Anasindan Dogmamis Mi Sizin Yanlisinizi Söyleyecek

Anasindan dogmamis mi sizin yanlisinizi söyleyecek adam?
Halife Hz Ömer'le dostu Abdurrahman bin Avf'tan bir yanlis düzeltme örnegi vermek istiyorum bugün sizlere Bu iki büyük insanin dostluklari nasil olur acaba hiç hayal ettiniz mi? Biri, dostum Hazreti Ömer, ne söylerse aynen kabul edeyim mi der? Öteki dost da, ben Halife Ömer'im kimse benim yanlisimi söyleyemez mi der? Ölçü almak için bir göz atsak mi, bu iki büyük insanin karsilikli hatalarini düzeltme anlayislarina?
Bilindigi üzere Hazreti Ömer'in bir vasfi da 'vakkaf'likti Vakkaf; hizla giden arabanin önüne aniden çikan engeli görünce hemen frene basip zink diye durmasi gibi kesin bir durus
Hazreti Ömer de dogru buldugu bir seyi uygulamaya hizla giderken bir dostu aniden önüne çikar da düsündügünün yanlisligini söylerse hemen zink diye durur, yapilan ikaz dogru ise kendi fikrini birakip gösterilen dogruyu hemen uygular, yanlisinin gösterilmesinden dolayi da rahatsizlik duymak söyle dursun aksine yanlisini gösterene dua ederdi
Iste bu konuda mesaj yüklü muhtesem bir örnek
Bir gece, dostu Abdurrahman bin Avf'la Medine sokaklarinda kontrole çikan Halife, önünden geçtikleri bir evden karisik seslerin geldigini duyar Biraz daha yaklasinca gelen seslerden bir tahmin yapan Halife:
- Ey Abdurrahman, der, burasi Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir Içindekiler de içmisler bagirip çagiriyorlar Ne dersin, bu sarhoslara ne türlü bir ceza uygulayalim? Gecenin bu saatinde bagirip çagiriyorlar?
Halife'nin bu görüsüne istirak etmeyen Abdurrahman bin Avf, bakin nasil karsilik verir
- Bana kalirsa ceza uygulanacak olan ev sahipleri degil biziz! Bu cevap karsisinda irkilen Halife
- 'Neden?' diye sorar Söyle ikazda bulunur dostu Abdurrahman bin Avf, Halife Hazreti Ömer'e:
- Allahü azimüssan Hucurat Sûresi'nde, "Zan ile hüküm vermekten kaçinin, insanlarin gizli kalan ayiplarini arastirip da meydana çikarmayin, giybetlerini de yapmayin!" buyuruyor Biz ise gecenin bu saatinde hem zan ile hüküm veriyor, hem evinin içindeki gizli ayiplarini arastirip meydana çikarmak istiyor hem de giybetlerini yapiyoruz Iste bunlardan dolayi aslinda cezalik isi biz yapiyoruz, ev sahibi degil!"
Bu açik ve net ikaz üzerine düsünmeye baslayan Halife, bir müddet sessiz kaldiktan sonra elini, dogru sözlü dostunun eline uzatarak der ki:
- Ey Abdurrahman ,tut su elimden de bir an evvel buradan uzaklasalim; yoksa ev sahipleri disari çikar da bizi bu halde görürlerse biz onlara degil, onlar bize ceza isteyebilirler! Oradan hizla uzaklasirken duasi duyulur Halife'nin:
- Allah insani dogru düsünen dostlardan mahrum eylemesin Kimseyi de kendi yanlis kanaatinde israrci ve inatçi eylemesin Kendi düsüncesini dostlarina kontrol ettirmek, dogrusunu duyunca da hemen kabul etmek ne güzel bir ahlaktir Hem yanlis düsünmekten hem de yanlisi uygulamaktan kurtulur insan!
Evet, iki büyük dostun birbirlerini ikazlari iste böyle Hiç düsündünüz mü? Siz de kendi düsüncenizi dostlariniza böyle kontrol ettirir, daha dogrusunu duyunca hemen kabul eder misiniz? Yani Hz Ömer'in 'vakkaf'lik vasfindan sizde de birazcik var mi? Yoksa kimse sizin gibi dogru düsünemez, kimse sizin fikirlerinizi tashih edemez mi? Siz hep herkesten iyi düsünür, herkesi siz mi düzeltirsiniz? Kisaca, anasindan daha dogmamis mi sizi düzeltecek adam?

05 Mayis 2009, Sali