Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Güzellik & Bakım

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cilt, tedavi, yaşlanması, yöntemleri

Cilt Yaşlanması Ve Tedavi Yöntemleri

Eski 07-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Yaşlanması Ve Tedavi Yöntemleri




Cilt yaşlanması nasıl gerçekleşir, önlenebilir mi?





Cilt yaşlanması genlerle programlanmış bir süreçtir cildin dış görünüşünde ve fonksiyonlarında değişikliklerle sonuçlanır Zamanın akıp gitmesi kronolojik yaş, buna bağlı olarak vücudumuzda oluşan harabiyet ise biyolojik yaşlanma olarak tarif edilebilir Cilt yaşlanması iki şekilde gelişebilir Birincisi genetik, metabolik ve hormonal faktörlerin rol oynadığı doğal, içsel, kronolojik yaşlanmadırİkincisi ise çevresel faktörlere bağlı dışsal, çevresel yaşlanmadır Doğal yaşlanma zamana bağımlı kronolojik bir süreç olup, kaçınılmazdır Dış etkenlerin oluşturduğu dışsal yaşlanma ise engellenebilir değişikliklerle karakterizedir Çevresel etkiler yaşlanmayı hızlandırır, arttırır ya da erken başlatır





Cilt yaşlanmasının başlangıç yaşı nedir?





Bu soruya yanıt bulmak oldukça güçtür Genetik, metabolik, hormonal faktörler ve çevresel, dış etkiler öylesine karmaşık kompleks oluşturur ki, yaşlanma sürecinin başlangıcı ve seyri her birey için farklılıklar gösterir





Yaşlanma sürecinde ciltte ne gibi değişiklikler gelişir?





Yaşlanma bütün organizmayı kapsayan dinami bir olaydır Cilt ise bu değişiklikleri çarpıcı bir şekilde yansıtır İlerleyen yaşla birlikte cildin tüm katlarında değişikler ortaya çıkar Cilt yeterli yağ ve su depolayamaz, doğal elastikiyetini kaybeder ve incelir Doğal yaşlanmanın en karakteristik belirteci ciltte incelmedir Cilt altı destek dokusunda erimeyle ilintili bu durum en belirgin olarak yüz, el, ayaklar ve bacak ön yüzlerinde belirgindir Ayrıca yaşlanan ciltte düzensiz lekelenmeler, kılcal damar çatlamaları, kan gölcükleri ve özellikle 20’li yaşlarla birlikte ortaya çıkan ince çizgilenmeler gözlenir Kırışıklıklar ve lekelerin yanısıra bazı tümöral değişiklikler de görülebilir





Yaşlanma ilerledikçe yüzümüze dolgunluğunu veren yağ yastıkçıkları erimeye, yüz köntürlerinde değişmeler başlar Yerçekiminin de etkisiyle sarkmalar, yanak çevresi ve elmacık kemikleri çevresinde çökükler oluşur, kaşlar aşağıya doğru düşer, dudaklar incelir





Yaşlanmanın ilerlemesi ile cilt eklerinde de değişiklikler oluşur Vücuttaki erkek tipi kalın kılların hem sayısı hem de kalınlıklarında azalma vardır İnce, açık renkli, ayva tüyü şeklinde kıllar ise kalınlaşıp erkek tipi kıllara dönüşür Bu durum erkeklerde çoğunlukla burun, kaş kulak kepçesinde belirginken, kadınlarda ise üst dudak, çene ve boyunda dikkati çeker Ayrıca kıl kökündeki pigment hücreleri kaybı nedeniyle saç ve diğer kıllarda beyazlama olur Saçlar diğer vücut kıllarına nazaran daha çabuk beyazlaşırlar Bu beyazlanma ailesel taşınan genlerle kişiler arası farklılık gösterir Saç folliküllerinin sayısı ve çapı azalır saç uzama hızı yavaşlar Tırnaklar mat ve kırılgandır, uzaması yavaştır Zamanla uzunlamasına çizgilenmeler başlar Yaşlanmış tırnak hassas bir hal alır, ufak bir travma ile çatlar ve kırılır





Yağ bezlerinin sekresyonu azalmıştır Ancak paradoksal olarak yağ bezlerinin büyüklükleri artmıştır Bu durum hormonal aktivitenin azalmasına bağlı olabilir Klinik olarak kendini yüzde, güneş harabiyeti görülen bölgelerde sarı renkli, ciltten kabarık lezyonlar şeklinde gösterir Ter bezlerindeki salgı azalmasına bağlı olarak cilt kuruluğu ve sertliğinde artma meydana gelir





Güneş ışınlarına bağlı yaşlanma nedir, nasıl gelişir, önlenebilir mi?





Güneş ışınlarına sık ve tekrarlanarak maruz kalınması sonucu ortaya çıkan etkilerinin tümünün doğal yaşlanma belirtileri üzerine eklenmesidir Güneşe devamlı maruz kalan vücut bölgeleri; yüz, boyun, dekolte, eller en çok etkilenen bölgelerdir Erken cilt yaşlanmasına güneş ışığının bütün spektrumu değil, görünmeyen yüksek enerjili ultraviyole ışınları sebep olur Cildin üst kısmındaki boynuzsu tabaka ultraviyole ışınlarının çoğunu absorbe etse de, ışığın bir kısmı alt tabakalara geçip orada gelişmekte olan hücreleri etkiler Serbest radikaller ve toksik maddeler oluşmasına neden olarak hücrelere zarar verip dokuyu bozar Vücudun doğal onarım mekanizmaları bu hasarı kısmen tamir etse de, hasarın tümü giderilemez





Doğal yaşlanmadan görsel olarak tümüyle farklı gelişen; ciltte kabalaşma, kırışıklık benekli pigmentasyon, gevşeklik, kolay çürüme, yer yer cilt incelmeleri ile kendini gösteren bir tablodur Kronik güneş hasarı ciltte çeşitli tiplerde cilt kanserine neden olabilir Bu değişiklikler genetik olarak belirlenen cilt tipine ve maruz kalınan toplam ultraviyole dozuna bağlı olarak değişik derecelerde gelişir





Yaşlanmayı arttıran dışsal sebepler nelerdir, önlenebilir mi?





