Prof. Dr. Sinsi
|
Surelerin İniş Sebepleri
1-el-FÂTİHA
Müddesir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir 7 (yedi) âyettir Kur'an'ın ilk sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâp" dinin asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı taşıdığı için "el-Kenz" Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı olmaz" buyurmuştur Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır Kulluğun yalnız 'a yapılacağı, desteğin yalnızca 'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da 'ın iradesine dayandığı, çünkü hayrı da şerri de yaratanın olduğu hususları bu sûrede ifadesini bulmuştur Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için indirilmiştir Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile Fâtiha'da vardır Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir tek 'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde bulunulur
2-el-BAKARA
Medine'de inmiştir 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir Kur'an'ın en uzun sûresidir Adını, 67-71 âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır Yalnız 281 âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir İnanca, ahlâka ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır
3-ÂL-İ İMRÂN
Medine'de nâzil olmuştur 200 (İki yüz) âyettir 34-37 âyetlerde Hz Meryem'in babasının mensup olduğu İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
4-en-NİSÂ
Hicretten sonra Medine'de nâzil olmuştur, 176 (yüzyetmişaltı) âyettir "Nisâ" kadınlar demektir Bu sûrede daha çok kadından, cemiyet içinde kadınların hukukî ve içtimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği için adına "Nisâ" denmiştir
5-el-MÂİDE
Üçüncü âyetin dışında sûrenin bütünü Medine'de, hicrî altıncı yılda nâzil olmuştur 120 (yüzyirmi) âyettir Buhârî ve Müslim'de, Hz Ömer'den rivayet edildiğine göre "Bugün size dininizi ikmal ettim![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) " ifadesinin yer aldığı âyet Mekke'de, vedâ haccında, cuma günü, Arafe akşamı nâzil olmuştur "Mâide" sofra demektir 112 ve 114 âyetlerde, Hz İsa zamanında, gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiği için sûreye bu isim verilmiştir Bundan önceki sûrede dinî zümreler içinden münafıklar ağırlıkla söz konusu edilmişti Bu sûrede ise yine münafıklardan bahsedilmekle beraber ağırlık ehl-i kitapta ve özellikle hristiyanlardadır Bunun dışında sûrede hac farizası, abdest, gusül, teyemmüm ile ilgili bazı bilgiler, içki ve kumar yasağı, ahitlere ve söze bağlılık, içtimaî ve ahlâkî münasebetler, haram ve helâl yiyecekler gibi bilgi ve hükümlere temas edilmiºtir
6-el-EN'ÂM
En'âm sûresi, 165 (yüzaltmışbeş) âyettir 91, 92, 93 ve 151, 152, 153 âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir Sûrenin bazı âyetlerinde Arapların, kurban edilen hayvanlarla ilgili birtakım gelenekleri kınandığı için sûreye En'âm sûresi denmiştir En'âm; koyun, keçi, deve, sığır ve manda cinslerini bir arada ifade eden bir kelimedir
7-el-A'RÂF
A'râf sûresi Mekke'de inmiş olup, 206 (ikiyüzaltı) âyettir 46 ve 48 âyetlerde A'râf'ta yani cennet ve cehennem ehli arasındaki yüksek bir yerde bulunan insanlardan söz edildiği için sûreye bu ad verilmiştir
8-el-ENFÂL
Enfâl sûresi, 75 (yetmişbeş) âyettir 30 ilâ 36 âyetler Mekke'de, diğerleri Medine'de inmiştir Enfâl, ziyade manasına gelen "nefl" kelimesinin çoğuludur İslâm dinini savunmak için yapılan savaşlarda elde edilen sevaba ek olarak alınan ganimet malına da "nefl" denilmiştir Sûrenin birinci âyetinde savaştan elde edilen ganimetlerin ve Resûlüne ait olduğu ifade edildiği için sûreye bu ad verilmiştir
9-et-TEVBE
Tevbe sûresi, 129 (yüzyirmidokuz) âyettir 128 ve 129 âyetler Mekke'de, diğerleri Medine'de inmiştir 104 âyet tevbe ile ilgili olduğu için sûreye bu isim verilmiştir Sûrenin bundan başka birçok ismi olup en meşhuru Berâe'dir Bu sûrenin Enfâl sûresi'nin devamı veya başlı başına bir sûre olup olmadığı hakkında ihtilâf olduğu için başında Besmele yazılmamıştır Hicretin dokuzuncu yılında Hz Ebu Bekir, hac emîri olarak tayin edilmiş ve müslümanlar hacca gönderilmişti Bu sûre inince Resûlullah (s a ) 'ın emirlerini hacdaki insanlara tebliğ etmesi için Hz Ali'yi görevlendirdi Hz Ali hac kafilesine ulaştığında Hz Ebu Bekir, "Amir olarak mı geldin, yoksa memur olarak mı?" diye sordu; Hz Ali, sadece sûreyi Mekke'de hacılara tebliğ ile me'mûr olduğunu bildirdi Hz Ali bayramın birinci günü Akabe Cemresi yanında ayağa kalkarak kendisinin Peygamber tarafından gönderilmiş bir elçi olduğunu bildirdi ve bir hutbe okudu, sonra da bu sûrenin başından 30 veya 40 âyet okuyarak dedi ki: "Dört şeyi tebliğe memurum: 1 Bu yıldan sonra Kâbe'ye hiçbir müşrik yaklaşmayacak, 2 Hiç kimse çıplak olarak Kâbe'yi ziyâret etmeyecek, 3 Müminden başkası cennete girmeyecek, 4 Müşrik kabileler tarafından bozulmamış antlaşmalar, antlaşma süresinin sonuna kadar yürürlükte kalacak "
10-YÛNUS
Yunus sûresi, 109 (yüzdokuz) âyet olup 40, 94, 95 ve 96 âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir 98 âyette Hz Yunus'un kavminden bahsedildiği için sûreye bu ad verilmiştir Mekke halkı, kendi içlerinden bir adamın peygamber olabileceğine inanamıyorlar ve: " , Ebû Tâlib'in yetimi Muhammed'den başka bir peygamber bulamadı mı?" diyorlardı Hiç olmazsa hatırı sayılır, zengin ve makam sahibi birisinin peygamber olmasını daha uygun görüyorlardı İşte bunun üzerine bu sûre inmiştir
|