Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgimiz, kadarsa, kadarız

Bilgimiz Ne Kadarsa Biz De O Kadarız...

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilgimiz Ne Kadarsa Biz De O Kadarız...



BİLGİMİZ NE KADARSA BİZ DE O KADARIZ


Ünlü bir sözdür: “Ol mahiler derya içredir deryayı bilmezler” yani balıklar denizin içinde yaşadıkları halde denizi bilmezler Kimi insanlar da böyledir; içinde yaşadıkları dünyayı bilmezler, merak etmezler Oysa bilgisiz insanlar hep başkalarına muhtaçtırlar, yaşamaları boşunadır Kişi bildikleriyle yetinmemeli, bilgisine yeni bilgiler eklemek için çalışmalıdır Edindiği bilgiler ne kadar çok olursa olsun zamanla yetmeyebilir Çünkü dünya durduğu yerde durmuyor Yenilikler birbirini izliyor, çoğalıyor, bilenler bilmeyenleri ezip geçiyor Edindiğimiz bilgiler bizi gururlandırmamalı Ünlü bir bilgin, “Dünyada bir tek şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir” demiştir Çok şey bildiğini sanıp bilgisini yerli yersiz her yerde göstermeye kalkanlara, bilgiçlik taslayanlara ukala derler Ukala aslında akıllılar demektir ama kimi akıllılar ne kadar akıllı, bilgili olduklarını öyle dile getirmişlerdir ki, halk onları dışlamış, ukala diye dışlamıştır

Edebiyatımızda bildiği halde bilmelikten gelme bir sanattır, “tecahül-i ârif ” sanatında kişi bildiği bir şeyi bilmiyormuş gibi yapar Fuzuli bir gazelinde, “Demadem cevrlerdir çektiğim bi-rahm bütlerden/ Bu kafirler esiri bir Müslüman olmasın yârab” der, sevgilisinin Müslüman olduğunu bildiği halde onu kafir olarak gösterir Çünkü puta benzetilen sevgili ona çok acı çektirmiştir Günlük konuşmalarımızda farkında olmadan bunu sık sık yaparız Geldiğini gördüğümüz kişiye, “sen mi geldin?” diye sorarız Soru dedim de aklıma geldi Şöyle bir soru vardır: “Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” bu sorunun yanıtı genellikle “çok gezen bilir”dir Böylece sırf okumakla bir şey kazanılamayacağı, gezip görerek bilgi ve görgümüzü arttıracağımız anlatılmak istenir Buradan her gezenin okuyandan bilgili olacağı sonucu çıkarılmamalıdır Gezeceksin ama gezdiğin yer hakkında önceden bilgi edineceksin, orayla ilgili kitap ve broşürleri okuyacaksın, yanında da gezdiğin yerle ilgili harita ve dokümanlar bulunacak; yoksa aval aval dolaşır ve hiçbir şey öğrenemezsin, gezip dolaşman boşa gider Yabancı turistlerin gezmelerine bakın, bir de bizim yerli turistlerimizin yaptıkları gezintilere

Bilen kişi bilgisini ortaya dökmek, bilmeyenlere anlatmak ister ama karşındaki seni pek dinlemiyorsa tüm çabaların boşa gider Mevlana, “Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır” diyor Özdemir Asaf da, “Ben üç şey biliyorum/ Dinlemekle dört kılana anlatacağım” demiş Demek ki konuşmasını bilmek, bilgisini satmak kadar dinlemesini bilmek, dinleyip öğrendiği bilgileri çoğaltmak, yorumlamak da önemli

Söz Mevlâna’dan açılmışken onun bu konuda dediklerine kulak verelim biraz da

“Bilgisizlik, Tanrının zindanıdır Bilgili adamın uykusu, ibadetten üstündür Bilgi faydalı olursa iyidir; faydasız bilgi sahibine yüktür

Bir bilgin gemiyle yolculuk ediyormuş Yanından geçen bir gemiciye, “Sen gramer bilir misin?” diye sormuş Gemici omzunu silkmiş “Ben garip bir gemiciyim Öyle şeylerden anlamam” demiş Bilgin ona küçümseyici bir tavırla bakıp, “Öyleyse ömrünün üçte biri gitti” demiş ve bir soru daha sormuş: “Bilimden, fenden haberin var mı?”

