Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cografyasi, mardin, tarihcesi, tarihi or

Mardin Tarihçesi / Mardin Tarihi/ Mardin Cografyasi

Eski 08-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mardin Tarihçesi / Mardin Tarihi/ Mardin Cografyasi



MÖ 2800 MS 2000 Tarihleri arasında gelen medeniyetler
Asıl adı Süryanice den "Kaleler" anlamına gelen MERDİN dır

Subariler, Sümerler, Akadlar, Babiller, Hititler, Medler, Asurlar, Urartular, Sityaniler, Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve yine Persler, Romalılar, Araplar, Emeviler, Abbasiler, ve Büyük Selçuklu İmparatorluğuna bağlı olmak kaydıyla Artuklu Türk Beyliği, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler ve en son Osmanlı Türk İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti

COĞRAFYA:

Güneyinde Suriye-Irak, kuzeyinde Diyarbakır, doğusunda Siirt, batısında Şanlıurfa bulunurEtrafı bağ, bahçe ve bostanlarla doludur Arpa, buğday, mercimek ve pamuğun yanı sıra; zeytin, kavun, karpuz, domates, ceviz, kiraz gibi belli başlı meyveler yetiştirilir Her yılın Haziran ayında KİRAZ FESTİVALİ düzenlenmektedir Kızıltepe, Nusaybin, Midyat, Derik,Mazıdağı,Ömerli , Yeşilli, Savur gibi tarihi ve turistik ilçeleri bulunmaktadır

Mardin’de aynı avlu içerisinde birkaç ev bulunur ve böylelikle birkaç komşu aynı avluyu kardeşçesine hiçbir sorun yaratmadan büyüklü küçüklü paylaşır ve geçinirlermiş

Daha eski tarihlere gidildiğinde aynı avluyu değil de aynı odayı iki ailenin paylaştığı da görülür

MARDİN’DE EL SANATLARI: Altın ve gümüş işlemeciliği, taş işlemeciliği, dericilik, toprak ve seramik işçiliğidir

Ayrıca bunların dışında; şekercilik, helvacılık, leblebicilik gibi zanaatlar da yaygındır

MARDİN’DE İLK BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

Batılı bilimcilerin eserleri, Ortaçağın karanlık düşünce,koyu taassup, cahil ve baskıcı rejimlerin uyguladıkları şiddetli politikaları sonucunda yakılıp yok edilmekten, Mardinli Hristiyan bilim adamları Süryanice’ye çevirmek suretiyle kurtarmışlardır

MARDİN’DE İLK RASATHÂNE (GÖZLEMEVİ)

Mardin’de Artuklu Türk Beyliği döneminde Mardin’in Dunaysır ilçesi bu günkü adıyla Kızıltepe’de Eski Ulu camii bitişiğinde Artuklu Beyi Melik Mansur IV Necmeddin Gazi tarafından 1300’lü yıllarda bir rasathane (gözlemevi) kurulmuştur1940’lı yıllara kadar ayakta duran bu eşsiz rasathane bu yıllardan sonra ne yazık ki yıkılmıştır

MARDİN’DE İLK OTOMATLAR (ROBOTLAR)

Ebu’l Iz İsmail El Cezeri adlı Mardinli bilim adamı, Artuklu Beyliği’nin başkenti Mardin’de, 7Artuklu Beyi Ahmed Nasıruddin Artuk Arslan'ın isteği üzerine sarayda bir çok mekanik araçlar yapmıştırBunlar arasında; SU SAATLERİ,dekoratif biçimde SU FIŞKIRTAN FISKİYELER,Artuklu sarayında yemekten önce ve sonra ELLERİNE SU TUTAN,sonra kurulamaları için HAVLU UZATAN OTOMATLAR karşısında ziyaretçiler hem şaşırıyor hem de seyrederek eğleniyorlardı

El Cezeri bu buluşların nasıl çalıştıklarını yazdığı bir kitapta anlatıyorAyrıca bu kitapta; HAVA ,BOŞLUK VE DENGE PRENSİPLERİ hakkında da bilgiler veriyor


