Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kehf, suresi

**18 - Kehf Suresi

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

**18 - Kehf Suresi






Bismillahirrahmânirrahîm


Mekke döneminde inmiştir 28 âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir 110 âyettir Sûre, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen

1 Hamd, kuluna Kitab'ı (Kur'an'ı) indiren ve onda hiçbir eğrilik yapmayan Allah'a mahsustur


2, 3, 4 (Allah onu), katından gelecek şiddetli bir azap ile (inanmayanları) uyarmak, salih ameller işleyen mü'minleri, içlerinde ebedi olarak kalacakları güzel bir mükâfat (cennet) ile müjdelemek ve "Allah bir çocuk edindi" diyenleri de uyarmak için dosdoğru bir kitap kıldı


5 Bu konuda ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur Ne büyük bir söz (bu) ağızlarından çıkan! Onlar ancak yalan söylüyorlar


6 Demek sen, bu söze (Kur'an'a) inanmazlarsa, arkalarından üzülerek âdeta kendini tüketeceksin!


7 İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık


8 Biz, elbette (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi bir kuru toprak haline getireceğiz


9 Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm'i mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?


10 Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, "Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır" demişlerdi


11 Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını (dış dünyaya) kapattık (Onları uyuttuk)


12 Sonra onları uyandırdık ki, iki zümreden hangisinin bekledikleri süreyi daha iyi hesap ettiğini bilelim


13 Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti Biz de onların hidayetlerini artırmıştık


14, 15 Kalkıp da, "Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Ondan başkasına asla ilah demeyiz Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz Şunlar, şu kavmimiz, ondan başka tanrılar edindiler Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?" dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik


16 (İçlerinden biri şöyle dedi "Madem ki onlardan ve Allah'tan başkasına tapmakta olduklarından yüz çevirip ayrıldınız, o halde mağaraya çekilin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysın ve içinde bulunduğunuz durumda yararlanacağınız şeyler hazırlasın"


17 (Orada olsaydın) güneş doğduğunda onun; mağaralarının sağ tarafına kaydığını, batarken de onlara dokunmadan sol tarafa gittiğini görürdün Kendileri ise mağaranın geniş bir yerinde idiler Bu, Allah'ın mucizelerindendir Allah kime hidayet ederse işte o, doğru yolu bulandır Kimi de şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek bir dost bulamazsın


18 Uykuda oldukları halde sen onları uyanık sanırsın Biz onları sağa sola çeviriyorduk Köpekleri de mağaranın girişinde iki kolunu uzatmış (yatmakta idi) Onları görseydin, mutlaka onlardan yüz çevirip kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı


19 Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları uyandırdık İçlerinden biri: "Ne kadar kaldınız"? dedi (Bir kısmı) "Bir gün, ya da bir günden az", dediler (Diğerleri de) şöyle dediler: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir Şimdi siz birinizi şu gümüş para ile kente gönderin de baksın; (şehir halkından) hangisinin yiyeceği daha temiz ve lezzetli ise ondan size bir rızık getirsin Ayrıca, çok nazik davransın (da dikkat çekmesin) ve sizi hiçbir kimseye sakın sezdirmesin"


20 "Çünkü onlar sizi ele geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler, yahut kendi dinlerine döndürürler O zaman da bir daha asla kurtuluşa eremezsiniz"


21 Böylece biz, (insanları) onların halinden haberdar ettik ki, Allah'ın va'dinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler Hani onlar (olayın mucizevi tarafını ve asıl hikmetini bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı (Bazıları), "Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir" dediler Duruma hakim olanlar ise, "Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız" dediler


22 (Ey Muhammed!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: "Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler Yine, "Beş kişidirler, altıncıları köpekleridir" diyecekler Şöyle de diyecekler: "Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir" De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir Zaten onları pek az kimse bilir O halde onlar hakkında (Kur'an'daki) apaçık tartışma (yı aktarmak) dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma


23 Hiçbir şey hakkında sakın "yarın şunu yapacağım" deme!


24 Ancak, "Allah dilerse yapacağım" de Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır" de


25 Onlar mağaralarında üç yüz yıl kaldılar Buna dokuz daha eklediler


26 De ki: "Kaldıkları süreyi Allah daha iyi bilir Göklerin ve yerin gaybını bilmek O'na aittir O ne güzel görür, O ne güzel işitir! Onların, ondan başka hiçbir dostu da yoktur O hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez"


27 Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku O'nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur O'ndan başka asla bir sığınak da bulamazsın


28 Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte ol Dünya hayatının zînetini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme


29 De ki: "Hak, Rabbinizdendir Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin" Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir


30 Gerçek şu ki iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz


31 İşte onlar için içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleri vardır Orada tahtlar üzerine kurularak altın bileziklerle süslenecekler, ince ve kalın ipekten yeşil giysiler giyeceklerdir O ne güzel karşılıktır! Cennet de ne güzel bir yaslanacak yerdir!


