Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
namazın, rükünleri

~~ Namazın Rükünleri ~~

Eski 08-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

~~ Namazın Rükünleri ~~



Namazın Rükünleri



1 İftitah tekbiri



İftitah "başlamak kapıyı açıp girmek" anlamındadır

İftitah tekbiri (tahrime) namaza başlarken alınan tekbir olup "Allahu Ekber"cümlesini söylemektir

ALLAH Resûlü'nün (aleyhissalatü vesselâm) tekbir alırken ellerini omuz hizasına kadar kaldırdığına dair rivayet bulunduğu gibi kulak hizasına veya kulaklarının üstü hizasına kadar kadar kaldırdığına dair rivayetler de vardır Bu rivayetlerin birleştirilmesi durumunda tekbir alırken başı hafifçe öne eğerek başparmak kulak memesine değecek şekilde elleri kaldırmanın uygun olduğu belirtilmiştir

Kalbe bütünlük kazandırmak bulunduğu buudların üstüne çıkıp ayrı bir âleme girerek "Allahu Ekber"demek namaz kılmak için bir başlangıç teşkil etmektedir

Zira dikkat edilirse tarih boyunca tapılan putların ilahlaştırılıp takdis edilen ve boyun eğilen kuvvetlerin kendilerine körü körüne itaat edilen liderlerin ortak özellikleri hep azamet ve kibirlilik üstünlük ve yükseklik duyguları olmuştur

Bu yüzden "Allahu Ekber"diyerek namaza başlayan mümin bütün cebbar ve mütekebbirlerin üstesinden gelmiş onları dize getirmiş ve hiçbir zaman ALLAH'tan başka bir güç tanımadığını bildirmiş olur Dolayısıyla kendisini ALLAH'tan alıkoyan her şeyi arkaya atar nazarını lâhut âleminin menfezlerine diker ve oradan gelecek şeyleri beklemeye durur

O başka bir sözle namaza giremez

ALLAH Resulü (sallallâhu aleyhi ve sellem) : "Namazın anahtarı temizliktir

(Namaz dışı şeylerle meşguliyeti) haram kılan şey iftitah tekbiridir (namaz dışı meşguliyeti) helal kılan şey (de sondaki) selâmdır"buyurur ve bu hususa dikkat çeker

Başka bir hadislerinde ise : "Abdesti yerli yerinde almadıkça sonra kıbleye dönüp "Allahu Ekber"demedikçe hiçbirinizin namazı tam olmaz"buyurur Bu yüzden namaza iftitah tekbiri ile girmek namazın bir rüknüdür



2 Kıyam



Kıyam "doğrulmak dikilmek ayakta durmak" demektir

Namazı oluşturan ana unsurlardan biri olarak kıyam iftitah tekbiri ve her rekâtta Kur'ân'dan okunması gerekli asgarî miktarı okuyacak kadar bir müddet ayakta durmak anlamına gelir

Hasta veya ayakta durmaya gücü yetmeyen kişiden kıyam vecibesi düşer Bu kişi oturmaya güç yetiriyorsa namazı oturarak kılar Bu durumda oturma o kişi için hükmen kıyam yerine geçer Oturmaya da gücü yetmiyorsa nasıl kılabiliyorsa öyle uzanarak veya ima ederek kılar

Müminin Rabbin karşısında el-pençe divan durarak huzura gelmesi ona yeryüzünde iki ayağı üzerinde isbat-ı vücut eden ilk varlık olduğunu hatırlatır

Kimi mahlukat yerde sürünüp kimisi de dört ayağı üzerinde iki büklüm yürürken Cenab-ı Hak insana âdeta bir "elif"(harfi) gibi dimdik ayakta durmayı ve yürümeyi lutfetmiştir

O en başta iç ve dışıyla ahsen-i takvime mazhar bir varlık olarak yaratılmıştır

Cenab-ı Hak onu camid kılıp cansız yapmamış ; canlılar arasında şuursuz kılmamış ; şuurlular arasında ona bir de akıl ve irade vermiştir

Yine onu kâfir topluluklar içine dahil etmemiş ; aksine onu temizleyip tasfiye ede ede insanlık mertebesine ondan da müminlik mertebesine yükseltmiştir ki bu haliyle âdeta onun her tekamülünde sırtında taşıdığı küfeye bir nimet daha koymuştur

İşte insan kıyamda olduğu vakitte küfesindeki bu nimetleri hatırlayıp kendisini daima mahşerde hesap vermek üzere Rabbin huzurunda tasavvur edecek ve Rabbi'nin "Hayatın boyunca alıp verdiğin nefeslerin hesabını ver"sualini hatırlayacaktır