MARDİNLİ OLAN ÜNLÜLER: Mardin, bilim, kültür ve dini ilimlerde eser vermiş bir çok ünlü yetiştirmiştirBunlardan bazılarını isim olarak şöyle sıralayabiliriz: Ebul Safa (Maruf Yusuf İbin Şeyban), İbin ıl Fulus Şemseddin İsmail İbin El İbrahim, El Fahrıl Mardini, Muhammed Bin Muhammed Bin Hamid Bin El Kadı, Bin Ebubekir, Bin Osman Bin Şeref, Şeyh Zeyneddin Selihan bin Muhammed,bin El Mardini, Ali Mardini, El Merdini, Bedir bin Hüseyin Merdini, Yusuf Sıtkı Efendi, Abdurrahman Hamidi, Arif Bey, Ebu Ula Mardin, Kara Muhammed, Hanna Dolapönü, Gabriel Allaf bunlardan bazılarıdır

MARDİN GÜVERCİNİ :

Mardin de halkın çoğunluğunun güvercinlere olan düşkünlüğü nedeniyle özel cins güvercinler de yetiştirilmiştir Takla atan ve daha da bir çok özellikleri olan güvercin cinsleri yetiştirildiğinden MARDİN GÜVERCİNİ meşhurdur

MARDİN LEBLEBİSİ:

Mardin leblebisi meşhurdur; tuzlusu, tuzsuzu, acılısı ve çocuklar için yapılan şekerlisi de vardır

BÜYÜK İSKENDER MARDİN’DE

Eski doğu ile eski batı medeniyetlerini birleştirip Hellenistik medeniyetin kurucusu olan ve aynı zamanda bütün dünyayı ele geçirip tek bir yönetim altında toplamak isteyen Makedonyalı Büyük İskender, MÖ 334 tarihinde Hindistan seferine çıkarken Mardin’e uğramış, Mardin’in Zınnar bahçelerinin arasında bulunan şahane bir konakta dinlenip seferinin geri kalan kısımlarına ait planlarını burada yaptığı da iddia edilmiştir

Büyük İskender’in kalıp dinlendiği konak, BÜYÜK İSKENDER KONAĞI adıyla halen dimdik ayakta olup yerli ve yabancı konuklarını ağırlamak için beklemektedir(Persler döneminde Mardin'e gelmiştir)

VENEDİK - MARDİN

MARKO POLO MARDİN’DE: Mardin, Artuklu Türk Beyliği’nin başkenti olduğu MS1200'lü yıllarda, Venedikli gezgin Marko Polo, Avrupa’dan Asya’ya giderken Mardin’e de uğrarMardin’de kaldığı günler içinde; minare ile çan kulesinin yan yana, ezan ile çan sesinin aynı anda bir arada yükseldiğini, Müslüman ve Hıristiyan ahalinin iç içe barış içinde yaşadıklarını ve aralarında dine dayalı hiçbir ihtilâf olmadığını görmüş ve duygularını şöyle ifade etmiştir: “Ben insanları uygar olan iki şehir gördüm;bunlardan birincisi Venedik, ikincisi ise Mardin’dir”Aradan on asır geçer ve tarihler 2000’i gösterirken UNESCO MARDİN ve VENEDİK şehirlerini DÜNYA MİRASI olarak seçerNasıl garip bir rastlantı değil mi?…(Artuklu hükümdarlarından Muzaffer Karaarslan döneminde Mardin'e gelmiştir)


EVLİYA ÇELEBİ MARDİN’DE: 16yyda yaşamış Türk gezgini Evliya Çelebi, Mardin’e geldiğinde şehre hayran kalarak duygularını şu şekilde ifade etmiştir: “Ben bu kadar yer gezdim, bu kadar şehir gördüm lakin Mardin Kalesi kadar böylesine ihtişamlı, zor fethedilir bir kale görmedim” Ayrıca Evliya Çelebi, Mardin Kalesi’nin HzYunus tarafından yaptırıldığını da iddia eder(Osmanlılar döneminde Mardin'e gelmiştir)



MUSTAFA KEMAL MARDİN’DE

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK, 1917 yılında Suriye-Filistin cephesinde Albay rütbesi ile 7ordu komutanı olarak görevli bulunurken Istanbul’a gitmek üzere Şam’dan yola çıkmış ve yol üstü dinlenmek için Mardin’e uğramış, burada büyük bir ilgiyle karşılanıp ağırlanmıştır

Mardin, Mustafa Kemal’e uğur getirmiştir, zira Tuğgeneralliğe yükseldiğini müjdeleyen telgrafı burada almış ve Albay olarak geldiği Mardin’den Tuğgeneral olarak ayrılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.