Beden Ve Ruh |
08-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Beden Ve RuhBeden Ve ruh Âdemoğlunun bedeni topraktan yaratılmıştır Ruh ise göğün melekûtundan yaratılmıştır Her ikisi de (beden-ruh) birbirleriyle yakın temastadır Şayet bedeni acıkırsa, yorulursa ve bedenini (dinî) hizmette çalıştırırsa, ruhu bir rahatlık bulur ve kendisinden yaratıldığı yere bir takat bulur, ulvî âleme (ruhlar âlemine) bir özlem bulur Şayet bedenini doyurur ve uyursa, rahatına ve keyfine düşerse, o zaman bedeni kendisinden yaratıldığı yere döner ve ruh da onunla beraber düşer ve hapsolur Şayet ruh hapse alışmamış olsaydı -tıpkı azap görenin yardım istediği gibi- o zaman kendisinden yaratıldığı âlemden kopmasından ve ayrılmasından duyduğu acıdan dolayı yardım isterdi Beden her hafifleyince ruh da hafifler ve yüce âlemi arzulayıp ister Beden her ağırlaşınca ve şehvetlere, rahatlıklara duçar olunca, ruh da ağırlaşır ve yüce âlemden düşer Görürsün ki bir adamın ruhu yüceler yücesinde bulunur Bedeni senin yanındadır veya yatağı üzerinde yatmaktadır Ruhu ise Sidre-i Müntehadadır, arşın etrafında dolaşmaktadır Öbür adam da bedeni ile hizmettedir, ruhu ise, aşağıdadır ve aşağılıkların en aşağısında dolaşmaktadır Dolayısıyla ruh, bedeni bıraktığı zaman, ya en yükseğe ya da en aşağıya gider Refik-i A'lâ'da (en yüce dostun) yanında göz aydınlığı, nimetin, sevincin, neşe ve lezzetin ve güzel hayatın hepsi bulunur En alt dost ise, sıkıntı, gam, keder, buhran, hüzün, kötü hayat ve dar yaşamın hepsi bulunur Allahu Teâlâ buyurdu ki: "Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, (bilsin ki) ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz" (Taha, 124) O'nun zikri, Resûl'üne indirdiği kelamıdır Ondan yüz çevirmek ise; onu düşünmeyi ve onunla amel etmeyi terk etmektir Geçim darlığı ise; tefsirlerde en çok yer alan yoruma göre; kabir azabıdır Bu İbn Mes'ud, Ebû Hüreyre, Ebû Said el-Hudrî ve İbn Abbas'ın görüşüdür Bu konu ile ilgili bir de merfu bir hadis bulunmaktadır (İbn Hibban'ın (3119) Ebû Hüreyre'den hasen bir isnadla yaptığı rivayete göre; Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Onun için dar bir geçim vardır" (Taha: 124) âyeti hakkında: "Bu, kabir azabıdır" demiştir Hadisin uzun bölümü için aynı yere bakınız) Ayette geçen; "dank" ın sözlükteki mânası ise; "darlık ve şiddet" demektir Her darlık bulunan şey, "dank" ismi alır "Menzilun dankun, ayşun dankun" denildiği zaman "geçim ve ev darlığı" kastedilir İşte bu dar geçime mukabil, kişinin nefsine karşı oldukça geniş olması hâlidir Bedenin arzuların, lezzetlerin ve rahatın olması içinde anlamındadır Çünkü nefsini her defasında geniş tuttuğunda kalbi de daraltmış olursun, nihayet dar bir geçim olur Nefsi de her defasında darlaştırıp, dar tuttuğunda da kalbi geniş tutmuş olursun ve nihayet inşirah bulur ve rahatlar Dünyada iken geçimin dar olmasıyla beraber takva gereksinimi varsa, berzah ve âhiret hayatında bu kulun geniş bir geçimi olur Dünyada iken geniş bir geçimi olmasıyla birlikte hevasına uymuşsa, bu kulun da berzah ve âhiret hayatında dar bir geçimi olur Öyleyse bu iki geçim hakkında en hoş, en güzel ve en daimî olanı (berzah ve âhiret yaşamını) seç! Ruh nimetiyle bedeni böl; ama ruhu beden nimetleriyle bölme! Çünkü ruhun nimetleri ve bedbahtlığı daha büyük ve daha daimî iken, bedenin nimetleri ve bedbahtlığı daha kısır ve daha tehlikelidir Allah kendisinden yardım istenilendir |
|