Aşırı güneş ışınları ile birlikte çevre kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, suların sertliği, yanlış ve dengesiz beslenme, sigara/***** kullanımı, yetersiz yapılan veya hiç yapılmayan cilt bakımı uygulamaları, yanlış kozmetik ürünlerinin kullanımı, kentsel yaşamın getirdiği stres, olumsuz sosyal yaşam koşulları, mimik kaslarının aşırı kullanılması gibi pek çok çevresel faktör dışşal yaşlanmayı arttırmaktadır Bu durum kişiler arası yaşlanma farklılıklarına neden olur Aynı yaşta iki insan ilk bakışta birbirlerinden 20 yaş farklı gözükebilir





Cilt yaşlanmasında genetik özellikler ve hormonların önemi var mıdır?





Ailesel taşınan yapısal özellikler, kişinin genel cilt yapısını belirler Bu durum kişisel yaşlanma farklılıklarına neden olur Açık renkli, ince, kuru cilt daha korunmasız, daha hassas olup yaşlanma daha erken ve hızlı seyreder





Hormonların doğal yaşlanmadaki rolü bilinmektedir Menapoza giren bayanlarda östrojen eksikliği ile cilt yaşlanması hızlanır Erkeklerde ise, androjen azalması ile birlikte ciltteki hücre fonksiyonları etkilenir





Cilt yaşlanmasının önlenmesinde su ve cildin nem içeriğinin önemi var mıdır?





Su insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir Keratin tabakası cildin atmosferle teması olan en dış tabakasıdır Cildin keratin tabakasının su içeriği normalde %10 veya üzerinde olmalıdır Doğal ve çevresel etkilere bağlı yaşlanmada ciltte kuruluk ve ince çizgilenme kısmen keratin tabakanın su içeriğinin azalmasına bağlı olabilir





Beslenmenin önemi var mıdır?





Hayatın her döneminde dengeli, yeterli ve çok yönlü beslenme; büyüme gelişme, vücut işlevlerinin devamı, dokuların yenilenmesi, performans ve cilt sağlığı için gereklidir Yaşlı ciltte oluşan değişmelerin önemli derecede sorumlusu hücre bileşenlerinin yapısal ve görevsel olarak değişimleridir Cildimiz bu değişimlere savunma sistemi ile karşı koymaya çalışır





Savunma sistemi; antioksidan enzimler, antioksidan öğelerden oluşur Antioksidan öğeler; vitamin E (bitkisel yağlı tohumlar ve bunlardan elde edilen yağlar, sert kabuklu meyveler, tahıl taneleri, kurubaklagiller, az miktarda et, yumurta ve balıkta bulunur), vitamin C ( turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, domates), karotenoidler ( sarı turuncu renkli sebze ve meyveler ile maydanoz, nane tere gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunurlar), bioflavonoidler (turunçgiller, elma çilek, böğürtlen, kara üzüm, ahududu gibi meyveler, patates, karnabahar gibi sebzeler başlıca kaynaklarıdır) dir En antioksidan zeytinyağıdır Tekli doymamış yağdır Bol miktarda E vitamini içerir





Vitamin A ( hayvansal yiyeceklerden en çok balık, karaciğer, süt ve süt yağı, yumurta sarısında bulunur), vitaminB6 (tavuk etleri, sığır karaciğeri, jambon, balık, yağlı tohumlar –ceviz, yer fıstığı, ekmek, mısır ve öğütülmüş tahıllar),folik asit (karaciğer, diğer sakatatlar, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagillerdir), biotin (karaciğer, yumurta sarısı, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri, soya fasülyesi unu ve mayada en fazla bulunur), çinko (yiyeceklerin çoğunda bulunur, ancak hayvansal gıdalarda emilimi daha fazladır), selenyum (deniz ürünleri, sakatatlar, etler), manganez ( ceviz, fındık, fıstık, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve deniz ürünleri), demir (etler, yumurta, kuru meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, kuru balagiller, kuruyemişler, yağlı tohumlar), bakır (karaciğer, et, deniz ürünleri, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri) da bağışıklık sistemini etkileyen besin öğelerindendir Bu maddelerin yetersizliklerinde cilt sağlığı bozulur ve cildin yaşlanması hızlanır





Cildin nemi için günde en az 8 bardak su içilmelidir Diyette protein ve tuzun çok olması su kaybını arttırır Bu nedenle cilt dokusunun sağlıklı kalabilmesi için aşırı tuz ve protein tüketiminden kaçınılmalıdır Günlük tuz tüketiminin beş gramı aşmamasına özen göstermek ve sıvı alınımına dikkat etmek gerekir Suyu hücre içinde tutan potasyumdan zengin besinlerin tüketimi yaralıdır Potasyum yoğun olarak fındık, fıstık gibi yağlı tohumlarda, tahıllarda etlerde, sebze ve meyvelerde bulunur





Cilt yaşlanmasında oluşan değişimlerden büyük bir bölümü beslenme biçiminde yapılacak uygun düzenlemeler ile bir dereceye kadar geciktirilebilir





