Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fatih, ferman, karadır, kaşların, kısaparmak, yazdırır, yorumu

Karadır Kaşların Ferman Yazdırır | Fatih Kısaparmak Yorumu

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karadır Kaşların Ferman Yazdırır | Fatih Kısaparmak Yorumu



Karadır Kaşların Ferman Yazdırır

(Fatih Kısaparmak'ın Yorumuyla)




Ressam: Osman Hamdi Tablo Adı:Leylak Toplayan Kız






Türkünün Hikayesi

Karadır kaşların ferman yazdırır,
Bu aşk beni diyar diyar gezdirir,
Lokman Hekim gelse, yaram azdırır,
Yaramı sarmaya yar kendi gelsin


Karadır Kaşların Ferman Yazdırır türküsünün kahramanı Mustafa Tuna ile 14 Aralık 2002 tarihinde Seyitgazi ‘deki evinde DSP Eskişehir Milletvekili Necati Albay ile birlikte yapılan söyleşi Mustafa Tuna ,astım hastası Zor nefes alıyor, arada bir yanındaki astım ilacı aletinden nefes çekiyor Zaman zaman konuşurken zorlanıyor

-Sayın Mustafa Tuna yıl 1944 Siz Seyitgazi’lisiniz, komşu kızına tutuluyorsunuz Ama babanız evlenmenize karşı çıkıyor Neden?

-Kızın babası Rum'dan dönme idi Babam ‘Ben soyuma Rum kanı katmam’ diye itiraz etti Kanımıza karışmasın dedi Belki de isabetliydi Düşüncesi öyleydi Ama gönül ferman dinlemediği için, biz kızı kaçırmak zorunda kaldık

-Nasıl ve kiminle kaçırdınız?


-Arabacı Raşit vardı Arkadaşımdı Kız nişanlanınca, biz Raşit’in arabasıyla kaçırmaya karar verdik Benim aracı kadınlarım vardı Haber getirip götüren Onlardan kızın ertesi gün çeşmeye geleceğini öğrendim Bir yandan da kızın kına hazırlığı var Bu iş bitiyor, biz bunu önleyelim dedik Kızın eviyle, Kuruçeşme arasında dar bir sokak var Arabayı sokağın başına çektik Birgün önceden de atları nallatmışız Herşey hazır Kız testileri su doldurup, omuzuna almış Sokak dar kaçacak-göçecek yer yok Sabahın da körü Saat 7-8 gibi Kızı yakaladım Duvara çarptım Omuzundaki su testileri kırıldı Kucaklayıp arabaya attım Atları kırbaçladık Yola koyulduk Kalabalık bir gündü Arabacı yolu şaşırdı Planladığımız yola gitmedi Eskişehir yoluna saptı Zaten arabacı Raşit saralıydı Nöbeti tuttu, titriyor Kız bağırıyor Bir elimle kızın ağzını kapatıyor, ötekiyle Raşit’i tutuyorum Yuları kavrayıp, atların sırtına bineceğim ama, bu defa ötekiler arabadan düşecekler Atlar başı boş koşuyorlar Aniden bir de karşıdan kamyon çıktı Eskişehir tarafından geliyor Kamyonu gören atlar ürktü, anayoldan çıkıp, orman yoluna saptı araba

-Ve ormanların gümbürtüsü başladı Hangi ormandı bu?

-Kızıltepe Ormanı diyoruz Şu karşıdaki orman, Eskişehir yolunda Atlar ormanın içine daldı O arada millet de peşimize düşmüş Jandarma süvarisi bir yandan çevirdi; kızın nişanlısının akrabaları öte yandan Üstümüze geldiler Nihayet arabayı çevirdiler Teslim olmak zorunda kaldık

-Alıp götürdüler sizi

-Götürdüler, tevkif ettiler27 gün yattım Sorgu hakimi samimi bir arkadaşımdı Ben o zamanlar Halkevi çalışmalarına katılıyorum Oradan tanışıyoruz Beni hapishane bahçesinde volta atarken görmüş, işaret etti bana ‘Hayrola n’apıyorsun orada?’ diye sordu Ben de ellerimi üstüste çaprazlayıp, tevkif edildim dedim Gardiyanı gönderdi ‘yaz, tahliyemi istiyorum de’ dedi Yazdım, imzaladım ‘Sen aşağı in Şimdi seni bırakacaklar’ dedi Aşağı indim, beni tahliye ettiler O zaman sorgu hakiminin yetkisi vardı Ben tahliye oldum Ama mahkeme devam ediyor Dosya ağır cezaya, Eskişehir‘e gönderildi Duruşmaya çağırdılar Mahkemeye gittim İlk duruşmada beni tevkif ettiler

-Suç kız kaçırma tabii ki ?

