Trajedi İstanbul |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Trajedi İstanbul1perde/ çok zaman Kadın geçer şehrin önünden her gece böyle pervasız yer arka sokaklar bir bank ve havada kar kokusu hışımsız dolanacak diline maval kızıl ve safran renginde masal her kavga dişe diş acıtan kanatan çok sonraları biriken öfke hastalıklı bir telaş intikam kayıp gençliğin sonrasında imtiyazsız aşk korkusuz çizik düş veryansın bırak yansın gece kaçıncı sessiz çığlıkta, bu kaçıncı sustalı bekleyiş dar sokak, ayak sesleri ve uykusuz kaç kadın göğsüne batırılmış onca korku dik yokuş kadın intikam, kadın hınç kadın baştan başa öfke kadın dipdiri yalnızlık adam sapsarı beniz: kramp ve acz ve titrek sokak lambası üryan yanılgı nikotin kokulu soğuk ter döken düşleri başına bela kıskançlık nöbetleri serseri bir baş ağrısı zonklayan kınasız ellerinde kıymık meyvesiz düşler 2 perde/geniş zaman müstehcen bir film, farzı mahal nâhoş istiare sonrası karanlık kuşku eksik etek bir gülümseme kanatsız kuş kaçıncı es geçiş dudak kenarı dokunuş bedelli kanlı bıçaklı sokak düşleri deşifre muhbir mecburiyet keskin bir koku gölgesi kan hızla çıkılan öfke ve solunan günah şimşek hızı adam ölümü düşünür oda soğuk kadın aldırmaz gül büz/üşür gül ölür ardında topuklarından sızan kan izleri tanıksız cinnet fasılasız 3perde/ son Kadın, yakıcı lodosa döner yüzünü sessizce iç geçirir aklına kazır haritasını İstanbul’un koyup masaya gölgesini karanlık ruhunun ne çok üşür deniz martılar ne çok korkar düşünmekten haylice geçkin şerefesi tozlu bir aydınlık ısıtırken içini ‘’ Hayye ales-salâh Hayye alel-felah Essalatü hayrün minen nevm’’oysa ‘’elveda meyhaneci ’’diyordu dolmuştan gelen şarkı okkalı bir küfür düşürür sokaklarına onursuzluğun bu hüzün yutmuş arabesk bu şarkılar ah bu İstanbul genzinde vahşi koku öldürecektir öksürük nöbetlerinden evvel ‘’hayy salah felah minen nevm’ p/aklanmalıdır yeniden yalvarır kalacak yürek, gidecek cesaret dilerken kararır gözü tutunur boşluğa son trenden az evvel huzura doğru 2010 / haziranonbeş |
|