across it divided by the current through it Ohm : The SI unit of electrical resistance A current of 1 ampere flows through a resistance of 1 ohm under 1 volt of potential difference Optic axis : A line passing through the center of a curved mirror and the center of the sphere from which the mirror is made A line passing through a lens and both focal points Ordered system : A system with an arrangement belonging to a group with the smallest number (possibly one) of equivalent arrangements Oscillation : A vibration about an equilibrium position or shape P- Pair production : The conversion of energy into matter in which a particle and its antiparticle are produced This usually refers to the production of a electron and a positron (antielectron) Parallel circuit : An arrangement of resistances (or batteries) on side-by-side pathways between two points Parent nucleus : A nucleus that decays into a daughter nucleus Particle accelerator : A device for accelerating charged particles to high velocities Penumbra : The transition region between the darkest shadow and full brightness Only part of the light from the source reaches this region Period : The shortest length of time it takes a periodic motion to repeat It is equal to the inverse of the frequency Periodic wave : A wave in which all the pulses have the same size and shape The wave pattern repeats itself over a distance of 1 wavelength and over a time of 1 period Phosphorescence : The property of a material whereby it continues to emit visible light after it has been illuminated by ultraviolet light Photoelectric effect : The ejection of electrons from metallic surfaces by illuminating light Photon : A particle of light The energy of a photon is given by the relationship E = hf, where f is the frequency of the light and h is Planck's constant The exchange particle for the electromagnetic interaction Pion : The least massive meson The pion has three charge states: + 1, 0, and - 1 Plasma : The fourth state of matter in which one or more electrons have been stripped from the atoms forming an ion gas Polarized : A property of a transverse wave when its vibrations are all in a single plane Polymer : A material produced by linking carbon-hydrogen molecules to form very long macromolecules positron : The antiparticle of the electron Pound : The unit of force in the British system The weight of 0454 kilogram on Earth Power : The rate at which energy is converted from one form to another Measured in joules per second, or watts Powers-of-ten notation : A method of writing numbers in which a number between 1 and 10 is multiplied or divided by 10 raised to a power Pressure : The force per unit area of surface Measured in newtons per square meter, or pascals Projectile motion : A type of motion that occurs near the surface of the Earth when the only force acting on the object is that of gravity Proton : The positively charged nucleon in nuclei A member of the baryon and hadron families of elementary particles Q- Quantum (pl, quanta)-kuantum : Aynı özellik taşıyan en küçük bir grup Buna bağlı olarak proton yükü kuantumlanmış yük olarak kabul edilir Quantum mechanics-kuantum mekaniği : Atomik veya alt atomik düzeydeki parçacıkların davranış kuralları Quantum number-kuantum sayısı : Kuantumlanmış niceliklerin özelliklerini belirleyen rakamlardır Buna bağlı olarak, bir elektronun atom içindeki açısal momentumu bir kuantum sayısı ile tanımlanabilir Quark-kuark : Hadronların bileşimi Kuarklar altı çeşittir ve her birini üç rengi vardır Üç kuark baryonları oluştururken bir kuark ve antikuark mezonları oluşturur R- Rad-rad : Alınan veya soğurulan dozla ilgili birim Bir rad, bir malzemenin kilogramında 1U100 joule enerji bulundurur Radiation-ışınım : Enerjinin elektromagnetik dalgalarla taşınmasıdır Parçacıklar elektromagnetik dalgalar yayarak yok olurlar Real image-gerçek görüntü : Işığın