32 Onlara şu iki adamı örnek ver: Onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağların çevresini hurmalarla donatmış, ikisinin arasına da bir ekinlik koymuştuk


33 Her iki bağ da meyvelerini vermiş ve ürünlerinden hiçbir şeyi eksik bırakmamıştı Bu iki bağın arasından bir de nehir fışkırtmıştık


34 Derken onun büyük bir serveti oldu Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: "Benim malım seninkinden daha çok Adamlardan yana da senden daha üstünüm"


35 Derken kendine zulmederek bağına girdi Şöyle dedi: "Bunun sonsuza değin yok olacağını sanmıyorum"


36 "Kıyametin kopacağını da sanmıyorum Rabbime döndürülsem bile andolsun bundan daha iyi bir sonuç bulurum"


37 Arkadaşı ona cevap vererek dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla döl suyundan yaratan, sonra da seni (eksiksiz) bir insan şeklinde düzenleyen Allah'ı inkâr mı ediyorsun?"


38 "Fakat O Allah benim Rabbimdir Ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam"


39, 40 "Bağına girdiğinde ‘Mâşaallah! Kuvvet yalnız Allah'ındır' deseydin ya! Eğer benim malımı ve çocuklarımı kendininkilerden daha az görüyorsan, belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir Seninkinin üzerine de gökten bir afet indirir de bağ kupkuru ve yalçın bir toprak haline geliverir"


41 "Ya da suyu çekiliverir de (bırak bir daha bulmayı) artık onu arayamazsın bile"


42 Derken bütün serveti helak edildi (Yıkılmış) çardakları üzerine çökmüş haldeki bağına yaptığı harcamalar karşısında ellerini oğuşturuyor ve şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiçbir kimseyi ortak koşmasaydım"


43 Onun, Allah'tan başka kendisine yardım edebilecek kimseleri yoktu Kendi kendini kurtaracak güçte de değildi


44 İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah'a mahsustur Onun mükâfatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır


45 Onlara dünya hayatının örneğini ver: (Dünya hayatı), gökten indirdiğimiz yağmur gibidir ki, onun sebebiyle yeryüzünün bitkileri boy verip birbirine karışırlar Fakat bütün bu canlılık sonunda rüzgarın savurduğu kuru bir çer çöpe döner Allah, her şey üzerinde kudret sahibidir


46 Mallar ve evlatlar, dünya hayatının süsüdür Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır


47 Dağları yürüteceğimiz ve senin yeryüzünü çırılçıplak göreceğin günü bir hatırla Biz onları mahşerde toplarız da içlerinden hiçbirini bırakmayız


48 Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar Onlara, "Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız" denir


49 Kitap ortaya konur Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün "Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!" derler Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez


50 Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis'ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı Şimdi siz, beni bırakıp da İblis'i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin için birer düşmandırlar Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!


51 Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de kendilerinin yaratılışına şahit tuttum Saptıranları da hiçbir zaman yardımcı edinmiş değilim


52 (Ey Muhammed!) Allah'ın, "Ortağım olduklarını iddia ettiklerinizi çağırın" diyeceği, onların da çağıracakları, fakat kendilerine (çağırdıklarının) cevap vermeyecekleri ve bizim de aralarına bir uçurum koyacağımız günü hatırla!


53 Suçlular (o gün) ateşi görünce onun içine düşeceklerini iyice anlayacaklar ve ondan kurtuluş yolu da bulamayacaklardır


54 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür


55 İnsanlara hidayet geldikten sonra onların inanmalarına ve Rab'lerinden mağfiret dilemelerine, ancak, öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesi, ya da kendilerine azabın göz göre göre gelmesi (yönündeki beklentileri) engel olmuştur


56 Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz İnkar edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar


57 Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar


58 Rabbin, çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir Eğer yaptıkları yüzünden onları (dünyada) cezaya çarptırsaydı, elbette azaplarını çarçabuk verirdi Hayır, onlar için belirlenmiş bir gün vardır ki (o gün gelince) hiçbir kurtuluş çaresi bulamazlar


