Boks |
02-13-2008 | #1 |
[KAPLAN]
|
BoksBoks Boksta duruş çok önemlidir Çünkü bir boksörün saldırı ve savunma gücü ile hızı, dengesine ve harekete her an hazır olmasına bağlıdır Boksörün duruşu rahat olmalıdır İyi bir duruşta sağ ayak, biraz öndeki sol ayakla bir denge oluşturacak biçimde sağa doğru biraz açılmalıdır Her iki ayağın ucu da hafifçe sağa dönük olmalıdır Böylece bedenin yalnızca sol yanı rakibe açık tutulur Hafifçe sıkılmış sol yumruk biraz ileride ve çene hizasında olmalıdır Sağ kol da çene hizasında, ama çeneden yaklaşık 15 cm önde tutulur Her iki kolun dirseği, bedeni korumak için içe doğru çekilmelidir Bedenin öne doğru biraz eğik tutulması, rakibin yumruğu karşısında denge yitirilmeksizin geriye kaçmayı kolaylaştırır Doğru vuruş boksun temelini oluşturur Rakibe atılan yumruğun eldivenin içinde iyice sıkılmış olması gerekir Başlıca vuruş biçimleri şunlardır: direkt yumruk (staright punch) sol direk sol kroşe (hook puch) aparkat (uppercut punch) swing dış el yumruk (backfist) Direk vuruş adından da anlaşılacağı gibi düz bir şekilde atılır Sol kroşe ise sol kol ile gövde arasında 45-90 derece arasında açı yapılarak atılan vuruştur(Aynı durumun tersi sağ kroşe için geçerlidir) Aparkat çok fazla kullanılmayan,yani genelde vurma fırsatı bulunmayan bir vuruş türüdür Fakat böyle bir durum yakalandığında çok sert etki bırakır Genelde çeneyi hedef alır Swing ise kroşelerin uzatılmış şeklidir Devamlı hareketlerle rakibi şuursuz bir hücuma zorlamak ve hemen kontraataklara geçmek üzere yapılır Kurallar ve puanlama Boks simgesi Bir boks maçı üç biçimde sonuçlanır Karşılaşmada daha fazla puan alan boksör maçı sayıyla kazanır Yere düştükten sonra 10 saniye içinde ayağa kalkamayan ya da raundun başında ringe yeniden dönemeyen boksör nakavt’la yenilmiş sayılır Ring hakemi ya da doktor boksörün maça devam edemeyecek durumda olduğuna karar verirse, rakibi karşılaşmayı teknik nakavt’la kazanmış olur Bir boksör yere düştükten sonra, maçın yeniden başlaması için ring hakeminin sekize kadar sayması gerekir Her iki boksör ayakta olsa bile hakem sekize kadar saymayı sürdürür Bu kurala zorunlu sekize kadar sayma denir ve pek çok maçta uygulanan bir kuraldır ABD'deki maçlarda bir rauntta üç kez düşen boksör yenilmiş kabul edilir Boks karşılaşmalarında bazı davranışlar kural dışıdır ve faul olarak değerlendirilir Belden aşağıya vurmak, bir elle vururken öbür elle rakibi tutmak, yerdeki ya da yerden kalkmakta olan rakibe vurmak, rakibi itmek, kafa, omuz ya da dizle vurmak, enseye vurmak gibi davranışlar kural dışıdır Faul yapan boksör uyarılır, bazı faullerde puanı geri alınarak boksör cezalandırılır Bazı durumlarda da faul yapan boksör yenik sayılabilir Boks karşılaşmalarında yaygın olarak raunt ve sayı sistemleri uygulanır Raunt sisteminde, rauntların çoğunda daha iyi dövüşen boksör maçı kazanır Sayı sisteminde, her raundun sonunda boksörlere başarı oranlarında sayı verilir Rauntların toplamında daha çok sayı alan boksör maçı kazanır Amatör karşılaşmalar kısadır ve bazen yalnızca ikişer dakikalık üç raunt sürer Profesyonel maçlar ise, her biri üç dakikalık olmak üzere en çok 15 raunt yapılabilir Tarih Yunan Santorini adasında