Önce Miydi, Sonra Mıydı... |
04-07-2008 | #1 |
gülgüzeli
|
Önce Miydi, Sonra Mıydı...Sonra yağmur başladı Serindi Denizin iyot kokusu, yosun kokusu, tuz kokusu, çakıl taşlarının kum kokusu Billur damlalarda toplanmıştı Yüzümü göğe kaldırdım Sonbaharın sarı yapraklarında nefeslenen damlaların savruluşlarını seyrettim Damlalarda gökkuşağı kırılıyordu Ya da ben öyle sandım Bir yağmur damlası gözümün tam içine düştü Acı duydum O serin ıslaklık, burgu gibi gözbebeğimden yüreğime kadar indi Gökkuşağı uzaklarda parça parça oldu Belki de olmadı, ben öyle sandım Saçlarım yüzüme yapışmıştı ve ellerim üşüdü birden Durup dururken sokağım yabancılaştı gözümde Telaşlandım, güvensiz hissettim kendimi Tüyleri ıslanmış, ıslanınca daha da siyahlaşmış, Sert ve uzun gagalı kargalar havalandı köşe başından Islak kanatlarının gürültüsü sonbaharın sessizliğinde yankılandı Belki de yankılanmadı, ben öyle sandım Yağmur gürültüsüzdü Sadece yağıyordu Sakince ve sessizce Ilık değildi hayır Serindi Yavaş yavaş yağıyordu Yolun eğik bölümünde biriken suda zıplayan damlaları saymaya kalktım Bir, yedi, yirmiiki Suda yüzüm yansıdı Islak saçlı, yabancı bakışlı yüzüme bakakaldım Bir damla sudaki yüzümün üstüne düştü Gözümün çevresinde bir halka oluştu önce Sonra bir tane, bir tane daha Hızla çoğalan küçük halkalar yüzüme yayıldılar Onlar çoğaldıkça, karıştım Ben karıştıkça halkalar çoğaldı Yağmur hızlandıkça her şey karıştı İyot kokuyordu evet Denize gidemeyenlere, denizi getiriyordu Çocuksu bir hayal filizlendi yüreğimde aniden Herkese istediğini getiren yağmurlar, rüzgârlar dolaştı durdu hayallerimde Kuşların renkli kanatlarında kırıldı bu kez gökkuşakları Yeni, hiç görülmemiş renkler uçuştu Mavi renk geldi avucuma kondu Sanki bir kuştu Dokundum Küçüktü, sıcaktı ve yüreği telaşlı atıyordu Belki de atmıyordu, ben öyle sandım Yüzümü suda bıraktım Çocuksu hayalleri sokağımın başında Küçük ve başıboş adımlarla, seyrek yapraklı ağacın yanına gittim Islak ve karışıktım Yağmur hiç dinmeyecek gibi yağıyordu Yorgundum herhalde Yağmuru da, rüzgârı da, yorgunluğumu da umursamayacak kadar İnce gövdeli ağacın gövdesinde dolaştı gözlerim Bunca yağmura rağmen kuru yerleri vardı; şaşırdım Yaslandım Yüzümü göğe kaldırdım Sonbaharın sarı yapraklarında nefeslenen damlaların savruluşlarını seyrettim Önce miydi, sonra mıydı, yağmur muydu? Hiç bilmedim… alıntı __________________
__________________
|
|