|
|
Konu Araçları |
gunlugu, misyonerin, okuyun, sonuna, türkiye |
Bir Misyonerin Türkiye Gunlugu (Sonuna Kadar Okuyun) |
01-22-2008 | #1 |
x_KuMSaL_x
|
Bir Misyonerin Türkiye Gunlugu (Sonuna Kadar Okuyun)8 Temmuz işte Türkiye'deyim; bölge sorumlusu Tommy arkadaşla havaalanından kalacagımız eve giderken hayli uyarıcı bilgiler aldım; "Hemen başlama, biraz sagını solunu tanımalisin; Türkler acayip bir millettir" filan diye bir şeyler söyledi, ama aldirış etmedim Bir dakika bile zayi edilmemeli; görev kutsal, görev agır 9 Temmuz Tommy'nin yanıldıgı açık; bugün ilk tebligimi yaptım bile Adam parkta öylece oturuyordu Söyledigim her şeyi gülümseyip basıyla tasdik ederek saatlerce dinlerken ruhumun göklere degdigini hissetmiştim Bizi seyreden simitçi, sonradan o adamın sagır oldugunu söyleyince biraz moralim bozuldu ama olur öyle şeyler 11 Temmuz Üçüncü gün; Tommy hâlâ "erken henüz" diye ısrar ediyor Mânâsız bir ısrar bu; kurtulması gereken o kadar çok ruh var ki burada Çorap almaya inmiştim semt pazarına Nasıl oldu anlamadım ama eve dönerken artık benim altili çelik tencere takımım vardı Önemli degil, tencere gerekli bir araç nasıl olsa Tencereci arkadaşa müjdeyi teblig ettim "Ayıpsın abi, Hazreti isâ' ya can fedâ" dedi, ben agladım Söz verdi, pazar toplantılarına gelecek; hatta bana bir adres bile verdi O adrese gidersem bir sürü insanı misyona katabilirmişim 21 Temmuz Tommy hâlâ "gitme, bak karışmam" diyor; işte bu aşırı ihtiyatkârlık yüzünden buralarda isa'nın mesajı yeterince bilinmiyor zaten Gittim; şehrin kenarında kalabalık bir mahallede bir apartmanın altıncı katına çıktım içeride bir hayli erkek vardı; beni içeri aldılar, mobilyasız bir salona geçtik Çay getirdiler; hatır sordular Tam lâfa başlarken biri parmağıyla "sus" işareti yaptı içeriden yaşlıca bir adam çıkıp salona gelince herkes gibi ben de ayağa kalktım Sonra adam konuşmaya, bir nevi vaaz vermeye başladı şöyle bir dinledim; eh fena şeyler degil Toplantıdan sonra herkes birbirine sarıldı, yeniden çay ikram edildi Burayı sevdim, yarın da gelecegim 2 Agustos Yine aynı şeyler oldu; bir ara fırsat bulup salondaki arkadaşları misyona kazandırayım dedim Tam "isa" demiştim ki, ihtiyar vaiz "isa dedin de aklıma geldi" deyip çok tatli bir bahis açtı Öyle güzel anlatıyor ki başladım aglamaya Zor teselli ettiler; sonra ortaya sofra geldi Yemek yedik Kuşbaşılı pilav nefisti; hele cacık! 12 Agustos Tommy beni tesbihle oynarken yakaladı "Nereden buldun" diye sıkıştırıyor "Dükkanın birinden aldım" dedim Tesbih bana iyi geliyor, meditasyon yerine geçiyor Bir tane de Tommy'e mi alsam? 6 Eylül Bugün hep birlikte camiye gittik "Bakayım" dedim burada neler yapıyorlar, nasıl ibadet ediyorlar Mecit diye bir temiz yüzlü arkadasım var cemaatten Bana abdest almayı ögretti caminin avlusunda Tuvaletleri pek temiz degil ama abdest çok güzel bir olay Fırsatını kolluyorum; bunların hepsini Protestan etmezsem bana da Mahmut demesinler! 