Gül'ü Tanımak... |
04-14-2008 | #1 |
gülgüzeli
|
Gül'ü Tanımak...GÜL’Ü TANIMAK… “Sözlerin bir kuğu tüyünün ucundaki mürekkep kadar zarif Tebessümün ay ile örülen dantel kadar girift ve güzel…” Yüce Peygamberimiz Hz Muhammed’in (SAV) Doğum Günü vesilesiyle Adıyaman Gökkuşağı Derneği tarafından organize edilen “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Şiir ve Mektup” yarışmasına katılan 350 eser arasından seçilenlerin bir araya getirilerek yayınlandığı “Gül’e Dair” (Adıyamanlı Çocuklardan Hz Peygamber’e Şiir ve Mektuplar” isimli kitapta Sağlık Meslek Lisesi 11 Sınıf Öğrencisi Sultan Gül’e ait bu mısraları okuyunca çok güzel bir eseri okumaya başladığımı anladım Prof Dr İskender Pala’nın “Gül’ü Anlamak” isimli konferansını dinledikten sonra salondan çıkanlara ücretsiz dağıtılan bu kitabı daha görür görmez çok ama çok güzel bir incelikle karşı karşıya olduğumu anladım Gökkuşağı Derneği kurulduğundan bu yana çeşitli güzel etkinlikler yapmıştı ama kendileri farkında mı bilmiyorum, en güzel etkinlikleri düzenledikleri yarışmaya yüreklerinden bir buketle katılan çocukların eserini yayınlayarak onları onurlandırmasıdır Lise çağlarımda iken yazdığım bir şiiri sizlerle paylaşarak anlatmak istediklerimi daha kolay açıklayacağımı düşünüyorum BİR GÜN ÇIKTIM SOKAĞA Bir gün çıktım sokağa, Bir de ne göreyim Ağabeylerim tutuşmuş kavgaya… Ellerinde silahlar, Dillerinde anlaşılmaz laflar… Birkaçını sayayım; “Kahrolsun Faşizm, Kahrolsun Komünizm…” Bir silah sesi duydum Bir de baktım, biri yerde Kan içerisinde… Öteki bağırdı; “Polisss kaçın!” Hepsi kaçtı Kimi sağa, kimi sola… Ölü kaldı ortada Okuduğunuz bu şiiri tıpkı bu yarışmaya katılan minik yürekler gibi bir yarışmaya göndermiştim Aradan aylar geçtikten sonra postacı kapımı çaldı ve bana ödemeli yani parasını benim ödeyeceğim bir mini paket uzattı Çaresiz verdim parasını, ne olduğunu merakla açtım, kitaptı… Adam, yani yarışmayı organize eden kişi yarışmaya katıldığımdan dolayı 2 satırlık bir teşekkür göndermiş ve kendi kitabını parayla satmıştı Bir o adamı düşündüm, bir de Gökkuşağı Derneğini… Adam dediğin böyle olur Etkinliğine katılan minik yürekleri dolandırmaz, Gökkuşağı Derneğinin altın yürekli üyeleri gibi hayatları boyunca unutulmaz bir teşekkürle ödüllendirir Elimde tuttuğum “Gül’e Dair” işte bu kadar değerliydi o çocuklar için, yani hayatları boyunca alabilecekleri en büyük ödüldü Adıyamanlı minik yüreklerin eserini Yayına Hazırlayan Mehmet G Kural ve dernek yöneticilerine teşekkür ederek bir çırpıda okuduğum çalışmalardan örnekleri sizlerle paylaşmak istedim Kitabın özünde minik yüreklerden Yüce Peygamber’e olan büyük aşkı okuyup da onları kıskanmamak elde değil Mesela; “Baba sevgisi gördüm Anne sevgisi gördüm Anlatamam sevgimi Ben seni seviyorum” İnönü İÖO 5 Sınıf Öğrencisi Hacer Ayhan, bu güzel duyguları o kadar güzel özetlemiş ki… Çocuklar aynı zamanda büyük ediplerin ve hatta filozofların bile kitaplar dolusu tarif ettiği hatalarımızı da birkaç satırda özetlemişler bize, birden karşına çıkıyor hatalar zinciri ve “ben ne yapıyorum” diyorsunuz İşte ona güzel bir örnek okulunu belirtmemiş 9 Sınıf Öğrencisi Sümeyye Koparal’dan geliyor: “Sanırız ki hiç ölmeyeceğiz Gün gelip hesap vermeyeceğiz Cennet, cehennem görmeyeceğiz Ne yapacağız Ya Resul” … Çeşitli resim ve çizimlerle renklendirilen kitapta en beğendiğim bir şey de Adıyaman’ın fotoğraflarının serpiştirilmiş olması Bunu belirttikten sonra en beğendiğim, en masum ama en çarpıcı bir paragrafı okumanızı istedim Yavuz Selim İÖO 4 Sınıf Öğrencisi Neslihan Şahan’ın “Peygamber’e” mektubunun güzel satırlarına bakın: “… Sizi çok özledim Şu anda size ulaşacak gücüm yok Rüyama girip o nur yüzünüzü bana gösterseniz çok ama çok sevinirim Ben Allah’ı Rab, sizi Peygamber olarak kabul ettim Siz de beni ümmetinize kabul edin Babamın ve annemin size çok selamı var Ona dua edin de sigarayı bıraksın …” En çok, Tekel 75 Yıl İÖO 5 Sınıf Öğrencisi Fatma Nur Çalış’ın şu paragrafında belirttiği hazırlıkları karşılık buldu mu diye merak ediyorum “… Evet, efendiler efendisi, mektubumun başında temizlenip, düzenli giyindiğimi söylemiştim Odamı temizlediğimi yazmayı unuttum Odamın duvarlarına fotoğraflarını yapıştıramadım, fotoğrafın olmadığı için Ama güzel ve parlak güller astım başımın üstündeki duvara Belki gelir ziyaret edersin diye beni ama o güzel dediğim güller bile seni andığıma soluk kalıyor Yalnızca o güller seni anlatmıyor ki Yeryüzündeki tüm güzellikler seni hatırlatıyor bana Tekrar tekrar yazıyorum Ne olur rüyalarıma gir, bir göreyim nur yüzünü, güzel ellerini …” Besni Dumlupınar İÖO 8 Sınıf Öğrencisi Büşra Kocadayı ise hepimizin yaşadığı çelişkileri özetlemiş, üstelik birkaç satırda “… Efendim, kendi geleceğimden de emin değilim Erik ağacıma konan kanadı kırık yavru kuşlar gibiyim Endişeliyim, dünya bana neler gösterecek bilmiyorum, okuyabilecek miyim? Sevdiklerim yanımda olabilecek mi? En önemlisi de senin gibi Hak aşığı olabilecek miyim? …” Yazımı aynı kitaptan, Samsat Lisesi 10 Sınıf Öğrencisi Nursel Döyan isimli öğrencinin duasıyla bitirmek istiyorum: “… Ey Resul, Bizler seni yaşarken görmedik ama aşkını yaşattık şu kısacık hayatımızda Sevmeyi, merhameti, yüceliği senden öğrendik Sen bahar, biz kış; sen gül, biz diken; sen güneş, biz feneriz Düşerken karanlık ve dipsiz kuyulara tut elimizden …” Minik yüreklerden dökülen bu şiir ve mektuplar sayesinde Gül’ü bir kez daha okudum ve yeniden tanıdım Emeği geçenlere teşekkür ederim (Mehmet Emin Danış)
__________________
|
|