3 Kıraat



Sözlükte "okumak"anlamına gelen kıraat "Kur'ân okumak"demektir

Namazda bir miktar Kur'ân okumak gerekir

Namazda Kur'ân kıyam halinde iken yani ayakta dururken okunur

Namazda okunması farz olan asgari miktar kısa üç ayet veya buna denk bir uzun ayettir

Kıraat nafile namazların vitir namazının ve iki rekâtlı farz namazların bütün rekâtlarında dört veya üç rekâtlı farz namazların ise herhangi iki rekâtında olması farzdır Kıraatin ilk iki rekâtta olması ise vaciptir İkinci rekâttan sonraki rekât veya rekâtlarda Fatiha suresini okumak Hanefî imamlardan nakledilen bir görüşe göre vacip diğer bir rivayete göre ise sünnettir

Kul "Allahu Ekber"deyip ALLAH'ın büyüklüğünü ilan ve itiraf ederek namaza başlar kılacağı namazda şeytanın bir payı olmaması arzusuyla "Eûzu billâhi mine'ş-şeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim"der ve şeytandan ALLAH'a sığınır

Bu söz daha ilk başta insanın kendi aczini itiraf etmesi demektir

Namazda bu şekilde aczini itiraf eden bir insan kırık kalbiyle ALLAH'a teveccüh eder

Diğer taraftan kul okuduğu bu ayetlerle ALLAH'la (cc) konuşmuş gibi olur





4 Rükû



Rükû sözlükte "eğilmek"anlamına gelir Namazın ana unsurlarından olan rükû kıyamdan sonra eller dizlere erecek şekilde öne doğru eğilmek demektir ALLAH Resûlü'nün (aleyhissalatü vesselâm) uygulamasına en uygun rükû şekli sırt ve baş düz bir satıh oluşturacak biçimde eğilmektir

Yine rükûda bu kavisli duruş iki büklüm yürüyen mahlukatın ibadetidir ki mümin onu da hatırlar ve orada yaptığı dua ile sanki: "Sana hamdolsun Rabbim! Beni iki büklüm yürüyen mahlukatın gibi değil de elif gibi dümdüz yarattın her ne kadar şimdi senin azamet ve ululuğunu ifade ve itiraf için eğildim ise de yine doğrulacağım"demek ister



5 Secde



Secde sözlükte "itaat teslimiyet ve tevazu içinde eğilmek yere kapanmak yüzü yere sürmek"anlamına gelir

Namazın her rekâtında belirli uzuvları yere veya yere bitişik bir mahalle koyarak iki defa yere kapanmak namazın rükünlerindendir ALLAH Resûlü'nün (aleyhissalatü vesselâm) uygulamasına en uygun secde yüz eller dizler ve ayak parmaklarının üzerine olmak üzere yedi uzuv üzerinde yapılanıdır

Mümin bütün bu manaları rükûda kalbinde duyduktan sonra Rabb'inden gelen bir recâ (ümit) meltemi ile yeniden başını kaldırır ve yeniden O'nun rahmetine doğru nazar eder

İşte kul rükûdan tekrar doğrulurken bir inşirah hisseder sonra da Cenab-ı Hakk'a karşı şükranın ifadesi olarak yüzünü yere koyup secdeye kapanır

Bu defa da Efendimiz'in : "Kulun Rabbine en yakın olduğu zaman secde halidir Öyle ise secdede iken çok dua edin"buyurduğu Rabb'e en fazla yakın olma anını ihraz eder

Orada da üç defa : "Yüce Rabbim (her çeşit kusurdan) münezzehtir"demek suretiyle Rabbi tazimde bulunur

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ;

"ALLAH'a secde et ve yalnızca O'na yaklaş"(Alak 96/19) emrine imtisal edip secde ediyor ;

bazen "ALLAH'ım! Büyük-küçük evvel-âhir gizli-açık bütün günahlarımı mağfiret buyur"diyerek kendinden geçiyor ;

bazen de : "ALLAH'ım! Sana secde ettim Sana inandım Sana teslim oldum

Yüzüm de kendisini yaratıp şekillendiren ona kulak göz takan Yaratanına secde etmiştir

Yaratanların en güzeli olan ALLAH ne yücedir!"şeklinde dua ederek Rabbine karşı tazimat ve tekrimatını ifade ediyordu

Hasılı mümin yaptığı bu secde ile tıpkı Efendimiz'in kulluğuyla yükselip miracda Rabbisiyle görüştüğü gibi bir görüşme ve mülâkat için O'nun arkasında ihraz etmesi gereken yeri ihraz edecektir

