Osman Bin Affan Radıyallahu Anh |
08-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Osman Bin Affan Radıyallahu AnhOsman bin Affan Radıyallahu Anh Babası Affan dedesi Ebu’l-As’dır Annesi Erva binti Kureyzî olup Müslüman olanlardandır Lakabı ise Ebu Amr’dır Hicretten 47 yıl önce milâdî 577 yılında dünyaya gelmiştir Ebu Bekir (Radıyallahu Anh) in teşvikiyle Müslüman olmuştur İman eden erkeklerin dördüncüsüdür Zeyd Ali Ebu Bekir ve Osman Beşinci atası Abdi Menaf’ta Rasûlü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile nesepleri birleşir Kendisi Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in üçüncü halifesi damadı ve Ebu Bekir ile Ömer’den sonra ümmetin en üstün simasıdır Rasûlü Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in kızı Rukayye (Radıyallahu Anha) ile evlenmiş ailesi ile önce Habeşistan’a sonra da oradan Medine’ye hicret etmiştir Bedir savaşı esnasında hanımı Rukayye (Radıyallahu Anha) hasta olduğu için Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından bu savaşa katılanların sevabı ve ganimet payı ile vaat olunarak Medine’de bırakılmış[1] ordu savaştayken Rukayye (Radıyallahu Anha) vefat etmiş ve savaş dönüşünde Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diğer kızı Ümmü Külsüm (Radıyallahu Anha) yı Osman (Radıyallahu Anh) a nikahlamıştı Bu yüzden kendisine Zu’n-Nûreyn İki nûr sahibi lakabı verilmiştir Osman (Radıyallahu Anh) bu savaş hariç diğer savaşlara katılmıştır Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından birçok kere cennetliklerden olduğu üzere müjdelenmiştir İlmi ameli cihadı malının çokluğuyla beraber İslâm uğrunda büyük maddî fedakârlığı ve benzeri birçok meziyetleri ile üstün bir şahsiyete ve mevkiye sahip idi Yaptığı en önemli işlerden birisi Kur’an’ı çoğaltarak İslâm ülkelerinin sayılı şehirlerine birer adet göndermesidir Osman (Radıyallahu Anh) hayâsıyla nam yapmıştı: Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün Aişe (Radıyallahu Anha) validemizin hücresinde iki baldırını açmış uzanır olduğu hâlde yanına önce Ebu Bekir (Radıyallahu Anh) biraz sonra da Ömer (Radıyallahu Anh) gelmiş onların gelişi sebebiyle hâlinde bir değişiklik yapmamıştı Ancak Osman (Radıyallahu Anh) yanına girmek için izin istediğinde hemen doğrulup baldırını örtmüş ve onu karşılamıştı Buna hayret eden Aişe (Radıyallahu Anha) misafirler çıktıktan sonra bunun sebebini sorunca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kendisinden meleklerin bile hayâ ettiği kimseden ben hayâ etmeyeyim mi?” diye cevap vermiştir[2] Osman (Radıyallahu Anh) servetinden İslâm uğruna cömertçe harcayan bahtiyar zenginlerdendir 1Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve sahâbîleri Medine’ye hicret ettiklerinde burada Kuba civarındaki Rûme kuyusundan başka tatlı su bulunmuyordu ve insanlar o kuyunun suyundan ücretle su alabiliyorlardı Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kim Rûme kuyusunu satın alıp kazdırır ve vakfederse cennette o kuyudan daha hayırlısı onundur” buyurmuş bunun üzerine Osman (Radıyallahu Anh) bu kuyuyu satın alarak vakfetmiştir[3] 2Tebuk Seferi kıtlığın şiddetli olduğu bir seneye ve yazın en sıcak olduğu bir zamana tesadüf ettiğinden bu sefere ‘Sıkıntı Seferi’ bu sefer için hazırlanan orduya da ‘Sıkıntı Ordusu’ denilmiştir Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Sıkıntı Ordusu’nu kim donatır teçhiz ederse onun için cennet vardır” buyurmuş müteakiben Osman (Radıyallahu Anh) bu orduyu ticaret kervanı olan develerinden 950 deve ve 50 at ile teçhiz etmiş ayrıca Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in yanına girerek 1000 dinar para vermiştir Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o paraları eliyle alt-üst eder olduğu hâlde: “Bugünden sonra Osman ne yaparsa yapsın kendisine zarar vermez” buyurmuştur[4] 3Mescidi Nebevî insanlara dar gelmeye başlayınca Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kim falan ailesinin arsasını cennetten daha hayırlısı karşılığında satın almak ve mescide katmak ister?” buyurmuş müteakiben Osman (Radıyallahu Anh) o arsayı almış ve mescide dâhil