birleşimi ile meydana gelen görüntü Reference system-referans sistemi : Birbirine göre hareket etmeyen nesnelerin oluşturduğu ve böylece diğer nesnelerin hareketlerinin kolayca takip edilebildiği bir sistem Eylemsiz ve eylemli refereans sistemlerine bakınız Reflecting telescope-yansıtmalı teleskop : Objektif olarak aynaların kullanıldığı teleskoplar S- Saturation-doyum : Magnetik bir malzemenin magnetizasyonun artık değişmediği bölge Second postulate of special relativity-özel göreliliğin ikinci postülası : Boşlukta ışığın hızı, kaynağın veya gözlemcinin bulunduğu çerçeveden bağımsız olarak değişmezdir Series circuit-seri devre : Dirençlerin (veya güç kaynaklarının) bir uçlarının diğer elemanın bir ucuna bağlanması ile oluşturulan ve içinden tek akım geçen devredir Shell : A collection of electrons in an atom that have approximately the same energy Shock wave : The characteristic cone-shaped wave front that is produced whenever an object travels faster than the speed of the waves in the surrounding medium Short circuit : A pathway in an electric circuit that has very little resistance Sliding friction-kayma sürtünmesi : Göreli harekette birbirine temas eden yüzeyler arasında sürtünme kuvveti Solid-katı : Şekli ve hacmi olan maddelere bu ad verilir Sonar-sonar : Su içerisindeki ses dalgaları Spacetime-uzay zamanı : Uzay ve zaman arasındaki bağıntının kurulduğu zaman ve üç boyutlu koordinat sisteminin oluşturduğu sistem Special theory of relativity-Göreliliğin özel teorisi : Hızın çok büyük değerlerinde Newton mekaniğinin yerine kullanılan zaman ve yer kavramlarının birlikte kullanıldığı bir teori Specific heat-öz ısı : 1 gram malzemenin sıcaklığını 1 derece artırmak için gerekli olan ısı Spherical aberration-küresel bozulma : Bir lensteki yüzey üzerindeki bozulma veya küresel aynaların küresellikten sapması Spring constant-halka sabiti : Birim uzunluğundaki halkaları bir arada tutan kuvvet Metre başına Newton olarak birimlendirilir Stable equilibrium-kararlı denge : Bir cismin denge konumundan veya pozisyonundan saptırıldığında tekrar denge konumuna dönmek istemesidir Standing wave-duran dalga : Birbirine karşı hareket eden frekansları ve genlikleri aynı olan iki dalganın yaptığı girişim olayıdır Sonuç dalgası nodal ve antinodal bölgeler olarak sınıflandırılır Static friction-statik sürtünme : Durgun yüzeyle arasında oluşan sürtünme kuvveti Stimulated emission-eşdeğer salınım : Atoma gelen bir foton yüzünden atomun foton salması olayıdır Geln fotonun enerjisi ile çıkan fotonun enerjisi aynıdır Strange-acayip : Üçüncü kuark çeşidi Strange particle-acayip parçacık : Acaiplik değeri sıfırdan farklı olan parçacıklar için kullanılır Kuark modelinde bir veya birden fazla kuarkın acayiplik kuantum sayısına sahip olması durumudur Strong force-baskın kuvvet : Çekirdeklerin içinde bulunan nükleonları birarada tutan kuvvet Subcritical-kritikaltı : Her parçalanma sonucunda ortalama birden az nötronun ortaya çıkması olayıdır Supercritical-süperkritik : Zincirleme reaksiyon sonucunda birden fazla nötronun çıkması ile reaksiyonun artarak devam etmesi Atom bombasının patlaması iyi bir örnektir Superposition-süperpozisyon : İki veya daha fazla dalganın uzayda bir yerde üst üste gelmesi olayıdır Systeme International d'Units-Uluslararası Birim Sistemi : Metrik ölçüm sisteminin fransızca adı System International, Birim Sistemi T- Terminal speed : The speed obtained in free fall when the upward force of air resistance is equal to the downward force of gravity Tesla : The SI unit of magnetic field Thermal energy : Internal energy Thermal equilibrium : A condition in which there is no net flow of thermal energy between two objects This occurs when the two objects obtain the same temperature Thermal expansion : The expansion of a material when heated Thermodynamics-termodinamik : Fiziğin, ısı ve diğer enerjiler arasındaki ilişkisini