O namazını eda ederken bu muallâ mevkii ihraz etme niyetiyle kılmalıdır

Rabbisinin kendisine yaptığı emir ve teklifi yine Rabbinin kendisine vadettiği şeyi elde etmek için yapan mümin namazın bütün erkânında tatlı bir zevk ve namütenahi bir lezzet duyacaktır

Zira bu vaadin arkasında rıza-yı ilahiyi elde etme cemal-i ilahiyi müşahede vardır ve bu büyük vazifeyi eda ederken de rehber olarak önde Peygamber Efendimiz vardır





6 Ka'de-i Ahîre



Ka'de-i ahîre "son oturuş" demektir

Namazın sonunda bir süre (teşehhüt miktarı) oturup beklemek namazın rükünlerindendir

İki rekâtlık namazlardaki oturuş daha önce oturuş bulunmadığı için son oturuş sayılır

Son oturuşta olması gereken asgari süre "teşehhüt"miktarıdır

Teşehhüt miktarı ise "tahiyyat"duasını okuyacak kadar bir süredir

Tahiyyatta mirac ; yani Resulü Ekrem'e halkın yüz çevirmesine mukabil gök kapılarının açılıp sema ehlinin tebessüm ettiği ve ALLAH'ın "Buyur ey kulum!"diye iltifatta bulunduğu kutlu yolculuk destanlaştırılmaktadır

Evet tahiyyat miracı anlatmaktadır

Öyle anlaşılıyor ki kendi kendimize Rabbin huzuruna çıkmamız çok zor ; ne kadar kulluk yapsak da bizden evvel gelip geçen iz bırakan ve bir şehrah açan Peygamber Efendimiz'e uğramadan O'na selâm çakıp O'nun aracılığını temin etmeden Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkmak imkânsızdır

Onun içindir ki Rabbimize karşı tahiyyatımızı yani yaptığımız bedenî ve mâlî bütün ibadetlerimizi O'nun için yaptığımızı ifadeden hemen sonra Resulü Ekrem'e selâm veriyor "es-selâmu aleyke eyyühennebiyyü"diyoruz

Bunun tasavvufta manası ; günah ve seyyiatımızla Cenab-ı Hakk'ın huzuruna giderken Peygamber Efendimiz'in arkasında saf bağlama ve bu tatlı mülâkatta konuşulan şeylere kulak kesilme ne dendiğini anlamaya çalışmadır

Orada miracın bir semeresi olan namazın alınması ve ümmet-i Muhammed'e hediye edilme muamelesi anlatılır

Orada önce Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) : "Tahiyyat tayyibat ve salavat ALLAH içindir" yani ; zerrat-ı vücudumuzla yaptığımız bütün ibadetler kazanıp topladığımız maldan sarf ettiğimiz şeyler Sanadır ve Senin rızan içindir ALLAH'ım! Ben böylesine ahd ü peymanımı ve sadakatimi dile getirmek için huzuruna geliyor bu sözlerle seni selâmlıyorum der ve ALLAH'a (cc) selâm verir

Cenab-ı Hak da kendisine bu şekilde selâm sunan Habibine : "Ey Nebi! Selâm ALLAH'ın rahmet ve bereketi senin üzerine olsun"sözleriyle mukabelede bulunur ve âdeta "ey şanı yüce Nebi! Selâmına mukabil sana da selâm olsun"der

Bütün bu konuşmalar aklın almayacağı mekânın var mı yok mu idrak edilemeyeceği bir makamda cereyan ederken melekler : "Selâm bizim üzerimize ve ALLAH'ın salih kulları üzerine de olsun"der ve bu sözlere kulak kesilirler

En sonunda Cebrail (aleyhisselâm) bu senfonizmaya tatlı bir hava ve bir âhenk katar arş ve ferşi çınlatacak şekilde "Şehadet ederim ki ALLAH'tan başka ilah yoktur yine şehadet ederim ki Muhammed ALLAH'ın Resulü'dür!"der; ALLAH'ın Mabud-u Mutlak ve Maksud-u bi'l-İstihkak olduğunu ; Peygamber Efendimiz'in ise şanı yüce bir nebi olduğunu bütün yer ve gök ehline haykırır





1 İftitah tekbiri :



İftitah "başlamak kapıyı açıp girmek" anlamındadır

İftitah tekbiri (tahrime) namaza başlarken alınan tekbir olup "Allahu Ekber"cümlesini söylemektir

ALLAH Resulü (sallallâhu aleyhi ve sellem) :

