Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilinmesi, devrin, hakikatler, islami, yaşanilan

İslâmî Hakikatler Ve Yaşanilan Devrin Bilinmesi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İslâmî Hakikatler Ve Yaşanilan Devrin Bilinmesi




İSLÂMÎ HAKİKATLER ve YAŞANILAN DEVRİN BİLİNMESİ


Devrimizde dünyaya bakış, eşya ve hâdiseleri değerlendirme tamamen değişmiştir Günümüzde mantık ve akliyecilik daha bir ağır basmaktadır Küfür, ilhad; fen ve felsefe adıyla konuşmaktadır Bunun karşısında Müslüman aynı teknikle mukabelede bulunmak zorundadır Bu da kendi devrinin kültürünü bilmekle yakından alâkalıdır Zaten bir bakıma gerçek ilm ü irfan da budur Zaten ilm ü irfan da mü'minin ayrılmaz birer vasfıdır
Devrini bilmeyen insan, karanlık bir dehlizde yaşıyor demektir Böyle bir insanın sair insanlara din, îman adına bir şeyler anlatmaya çalışması ise beyhudedir Zira, zaman ve hadiselerin çarkları, onu, bugün olmazsa yarın dermansız ve tesirsiz hâle getirecektir Onun için Müslüman günün ilim ve kültür seviyesine uygun ve denk bir paralellik içinde anlatılması gerekenleri anlatmalı ve başkalarına intikal ettireceği meseleleri de bu şekilde intikal ettirmelidir Şunu kat'iyetle ifade edebilirim ki, günümüzde arz ettiğimiz bu noktayı tutabilen bir mübelliğ ve mürşit, âhirette aktâp ve velileri aşarak nebilerin arkasında yer alabilecektir Evet bu vazife, o kadar mukaddes ve mübecceldir Bu noktayı yakalamak da, o kadar zor ve zor olduğu kadar lüzumludur
Evet, devrini bilmeyen insan yer altında yaşayanlardan farksızdır Halbuki tebliğ adamı fezalarda seyahat etme zorundadır O, kafasıyla yıldızlar arasında dolaşırken, kalb ve letâifiyle cennetlerin temaşâsında olmalıdır Aklı, onu elinden tutup onu Pastör'le beraber lâboratuvarlara götürmeli, Einstein’le varlığın derinliklerinde dolaştırmalı ve tabiî ruhuyla da o hep, Allah Resûlü (sas)'nün arkasında el-pençe divan durmalı ve günde birkaç defa O'nun insibağından geçmelidir Bana göre işte hakikî mürşit de budur
Bakın, Nebiler Serveri (sas)'ne! O, kendi devriyle nasıl hesaplaşılacaksa öyle hesaplaşmış ve onun için de tebliğ ettiği her şey muhataplarında makes bulmuştur Zaten Cenâb-ı Hakk'tan gelen hiçbir emir, kâinatta cereyan eden hâdiselere ters değildir Yeter ki, insan varlığın hikmet ve ruhunu kavrayabilsin; kavrayabilsin ve tebliğini ona göre ayarlasın Sahabe de, Allah Resûlü'nden aldığı dersle yaptığı tebliğini, yine hep günün şartlarını ve muhatapların durumunu dikkate alarak yapmıştı Bundan dolayı da çok kısa zamanda, dünyayı dize getirecek kadar güçlü, hikmetli bir seviyeye yükselmişlerdi Daha sonra gelen ve Allah Resûlü (sas)'ne varis olabilen bütün büyükler ve değişik çığırlar açıcılar da, hep aynı şekilde davranmışlardı İmam Gazâlî, İmam Rabbânî ve Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî tebliğ gergefini hep devrin idrak ve kültürüyle örgüleyenlerdendirler Bundan dolayı da tesirleri günümüze kadar devam etmiştir Fakat ne yazıktır ki, iş bize düşünce kötü bir mirasyedi gibi ilme sırtımızı dönmüş, gerçek Müslüman olmanın âdâp ve erkanını unutmuşuz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.