bir Minos freskinde boks yapan gençler Eski Yunan'da ve Roma'da boks önemli sporlardan biriydi Ama bu spor acımasız bir biçimde yapılırdı ve dövüş genellikle boksörlerden biri ölünceye kadar sürerdi Daha sonra yasaklanan boks, 18 yüzyılın başlarında İngiltere’de yeniden ortaya çıktı 1719'da James Fig, Londra'da bir ring kurarak hem ders verdi, hem de bütün rakipleriyle dövüştü Çıplak yumrukla yapılan bu dövüşlerin kuralları yoktu ve çok acımasız biçimde bazen saatlerce sürüyordu İngiltere’de 1866'da Amatör Spor Kulübü kuruldu John Chambers ve VIII Queensburg markisinin yönlendirmesiyle eldivenle yapılan maçlar için kurallar getirildi Böylece çağdaş boksun temelleri atılmış oldu ABD'de ise boks 19 yüzyıl başlarında ortaya çıktı ve boksa olan ilgi 1880'lerde John L Sullivan'la birlikte arttı Sullivan, Paddy Ryan'ı 1882'de nakavtla yenerek eldivensiz boksun tartışmasız şampiyonu oldu Daha sonra eldivenli olarak pek çok maç yaptı Dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu kazanan ilk siyah boksör Jack Johnson’dı 1937'de ağır sıklet şampiyonu olan Joe Louis, bu unvanı kazanan ikinci siyah boksör oldu Louis, bu unvanını 25 kez korudu ve 1949'da yenilmeyen şampiyon olarak emekliye ayrıldı ABD’de 1950'lerin en ünlü şampiyonu olan Rocky Marciano, boks tarihine en sert yumruklara sahip boksörlerden biri olarak geçti Hiçbir profesyonel maçta yenilgi almamış tek boksör olarak 1956'da boksu bıraktı 1960'larda ve 1970'lerde dünya ağır sıklet boksunun efsanevi kişisi Muhammed Ali’ydi ABD’de ağır sıklet dışındaki sıkletlerde de önemli boksörler yetişti Henry Armstrong, George Dixon, Willie Pep, Joe Gans ve Benny Leonard bunların başında gelir Türkiye'de boks Türkiye'de boksa ilgi I Dünya Savaşı sonrasında başladı 1919'da İstanbul'da ilk boks kulübü kuruldu Türk boksörler ilk uluslararası karşılaşmalara 1928'de Moskova ve Bakû'da katıldılar 1940'ta ABD'de yapılan "Altın Eldiven" amatör boks şampiyonasında Melih Acba 66 kiloda birinci oldu Türkiye'de profesyonel boks 1950'lerde başladı ve eski boksör Mahmut Kefeli, İstanbul Boks Kulübü adıyla ilk profesyonel kulübü kurdu Ne var ki profesyonel boks fazla bir gelişme göstermedi Daha önce amatör boksta başarılı biri olan Cemal Kamacı profesyonel boksa geçti ve 1970'te Avrupa şampiyonu oldu 1960'larda Seyfi Tatar, Celal Sandal, Cemal Kamacı, Nazif Kuran, Engin Yadigâr ve Kemal Yalçınkaya gibi boksörler yetişti Bu sporcular Akdeniz Oyunları, Balkan Şampiyonası ve Avrupa Şampiyonası'nda birçok madalya kazandılar 1970'lerde ve 1980’lerde de Türk boksörler özellikle Akdeniz Oyunları ve Balkan Şampiyonası'nda başarılı oldu Celal Sandal yedi birincilik ve iki ikincilik, Seyfi Tatar altı birincilik, sekiz ikincilik kazandı,Kemal Yalçınkaya Birinci Balkan Boks Şampiyonasında Türkiye'ye ilk altın madalyayı kazandırmıştır 1984’te Los Angeles’ta düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nda Eyüp Can ve Turgut Aykaç üçüncü oldu Bunlar, Türk boksörlerin Olimpiyat Oyunları’nda aldıkları ilk derecelerdi Eyüp Can ayrıca 1985’te Dünya üçüncüsü, profesyonliğe geçtikten sonra da 1989’da Danimarka lisansıyla Avrupa şampiyonu oldu Türk boksörler 1990’larda Akdeniz Oyunları’nda, Dünya ve