Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hükümdarları, osmanlı, selçuklu

Selçuklu Ve Osmanlı Hükümdarları 21

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Selçuklu Ve Osmanlı Hükümdarları 21





MURAD HAN -VI
Babası: Birinci Ahmed Han
Annesi: Mahpeyker Kösem Sultan
Doğumu: 27 Temmuz 1612
Vefatı: 8/ 9 Şubat 1640
Saltanatı: 1623 - 1640





Osmanlı Sultanlarının onyedincisi ve İslam halifelernin seksen ikincisi 27 Temmuz 1612' de İstanbul' da doğan şehzade Murad, tam bir İslam terbiyesi ve ahlakı ile yetiştirildi Enderun mektebindeki hocalarından hususi ders aldı Genç Osman' in başına gelen acı felaket ve yerine geçen amcası Mustafa Han' ın kısa bir süre sonra tahttan indirilmesi üzerine, henüz on bir yaşında iken 10 Eylül 1623' de Osmanlı tahtına çıktı Eyyüp sultan hazretlerinin türbesinde hocası Aziz Mahmud Hüdai' nin elinden kılıç kuşandı Yaşı küçük olduğu için, devleti bilfiil idare edemiyeceği görüşü hakim olarak, annesi Mahpeyker Kösem Sultan saltanat naibesi tayin edildi

Çok zeki ve seri anlayışlı ve hafızası kuvvetli olduğundan, yaşı ilerledikçe, devlet işlerine alakası artıyordu Zaman zaman halkın içine girer değişik kıyafetlerle onların sohbetlerini dinlerdi Halkın derdini halktan bir kimse olarak yerinde incelerdi İnsanların kimden nasıl zarar gördüğünü, zulüm merkezlerini tek tek tesbit etti

Diğer taraftan Sultan Murad' ın saltanatının bu ilk devresinde, payitaht İstanbul ve anadolu' da asayişsizlik büyük ölçüde artmıştı Abaza Mehmed Paşa' nın çıkardığı isyan büyümüş ve bu karışıklıklar sırasında Bağdad İran kuvvetlerinin eline geçmiş bulunuyordu Sadrazam olan Hüsrev Paşa' nın azlini bahane eden yeniçeriler ve sipahiler ayaklanarak saraya yürüdüler ve yeni sadrazam Müezzinzade Hafız Ahmed Paşa' yı öldürdüler (1632) Bundan sonra zorbaların zoru ile sadrazam olan Receb Paşa döneminde İstanbul' da karışıklıklar günlerce sürdü En küçük bir olayda Receb Paşa' nın tahriki ile harelete geçen zorbalar yeni kaleler istiyorlardı

Nihayet yirmi yaşını dolduran ve vücutça çok kuvvetli, demir pençeli ve gözü pek bir yiğit olan genç Padişah, 18 Mayıs 1632' de huzuruna çağırdığı Receb Paşa' ya:

--Gel beru topal zorbabaşı Bre mel'un abdest al! dedikten sonra "Şu hainin tiz başını kesin" diyerek öldürttü ve devlet idaresini eline aldı Bundan sonra yeniçerileri ve sipahileri itaat altına alarak kendisine bağlılık yemini ettiren Sultan, tütünü ve alkollü içkileri yasakladı Kahvehaneleri, meyhaneleri kapattı Zorbaları ve emrine karşı gelenleri şiddetle cezalandırdı Memleketin her tarafına huzur ve asayiş geldi

Dördüncü Murad Han, daha sonra ordusunun başına geçerek hükümdarlığının ilk yıllarında kaybedilen toprakları geri alma teşebbsüne geçti 1634 baharında Lehistan seferine çıktı ise de Lehliler derhal Padişah' ın şartlarını kabul ederek bir anlaşma yapmaya muvaffak oldular 1635' de İran seferine çıkan Sultan, Revan ve Hoy kalelerini aldıktan sonra, Tebriz' e girdi Ertesi yıl en büyük arzusu olan Bağdat' ın fethi için tekrar İran üzerine sefere çıktı Şehir kuşatılıp, Padişah' a İmam-ı a'zam' ın türbesini ziyaret etmesi teklif edildiğinde; "Bağdat, sapıkların pis ayaklarıyla kirlenirken, gidip o yüce imamı ziyaretten haya ederim" cevabını verdi Şiddetle cereyan eden çarpışmalar sonunda muharebenin 39 günü Bağdad fethedildi Müslümanların en mübarek makamlarından olan İmam-ı a'zam' ın türbesini zitaret eden Padişah, kurbanlar kestirip, içerisini ipek halılar, kıymetli şallar ve altın, gümüş murassa kandillerle süsletti Ertsi yıl İran' la Kasr-ı Şirin antlaşması imzalanmış ve bu antlaşma ufak değişikliklerle günümüze kadar devam etmiştir

Sultan dördüncü Murad Han, İran seferinin üzerinden çok geçmeden daha önce yakalamış olduğu Damla hastalığının ilerlemesi üzerine kurtulamıyarak 8/9 Şubat 1640 günü henüz 28 yaşında iken vefat etti

Murad Han, çok kuvvetli olup, kılıç, ok, harbe ve başka silahları kullanmakta usta idi Güçlü bir iradeye ve hafızaya sahip bulunuyordu Arapça ve batı dillerine hakimdi İlmi ve ilim adamlarını çok sever, fırsat buldukça ilim meclislerine gider, onları teşvik ederdi Tahta geçtiğinde bomboş olan hazinede vefatında on beş milyon altın olup, gümüş paranın haddi hesabı yoktu İç huzura o kadar önem verirdi ki, zamanında halk büyük bir rahatlık ve emniyet içinde yaşamıştır Son derece adil olan sultan, din ve devletin menfaatine ters düşen en küçük hataları bile affetmedi Dedesi Yavuz Sultan Selim Han gibi o da Hırka-i saadet dairesinde Kur'an-ı kerim okurdu Dördüncü Murad Han' ın müspet icraatları, devlete asrın sonuna kadar devam edecek bir azamet kazandırmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.