Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gençler, ibadetle, nurlanır

Gençler İbadetle Nurlanır

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gençler İbadetle Nurlanır



İnsan hayatının en heyecanlı ve yoğun duygulara sahne olduğu zamandır gençlik dönemi Bediüzzaman Hazretleri, gençlik damarının akıldan çok duyguları dinlediğini; his ve hevesin ise kör olduğunu ve bir gram hazır lezzeti, ilerideki tonlarca yüksek lezzete tercih ettiğini belirtir

Bu çağda kişiye hisleri hakim olduğundan, çoğu zaman düşünmeden verir kararlarını Böylelikle kolayca yanlış yapabilir, hataya düşebilir Genç bireyler, yaşadıkları fiziksel ve psikolojik değişikliklerin etkisiyle, iç alemlerine daha fazla yönelebilirler Hayatı anlamlı kılacak sorularına cevap aramaya başlarlar içten içe Bu noktada kulluğa yönelmek, genci yanlış yapmaktan korur Kişinin, Allah’ın her şeyin sahibi olduğunu, O’ndan başka gerçek dost ve yardımcı olmadığını idrak etmesine katkıda bulunur ibadetler

Allah, ibadet eden genç ile meleklerine övünür

Efendimiz (sav) Allah Teala’nın ibadet eden genç ile meleklerine övünüp “Bakınız benim kuluma, kendi şehvet (ve nefsani heveslerini) benim için terk etmiştir” buyurduğunu haber verir Rabbimiz’in meleklerine karşı övündüğü ibadet eden genç, yeni bir hayat coşkusu elde eder Uçsuz bucaksız gibi görünen evren, onu tedirgin edemez Gelecek endişesi gönlünü daraltamaz Kendisini Rabbi’ne yakın hissettiği gibi, sosyal çevresiyle de iyi ilişkiler kurar İman ve ibadetten yoksun yetişen gençlerin ise, manevi buhran içine düşerek, ruhlarındaki boşluk hissini yanlış alanlarda doldurmaya çalışmaları çoğu zaman onları daha büyük bir çıkmazın içine sürükler Zira Allah Teala Râd suresinde “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” buyurur Kısaca iman ve ibadete aykırı olan her şey insanın fıtratına da aykırıdır Huzur getirmez

Gençlikte yapılan ibadetler Hak katında daha sevimlidir

Bilinçli bir genç, kanının en deli aktığı ve dünya lezzetlerinin kendisini cezp etmeye çalıştığı bir dönemde, ahiret yolcusu olduğunu unutmaz Hayatının baharında kulluğunun farkına varır Dünya misafirhanesini ebedi saadete ulaşmada bir vesile olarak değerlendirir Böylece İmam Rabbani Hazretleri’nin haber verdiği şu müjdeye mahzar olur: “Gençlikte, şehvetin, asabiyetin kapladığı anlarda İslamiyet’in bir emrini yerine getirmek, ihtiyarlıkta yapılan aynı ibadetten çok üstün ve kıymetli olur Böyle bir çağda yapılan az bir amele, pek çok sevap verilir

Gençlik, enerjisini Allah yoluna harcamalı

Gençlik döneminin sıkıntısız geçmesi için, öncelikle Allah’ın kulu olduğumuz bilinciyle dinimize, ülkemize ve insanımıza hizmet gayesini gütmeliyiz Gençlik enerjimizi boş işlere harcamak yerine bu alana kanalize ettiğimizde, sorunlarımızın daha kolay üstesinden geleceğimiz kesindir Çünkü her şeyden önce arkamıza Allah’ın kulu olma desteğini almışızdır, yani gayret ve duamızın sonrasını Allah’a teslim etmişiz demektir Hata yaptığımızda ise “Ben pişmanım” diyerek tıklatabileceğimiz bir tövbe kapısı hep açıktır bizim için Ve biliriz ki Rabbimiz, bizi bağışlamasını beklediğimiz insanların hepsinden hatta kendimizden bile daha merhametlidir

Şah-ı Nakşiben’i hayran bırakan genç

Günün birinde Şah-ı Nakşibend Hazretleri saadetli hanelerindeyken kapısı çalınır, Hizmetlisine seslenir: “Bak bakalım kapıda kim var!” Kapıya gelen, Muhammed isimli on sekiz yaşında bir gençtir Hizmetli kapıyı açar ve şöyle cevap verir “Kapıda bir ‘parisa’ var” Parisa; genç, civan anlamına gelmektedir ve bu olaydan sonra o genç, Muhammed Parisa diye anılacaktır İbadet ve hizmette çok düşkün bir genç olan Muhammed Parisa, kalplere Allah aşkını nakşeden o büyük nakkaşın hizmetinde bulunmayı talep etmektedir Dergaha kabul edilir ve hizmet kervanına dahil olur

Muhammed Parisa sıcak bir yaz günü, dergah inşaatında hizmet etmektedir İkindi vaktine doğru diğer çalışanlar işe bir süre arar verirler Muhammed Parisa ise büyük bir iştiyakla çalışmaya devam eder O sırada Şah-ı Nakşibend Hazretleri habersizce dergahı ziyarete gelir Herkes istirahata çekilmiş haldeyken, Muhammed Parisa’nın durup dinlenmeden çamur karması Şah-ı Nakşiben’in hayranlığını cezp eder ve şöyle dua eder: “Ya Rabbi! Bu ayaklar hürmetine bana rahmet eyle!” Şah-ı Nakşibend’in övgüsünü kazanan Muhammed Parisa Hazretleri erken yaşta evliyalar kervanına katılır
SEMERKANT AİLE/AYŞE İZCİ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.