Avrupa şampiyonalarında pek çok gümüş ve bronz madalya kazandı Nurhan Süleymanoğlu 1993’te Avrupa şampiyonu, Sinan Şamil Sam 1993’te Akdeniz Oyunları birincisi ve 1999’da Dünya şampiyonu oldu Malik Beyleroğlu 1996’da Atlanta’daki Olimpiyat Oyunları’nda ikincilik elde etti 2000’de yapılan Avrupa Şampiyonası’nda Agasi Agagüloğlu, Ramaz (Ramazan) Paliani ve Bülent Ulusoy altın madalya alırken, Türkiye de takım sıralamasında ikinci oldu Tehlikeli bir spor olarak Bazı düşünür ve yazarlar, boksun olimpiyat sporlarından çıkarılması ve açık gösterimden yasaklanması yönünde görüşler belirtmektedirler Boksun, insan değerini rencide ettiği yönünü savunmaktadırlar Fakat herhangi bir sonuç elde edilememiştir |
Cevap : Boks |
02-19-2008 | #2 |
CeRvaNteS
|
Cevap : Bokshocam herzaman solumun daha kuvvetli olduğunu söylerdi :( ne güzel günlerdi :):) şimdi tekrar gitmeyi düşünüyorum box a box'u herkese tavsiyede ederim gerçekten çok güzel bir spordur evet yorucudur ama alışınca ve birazda ilerleyince tadı dahada güzel oluyor ama ufak bir sorunum vardı o da çevremdekiler para verip dayak yiyorsun derlerdi :):) bazen eve gözüm mor gelebiliyordum ama yinede zevkliydi :)
__________________
ßeni Hayallerimin ßittiği Yere ASIN
|
Soylu Sanat Boks | Türkiye'de Boks |
06-05-2009 | #3 |
[KAPLAN]
|
Soylu Sanat Boks | Türkiye'de Boks■ İnsan, önce gerektiği için, sonra da oyun olsun diye, ellerini kullanmağa çok erken bir tarihte başladı Eski Yunanistan'da, MÖ VII yy dan başlayarak yumruk döğüşü Olimpiyat Oyunları'nda Önemli bir yer tutar Ama, boks (artık böyle adlandırılıyordu) ancak XIX yy sonunda kurallara bağlı gerçek bir spor haline geldi Nitekim o tarihe kadar, kırlarda veya kahvehanelerin arka salonlarında çıplak elle yapılan müsabakaların tek amacı, taraflardan birinin tamamen bitkin düşmesiydi Bu karşılaşmalarda ortaya konan bazen oldukça yüklü bahis paralarına polis de az çok göz yumuyordu «soylu sanat» 1891'de, Queensberry markisi, bir İngiliz gazetecisinin hazırladığı tasarıyı destekledi ve böylelikle boksu, sadece panayır barakalarına uygun, vahşî bir gösteri olmaktan çıkartarak, «soylu bir sanat» haline getiren ilk kurallara adını verdi Artık taraflar meşin eldivenlerle dövüşeceklerdi; karşılaşma, üçer dakikalık birkaç bölüme (raunt) ayrılacaktı; bu bölümler arasında bir dakikalık dinlenme süresi tanınacaktı Bugün bir boks maçı en çok 15 raunt sürer, ya rakibin dövüş dışı bırakılmasıyla (nakavt), ya puanla (hakemin ve yan ha¬kemlerin kararıyla) veya rakibin oyunu terk etmesiyle (abandone) kazanılır İngiliz boksunda, ancak yumrukla ve belden yukarısına vurmaya izin vardır Fransız boksu ise, ayakla vurmaya da izin verir; yüzyılın başlarında çok moda olan bu tür boks, günümüzde az sayıda amatör tarafından rağbet görmektedir Türkiye'de Türkiye'de ilk boks hareketi Ali'de başladı Adil adlı bir gencin Fransız Boks Federasyonu himayesinde kurduğu birlik, gençler arasında ilgi gördü Galatasaray Lisesi'nde Sabri Mahir ile çalışmalar başladı İlk resmî müsabakalar 1920'de Taksim çevresinde bulunan kulüpler arasında yapıldı Yedikule'de Ermeni Hastahanesi'nin bahçesine kurulan ringe ilk yıldızlar çıktı: Ziya Boyer, İngiliz Kemal, Ali Sami, Küçük