Allah'in (C:C) Adaleti

Esselamu aleykum,


Değerli kardeşlerim,görmüş olduğum tefsir derslerinden bir bölüm yazmak istiyorum,tabiki en doğrusunu mevlam bilir diyerek

Her yaşanmış olayın bir hikayesi muhakkak vardır


Bismillahirrahmanirrahim,


Kahinlerin ,cinlerin fısıldamaları gökyüzünde dinlemek vasıtası ile meleklerden çaldıkları bilgilerle,önceden olacaklardan az çok haberleri olurdu,Firavun kahinlerini topladığında ona bir adamın birgün gelip onun sonu olacağını söylemiştiler,firavun kahinlerine hep güvenirdi,askerlerine emretti ülkesinde ne kadar erkek çocuk varsa öldürtüyor,kızları ise sağ bırakıyordu,HzMusa yeni doğmuşdu,annesi onunda bulunmasından korkuyordu,yüce Allah (cc) Musa aleyhisselamın annesine ilham etmiş,çocuğu bir sepet de Nil nehrine bıramasını emretmişdi,ve daha sonra seni ona kavuşturacağız diyede müjdelemişdi,Musa (as) ın annesi askerlerin yalaştığını görünce Allah'ın emrine uyup yavrusu Musa yı Nil e salıvermişdi Firavunun hanımının hizmetcisi sarayın arka bahçesindeki Nil nehri kenarında sepet içindeki Musa (as) mı bularak hanımına getiriyor hanımı okadar seviyorki çocuğu Firavuna bu çocuk bizim olsun diye çok ısrar ediyor Fravun ısrarlara dayanamıyor peki diyor,aynı zamanlarda Mısırın bir başka şehrinde bir hayat kadını hamile çocuğunu doğuracak bir yer ararken bir mağaraya sığınıyor,amacı ne doğurursam doğurayım mağaraya terk etmek,çocuk istemiyor çünkü,bir erkek çocuk doğuruyor ve yüzüne bile bakmadan oradan çabucak uzaklaşıyor,HzMusa süt emzirilsin diye gelen bütün kadınların sütünü beğenmiyor,taki gerçek annesi ona getirilene kadar ancak kimse Onu bilmiyor,Anneside Musa ya zarar gelirdiye ses etmiyor,mağarada doğan çocuğu ise Allah'ın emri ile Cebrail (as) büyütüyor,Cebrail her gelişinde parmaklarından çocuğun ağzına lezzetli içecekler akıtıyor,çocuk yetişme çağına gelince Cebrail (as) ın gelişini atının ayak seslerinden anlıyor,yine bir gelişinde Atın ayak basdığı toprakdan bir miktar alıp saklıyor,zaman hızla akıp gidiyor,taki bir gün Musa (as) Allah'ın emrini yerine getirip,Fravunun karşısına dikiliyor,O nu Allah'ın Tek İlah olduğuna ve onunda buna boyun bükmesine davet ediyor Firavun,Önce kavmi ile beraber Musa (as) ın ülkeyi terk etmesine müsade etsede sonra pişman olup askerleri ile peşlerine düşüp deniz kenarında kıstırıyor,Allah'ın (cc) yardımı ile denizin yarılması mucizesi akabinde Musa (as) ve kavmi kurtulurken Fravun ve askerleri boğuluyor,Allah-u teala Musa peygambere kavmi ile Tur dağının eteklerine gitmesini emrediyor,kendisi ile de sözleşip 40 gün Oruç tutmasını ve bu 40 gün sonunda Tur dağına çıkmasını emrediyor,Musa aleyhisselam Tur-u Sina ya çıkınca Kardeşi ve Peygamberlikte ortağı Harun (as) yerine vekil bırakıyor,Musa (as) dağdaki kalışı uzadıkca kavmi arasında fesad çıkıyor,İçlerinde ismi Samiri olan bir kişi Musa nın İlahının kim olduğunu bildiğini onun putunu yapmak için herkesin ellerindeki Altın ve gümüşleri getirmelerini ister,ta ezelden putlara hatta Firavunlara tapan halk bu işe inanırlar,Samiri o altın ve gümüşleri eritip,buzağı şeklinde bir put yapar,ancak ne varki bu sıradan bir şeydir,halk tereddüt içindeyken cebinden çıkardığı bir parça toprağı buzağı heykelinin ağzına döker,put aynı buzağı gibi ses çıkarmaya başlar,halk puta çok ilgi gösterirler,HzHarun canı pahasına mücadele etsede halk onu ölümle tehdit ederler,HzMusa Tur dan dönmüştür halını bu şekilde puta tapar bulunca çok öfkelenir,bir rivayete görede elindeki kitabeleri yere atar ve biri kırılır,kardeşinin sakalını tutar ve bu olayı sorar,kardeşi durumu anlatıncada,kavmine kızar,artık buzağıdan ses çıkmamamaktadır,hata yaptıklarını anlayan halk,Ondan Yüce Allah'a yalvarmasını ve affedilmeyi dilerler,HzMusa vicdanlıdır Allah 'a (cc9 münacat eder,Allah ise bu işlerine karşılık onlardan kısas ister,Puta tapanların hepsi bir yerde toplanacak,ellerine kesici aletler alıp, birbirlerine saplayacaklardır,ölende öldürende aff dilecektir,herkes denileni yapmaya hazırlanır,ancak ne varki karşılarında ya anneleri ya kardeşleri yada akrabaları vardır,Musa aleyhisselamdan yine ricada bulunurlar,''Ya musa bize bir kolaylık yokmudur,'' Musa peygamber dua eder Yüce Allah (cc) karanlık bir toz bulutu gönderir,silahlar saplanır bedenlere,rivayet odur ki ogün orada 70 bin kişi vardır