Yeterli ve dengeli bir diyet oluşturmanın temel ilkesi besin çeşitliliğine önem vermek, gereksinim olan tüm besin öğelerini yeterli miktarda almak, besinleri besin öğesi kayıplarını önleyecek ilkeler çerçevesinde hazırlamak, pişirmek, saklamak ve tüketmektir





Besinlerin çiğ ve taze olanlarının anti oksidan özellikleri en fazladır Pişirmeyle bir kısmı yok olabilir





Daha az doymuş yağ, daha az kolesterol tüketmek, basit karbonhidratların (şeker) tüketimini azaltmak, hergün beş ya da daha fazla porsiyon sebze, meyve özellikle yeşil ve sarı yapraklı sebzelerden, narenciye grubu meyvelerden tüketmek gereklidir Basit şekerli gıdaların ve rafine beyaz unlu gıdaların azaltılıp yerlerine rafine edilmemiş tahıllı gıdaların eklenmesi önemlidir





Temel yağ asitlerinden yoksun diyetler, ciltte su kaybı ve kepeklenmeye neden olur





Ciltte temel yağ asitlerini arttırmak için yeşil yapraklı sebzeler, balık ve diğer su ürünleri de tüketilmelidir





Aşırı zayıflama ve diyet ciltte gevşeme ve sarkmalara neden olur Tersine aşırı şişmanlama durumunda ciltte aşırı gerilme ile elastik lif yapısında değişme olur





***** ve sigaranın yaşlanmaya etkileri nelerdir?





Sigaranın ciltte erken yaşlanma ve kırışıklıklara yol açtığı bilinmektedir Yapılan çalışmalar, sigara içenlerde içmeyen gruba göre yüzdeki kırışıklık oranının daha fazla olduğunu göstermiştir 40-60 yaş grubu bayanlarda sigaraiçimi ile 14 yıl yaş artımı bildirilmektedir





Sigara içicisinin yüzü olarak tanımlanan görünüm; üst, alt dudaklara ve göz kenarlarına dik açı yapar tarzda kırışıklıklar, kemik yapıların belirginleşmesi, yüzün incelmiş görünümü; mor, kırmızı, kavuniçi görünümünde renk olarak tanımlanmaktadır Sigara dumanı cildin keratin tabakasının nemini azaltır Sigarayı sabit tutmak ya da dumanın gözü tahriş etmesini engellemek için sürekli yapılan yüz hareketleri hassas olan bölgelerde kırışıklıkların artmasına neden olur





Sigara damarların daralmasına neden olup, tüm organlarda ve ciltte besin ve oksijen akışını azaltır





Sigara serbest radikallerin çoğalmasına neden olur Sigara içenlerin A,C, E vitaminlerinden zengin olan kırmızı ve yeşil sebzeleri E vitamininden zengin olan zeytinyağıyla birlikte tüketmesi vücudun sigara tahribatını kolay onarmasını sağlayacaktır





***** kullanımının da erken cilt yaşlanmasına eden olduğu gösterilmiştir





Cilt yaşlanmasına karşı kişisel olarak ne gibi önlemler alınabilir?





Günümüzde doğal yaşlanma sürecini olanaklarımız ölçüsünde yavaşlatabilmek olasıdır Kişiler günlük yaşamlarında bilinçli davranarak, kronolojik ve çevresel yaşlanmaya karşı koruyucu yönde hareket edebilirler Öncelikle güneş ışınları hasarından korunmak gerekir Bu nedenle düzenli güneş koruyucu kullanımı önerilmektedir Güneş koruyucu ürünler UV ışınlarını kimyasal olarak absorbe eden veya fiziksel olarak bloke eden filtreler içerirler Yine uygun kozmetik ürünlerinin kullanımı, beslenme alışkanlıklarımız, düzenli yaşam koşulları gibi faktörlere dikkat etmek de yaşlanmayı geciktirecek veya yavaşlatacaktır





Günümüzde cilt yaşlanmasını önlemek ya da tedavi etmek için ne gibi tedavi seçenekleri geliştirilmiştir?





Yaşlanmış cilde sahip olan kişinin kendine özgüveni, ruhsal durumu, kozmetik ürünlere yaptığı yüksek miktarda harcama maliyeti dermatolojide bilimsel yaklaşım ve ilgiyi üzerine toplamıştır Cilt yaşlanmasını geciktirmek amacı ile pek çok çalışma yapılmaktadır Yüzyıllar boyunca hekimler çeşitli maddeler kullanarak cilde ait şekil bozukluklarını tedavi etmeye çalışmışlardır





Ne yazık ki, tüm bu çabalar, cilt yaşlanmasını henüz tümüyle engelleyebilir düzeylere ulaşmamış, bugün için kalıcı ve etkin bir çözüm üretilememiştir Ancak cilt yaşlanmasının geciktirilmesinde bazı çözümlerden söz edilmektedir





Kullanılan tedavi yöntemlerinin her birinin kendine özgü etkinliği, güvenirliliği, kullanım kolaylığı ve de yan etkileri vardır





Estetik cerrahlar yüz germe ameliyatları yaparak kırışıklıkları gidermeye çalışmaktadır Kozmetik dermatolojide yüzdeki kırışıklık ve çizgilerin tedavisinde ameliyatsız, neştersiz, anestezisiz modern tedavi şekilleri geliştirilmiştir Botox ve dolgu maddesi enjeksiyonları, lazer cilt yapılandırma tedavileri gibi; toleransı kolay, risksiz, tekrarlanabilir, sosyal hayatı engellemeyen tedavi seçenekleri, cerrahi tedavilere alternatif oluştururlar Ayrıca ciltteki yüzeyel yapı ve pigmentasyon değişiklikleri dekoratif kozmetiklerle; kabalaşma, kırışıklıklar kimyasal soyma ve lazer tedavileri ile giderilebilmektedir