"Namazın anahtarı temizliktir

(Namaz dışı şeylerle meşguliyeti) haram kılan şey iftitah tekbiridir (namaz dışı meşguliyeti) helal kılan şey (de sondaki) selâmdır"buyurur ve bu hususa dikkat çeker

Başka bir hadislerinde ise :

"Abdesti yerli yerinde almadıkça sonra kıbleye dönüp "Allahu Ekber"demedikçe hiçbirinizin namazı tam olmaz"buyurur

Bu yüzden namaza iftitah tekbiri ile girmek namazın bir rüknüdür



2 Kıyam :



Kıyam "doğrulmak dikilmek ayakta durmak" demektir

Namazı oluşturan ana unsurlardan biri olarak kıyam iftitah tekbiri ve her rekâtta Kur'ân'dan okunması gerekli asgarî miktarı okuyacak kadar bir müddet ayakta durmak anlamına gelir



3 Kıraat :



Sözlükte "okumak"anlamına gelen kıraat "Kur'ân okumak"demektir

Namazda bir miktar Kur'ân okumak gerekir

Namazda Kur'ân kıyam halinde iken yani ayakta dururken okunur

Namazda okunması farz olan asgari miktar kısa üç ayet veya buna denk bir uzun ayettir



4 Rükû :



Rükû sözlükte "eğilmek"anlamına gelir

Namazın ana unsurlarından olan rükû kıyamdan sonra eller dizlere erecek şekilde öne doğru eğilmek demektir

ALLAH Resûlü'nün (aleyhissalatü vesselâm) uygulamasına en uygun rükû şekli sırt ve baş düz bir satıh oluşturacak biçimde eğilmektir

Yine rükûda bu kavisli duruş iki büklüm yürüyen mahlukatın ibadetidir ki mümin onu da hatırlar ve orada yaptığı dua ile sanki : "Sana hamdolsun Rabbim! Beni iki büklüm yürüyen mahlukatın gibi değil de elif gibi dümdüz yarattın her ne kadar şimdi senin azamet ve ululuğunu ifade ve itiraf için eğildim ise de yine doğrulacağım"demek ister



5 Secde :



Secde sözlükte "itaat teslimiyet ve tevazu içinde eğilmek yere kapanmak yüzü yere sürmek"anlamına gelir

Namazın her rekâtında belirli uzuvları yere veya yere bitişik bir mahalle koyarak iki defa yere kapanmak namazın rükünlerindendir

ALLAH Resûlü'nün (aleyhissalatü vesselâm) uygulamasına en uygun secde yüz eller dizler ve ayak parmaklarının üzerine olmak üzere yedi uzuv üzerinde yapılanıdır

Mümin bütün bu manaları rükûda kalbinde duyduktan sonra Rabb'inden gelen bir recâ (ümit) meltemi ile yeniden başını kaldırır ve yeniden O'nun rahmetine doğru nazar eder

İşte kul rükûdan tekrar doğrulurken bir inşirah hisseder sonra da Cenab-ı Hakk'a karşı şükranın ifadesi olarak yüzünü yere koyup secdeye kapanır

Bu defa da Efendimiz'in : "Kulun Rabbine en yakın olduğu zaman secde halidir Öyle ise secdede iken çok dua edin"buyurduğu Rabb'e en fazla yakın olma anını ihraz eder

Orada da üç defa :

"Yüce Rabbim (her çeşit kusurdan) münezzehtir"demek suretiyle Rabbi tazimde bulunur

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ;

"ALLAH'a secde et ve yalnızca O'na yaklaş"(Alak 96/19) emrine imtisal edip secde ediyor ;

bazen "ALLAH'ım! Büyük-küçük evvel-âhir gizli-açık bütün günahlarımı mağfiret buyur"diyerek kendinden geçiyor ;

bazen de : "ALLAH'ım! Sana secde ettim Sana inandım Sana teslim oldum

Yüzüm de kendisini yaratıp şekillendiren ona kulak göz takan Yaratanına secde etmiştir

Yaratanların en güzeli olan ALLAH ne yücedir!"şeklinde dua ederek Rabbine karşı tazimat ve tekrimatını ifade ediyordu

Hasılı mümin yaptığı bu secde ile tıpkı Efendimiz'in kulluğuyla yükselip miracda Rabbisiyle görüştüğü gibi bir görüşme ve mülâkat için O'nun arkasında ihraz etmesi gereken yeri ihraz edecektir

O namazını eda ederken bu muallâ mevkii ihraz etme niyetiyle kılmalıdır



6 Ka'de-i Ahîre :



Ka'de-i ahîre "son oturuş" demektir

Namazın sonunda bir süre (teşehhüt miktarı) oturup beklemek namazın rükünlerindendir[/



alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.