etmiştir[5] Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün bir bostanın içinde bir kuyunun başında Ebu Bekir ve Ömer (Radıyallahu Anhuma) ile beraber otururken yanlarına girmek için müsaade isteyen Osman (Radıyallahu Anh) için: “Ona giriş için izin ver ve kendisine isabet edecek bela ve musibet karşılığında onu cennetle müjdele!” [6] buyurarak ve bir defasında da bir fitneden bahsedip: “Osman o fitnede mazlum olarak öldürülecektir”[7] buyurarak bir mucize olmak üzere Osman (Radıyallahu Anh) ın bir musibet neticesinde şehit edileceğini ve cennetliklerden olduğunu bildirmiştir Osman (Radıyallahu Anh) sahâbîler arasında da sevilir ve saygı duyulurdu İbni Ömer (Radıyallahu Anhuma) şöyle demektedir: “Bizler Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in hayatı zamanında sahâbeden hiçbirini fazilette Ebu Bekir ve Ömer hariç Osman (Radıyallahu Anh) a denk tutmazdık O üçünden sonra diğer sahâbîleri getirir ve onların arasında fazilet farkı aramazdık”[8] Osman (Radıyallahu Anh)sahâbîler arasında sözü dinlenir biri olduğu gibi Mekke müşrikleri arasında da hürmet edilen birisiydi Hudeybiye Gazvesi’nde Mekke müşrikleri ile görüşmesi için Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tarafından şeref ve nüfuz sahibi olarak Osman (Radıyallahu Anh) gönderilmişti Onun dönüşü biraz gecikince de Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 1400 veya 1500 sahâbîsinden[9] asla geri dönmemek şartıyla savaşmak üzere söz almış ve sahâbîler de bey’at etmiştir Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en son olarak sağ elini işaret ederek: “Bu Osman’ın elidir” demiş onunla sol eli üzerine vurup: “İşte bu Osman için bey’attır” buyurarak onun da bu Rıdvan Bey’at-ı sebebiyle sevap elde etmesini ve Fetih sûresi 18 ayette beyan edilen Allah’ ın rızasını kazanmasını sağlamıştır[10] Osman (Radıyallahu Anh) Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den 146 hadis rivayet etmiştir[11] Kendisinden de çocukları Ömer Ebban ve Said ile amcaoğlu Mervan bin Hakem İbni Mes’ud İbni Ömer İbni Abbas İmran bin Husayn Ebu Hureyre Ahnef Said bin Müseyyeb ve başkaları rivayet etmişlerdir Ömer (Radıyallahu Anh) ın vefatı neticesinde hicrî 23 yılında halife seçilen Osman (Radıyallahu Anh) ın hilafeti toplam 11 yıl 11 ay 20 gün sürdü[12] Onun döneminde Kıbrıs Afrika kıtası Afganistan Horasan Azerbeycan ve Türkistan İslâm topraklarına katıldı Hilafetinin ilk 5 yılı ahlâkının yumuşaklığı sebebiyle sorunsuz olarak devam etti Bundan sonra idarede akrabalarını görevlendirmeye ve onların sözünü dinlemeye başladı Hatta Ömer (Radıyallahu Anh) tarafından Kûfe’ye emîr olarak atanmış olan Sa’d bin Ebi Vakkas (Radıyallahu Anh) ı Kûfe valiliğinden azledip yerine ana bir kardeşi Velid bin Ukbe’yi atamıştır ki o içkili halde insanlara namaz kıldırmıştır Akrabalarını kollaması sebebiyle insanlar rahatsızlık duymuş ve dedikodu yapmaya başlamışlardı Bunlar neticesinde kışkırtma ve aleyhinde halkı isyana teşvik etme faaliyetleri yoğunlaştı Osman (Radıyallahu Anh) ın rahatsız olanları ikna etme çalışmaları netice vermeye başladığı anda çalınan mührü ile kendisinden habersiz olarak ağzından yazılan bir mektup sebebiyle iş çığırından çıktı Halifelikten çekilmesi tekliflerini Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in: “Ey Osman! Eğer Allah sana bir gün bu işi (halifeliği) verir de münafıklar Allah’ın sana giydirdiği bu gömleği soymaya kalkışırlarsa sakın sen o gömleği soyma!”[13] talimatı sebebiyle kabul etmeyerek reddetmiştir Evini muhasara altına alan Mısırlıları engelleme girişimleri boşa çıkmış ve bir kısım bâğî (azgın) tarafından evinde Kur’an okurken hicrî 35 yılı 18 Zilhicce Cuma günü 80 küsûr yaşında iken şehit edilmiş ve Cennetü’l-Bâki’ye defnedilmiştir Allah ondan razı olsun ve bizi kendisine komşu kılsın [1] Buhârî 3456 [2] Müslim 2401/26 Ahmed 1/74 [3] Buhârî 2626 Tirmizî 39453949 [4] Buhârî 2626 Tirmizî 3947 3949 [5] Tirmizî 3949 Nesâî 3590 [6] Buhârî 3451 Müslim 2403/28 [7] Tirmizî 3953 [8] Buhârî 3454 Tirmizî 3952 [9] Buhârî 3892 [10] Buhârî 3456 [11] Cevâmîu’s-Sîre 259 [12] Cevâmîu’s-Sîre 336 [13] Tirmizî 3951 İbni Mace 112 |
|