-Evet evet 431’e 62 inci madde gereğince dava açıldı Mahkeme devam ediyor İkinci duruşmaya kardeşimle babam, RAZİYE’yi de getirdiler

-Babanız araya girdi yani?

-Evet, babam araya giriyor, kızın ifade vermesini istiyor Alıp mahkemeye kızı getiriyorlar ‘Ben gönlümle gittim Beni kaçıran olmadı Yaşım küçüktü,beni zorla evermek istediler, ben de Mustafa’ya rızamla kaçtım Zorla filan götürülmedim’ Bunlar zapta geçti Savcı itiraz etti: ‘Kızın yaşı küçük, tanıklığı geçerli değil‘ dedi Ben de ‘Sayın yargıç, akit kişiyi reşit kılar O zaman küçüktü ama, olay olmuş Kişi reşit sayılır ‘ dedim Beraatimi ve tahliyemi istedim İçeri girdiler, bir saat kadar kaldılar Sonra kararı açıkladılar Bir seneye mahkum edildim Yalnız bu arada bir şey anlatmam gerek Karakulak diye biri var Seyitgazi’de Varsıl Benim onunla bir meselem var Ben ilk 27 gün yatıp çıktığımda, peşime adam takıyorBeni vurdurtmak istiyor Adamın birine yüz lira veriyor O da benim arkadaşımdı Gelip bana durumu anlattı Biz o yüz lirayla, gidip güzel bir rakı içtik Sonra Karakulak’ı yolda çevirip rezil ettim Beni vurdurtmak için verdiği yüz lirayla içki içtiğimizi söyledim Boynuma sarıldı, gönlümü aldı Dayı yeğen olduk Aramız iyileşti Ama sonradan öğrendim ki, bir senelik tevkifatımda onun parmağı var

Benim ceza almam için mahkemeyi etkilemiş Yıl 1944, tek parti dönemiBu tür şeyler kolay oluyordu Velhasıl biz bir yıl yatacağız Ben temyiz ettim, fakat savcının kızı da mahkeme kaleminde memur olarak çalışıyor Kayıttan geçirdiğim dilekçeyi, temyize göndermiyor Ama dilekçenin tarih ve numarası elimde var Bana karar tebliğ ediliyor, bakıyorum temyiz isteğim yokYazmamışlar İtiraz ettim Elimdeki tarih-numarayı gösterdim Zaten tahliyeme iki ay kalmış Gardiyana on lira verdim, yeni yazdığım dilekçeyi bakanlığa gönderdim Tahkikat açıldı, müfettiş geldi Haklı çıktım ama, bir sene yattım

-Siz bu arada olayı türküye mi döktünüz?

-Ben Seyitgazi’deki ilk yirmi yedi günlük hapisliğimde, sazla türküyü söylemeye başlamıştım Hapishaneden, dışarıya taştı türkü Bütün Eskişehir’in dilinde Öyle meşhur oldu ki türkü, Eskişehir yıkılıyor Hapishanede berber Gazi vardı, idamlık Seyitgazi’den O beni koruyor Kimse bana dokunamıyor hapishanede Tatarlar var "Leylalar" diye bir türkü söylüyorlar Cümbüşün bini, bir para Bizim türkü de her tarafa yayıldı Ben günümü tamamlayıp çıkacağım sırada, Hakkı Efendi, yani kızın babası haber gönderiyor, "tahliye olduğunda doğruca bizim eve gelsin görüşelim" diyor Ama babam kabul etmiyor Ben babamı karşıma alıp da onlara gitmedim

-Yani görüşmediniz

-Ben kızla görüşüyorum, ama babasına gitmedim Hatta hiç unutmuyorum, aracılar vasıtasıyla kız bana bir çevre göndermişti Baktım olmayacak, babam reddediyor, 1948‘de terk-i diyar eyleyip, Ankara’ya gittim Orada iş bulup çalıştım İnşaatlarda çalıştım, taşeronluk yaptım

-Eşiniz Hikmet Hanımla nasıl tanıştınız?

-Benim çalıştığım insanların akrabası idi Her zaman görüyordum Kısmetmiş, istettim evlendik

-Şimdi şunu öğrenmek istiyorum 'Karadır Kaşların Ferman Yazdırır Türküsü' bu anlattığınız yaşam öykünüzün yansıması mı? Yani size ait değil mi?