16 Eylül "Nereden çıktı bu Mahmut?!" diye çıldırdı Tommy "Kod adım" dedim Anlamadı Anlamaz tabii Ben ne yaptıgımı biliyorum şimdilik sesimi çıkarmıyor, toplantılara muntazaman devam ediyorum; ezan okununca "Hadi camiye gidelim Mahmut" diyorlar, gidiyorum "Neler okuyorsunuz fısır fısır?" diye sordum Ögrettiler Fatiha çok güzel bir sûre Tommy'e de ögretmeliyim 1 Ekim Tommy beni evden atmaya kalkıştı dün "Seni kandırıyorlar,Müslüman yapacaklar enayi" diye çıkıştı itiraz ettim, "Ben bunlarin içyüzünü öğrenmeye çalışıyorum Pastör Tommy" dedim "Sırlarını ögrendigim an, bunları sürü halinde önüme katıp Sarayburnu' ndan denize sokup cümlesini birden çatır çatır vaftiz etmezsem bana da Mahmut demesinler" dedim "Çık dışarı *****" diye kovdu beni Misyondan gelen aylıgımı da kesti Vermezse vermesin, cemaatteki arkadaşlar aralarında para toplayıp verdiler Geceyi ucuz bir otelde geçirdim Bugün Mecit'in evine taşınıyorum Az kaldı az Dayan oglum Mahmut! 6 Kasım Mecit benim için istihareye yatmış; "Yeşil gördüm Mahmut" dedi, "Nurlar içindeydin, hidâyet nasip oldu sana ne mutlu" dedi Tabii aldırış etmiyorum, fakat hoşuma gitmedi de degil 9 Kasım Bugünlerde cemaate ingilizce dersleri vermeye başladım; sabah namazınıtopluca edâ ettikten sonra kuşluk vaktine kadar ders veriyorum Kuşlukla ögle arasında tefsir dersleri yapıyoruz Beni artık iyice kendilerinden zannediyorlar 21 Kasım Yeni damat oldugum için dört günden beri günlük yazamadım Mecit'in teyzesinin kızı Sabiha ile nikahlandık dün Nikâhımızı Saadettin Hoca kıydı sağ olsun Sünnet dediğin ise sinek ısırıgı gibi bir şey zaten, çabucak geçti Bu sabah yolda Tommy ile karşılaştık "Kiliseye yazdım, seni defterden sildiler" dedi Güldüm, hâlâ o bayatlamış misyoner kafası işte Benim din değiştirdiğimi sanıyor Halbuki ben 28 Kasım Ne kadar üzgünüm Mecit, "Nasip degilmiş, seneye gidersin" diyor Hac kayıtları kapanmışmış istesem ecnebi pasaportumla Mısır üzerinden vize alır giderim, ama ben olayı içeriden, herkesle bütün mü'minlerle birlikte yaşamak istiyorum oysaki 19 Aralık Sabiha ile teheccütten sonra Yaşar Hoca mevzusu geçti aramızda Yav bu Yaşar Nuri Hoca iyi adam hoş adam fakat ne bileyim çok modern bir duruşu var gibi sanki; hani, "islâm'ı en iyi ben bilirim" şeklinde bir dayılanma Ögleden sonra yayıncımla sözlü anlaşma yaptık; ilk eserim iki ay sonra çıkıyor: "islâm'in selefî boyutlarına dinamik bakışlar" Yayıncım, "fiyatı iki lira yaparsak üç yüz bin satarız" diyor
__________________
İyiliği gizlemek, kötülüğü gizlemekten daha üstündür
|
Cevap : Bir Misyonerin Türkiye Gunlugu (Sonuna Kadar Okuyun) |
01-22-2008 | #2 |
vahdet_vural
|
Cevap : Bir Misyonerin Türkiye Gunlugu (Sonuna Kadar Okuyun)abi çok hoş bir duygu tüm masonlarda böyle olsalar keşke |
Cevap : Bir Misyonerin Türkiye Gunlugu (Sonuna Kadar Okuyun) |
01-22-2008 | #3 |
meLankoLik_asaLet
|
Cevap : Bir Misyonerin Türkiye Gunlugu (Sonuna Kadar Okuyun)hmm çoqq güsel paylaşm için tşkler |
|