Yıldız Kayması Kuran Da Ne Anlama Gelir |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yıldız Kayması Kuran Da Ne Anlama GelirHİCR 16- Şüphesiz biz, semada burçlar yarattık Bakıp ibret alanlar için onu süsledik Ayet-i Kerimede zikredilen "Burçlar"dan maksat, göklerdeki gezegenler veya bu gezegenlerin takip ettikleri yörüngelerdir Yahut da bu gezegenlerin, yörüngelerinde hareketlerine devam ettikleri sırada, belli yer ve zamanlarda almış oldukları konum ve durumlardır 17-18- Gökleri, Allahın rahmetinden kovulan bütün Şeytanlardan koruduk Ancak semadan kulak hırsızlığı yapanı apaçık bir ateş kovalar Bu âyet-i Kerimelerin tefsirinde şu Hadis-i Şerifler zikredilmiştir: Peygamber efendimiz (sav) buyuruyor ki: "Allah teala gökte bir emrin yerine getirilmesine hükmettiği zaman Melekler, Allahın emirlerine boyun eğdiklerini göstererek kanatlarını çırparlar Allah, düz kayalar üzerinde hareket eden zincirlerin çıkardığı ses "gibi heybetli bir ses çıkaran emri Meleklere uygulatır Meleklerin kalbinden (Bu ilahi emrin dehşetiyle meydana gelen) korku gidince melekler, (mertebeleri daha yüce olan diğer meleklere) derler ki: "Rabbiniz ne emretti?" Onlar da cevaben derler ki: "Hakkı emretti O, yücedir, büyüktür "Bu sırada kulak hırsızı Şeytanlar, yerden göğe kadar birbirlerinin üstünde zincirleme dizilmiş ve kulak hırsızlığına hazırlanmış bulunurlar Şeytanlar bu vaziyette iken bazı kere, Meleklerin konuşmasını işiten en üstteki Şeytana bir ateş parçası yetişip, altındaki Şeytana o haberi ulaştıramadan o Şeytanı yakar Bazı kere de ateş o Şeytanı yakalamadan, haberi bir sonraki Şeytana ulaştırır, o da altındakine ulaştırır böylece haber yeryüzüne ulaşır, sihirbazların ve kâhinlerin ağzına düşer Onlar da bu haberin yanına yüz yalan katarak insanlara söylerler Nihayet o ilahi emir yeryüzünde maydana gelir ve böylece de sihirbaz veya kâhinin söylediği doğru çıkmış olur Onlardan bu haberi işiten taraftarları da derler ki: "Nasıl, bunlar vaktiyle şöyle şöyle olacak diye bize haber vermemişler miydi? Gördünüz ya, sihirbazın, gökten işitildiğini söylediği sözün gerçek olduğu ortaya çıktı" (Buhari) Abdullah bAbbas diyor ki: "Birgün Resulullah, sahabileriyle beraber otururken bir yıldız aktı ve ışığı göründü Resuluîlah: "Cahiliye döneminde bunu gördüğünüz zaman ne diyordunuz?" diye sordu Sahabiler dediler ki: "Biz, "Büyük bir şahsiyet öldü veya büyük bir şahsiyet doğdu" derdik" Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu: "Yıldız, kimsenin ölümü veya doğumu üzerine akıtılmaz Fakat güçlü ve yüce olan rabbimiz birşeyin olmasına hükmettiği zaman, arşı sırtında taşıyan melekler onu teşbih ederler Sonra onlann altında bulunan gök sakinleri teşbih ederler Sonra, onlardan daha aşağıda bulunan varlıklar teşbih ederler Teşbih etme nihayet bu semada (Dünya semasında bulunanlara) kadar ulaşır Sonra altıncı semada bulunanlar Yedinci semada bulunanlara "Rabbimiz ne dedi?" diye sorarlar Yedinci semada bulunanlar onlara rablerinin ne dediğini haber verirler Ondan sonra her semadakiler bir üstte bulunandan haber alır Böylece o haber dünya semasındakilere kadar ulaşmış olur Şeytanlar da kulak hırsızlığı yaparak bu haberlerden bir kısmını kaparlar Onu dostlarına ulaştırırlar O getirdikleri haber aslında doğrudur Fakat onlar o haberi değiştirir ve ona başka şeyler katarlar (Tirmizi) Bu hususta diğer âyetlerde de şöyle buyurulmaktadır: "Biz, dünya semasını, lamba gibi parlayan yıldızlarla donattık Onlarla Şeytanların taşlanmasını sağladık Ahirette de biz, Şeytanlara, alev alev yanan bir azap "Biz dünyadaki göğü, bir zinet olan yıldızlarla süsledik" "Biz, o göğü her isyankâr Şeytandan koruduk" (Mülk) "Böylece onlar, o yüca topluluğu dinleyemezler Kovulmak için her taraftan kendilerine ateş atılır Kıyamet gününde de onlar için devamlı bir azap vardır" "Ancak o yüce topluluktan bir söz kapanların da, peşine, herşeyi delip geçen bir alev takılır' İbn Abbas der ki: Şeytanlar kafileler halinde kulak hırsızlığı yapmak için göğe yükselirler Mârid denilen inatçı türü tek başına kalarak yukarı doğru çıkar Bu seter ona alevli bir ateş parçası atılır Bu parça onun alnına, bur¬nuna yahud da Allah'ın dilediği herhangi bir yerine isabet eder ve alev alır Alevler içerisinde arkadaşlarına gelir ve onlara şöyle der: Şunlar şunlar ol¬du Ondan bu haberi alan diğerleri ise kardeşleri olan kâhinlere giderler ve (şeytanlar) o öğrendikleri kelimeye dokuz daha ilave ederek bu sözlerini yer¬yüzündeki insanlara anlatırlar Bu sözün birisi haktır, dokuzu batıldır (İnsan¬lar) onların söylediklerinden bir şeyin gerçekleştiğini görünce bu sefer on¬ların yalan diye söyledikleri bütün sözlerinde de onları tasdik etmeye baş¬larlar |
|