-Bestesi de güftesi de bana ait

-Başka türkü yaktınız mı?

-Şiirlerim çok, ama başka türküm yok

-Bu türkü çok tutuldu Herkes kendinden bir parça buluyor bu türküde Öğrenmek istiyorum ‘Karadır Kaşların Ferman Yazdırır’ ne demek sizce?

-Yani hatıra yazdırıyor demek

-Kaşları kara mıydı?

-Karaydı, çok da güzeldi rahmetli canım (Burada Mustafa Tuna’nın gözleri doluyor Ağlamaklı oluyor)

-‘Bu aşk beni diyar diyar gezdirir’

-Gezdirdi, uzun yıllar gurbette yaşadım Yirmi iki yıl Seyitgazi’ye hiç gelmedim
-‘Lokman hekim gelse, yarem azdırır’

-Çare yok yani

-Çare yok ‘Yaremi sarmaya yar kendi gelsin’

-Çok sözleri var türkünün Ama unutmuşum

Anası Ümmü de babası Hakkı,
Bizi ayırmaya var mıydı hakkı,
Kuruçeşme suyu çağlayıp akar,
Anası çıkmış da yollara bakar

-‘Ormanların gümbürtüsü başıma vurur, Sevdiğimin hayali karşımda durur’ ne demek?

-Atlar ormana girdi yaOnu kastediyorum

-‘Kızıltepe ardıçları sallanır, Birgün evvel atlarımız nallanır’ Bir gün evvel Raşit atları nallatıp, arabayı hazırlamış yaniÖyle mi?

-Evet evetKızıltepe ormanı da Eskişehir yolu üzerindeki orman

-Sonra Hikmet Hanımla evlendiniz Siz mutlu oldunuz, karşı tarafın durumu n’oldu?

-O çok üzgün öldü canım

-Yakında mı öldü?

-1989’ın 21 Temmuz’unda öldü Şu şiirle andım ben
Açmış kollarını kara toprak,
Seni bağrına basmak için,
Niçin niçin niçin,
Çektiğin ızdıraplar için

(Sözün burasında Necati Albay, araya giriyor)

-Mustafa Abi, senin türküde unuttuğun yeri ben hatırlatmak istiyorum

Dolana dolana geldim bacana,
Çay mı demletirsin Kadir kocana,
Danıştın da mı geldin Sultan Elif Hocana
Ölüm ver Allahım, ayrılık verme
-Bunlar kim?

-(Necati Albay) Kadir evlendiği adam, Sultan Elif de , Demirci Guru Memed’in kardeşi, aracılık yapıyormuş

-Benim yirmiyedi günlük hapisliğimde düğün yapıldı, evlendi Altı ay, bir sene kocasıyla kaldı Benim için ifade verdikten sonra, kocasının evine gitmedi, babasının evine döndü İşte o zaman babası hapisten çıkınca doğru bize gelsin dedi Resmen boşanmamışlardı; ayrıydılar Babam da rıza göstermeyince ben buraları terkettim

-Ne zaman terkettiniz; kaç yıl sonra döndünüz Seyitgazi’ye?

-1948 yılında terkettim; 1975 yılında döndüm Çocukların çoğu gurbette doğdu

-(Necati Albay) Babasıyla küsken arada bir ‘Köylü Gazetesi’ gönderirdi Seyitgazi’ye Beni de aralarına alırlardı, babası Ahmet Amca bana okuturdu gazeteyi Mustafa Abi’nin haberini öyle alırdık

-Mustafa Bey, siz uygar bir insansınız, türkü yakanların duygusallığı fazladır Hayatını o türküye bağlar, etkisinden kurtulamaz Ama siz bunları aşmışsınız Mutlu bir evlilik yapmışsınız Meslek edinmişsiniz Yetişkin çocuklarınız var Yaşamda başarılısınız Ama burada benim öğrenmek istediğim şey şu; kızı başkasına zoraki vermeleri, babanızın da itirazı mı sizi etkiledi? Olayın nedeni bu mu yani?

-Evet

-Kız ile sonra hiç karşılaştınız mı?


-Kocası öldükten sonra bir iki karşılaştık Ailesiyle sürekli görüşüyoruz Tabii konu hassas olduğu için kimse üstüne gitmiyor

-Mustafa Bey, peki bu türkü burada, Seyitgazi‘de doğmuş, Zonguldak’a nasıl maledilmiş?