Kemal, İsmet Uluğ, Yorgo Tagar vb Eşref Şefik Atabey başkan olarak ilk örgütsel çalışmalara girişti 28 kasım 1928'de takımımız ilk dış temasını Sovyetler'e karşı yaptı 1938'den sonra boks hızlandı Halit Ergönül Amerika'da Altın Eldiven Müsabakalarında şampiyon oldu 1947'de ilk Avrupa Şampiyonasına katıldı Kenan Yargan, Hüseyin Er, Halit Ergönül ve Vural İnan'dan kurulu ekibimiz içinde İnan Avrupa'nın en teknik boksörü seçil di Halit Ergönül ise Avrupa karmasına alındı Profesyonel boksörlerimiz içinde öncülüğü Garbis Zaharyan yaptı Zaharyan tekniğiyle Avrupa'da isim yapan bir boksör oldu Cemal Kamacı ise kazanıp kaybettiği Avrupa şampiyonluğu unvanını geri aldı (1975): Engin Yadigâr, Kadir Yüceler dışarıda döğüşen diğer isimler oldular Balkan Boks Şampiyonaları 1966: Türkiye 4 gümüş, 4 bronz madalya; 1967: Engin Yadigâr, Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya (boksörlerimiz iki sıklette ise ikincilik aldılar); 1968: Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1969: Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1970: Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1971: Arif Doğru, Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1972: Arif Doğru, Mehmet Kumova, Habib Yalçın, Eraslan Doruk ve Celâl Sandal altın madalya; 1973: Seyfi Tatar altın madalya Akdeniz Oyunları 1971 Akdeniz Oyunları'nda Mehmet Kumova, Celâl Sandal ve Gülali özbey altın, Eraslan Doruk, Seyfi Tatar gümüş ve Arif Doğru ile Hikmet Özen bronz madalya aldılar 1973 Uluslararası Alma-Ata Boks Turnuvası'nda Nuri Eroğlu şampiyon, Kemal Sonunur ikinci, Mehmet Kumova üçüncü oldu Almanya'da boks yapan Engin Yadigâr da Dieter Pahl'ı yenerek Berlin şampiyonluğunu kazandı 1975-1976 yılının en önemli olayı Avrupa şampiyonluğunu kazanan Cemal Kamacı'nm Dünya Boks Birliği tarafından, dünya klasmanında dördüncü olarak gösterilmesi oldu Türkiye'de ilk resmî boks maçı 1920'de, ilk dış karşılaşma 1928'de yapıldı 1931 yılında Taksim Stadyumu'nda, Romanya şampiyonu Bumya ile karşılaşan Selâmi ; hakem Eşref Şefik Cemal Kamacı 1964'te 71 kg Türkiye şampiyonu oldu 1966da Balkan ikincisiydi 1967'de profesyonelliğe geçti ve kilosunda Avrupa şampiyonluğunu kazanan ilk Türk boksörü oldu Kaynak: BilgeNesilcom | Meydan Larouse Gençlik Ansiklopedisi s 265 |
Boks-Balkan Boks Şampiyonaları-Akdeniz oyunları |
06-27-2010 | #4 |
Şengül Şirin
|
Boks-Balkan Boks Şampiyonaları-Akdeniz oyunlarıBoks-Balkan Boks Şampiyonaları-Akdeniz oyunları İnsan, önce gerektiği için, sonra da oyun olsun diye, ellerini kullanmağa çok erken bir tarihte başladı Eski Yunanistan'da, MÖ VII yy dan başlayarak yumruk döğüşü Olimpiyat Oyunları'nda Önemli bir yer tutar Ama, boks (artık böyle adlandırılıyordu) ancak XIX yy sonunda kurallara bağlı gerçek bir spor haline geldi Nitekim o tarihe kadar, kırlarda veya kahvehanelerin arka salonlarında çıplak elle yapılan müsabakaların tek amacı, taraflardan birinin tamamen bitkin düşmesiydi Bu karşılaşmalarda ortaya konan bazen oldukça yüklü bahis paralarına polis de az çok göz yumuyordu «soylu sanat 1891'de, Queensberry markisi, bir İngiliz gazetecisinin hazırladığı tasarıyı destekledi ve böylelikle boksu, sadece panayır barakalarına