Bütün tedavilerde optimal etkinlik ve kullanım süresi kişiden kişiye değişebilir Tedavi sonuçlarını etkileyen faktörler şunlardır





v Kişisel faktörler (yaş, cinsiyet vb),


v Cilt özellikleri (cilt tipi, kırışıklıkların derecesi, cilt elastisitesi),


v Hastanın yaşam tarzı (stres, beslenme alışkanlığı, *****, sigara, aşırı ultraviyole ile temas vb),


v Tedavi uygulanan bölgedeki mekanik stres, aşırı kas hareketleri,


v Uygulanan ilacın yoğunluğu ve miktarı


v Uygulayan hekimin klinik deneyimi vb etkiler




Yüz gerdirme ameliyatları





Yüzdeki belirgin sarkmalar için radikal bir çözüm yüz gerdirme ameliyatlarıdır Elmacık kemiklerinden ve dudak kenarlarından aşağı doğru, yanaklardan çeneye doğru sarkan sadece cildimiz değildir Aynı zamanda cilt altındaki kaslar ve yağ dokusu da sarkar Bu nedenle cilt altıondaki sarkan kaslar düzeltilerek ve yer değiştirip aşağıya doğru kayan yağ dokusu eski yerine getirilerek doğal bir sonuç alınabilir Ameliyat ile 15-20 günlük bir iyileşme süresi gereklidir, ameliyata ait izler gizli de olsa kalabilir





Yüz gerdirme ameliyatının kullanım süresi kişiden kişiye değişebilir 3 yıl ile 10 yıl arasında kullanılabilir Kullanım süresi cildin genetik özelliklerine, sigara kullanımına, stres, yorucu yaşam biçimine, UV’e maruz kalışa göre değişebilir Günümüzde bu ameliyatları mümkün olduğu kadar geciktirecek ameliyatsız yöntemler vardır Yumuşak doku dolgu maddesi enjeksiyonu, botox enjeksiyonları, lazer cilt yenileme tedavileri vb




Yumuşak doku dolgu maddeleri





Yüze enjekte edilen dolgu maddeleri yüzün cildin çizgilerinin, oturmuş kırışıklıklarının doldurulmasında, dudakların kalınlaştırılmasında kullanılır Tedavi planlanmasından önce hastaya germe testi yapılmalıdır En iyi sonuçlar germe testi uygulandığında düzelmenin görülebildiği bölgelerde alınır





Dolgu maddeleri, uygulaması kolay ve problemsiz olmakla birlikte belli bir tecrübe ve estetik bir anlayış gerektirmektedir Uygulama sırasında uygulanacak bölge lokal anesteziklerle uyuşturulur Bu şekilde hasta herhangi bir rahatsızlık hissetmeyecektir Daha sonra kırışıklıklar içine dolgu maddesi, usulüne uygun şekilde dikkatlice enjekte edilir Enjeksiyondan sonra cilde el ile hafifçe masaj yapılarak ilgili bölgenin eşit oranda düzelmesi sağlanır İşlem yarım saatten daha kısa sürer Sonuç hemen alınır Hasta yüzünde iz, yara, sargı olmadan, kırışıksız, çizgisiz işine geri dönebilir








Son yıllarda bir çok favori dolgu maddesi kullanıma sunulmakla birlikte bu ürünler genellikle sentetik ya da doğal oluşlarında ve vücuttan emilim sürelerine göre sınıflandırılırlar Hayvansal kaynaklı olan ürünler vücutta daha fazla allerjik reaksiyon riskine sahiptirler Erken emilen dolgu maddeleri, zamanla vücudumuzdaki doğal destek dokusu gibi azalarak, 6-8 ay sonra vücuttan tamamen atılırlar, bu ürünler ile düzelmenin süreğen olabilmesi için zaman içinde enjeksiyonların tekrarlanması gerekecektir Bunun aksine uzun sürede emilen (semi-absorbable) ya da emilmeyen (non-absorbable) dolgu maddeleri sıkılıkla tercih edilmektedirler Bunların tek dezavantajı yapan hekimin bu konuda tecrübeli olmasını gerektirmeleridir





Kullanılan dolgu maddesinin niteliği, cildin kalınlığı, nem ve yağ düzeyi, kırışıklıkların derinliği ve sebebi, enjeksiyonu yapan doktorun tecrübesi ve estetik anlayışı tedavinin başarısını ve kullanım süresini etkiler




Botox enjeksiyonları





Günümüzde ameliyatsız, anestezisiz bir diğer kırışıklık tedavisi yöntemi olan botox, yüzün üst bölümünün gençleştirilmesinde tercih edilebilecek bir seçenektir Yüz görünümünde yenileme, gençleştirme düşünen hastalarda, etkisi geçici olmakla birlikte etkili ve güvenli bir tedavi şeklidir





Tıp dünyasında 70’li yıllardan beri kullanılmaktadır İlk olarak çocuk hastalarda şaşılık tedavisinde, ardından tıbbın diğer alanlarında başarıyla kullanılmıştır Yedi yıldır da kozmetik biliminin hizmetindedir Etkisi kasları geçici süre ile etkisiz hale getirmesidir Alın kırışıklıkları, göz çevresinde olan kaz ayağı çizgilerinde çok iyi sonuçlar alınmaktadır Özellikle, eğer kaşlarınızı çok fazla çatıyor veya kaşlarınızı yukarıya kaldırıp alnınızı çok sık kırıştırıyorsanız, henüz kırışıklıklar oluşmadan önlem olarak botox yaptırarak, ileride kalıcı kırışıklıkların oluşmasını engelleyebilirsiniz Aslında botox’un bu amaçla ( önleyici ) kullanımı çok daha önemlidir Çünkü kırışıklar oluştuktan sonra ki kullanımında elde edilen sonuçlar geçicidir ve sıklıkla 6 –8 ay kadar sürecektir Yaş ilerledikçe aşağıya doğru sarkan kaşları kaldırmak için de botox iyi bir çözümdür Çünkü kaşları kaldıran tedavi işlemleri yüz görünümünü yenileyip, daha genç bir görünüm kazandırır