Gemici dudak bükmüş, “O dediklerin nedir, ne işe yarar?” diye konuşmuş

Bilgin, “Gitti öyleyse ömrünün yarısı!” diye alayla gülmüş

Bir süre sonra gemi sallanmaya başlamış, gemiciler telaşla oraya buraya koşuyorlarmış Bilgin merakla ne olduğunu sormuş Gemici, “Şiddetli bir fırtına çıktı Bu gidişle gemi batabilir” dedikten sonra bilgine, “yüzme bilir misin? “ diye sormuş Bilgin hayır deyince başını sallamış ve şöyle demiş: “Öyleyse gitti ömrünün hepsi!”

Ne kadar çok bilirsek bilelim, gene de bilmediğimiz çok şey vardır

Bir mahallede Bilgin Dede adında çok bilgili, evinin her yanı kitapla dolu, gece gündüz okuyan bir kişi varmış Bir kış günü mangalla ısınıp kitap okurken kapı çalınmış, kapıyı açınca karşısına bir kız çocuğu çıkmış Kıza ne istediğini sormuş Çocuk, “Annem mangalınızdan biraz köz istiyor” demiş Bilgin Dede, “Vereyim ama yanında kap falan getirmemişsin Közler elini yakar, neyle alacaksın? Git evden kap kacak getir de öyle vereyim” demiş Kız kaba gerek olmadığını söylemiş Dede şaşırmış, “Peki közleri nasıl götüreceksin, elin yanmaz mı?” demiş Kız, “ Merak etmeyin Götürürüm ben onları” diyerek ellerini uzatmış, “Ellerimin içine kül doldurun, közleri de külün üstüne koyun” demiş Bilgin Dede denilenleri yapmış Kız küllerin üstündeki közleri elleri yanmadan götürüp gitmiş Bilgin dudak bükerek, “Şu işe bak be!” Diye söylenmiş”O kadar kitap okudum, birçok bilgi edindim ama şu kızın yaptığı şey aklıma gelmedi

Atalarımız, “Ummadık taş baş yarar”, “Akıl akıldan üstündür” diye boşuna söylememişlerdir

Nasrettin Hoca’nın bu konuda bir fıkrası vardır Hoca camide vaaz verirken, “Ey cemaat, bugün size ne söyleyeceğimi biliyor musunuz?” diye sormuş Cemaat, “Bilmiyoruz” deyince, “Öyleyse haftaya öğrenip gelin” demiş Ertesi hafta gene aynı soruyu sorunca, “Biliyoruz” demişler bu sefer “Öyleyse söylememe gerek yok” demiş Öbür hafta cemaatin yarısı biliyoruz, diğer yarısı da bilmiyoruz demiş Hoca, “Öyleyse bilenler bilmeyenlere öğretsinler” deyip kürsüden inmiş Bu fıkrayı duyanların çoğu gülüp geçer Oysa Hocamız, bilmiyorsanız öğrenin, bilenler bileyenlere öğretsin demek istiyor Aydın olmanın gereği budur zaten Bilmediklerini öğrenecek, bildiklerini de bilmeyenlere öğreteceksin Yoksa kitap yüklü bir eşekten farkın olmaz Bilgin sana yük olmaktan başka bir işe yaramaz!

Bilginin en önemlisi, en değerlisi kendini bilmektir Karagöz boşuna mı diyor, “Sen seni bil sen seni, sen seni bilmez isen patlatırlar enseni” diye Gelin şimdi de Yunus Emre’ye kulak verelim ve sayıyla kendimize gelelim:

“İlim ilim bilmektir
İlim kendini bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Bu nice okumaktır

Kendini bilmek kadar irfan olmazmış! Haddini bilmek de önemlidir Haddini bilmeyen kişiler kendilerinden üstün kişilerle yarışmaya, onlarla aşık atmaya çalışırlar ve herkesi kendilerine güldürürler

Biliyorsan söyle, yararlansınlar, bilmiyorsan sus, adam sansınlar!

Kimi zaman susmasını bilmek de erdemliliktir

Erhan TIĞLI / Anafilya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.