Mevlana'dan Aşk Üzerine... |
08-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlana'dan Aşk Üzerine...Mevlana'dan Aşk üzerine BALIKTAN BAŞKA HERKES SUYA KANAR 1-Her odunun kokusu dumanından meydana çıkar İnlemesinden anlaşılır ki, Aşık gönül hastasıdır Vücudu afiyettedir ama o, gönüle tutulmuştur Aşıklık gönül iniltisinden belli olur, hiçbir hastalık gönül hastalığı gibi değildir Aşığın hastalığı bütün hastalıklardan ayrıdır Aşk, İlahi sırlardan bir sırdır Aşkı açıklamak ve anlatmak için ne söylersem söyleyeyim, asıl aşka gelince o sözlerden mahcup olurum Dil söylerse aydınlanırız , fakat dile düşmeyen aşk daha aydındır Çünkü kalem, yazmada koşup durmaktadır, ama aşk bahsine gelince; çatlar, aciz kalır Aşkı açıklamada akıl yetersiz kalır Aşkı , aşıklığı yine aşk izah eder ancak ( Aşk yüzüne gülünce ağlarsın,işte o zaman anlarsın Can!) 2-Bir adamın ayağına diken batınca ayağını dizi üstüne kor İğne ucu ile diken başını arar durur, bulamazsa orasını dudağı ile ıslatır Ayağa batan dikeni bulmak bu derece güç olursa, yüreğe batan diken nasıl olur? Cevabını sen ver! (Yüreğine diken batmadan anlayamazsın bunu Can!) 3-Bir kişi, eşeğin kuyruğu altına diken batırır Eşek onu oradan çıkarmasını bilmez, boyuna çifte atar Zıplar, zıpladıkça da diken daha kuvvetli batar Dikeni çıkarmak için akıllı bir adam lazım Eşek, dikeni çıkarabilmek için can acısı ile çifte atar durur ve yüz yerini daha yaralar Bilmez ki kendi başına o dikeni çıkarması mümkün değil (Eşeklik yapma nefsim! Üstadını bul Ustanı tanı) AŞK EN BÜYÜK SIRDIR 1-Peygamber demiştir ki: Her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir ( Aşk en büyük sırdır Muradına ermek istersen sırrını sakla Can! ) 2- Hekim, kuyumcuya bir şerbet yaptı, kuyumcu içti, kızın karşısın da erimeye başladı Hastalık yüzünden kuyumcunun güzelliği kalmayınca kızın canı, onun derdinden kurtuldu, O’ndan vazgeçti Kuyumcu, çirkinleşip hastalanınca kızın gönlü de yavaş yavaş O’ndan soğudu Bil ki zahiri güzelliğe ait bulunan aşklar aşk değildir Onlar nihayet bir ar olur Kız da aşktan ve hastalıktan arındı, tertemiz oldu Çünkü ölülerin aşkı ebedi değildir (Suretlere kapılıp kalma Can! Ölecek aşklar edinme!) 3-Gerçek aşk ruhtadır Gerçek aşığı gözünden tanırsın Her anda goncadan daha taze olur durur O dirinin aşkını seç ki O ölümsüzdür ve canına can katan aşk şarabından sunar sana O‘nun aşkını seç ki bütün peygamberler, O’ nun aşkı ile kuvvet ve kudret buldular, şeref ve güç sahibi oldular NİCE İNSAN YÜZLÜ ŞEYTAN VARDIR Nice insan suratlı şeytan vardır Bu sebeple her ele el vermek doğru değildir Kuş tutan avcı, kuşu avlamak için ıslık çalar, ötme taklidi yaparHer yüze bakma Can! Her gülüşe aldanma Her ele el uzatma can! Her güzel söze kanma! LEYLA’YA MECNUN’UN GÖZÜ İLE BAK 1-Leyla ile Mecnun’un aşkı halkın dilinde meşhur olmuş, bu büyük aşkın rivayetleri ülkenin hükümdarının ilgisini çekmiştir Ferman eder Leyla saraya getirilir Leyla’nın kara,kuru, o kadar da güzelliği olmayan bir kız olduğunu gören hükümdar, Leyla'ya dedi ki: Sen O musun ki, Mecnun, senin aşkından perişan oldu ve kendini kaybetti Sen diğer güzellerden daha güzel değilsin Leyla, “Doğru söylersiniz efendim”, Çünkü siz mecnun değilsiniz Bana mecnunun gözü ile bakmıyorsunuz” diye cevap verdi 2-Kuş havadadır, gölgesi yerdeGölgesi kuş gibi uçar görünür Ahmağın biri, o gölgeyi avlamaya kalkışır, takati kalmayıncaya kadar koşar O gölgenin havadaki kuşun aksi olduğundan; o gölgenin aslının nerde bulunduğundan haberi yok! Gölgeye doğru ok atar ( Dünya ,sonsuz yaşamın gölgesidir Can! Yalan dünyaya aldanma Beden ve suretler , gönlün gölgesidir can! Bedenlere ve görüntülerine kapılma) Halil İbrahim gibi, Ben batanları sevmem, de! HER AĞLAMANIN SONU GÜLMEKTİR 1-Her ağlamanın sonu gülmektir Sonunu gören Can, mübarek bir kuldur Akar su nerede ise orası yeşerir; nereye göz yaşı dökülür ise oraya rahmet nazil olur İnleyen dolap gibi gözü yaşlı ol ki can meydanın da yeşillikler bitsin Ağlamak istersen gözyaşı dökenlere acı Merhamete nail olmak istersen zayıflara merhamet et! 2-Ümitsizlik diyarına gitme, umutlar var Karanlığa kapılma, güneşler var Gönül, seni gönül ehlinin diyarına çağırır; ten ise seni su ve çamur hapsine çeker Aklını kullanGönlüne kulak ver Bir gönül ehline varOndan gönül gıdasını al Onunla gönlünü gıdalandır 3-Küpün ve testinin suyu fanidir Can! Tükenir gider Lakin pınarın suyu daima taze ve bakidir Bir taş parçası yüz testiyi kırar ama pınar suyu durmadan kaynar Testiyi kır Can! Küplerden vazgeçTükenmeyen suya koş Susuzluğunun suyu orda Açlığının gıdası orda Yokluğunun varlığı orda |
|