Botox, deneyimli bir uzman doktor tarafından, anesteziye gerek kalmadan, mimik kaslarının bulundukları noktalara direkt olarak enjekte edilir Dakikalar içinde bütün işlem tamamlanabilir İlacın etkisi uygulamadan 2-3 gün sonra belirmeye başlar, yaklaşık 8-10 günde tam olarak ortaya çıkar Sinir/kas kavşağındaki iletişim bloke olur, kas hareketleri güçsüzleşir, yavaşlar Ancak vücudumuzda sürekli işlemekte olan onarım mekanizmaları ile yeni sinir hücreleri oluşur, sinir/ kas iletişimi zamanla yeniden başlar Bu süre 3-6 aydan 1 yıla kadar uzayabilir Düzenli aralıklarla uygulamanın tekrarı gereklidir Tekrarlanan enjeksiyonlar ilacın etki süresini uzatır Kullanım süresi kişinin yaşına, kas gücüne, tamir mekanizmalarına, cilt tipine, enjekte edilen ilaç yoğunluğuna ve miktarına, tedaviyi uygulayan hekimin anatomik bilgi ve tecrübesine direkt olarak bağlıdır Yağlı kalın cilt tipine sahip olanlar ve kas yapısı güçlü olanlarda yüksek doz ilaç gereklidir, etki süresi kısadır Cilt yapısı ince, belirgin kas yapısı olmayan, genç hastalar için standart ilaç dozları yeterlidir, etki süresi uzundur





Botox tedavisi sırasında hasta seçimi temeldir En başarılı sonuçlar 50 yaşa kadar olan gruptadır Çünkü bu yaş grubu hastalarda cilt altı destek dokusu sağlamdır, kırışıklıklar daha çok kas gücüne bağlıdır İleri yaşlarda cilt altı elastisitesi azalmıştır, kırışıklıklar daha çok yerçekimine bağlıdır





Tedaviyi uygulayacak hekimin hastanın yüz biçimini, anatomik yapısını, yüz hareketlerini çok iyi değerlendirmesi tedaviden beklenen etkileri arttırır, arzu edilmeyen sonuçları engeller Her hastada enjeksiyon noktaları ve bu noktalara enjekte edilen ilaç dozları farklılık gösterebilir




Lazer tedavisi





Lazer terimi güçlendirilmiş bir ışık demetini yansıtmaktadır Işık kaynağından çıkan ışınların belli bir tüpte biriktirilip güçlendirilerek, belli bir noktaya yönlendirilmesi esasına dayanır Eski teknik cilt yenileyici lazerler fototermal hasar ile cildin bir kısmını ortadan kaldırarak doku hasarı oluştururlar Bu tür lazer tedavileri sonrası 2-6 ay sürebilen kızarıklık, kaşıntı yanma hissi görülebilir Daha nadir olarak da aşırı skar dokusu, benekli pigmentasyon bozuklukları gelişebilir Bu yan etkileri azaltmak için hasta seçimi, iyi teknik ve lazer sonrası yara bakımı temeldir Son yıllarda bu lazerin hem hasta hem de hekim için oluşturdukları zorlukları en aza indirebilecek; ciltte harabiyet, açık yara oluşturmadan, direkt olarak alt dokulardaki kollajeni uyararak yenileyen ve depolayan lazeler geliştirilmeye başlanmıştır





Dışarıdan kollagen liflerin arasındaki bağı güçlendirerek kırışıklıklar azalır, elastikiyet kaybından olan sarkmalar toplanır, cilt daha diri gözlenir Lazer enerjisi cilde temas ettiğinde, kısa bir süre sonra kaybolan hafif karıncalanma ve sıcaklık hissi duyulur Tedavi edilecek bölgenin boyutlarına bağlı olarak ortalama işlem süresi 15-60 dakika arasındadır Tedavi sırasında cilt yüzeyi açılmadığı ya da zarar görmediği için, tedavi süresince veya tedavi sonrasında hasta rahatsızlığı olmaz, bilinen diğer lazer tedavilerinden sonra beklenen iyileşme süresine de ihtiyaç yoktur Yapılan çalışmalarda tek seansta kırışıklıklarda %69 azalma tespit edilmiştirHer 1-15 aylık aralarla birkaç seans uygulama başarıyı daha da arttırır Tedaviden sonra beklenen sonuç maksimum 3 ay içerisinde elde edilir Tedavi sonuçlarının kalıcılığı ortalama 2 yıldır Lazer tedavisi diğer anti-aging tedavilerle desteklenebilir El üzeri ve yüzdeki yaşlılık lekeleri için lazer ile başarılı sonuçlar alınabilir




Peeling yöntemleri





Kimyasal peeling sıklıkla yaşlanmaya ve güneş hasarlarına bağlı gelişen değişikliklerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır Hafif ve orta dereceli kırışıklıkların tedavisinde, pigment bozukluklarında kullanılmaktadır Peeling uygulamalarında en sık kullanılan maddeler alfa hidroksi asitler olarak bilinen doğal meyve asitleridir