-Vallahi bilmiyorum ki

-(Necati Albay) Ağabey benim hatırımda kalan şu; ben sana hatırlatayım da sen ne dersen de Bu türküyü sen Zonguldak’ta çalışırken, hani orada bir yerde çalışmışsın ya!

-Bartın’da

-Hah! Oralarda çalışırken, Zonguldak türküsü diye verdin Buraya maledilmesin, aileler üzülmesin diye Benim hatırladığım, 1975’te sen buraya döndüğünde seninle konuştuk O zaman sen bana böyle anlattın

-Bu hastalık bende unutkanlık yaptı Birçok şeyi hatırlayamıyorum Türkünün çok sözünü de unuttum Hatıra defterim vardı Onu da yaktım

-Şimdi işi yerine oturtmak gerek Bu türkü Seyitgazi’li iki gencin yaşadığı olay üstüne yakılmış Olayın taze olması nedeniyle kimi ayrıntılar gizlenmiş Ama artık olan olmuş, ölen ölmüş Gerçek neyse ortaya çıksın Türkü de doğduğu yere maledilsin

-Elli altmış sene geçti aradan Ben yazdığım şeyleri hatırlamıyorum

-Bartın’da ne iş yaptınız?

-Tapu Kadastro’da çalışıyordum Geçici görevle gittim 1950’li yıllar olsa gerek

-Mustafa Bey, bu bir fikri ürün Araba üretmek, tarlada bir şey yetiştirmek gibi Fikir üretimi Size ait olan bu ürünü başkaları sahiplenmiş Hem de siz sebep olmuşsunuz Allah gecinden versin size bir şey olsa, bina mal-mülk geçer gider Ama bunlar kalıcıdır Bunlarla anılırsınız

-İşte bilmiyorum gayri Benim adıma bir şey kaydettirmedim Kimse üzülsün istemedim

(Necati Albay elindeki dizeleri okuyor)

Minareye çıkıp bize baktılar,
Arkamıza candarmayı taktılar,
Arabada sarılıp da yattılar,
Ölüm ver Allahım ,ayrılık verme

-Necati Bey daha iyi biliyor Halka malolmuş Ben unutuldum artık, halkın oldu türkü

-Necati Bey, anlaşılıyor ki, ‘Karadır Kaşların Ferman Yazdırır’ türküsü, doğduğu yere mal edilmemiş TRT kayıtlarında Zonguldak görünüyor Oysa olay burada, Seyitgazi’de geçmiş Sizin de çocukluk anılarınızda yeri var Bana bu türkünün bu bölgeye ve Mustafa Bey’e ait olduğunu nasıl açıklayabilirsiniz?

-Şimdi Yaşar’cığım, Mustafa Abim, benim çok sevdiğim birlikte olduğum, beraber gün geçirdiğim bir kişi Mustafa Abi yetişme çağında, Seyitgazi’yi terketti gitti Nedeni bir kız kaçırma olayıdır Mustafa Abi’nin babası ile de yakınlığım vardı Zaman zaman bir araya geldiğimizde, 'Ah oğlum, benim bir oğlum var, şimdi buralarda değil’ der iç geçirirdi

-Bu olaya müdahalesinden ötürü üzüntü duyar mıydı?

-Duymaz mıydı? Ben gerçekten Mustafa Abi’yi çok merak ederdim Onu tanımamıştım Ama Ahmet Amca’nın anlatımından biliyordum Nerede olduğunu bilmezdim Ama zaman zaman ondan ‘Köylü Gazetesi ‘ gelirdi Kahvede oturan ihtiyarlara gazeteyi okurdum Yani benim bu aileyle böyle bir yakınlığım vardı Bu Köylü Gazetesi, Ahmet Amca ile oğlu arasında ve bizler arasında bir iletişim aracıydı Sonra aradan yıllar geçti, sanıyorum 70’li yıllardı Mustafa Abi emekli oldu Seyitgazi’ye geldi Tanıştık Bu şimdi içinde bulunduğumuz evleri yaptırdı Buraya yerleşti Dostluk öyle başladı