uygun, vahşî bir gösteri olmaktan çıkartarak, «soylu bir sanat Türkiye'de Türkiye'de ilk boks hareketi Ali'de başladı Adil adlı bir gencin Fransız Boks Federasyonu himayesinde kurduğu birlik, gençler arasında ilgi gördü Galatasaray Lisesi'nde Sabri Mahir ile çalışmalar başladı İlk resmî müsabakalar 1920'de Taksim çevresinde bulunan kulüpler arasında yapıldı Yedikule'de Ermeni Hastahanesi'nin bahçesine kurulan ringe ilk yıldızlar çıktı: Ziya Boyer, İngiliz Kemal, Ali Sami, Küçük Kemal, İsmet Uluğ, Yorgo Tagar vb Eşref Şefik Atabey başkan olarak ilk örgütsel çalışmalara girişti 28 kasım 1928'de takımımız ilk dış temasını Sovyetler'e karşı yaptı 1938'den sonra boks hızlandı Halit Ergönül Amerika'da Altın Eldiven Müsabakalarında şampiyon oldu 1947'de ilk Avrupa Şampiyonasına katıldı Kenan Yargan, Hüseyin Er, Halit Ergönül ve Vural İnan'dan kurulu ekibimiz içinde İnan Avrupa'nın en teknik boksörü seçil di Halit Ergönül ise Avrupa karmasına alındı Profesyonel boksörlerimiz içinde öncülüğü Garbis Zaharyan yaptı Zaharyan tekniğiyle Avrupa'da isim yapan bir boksör oldu Cemal Kamacı ise kazanıp kaybettiği Avrupa şampiyonluğu unvanını geri aldı (1975): Engin Yadigâr, Kadir Yüceler dışarıda döğüşen diğer isimler oldular Balkan Boks Şampiyonaları 1966: Türkiye 4 gümüş, 4 bronz madalya; 1967: Engin Yadigâr, Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya (boksörlerimiz iki sıklette ise ikincilik aldılar); 1968: Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1969: Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1970: Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1971: Arif Doğru, Seyfi Tatar ve Celâl Sandal altın madalya; 1972: Arif Doğru, Mehmet Kumova, Habib Yalçın, Eraslan Doruk ve Celâl Sandal altın madalya; 1973: Seyfi Tatar altın madalya Akdeniz Oyunları 1971 Akdeniz Oyunları'nda Mehmet Kumova, Celâl Sandal ve Gülali özbey altın, Eraslan Doruk, Seyfi Tatar gümüş ve Arif Doğru ile Hikmet Özen bronz madalya aldılar 1973 Uluslararası Alma-Ata Boks Turnuvası'nda Nuri Eroğlu şampiyon, Kemal Sonunur ikinci, Mehmet Kumova üçüncü oldu Almanya'da boks yapan Engin Yadigâr da Dieter Pahl'ı yenerek Berlin şampiyonluğunu kazandı 1975-1976 yılının en önemli olayı Avrupa şampiyonluğunu kazanan Cemal Kamacı'nm Dünya Boks Birliği tarafından, dünya klasmanında dördüncü olarak gösterilmesi ol du Türkiye'de ilk resmî boks maçı 1920'de, ilk dış karşılaşma 1928'de yapıldı 1931 yılında Taksim Stadyumu'nda, Romanya şampiyonu Bumya ile karşılaşan Selâmi ; hakem Eşref Şefik Cemal Kamacı 1964'te 71 kg Türkiye şampiyonu oldu 1966da Balkan ikincisiydi 1967'de profesyonelliğe geçti ve kilosunda Avrupa şampiyonluğunu kazanan ilk Türk boksörü oldu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Boks |
06-27-2010 | #5 |
Aragorn561
|
Cevap : Boksboks yapmadım ama bu yaz başlamayı düşünüyordum XD iyiki koydun usta daha çok bilgi öğrendim gerçi tam emin değilim dövüş sanatlarından birine de gidebilirim teşekkürler
__________________
BU İMZAYA ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR Ankara 1 Sulh Ceza Mahkemesi, 30-10-2008 tarih ve 2008/666 nolu kararı gereği bu imza TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir |
|