Kozmetik cilt bakım ürünleri





İçsel ve dışsal yaşlanmada cilt kuruluğu ve kırışıklığı büyük ölçüde keratin tabakasının su içeiğinin azalmasına bağlı olabilir Dıştan uygulanan nemlendirici kremlerle nem sağlanabilir Nemlendirici kremler su içinde yağ veya yağ içinde su formülünde olabilirler Yağ içinde su olanlarda etkin faz yağ olup, kuru ciltler için uygundurlar Gece kremi olarak kullanılırlar Su içinde yağ olanlar ise etkin fazı su olup, ciltte serinletici bir his yaratan yağsız nemlendiricilerdir Normal ve yağlı ciltli kişiler için gündüz kremi olarak kullanılırlar Göz çevresi kremleri irritatif etkileri azaltmış gece kremleridir İçlerinr vitamin, protein ve aminoasit yapısında maddeler ilave edilerek etkileri güçlendirilmiştir Nemlendiricilere ilave edilen bazı katkı maddeleri etkinliği arttırabilirler Proteinler ve basit aminoasitler, vitaminler, meyve asitleri vb ‘dir





Son yıllarda kozmetik ve dermakozmetik uygulamalarda kullanılmakta olan alfa ve beta hidroksi asitlerin birçok yararlı etkileri saptanmıştır Bu meyve ve süt şekerlerinden elde edilen doğal asitler, ciltte yeni hücrelerin oluşumunu hızlandırırlar ve cildi yoğun olarak nemlendirirler Ciltteki ölü, kalınlaşmış, kuru hücreleri çözerler Ölü tabakayı uzaklaştırırlar Cilt yaşlanması ile birlikte üst cilt tabakasının kalınlaşması nedeni ile oluşan sarımtrak görüntü kaybolur, pembemsi bir renk kazanır Lekeler azalır, kırışıklıklar azalır





Vitamin A içeren kozmetik ürünlerden en çok bilineni retinol, cildin yenilenmesinde etkilidir Epidermal yenilenmeyi hızlandırır, cildi yapılandırır, cilt altı destek dokusunda artma oluşturur, ultraviyoleye bağlı hasar görmüş ciltteki ince kırışıklık ve çizgilerin derinliğini azaltır, pigmentasyonu giderir





E Vitamini serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltır Koruyucu vitamin olarak tanınır Ciltte ultraviyolenin oluşturduğu hasarı azaltır Cildin su tutm akapasitesini arttırır Vitamin E içeren kozmetik ürünler, cilt yüzeyinin düzgünleşmesine, cildin su tutma kapasitesinin artmasına, hasar verici radikallere karşı hücrelerin korunmasına neden olmaktadır Vitamin E ultraviyole ışığına karşı cildin direncini arttırır Cildin zamansız yaşlanmasını engeller





Yeşil çay nemlendiriciler ve diğer kozmetik ürünler içinde yaygın olarak kullanılmaktadır Önemli derecede antioksidan özelliği vardır





C Vitamininin anti-serbest radikal özelliği ve ultraviyoleye karşı koruma özelliği vardır





Biotin ( Viatmin H ) ‘in oral kullanımı cilt, saç ve tırnakların görünümünde ve kalitesinde pozitif etki yapar Yaşlı cilt özelliklerini düzenler





Pigmentasyon bozukluklarının düzeltilmesi için leke açıcı ve düzeltici yoğun bakım uygulanmalıdır Kojik asit, retinoik asit, glikolik asit,hidrokinon, C vitamini, lazer ve kimyasal peeling en sık kullanılan metodlardır Daha genç, daha güzel ve daha sağlıklı bir cilde sahip olmak için





Her şeyden önce niçin bu işlemi istediğinize karar vermelisiniz Gerçekten yüzünüzde, cildinizde küçük bir operasyona ihtiyacınız var mı? Yoksa sadece günlük yaşantınızdaki problemler sizi mutsuz ettiği için mi bir değişiklik arıyorsunuz? Estetik ameliyat ya da diğer işlemler sadece bir tedavi yöntemidir, daha fazlası değil





Tedavilerde dikkat edilmesi gereken nokta, yüz ve vücudun diğer bölgeleri arasında uyumsuzluk olmamasıdır Yüzümüzün çok gergin ve bütün kırışıklıklardan arınmış pürüssüz olmasını isteyebiliriz, ama sonuç çok yapay olabilir Elimizi yüzümüze koyduğumuzda elimiz 50 yaşında, yüzümüz40 yaşında veya dekoltemiz buruşmuş, ancak yüzümüz pırıl pırıl! Yani gençleşme heyecanı ile ellerimiz, kollarımız, boynumuz, yüzümüz arasında onlarca yıl koyabiliriz





Bütün kozmetik müdahalelerden önce bir kez daha aynaya bakınız Sizi en çok hangi çizgileriniz rahatsız ediyorsa, tedavide o bölgeye yoğunluk veriniz İlerleyen zamanla birlikte kişinin estetik kavramı, moda, beklenti ve düşünceleri farklı olabilir Önümüzdeki 5, 10 veya 20 yıl içinde ideal güzellik kavramının nasıl olacağını kimse bilemez Ayrıca yüzümüz devamlı değişmektedir ve güzellik periyodik olarak bakım ihtiyacını belirlemekle devam ettirebilir





Eğer yüzünüzdeki çizgi ve kırışıklıklardan şikayetçi iseniz, ancak fazla zamanınız yok ve size uygun bir yöntemi merak ediyorsanız doktorunuzla tartışınız Doktorunuzun kırışıklıklarınız için size en uygun planı sunmasını sağlayınız Hekiminizle beklentilerinizi tartışınız, aklınıza gelen tüm soruları sorunuz Böylece yapılacak işlem, sonuçları ve olası komplikasyonları hakkında her şeyi öğrenmiş olursunuz