-Bu türkünün ona ait olduğu konusu


-Bu türkünün ona ait olduğunu bilmeyen yoktur Seyitgazi’de Türkünün sözlerinde geçen yerler de Seyitgazi’nin yer adlarıdır Örneğin Kızıltepe, Eskişehir’den Seyitgazi’ye gelirken yol üstünde gördüğümüz tomruk yığılı tepenin adıdır Ve de ardıçlar vardır ‘Ardıçlık’ denir Bu da geçiyor türküde Kızıltepe’nin altında deve yolu vardır ‘Develerin gümbürtüsü’ diye geçiyor Eskiden deve kervanları bu yoldan geçerdi Boyunlarında çanlar vardı ‘Develerin gümbürtüsü , başıma vurur’ lafı da budur Yani ‘Derelerin gümbürtüsü’ değil’Develerin gümbürtüsü’ dür o Ve bu da Kızıltepe’nin yanından geçen deve yoludur Kahramanları belli olan ‘Karadır Kaşların’ türküsü Seyitgazi’de yaratılmış bir türküdür Ama Mustafa Abi bunu kimseye zarar vermemek için geçici olarak çalıştığı Zonguldak’a maletmiştir Çünkü aileler rencide olsun istemiyordu Kız evlenmişti Çocukları vardı Böylece türkü oradan halka maloldu Her Seyitgazi’li bu türkünün olayını bilirdi Vaktiyle bu türkü radyodan çalınırken, Seyitgazi’liler olaya duydukları saygıdan ötürü radyolarını kapatırlardı Yani sözün kısası bu türkü sazıyla, sözüyle Seyitgazi’lidir Mustafa Abi’nin yaşam öyküsüdür

-Peki Mustafa Bey sizin eğitiminiz neydi?

-Burada Seyitgazi’de o zaman ortaokul yoktu İlkokulu burada bitirdim, Kalecik‘te ortaokul diploması aldım Tapu Kadastro’ya girdim Orada tekamül kurslarına devam ettim Kademe kademe ilerleyip, tapu müdürlüğünden emekli oldum1921 doğumluyum

-Mustafa Bey sizi bu hasta halinizde epeyce yorduk Çok teşekkür ederim Ama önemli bir saptama yaptığımıza inanıyorum Eğer izin verirseniz, türkünün kimliğinin değişmesi için gerekli girişimleri yapacağım MESAM ve TRT’ye bu anlattıklarınızı aktaracağım Türk Halk Müziğimizin önemli ürünlerinden biri olan Karadır Kaşların Ferman Yazdırır türküsünün’nün asıl kaynağına, yani Seyitgazi’ye ve şahsınıza kaydedilmesi için çaba göstereceğim

-Kimseye zarar gelsin istemiyorum Hatta kızın adı hiç geçmese iyi olur Gerisi size kalmış, n‘aparsanız yapın








Karadır kaşların ferman yazdırır,
Bu aşk beni diyar diyar gezdirir,
Lokman Hekim gelse, yaram azdırır,
Yaramı sarmaya yar kendi gelsin



Ormanlardan aşağı aşar geçerim,
Nazlı yari kaybettim ağlar gezerim
Ormanların gümbürtüsü, başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur



Karadır kaşların benzer kömüre,
Yardan ayrılması zarar ömüre,
Kollarımdan bağlasalar demire,
Kırarım demiri, giderim yare



Ormanlardan aşağı aşar giderim,
Nazlı yari kaybettim,ağlar gezerim,
Ormanların gümbürtüsü, başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur



Uzaklara gittim,gelirimdiye,
Tabancamı doldurdum vururum
Hiç aklıma gelmez ölürüm diye,
Ölüm ver Allahım ayrılık verme



Ormanlardan aşağı aşar giderim,
Nazlı yari kaybettim,ağlar gezerim,
Ormanların gümbürtüsü, başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur



Üç güzel oturmuş karaya bakmaz,
İnsan sevdiğini dilden bırakmaz,
Hey Allahtan korkmaz, kuldan utanmaz,
Gönül defterinden sildin mi beni



Ormanlardan aşağı aşar giderim,
Nazlı yari kaybettim,ağlar gezerim,
Ormanların gümbürtüsü, başıma vurur,
Nazlı yarin hayali karşımda durur





































Kaynaklar:

* TRT Müzik Dairesi Y THM Sözlü Eserler Antolojisi -2
Sayfa 519,Yöre Zonguldak,Kaynak: İYeşilgül , Derleyen :AYamacı
* TRT Müzik Dairesi YTHM’den Seçmeler, 1998 2 Baskı
Sayfa 314,315 Yöre:Zonguldak, Kaynak: Feriha Özen, Derleyen : SYaver Ataman
* Folklor ve Türkülerimiz, Mehmet Özbek Ötüken Y2 baskı 1981,
Sayfa:175, Yöre: Giresun, Kaynak kişi: Feriha Kınalı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.