59 İşte zulmettiklerinde yok ettiğimiz memleketler Helak edilmeleri için de belli bir zaman tayin etmiştik


60 Hani Mûsâ beraberindeki gence şöyle demişti: "İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim"


61 Onlar iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını unuttular Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti


62 Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence "Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük" dedi


63 Genç, "Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum –Doğrusu onu sana söylememi bana ancak şeytan unutturdu- Balık şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti" dedi


64 Mûsâ: "İşte aradığımız bu idi" dedi Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisin geri döndüler


65 Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik


66 Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi


67 Adam şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin"


68 "İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"


69 Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi


Alıntı Yaparak Cevapla

**18 - Kehf Suresi

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

**18 - Kehf Suresi



70 O da şöyle dedi: "O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın"


71 Derken yola koyuldular Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi Mûsâ, "Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın" dedi


72 Adam, "Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi


73 Mûsâ, "Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!" dedi


74 Yine yola koyuldular Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi


75 Adam, "Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?" dedi


76 Mûsâ, "Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)" dedi


77 Yine yola koyuldular Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler Halk onları konuk etmek istemedi Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler Adam hemen o duvarı doğrulttu Mûsâ, "İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın" dedi


78 Adam, "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi "Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım"


79 "O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı"


80 "Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk"


81 "Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik"


82 "Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi Altında onlara ait bir define vardı Babaları da iyi bir insandı Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur"


83 (Ey Muhammed!) Bir de sana Zülkarneyn hakkında soru soruyorlar De ki: "Size ondan bir anı okuyacağım"


84 Biz onu yeryüzünde kudret sahibi kıldık ve kendisine her konuda (amacına ulaşabileceği) bir yol verdik


85 O da (Batı'ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu


86 Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu Orada (kâfir) bir kavim gördü "Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın" dedik


87 Zülkarneyn, "Her kim zulmederse, biz onu cezalandıracağız Sonra o Rabbine döndürülür O da kendisini görülmedik bir azaba uğratır" dedi


88 "Her kim de iman eder ve salih amel işlerse ona mükafat olarak daha güzeli var (Üstelik) ona emrimizden kolay olanı söyleyeceğiz"


89 Sonra yine (doğuya doğru) bir yol tuttu


90 Güneşin doğduğu yere ulaşınca onu, kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu


91 İşte böyle Şüphesiz biz onun yanındakileri ilmimizle kuşatmışızdır


92 Sonra yine bir yol tuttu


93 İki dağ arasına ulaşınca, bunların önünde, neredeyse hiçbir sözü anlamayan bir halk buldu


94 Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cüc ve Me'cüc (adlı kavimler) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktadırlar Onlarla bizim aramıza bir engel yapman karşılığında sana bir vergi verelim mi?"


95 Zülkarneyn, "Rabbimin bana verdiği (imkan ve kudret, sizin vereceğiniz vergiden) daha hayırlıdır Şimdi siz bana gücünüzle yardım edin de, sizinle onların arasına sağlam bir engel yapayım" dedi


96 "Bana (yeterince) demir madeni getirin" dedi İki yamacın arasındaki boşluğu (dağlarla) bir hizaya getirince "körükleyin!" dedi Demiri eritip kor (gibi) yapınca da, "Bana erimiş bakır getirin, bunun üzerine boşaltayım" dedi


97 Artık onu ne aşabildiler, ne de delebildiler


98 Zülkarneyn, "Bu, Rabbimin bir rahmetidir Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder Rabbimin vaadi gerçektir" dedi


99 O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz


100, 101 O gün cehennemi; gözleri Zikr'ime (Kur'an'a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kafirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!


102 İnkar edenler, beni bırakıp da kullarımı dost edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık


103, 104 (Ey Muhammed!) De ki: "Amelce en çok ziyana uğrayan; iyi iş yaptıklarını sandıkları halde dünya hayatındaki çabaları kaybolup giden kimseleri size haber verelim mi?"


105 Onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na kavuşacaklarını inkar eden, böylece amelleri boşa çıkan, o yüzden de kıyamet gününde amelleri için bir terazi kurmayacağımız kimselerdir


106 İşte böyle İnkar etmeleri, âyetlerimi ve Peygamberlerimi alay konusu yapmaları yüzünden onların cezası cehennemdir


107, 108 Şüphesiz, inanıp yararlı işler yapanlara gelince onlar için, içlerinde ebedi kalacakları Firdevs cennetleri bir konaktır Oradan ayrılmak istemezler


109 De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi"


110 De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım, (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilah'ınız ancak bir tek ilâhtır" diye vahyolunuyor Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.