Herkesin cildinin farklı olduğunu, her tedavinin kişiden kişiye farklılık göstereceğini unutmayınız Her doktorun farklı yaklaşımları, farklı teknikleri vardır Bu nedenle birkaç farklı uzman ile görüşmek her zaman faydalıdır Daima deneyimi fazla olan, sizin bakış açınıza uygun olan doktoru tercih ediniz Eğer doktorunuz hep toz pembe tablolar çiziyor ise, her şeyin tamamen düzeleceği gibi bir yaklaşımları varsa, belki bir doktorla daha görüşmelisiniz





Artık estetik işlem yeni bir elbise almak kadar kolay olabilir Cildinize yapılacak her türlü işlemin deneyimli uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmesi şarttır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Yaşlanması Ve Tedavi Yöntemleri

Eski 07-31-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Yaşlanması Ve Tedavi Yöntemleri




Cilt yaşlanması nasıl gerçekleşir, önlenebilir mi?





Cilt yaşlanması genlerle programlanmış bir süreçtir cildin dış görünüşünde ve fonksiyonlarında değişikliklerle sonuçlanır Zamanın akıp gitmesi kronolojik yaş, buna bağlı olarak vücudumuzda oluşan harabiyet ise biyolojik yaşlanma olarak tarif edilebilir Cilt yaşlanması iki şekilde gelişebilir Birincisi genetik, metabolik ve hormonal faktörlerin rol oynadığı doğal, içsel, kronolojik yaşlanmadırİkincisi ise çevresel faktörlere bağlı dışsal, çevresel yaşlanmadır Doğal yaşlanma zamana bağımlı kronolojik bir süreç olup, kaçınılmazdır Dış etkenlerin oluşturduğu dışsal yaşlanma ise engellenebilir değişikliklerle karakterizedir Çevresel etkiler yaşlanmayı hızlandırır, arttırır ya da erken başlatır





Cilt yaşlanmasının başlangıç yaşı nedir?





Bu soruya yanıt bulmak oldukça güçtür Genetik, metabolik, hormonal faktörler ve çevresel, dış etkiler öylesine karmaşık kompleks oluşturur ki, yaşlanma sürecinin başlangıcı ve seyri her birey için farklılıklar gösterir





Yaşlanma sürecinde ciltte ne gibi değişiklikler gelişir?





Yaşlanma bütün organizmayı kapsayan dinami bir olaydır Cilt ise bu değişiklikleri çarpıcı bir şekilde yansıtır İlerleyen yaşla birlikte cildin tüm katlarında değişikler ortaya çıkar Cilt yeterli yağ ve su depolayamaz, doğal elastikiyetini kaybeder ve incelir Doğal yaşlanmanın en karakteristik belirteci ciltte incelmedir Cilt altı destek dokusunda erimeyle ilintili bu durum en belirgin olarak yüz, el, ayaklar ve bacak ön yüzlerinde belirgindir Ayrıca yaşlanan ciltte düzensiz lekelenmeler, kılcal damar çatlamaları, kan gölcükleri ve özellikle 20’li yaşlarla birlikte ortaya çıkan ince çizgilenmeler gözlenir Kırışıklıklar ve lekelerin yanısıra bazı tümöral değişiklikler de görülebilir





Yaşlanma ilerledikçe yüzümüze dolgunluğunu veren yağ yastıkçıkları erimeye, yüz köntürlerinde değişmeler başlar Yerçekiminin de etkisiyle sarkmalar, yanak çevresi ve elmacık kemikleri çevresinde çökükler oluşur, kaşlar aşağıya doğru düşer, dudaklar incelir





Yaşlanmanın ilerlemesi ile cilt eklerinde de değişiklikler oluşur Vücuttaki erkek tipi kalın kılların hem sayısı hem de kalınlıklarında azalma vardır İnce, açık renkli, ayva tüyü şeklinde kıllar ise kalınlaşıp erkek tipi kıllara dönüşür Bu durum erkeklerde çoğunlukla burun, kaş kulak kepçesinde belirginken, kadınlarda ise üst dudak, çene ve boyunda dikkati çeker Ayrıca kıl kökündeki pigment hücreleri kaybı nedeniyle saç ve diğer kıllarda beyazlama olur Saçlar diğer vücut kıllarına nazaran daha çabuk beyazlaşırlar Bu beyazlanma ailesel taşınan genlerle kişiler arası farklılık gösterir Saç folliküllerinin sayısı ve çapı azalır saç uzama hızı yavaşlar Tırnaklar mat ve kırılgandır, uzaması yavaştır Zamanla uzunlamasına çizgilenmeler başlar Yaşlanmış tırnak hassas bir hal alır, ufak bir travma ile çatlar ve kırılır





Yağ bezlerinin sekresyonu azalmıştır Ancak paradoksal olarak yağ bezlerinin büyüklükleri artmıştır Bu durum hormonal aktivitenin azalmasına bağlı olabilir Klinik olarak kendini yüzde, güneş harabiyeti görülen bölgelerde sarı renkli, ciltten kabarık lezyonlar şeklinde gösterir Ter bezlerindeki salgı azalmasına bağlı olarak cilt kuruluğu ve sertliğinde artma meydana gelir





Güneş ışınlarına bağlı yaşlanma nedir, nasıl gelişir, önlenebilir mi?





