Babasiz Kadinlar... |
02-17-2008 | #1 |
gülgüzeli
|
Babasiz Kadinlar...Ben yazmayı düşünüyordum ama, benim onları yazmamı bu kadar isteyeceklerini düşünmüyordum Babasız kadınların bu kadar çok mail göndereceğini beklemiyordum Babalarının prensesi kadınları yazarken, babasız kadınları kendilerini yazı öksüzü hissedeceklerini tahmin etmiyordum Babasız kadınların babasız hayatlarını anlatmamı bu kadar isteyeceklerini sanmıyordum Sanmıyordum; çünkü babasız kadınların kendilerini ne kadar öksüz hissetiklerini biliyordum Bu öksüzlüğün dipsiz kuyularını yazılarda anlatmamı isteyeceklerini sanmıyordum Babasız kadınlar müthiş kadınlardı Babasız kadınlar, çok zor ama çok sevgi dolu kadınlardı Babasız kadınlar, onları terk eden babalarının, onlarda bıraktığı eksikliği bilen ve erkeğine ona göre davranan kadınlardı Babasız kadınlar, onları sevmemiş görünen babaların, onlara yarattığı dilemmaları hayatta her şeyiyle yaşayan ve yaşatan kadınlardı Onun için babasız kadınlar, bir erkeği sevdi mi çok sever, acıtırkense çok acıtırdı *** Severken, sevilemeyen baba kadar okyanus bir sevgi, acıtırken acıtılamayan baba kadar cehennem bir acı yaşardınız Okyanusun üstündeki güneşin pırıltılarıyla, yedi kat derinliklerdeki cehennem ateşi arasında kum saati olurdunuz Babasız kadınlar kendilerinde olmayan büyük mutlulukları, yaşamadıkları büyük sevgileri kimselerle kıyas kabul etmez biçimde erkeklerine sunarlardı Karşılığında sınırsız sevgiler, geçmiş eksikleri dolduracak ilgiler beklerlerdi Onu bulamadılar mı acıtırlardı Zamanında acıtamadıkları babalarını da acıtmışcasına acıtırlardı Katmerleşen acı, nefes aldırmazdı İlgisi yeterli bulunmayan erkek, ilgisiz babayla toplanır, öfkesini alamayan küçük kız çocuğu, öfkesini bu kez katmerli alacak bir babasız kadına dönüşürdü Onun için babasız kadınlarla dans, okyanusta bir yelkenli gibiydi Okyanusun sonsuzluğunda müthiş zevkliydi Denizi ve sevgiyi bir göl gibi değil, sonsuz bir özgürlükte hissettirirdi Babasız kadınlarla dans, aynı zamanda çok riskliydi Azgınlaşan okyanus dalgalarının nerede ne zaman erkeği alabora edeceğini kestirmek güçtü Dalgaların ne zaman şiddetleneceğini bilmek her zaman mümkün değildi Okyanusun altındaki derinliklerin hepsine hakim olmak güçtü *** Baba sevgisizliğinin, baba terk edilmişliğinin, etraftaki babalara karşı babasızlığın ne olduğunu anlatabilmek felsefeyle mümkün değildi Her halükarda babasız kadınlar müthiş sevgilerin ve müthiş acıların kadınıydılar Bir 24 Aralık gecesi, o zaman aşık olduğum kadına, önce onun olan çocuğunun “Bana baba demesinde artık bir sakınca olmadığını” söyledim Onu söylerken, aşkım bitse de aşkımdan gitsem de çocuğumdan gitmeyeceğimi biliyordum Aşkım bittiğinde eski sevgililer olurduk Oysa çocuğumdan gittiğimde, kızım babasız kadınlardan olurdu Üstelik giden babasının ardından, ilerde büyük aşklar ve sevgiler verse de, hayattan ve erkeklerden büyük intikamlar alırdı O intikamlar önce onun hayatını mahvederdi Acı verirken canı acı-masa da, acı vermeden önce canı çok acımış olurdu *** Benim kızım babasız kadınlardan olmadı Ama bu babasız kadınlardan beni hiçbir zaman uzak tutmadı Çünkü babasız kadınlar müthiş kadınlardı Can acıtsalar da, okyanus dalgaları gibi tehlikeli olsalar da, sevginin sonsuzluğunda okyanus güzelliğindeydiler Erkeklere karşı güvensizdiler Ama erkeklere karşı güven duymak isteyecek kadar sevgi doluydular Hiçbir zaman tam güven duymayacaklardı Ama her zaman hayatlarını teslim edecek kadar seveceklerdi Reha Muhtar ************************************ Dünyada En Çok Sevdiğim Kişiye: Babama Bir gün Alaeddin’in sihirli lambası gelir ve: “Dile benden, ne istersen”, der “Babamı”, derim Babam öleli 9 yıl oldu Onu çok özledim Ona son bir defa sarılmak ve onu hep yanımda hissettiğimi bilmesini isterim Lamba bu istek üzerine şaşırır Şimdiye kadar böyle bir istekte bulunan olmamıştı “Sen hiç öbür tarafa gidip de gelenini gördün mü?”, der “Görmedim ama hani sen sihirliydin? Önce umutlandırdın beni, ne dilesem yapacağını söyledin Şimdi de yapamıyorsun işte O zaman insanlara her istediğinizi gerçekleştiririm diye övünme!” Lamba çok üzülür “Benim senin dileğini gerçekleştirmem imkansız ama aklıma bir şey geldi Sen babanın yanına gidince mutlu olacağına inanıyor musun?” “Evet, hem de çok Bilirsin, babalar kızlarına, kızlar da babalarına çok düşkündürler Benimki biraz fazlaydı sanırım” Lamba: “Öbür tarafta başka kim var?”, dedi “Babaannem, dedem,babamın çok sevdiği birkaç arkadaşı var” “Baban annesine düşkün müydü?” “Evet, hem de çok” “Sen babana kavuşacağın zaman mutlu olacağını düşünüyorsun, babanın annesine kavuştuğunu düşünüp mutlu olmalısın bence Onun çok sevdiği insanlar var orda” “Düşündüm Daha önce bunu düşünmemiştim”, dedim “Bundan sonra onun orda sevdikleri olduğunu, huzurlu ve mutlu olduğunu düşüneceğim” “Senin bu hayatta amacın yok mu?” “Var Babamın söylediği gibi bu dünyada dürüst kimse kalmasa bile ben dürüst olacağım ve zamanımı insanlara faydalı olmak için harcayacağım” Lambaya, bana değişik açıdan bu olaya bakmamı sağladığı için teşekkür ettim Lamba: “Senin birazcık da olsa olumlu düşünmeni sağladıysam ne mutlu bana Umarım amacına ulaşırsın Hoşça kal canım babacım seni çok özlüyorum yanımda olmasan bile babalar gününü kutluyorum biliyorum ki hissediyorsun,hep kalbimde olacaksın ECE 15 haziran 2003 Bir Çocuğun Babası İçin Yazdığı Yazı alıntı
__________________
|
|