Muhakkak ki doğruluğunu yüce mevlam bilir,ancak Allah'ımın yüksek adaleti Musa (as) ı Fravuna,Samiri yi Cebrail (as) a yetiştirtmiştir



Konu ile ilgili ayetler aşağıdadır


Ara'f suresi 104 musa dedi ki: "Ey Firavun! Kuşkun olmasın ki ben, alemlerin Rabbi'nin bir resulüyüm"


Ara'f suresi 127 Firavun kavminin kodamanları dediler ki: "musa'yı ve toplumunu, yeryüzünü fesada verip seni ve ilahlarını terk etsinler diye mi bırakıyorsun?" Dedi ki Firavun: "Biz onların oğulların öldürüp kadınlarını diri bırakacağız/kadınlarının rahimlerini yoklayıp çocuk alacağız/kadınlarına utanç duyulacak şeyler yapacağız Üstlerine sürekli kahır yağdıracağız"


Ara'f suresi 128 musa kendi toplumuna şöyle dedi: "Allah'tan yardı dileyin, sabırlı olun Yeryüzü Allah'ındır, Allah ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar Sonuç, takvaya sarılanlarındır"


Ara'f suresi 138 İsrailoğullarına denizi geçirttik Özel putlarına tapan bir topluluğa rastladılar Bunun üzerine: "Ey musa, dediler, bunların ilahları olduğu gibi sen de bize bir ilah belirle" musa dedi: "Siz cahilliği sürdürmekte olan bir toplumsunuz"


Ara'f suresi 142 musa ile otuz gece için vaatleştik Ve bunu, bir on ekleyerek tamamladık Böylece Rabbinin belirlediği süre kırk geceye ulaştı musa, kardeşi Harun'a dedi ki: "Toplumum içinde benim yerime sen geç, barışçı ol, bozguncuların yolunu izleme"


Ara'f suresi 148 musa'nın kavmi, onun Allah'la konuşmaya gidişinden sonra, süs eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelin ilah edinmişti Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler


Ara'f suresi 150 musa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini bekleyemediniz mi? Levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu Kardeşi dedi ki: "Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı Nerdeyse canımı alıyorlardı Bir de sen düşmanları bana güldürme Beni şu zalim toplulukla bir tutma"


Ara'f suresi 151 musa şöyle yakardı: "Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla Rahmetine sok bizi Sen, rahmet edenlerin en merhametlisisin"