inceleyen dalıdır Thermodynamics, first law of-termodinamiğin birinci yasası : Bir sistemin iç enerjisi, sisteme aktarılan ısı artı sistem üzerine yapılan iş ile artırılabilir Thermodynamics, second law of-termodinamiğin ikinci yasası : Üç özdeş form vardır : (1) Çevresine ısı yaymayan ve mekanik iş ile çalışan bir ısı makinesi yapılamaz (2) Düşük sıcaklıktan daha yüksek sıcaklığa ısı transferi yaparak elde edilen soğutucular ancak mekanik iş kullanılarak yapılabilir (3) Bir sistemin entropisi daima artma eğilimindedir Thermodynamics, third law of-termodinamiğin üçüncü yasası : Mutlak sıfıra deneysel olarak yaklaşılabilir fakat ulaşılamaz Thermodynamics, zeroth law of-termodinamiğin sıfırıncı yasası : A ve B nesneleri C nesnesi ile termodinamik dengede ise A ve B kendi başlarına da termodinamik dengededir Top-üst : Altıncı kuark çeşididir Torque-moment : Kuvvetin döndürücü etkisi Kuvvetle yarıçapın (etrafında dönmenin olduğu noktaya olan uzaklık) çarpımıdır Sıfırdan farklı bir moment (net moment) bir cismin açısal momentumunu değiştirir Total internal reflection-toplam iç yansıma : Kırılma indisi yüksek olan bir ortamdan kırılma indisi küçük ortama geçen dalganın kritik açının hemen altındaki açılarda yansımalar yapmasıdır Translational-dönüştürülebilir : Dönme doğulusunun değiştirilmesi durumudur Transverse wave-yansıyan dalga : Bir ortam içinde titreşen dalganın titreşimlerinin bu ortam içindeki ilerleme doğrultularına dik olma durumudur Trough-yarık : bozulan dalganın içinde oluşan vadi U- Umbra-umbra : Işık kaynağının ulaşamadığı bir gölgenin en karanlık kısmı Uncertainty principle-belisizlik ilkesi : Bir cismin, aynı doğrultuda olan konumunun ve momentumunun (skaler) çarpımları Planck sabitinden daima büyüktür Dpx Dx >= h Belirsizlik ilkesi eneji ve zamana da uygulanabilir Universal gravitation, law of-evrensel çekim yasası : F = G M1M2/ r2, denklemdeki F evrendeki bir cisme etki eden kuvvet, G evrensel çekim sabiti, M1 ve M2 etkileşen kütleleri, r ise kütle merkezleri arasındaki uzaklığı göstermektedir Unstable equilibrium-kararsız denge durumu : Denge konumu civarında serbest bırakıldığında denge konumundan uzaklaşılma olaydır V- Van der Waals bonding-van de Waals bağı : Atom veya moleküller arasındaki elektrik etkileşmelerinden otaya çıkan zayıf bağlanma Vector-vektör : Büyüklüğü ve doğrultusu olan bir nicelik Velocity-hız : Bir cismin süratini ve yönünü belli eden vektörel bir nicelik Vibration-titeşim : Denge konumu veya şekli etrafında hareket etme Virtual image-sanal görüntü : Görüntüden bulunduğu yerden gelen ışık ile oluşan görüntü Viscosity-akışkanlık : Sıvı içerisindeki sürtünme Volt-volt : SI sisteminde elektriksel potansiyelin birimi 1 volt luk gerilim, 1 ohmluk direnç üzerinden 1 amperlik akımın geçmesini sağlar W- Watt-watt : Gücün SI sistemindeki birimi, 1 Joule/watt The SI unit of power, 1 joule per second Wave-dalga : Enerjinin bir aracı malzeme olmadan bir yerden başka bir yere aktarılması Wavelength-dalgaboyu : Peiyodik bir dalganın tekrarlanan en kısa uzunluğudur Bu dalganın bir tepesinden diğer tepesine olan uzaklıktır Weak force-zayıf kuvvet : Beta sönümüne neden olan kuvvet Bu kuvvet W ve Z0 parçacıkları arasındaki değişimden kaynaklanır Lepton ve hadronların hepsi bu tür kuvvetler etkileşirler Weight-ağırlık : Bir referans sistemine göre durgun olan nesneye etki eden kuvvet Bazı eylemsiz sistemler için bir nesneyi çeken çekici kuvvet W = mg Work-iş : Bi cismi bir yerden başka bir yere hareket ettiren kuvvetin harcadığı enerji Enerji birimindedir Joule olarak tanımlanır X- X ray-X-ışını : Yüksek enerjili fotonlar, katot ışınlarından türetilebilir veya atomlardaki elektronların üst enerji seviyelerinden daha alt enerji seviyelerine düşmesinden elde edilebilir X-ışınlarının frekansı mor ötesi ve gamma ışınları arasındadır Y- “Y" ile başlayan terim yok Z- "Z" ile başlayan terim yok |
|