Güneş ışınlarına sık ve tekrarlanarak maruz kalınması sonucu ortaya çıkan etkilerinin tümünün doğal yaşlanma belirtileri üzerine eklenmesidir Güneşe devamlı maruz kalan vücut bölgeleri; yüz, boyun, dekolte, eller en çok etkilenen bölgelerdir Erken cilt yaşlanmasına güneş ışığının bütün spektrumu değil, görünmeyen yüksek enerjili ultraviyole ışınları sebep olur Cildin üst kısmındaki boynuzsu tabaka ultraviyole ışınlarının çoğunu absorbe etse de, ışığın bir kısmı alt tabakalara geçip orada gelişmekte olan hücreleri etkiler Serbest radikaller ve toksik maddeler oluşmasına neden olarak hücrelere zarar verip dokuyu bozar Vücudun doğal onarım mekanizmaları bu hasarı kısmen tamir etse de, hasarın tümü giderilemez





Doğal yaşlanmadan görsel olarak tümüyle farklı gelişen; ciltte kabalaşma, kırışıklık benekli pigmentasyon, gevşeklik, kolay çürüme, yer yer cilt incelmeleri ile kendini gösteren bir tablodur Kronik güneş hasarı ciltte çeşitli tiplerde cilt kanserine neden olabilir Bu değişiklikler genetik olarak belirlenen cilt tipine ve maruz kalınan toplam ultraviyole dozuna bağlı olarak değişik derecelerde gelişir





Yaşlanmayı arttıran dışsal sebepler nelerdir, önlenebilir mi?





Aşırı güneş ışınları ile birlikte çevre kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, suların sertliği, yanlış ve dengesiz beslenme, sigara/***** kullanımı, yetersiz yapılan veya hiç yapılmayan cilt bakımı uygulamaları, yanlış kozmetik ürünlerinin kullanımı, kentsel yaşamın getirdiği stres, olumsuz sosyal yaşam koşulları, mimik kaslarının aşırı kullanılması gibi pek çok çevresel faktör dışşal yaşlanmayı arttırmaktadır Bu durum kişiler arası yaşlanma farklılıklarına neden olur Aynı yaşta iki insan ilk bakışta birbirlerinden 20 yaş farklı gözükebilir





Cilt yaşlanmasında genetik özellikler ve hormonların önemi var mıdır?





Ailesel taşınan yapısal özellikler, kişinin genel cilt yapısını belirler Bu durum kişisel yaşlanma farklılıklarına neden olur Açık renkli, ince, kuru cilt daha korunmasız, daha hassas olup yaşlanma daha erken ve hızlı seyreder





Hormonların doğal yaşlanmadaki rolü bilinmektedir Menapoza giren bayanlarda östrojen eksikliği ile cilt yaşlanması hızlanır Erkeklerde ise, androjen azalması ile birlikte ciltteki hücre fonksiyonları etkilenir





Cilt yaşlanmasının önlenmesinde su ve cildin nem içeriğinin önemi var mıdır?





Su insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir Keratin tabakası cildin atmosferle teması olan en dış tabakasıdır Cildin keratin tabakasının su içeriği normalde %10 veya üzerinde olmalıdır Doğal ve çevresel etkilere bağlı yaşlanmada ciltte kuruluk ve ince çizgilenme kısmen keratin tabakanın su içeriğinin azalmasına bağlı olabilir





Beslenmenin önemi var mıdır?





Hayatın her döneminde dengeli, yeterli ve çok yönlü beslenme; büyüme gelişme, vücut işlevlerinin devamı, dokuların yenilenmesi, performans ve cilt sağlığı için gereklidir Yaşlı ciltte oluşan değişmelerin önemli derecede sorumlusu hücre bileşenlerinin yapısal ve görevsel olarak değişimleridir Cildimiz bu değişimlere savunma sistemi ile karşı koymaya çalışır





Savunma sistemi; antioksidan enzimler, antioksidan öğelerden oluşur Antioksidan öğeler; vitamin E (bitkisel yağlı tohumlar ve bunlardan elde edilen yağlar, sert kabuklu meyveler, tahıl taneleri, kurubaklagiller, az miktarda et, yumurta ve balıkta bulunur), vitamin C ( turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, domates), karotenoidler ( sarı turuncu renkli sebze ve meyveler ile maydanoz, nane tere gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunurlar), bioflavonoidler (turunçgiller, elma çilek, böğürtlen, kara üzüm, ahududu gibi meyveler, patates, karnabahar gibi sebzeler başlıca kaynaklarıdır) dir En antioksidan zeytinyağıdır Tekli doymamış yağdır Bol miktarda E vitamini içerir





Vitamin A ( hayvansal yiyeceklerden en çok balık, karaciğer, süt ve süt yağı, yumurta sarısında bulunur), vitaminB6 (tavuk etleri, sığır karaciğeri, jambon, balık, yağlı tohumlar –ceviz, yer fıstığı, ekmek, mısır ve öğütülmüş tahıllar),folik asit (karaciğer, diğer sakatatlar, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagillerdir), biotin (karaciğer, yumurta sarısı, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri, soya fasülyesi unu ve mayada en fazla bulunur), çinko (yiyeceklerin çoğunda bulunur, ancak hayvansal gıdalarda emilimi daha fazladır), selenyum (deniz ürünleri, sakatatlar, etler), manganez ( ceviz, fındık, fıstık, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve deniz ürünleri), demir (etler, yumurta, kuru meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, kuru balagiller, kuruyemişler, yağlı tohumlar), bakır (karaciğer, et, deniz ürünleri, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri) da bağışıklık sistemini etkileyen besin öğelerindendir Bu maddelerin yetersizliklerinde cilt sağlığı bozulur ve cildin yaşlanması hızlanır





Cildin nemi için günde en az 8 bardak su içilmelidir Diyette protein ve tuzun çok olması su kaybını arttırır Bu nedenle cilt dokusunun sağlıklı kalabilmesi için aşırı tuz ve protein tüketiminden kaçınılmalıdır Günlük tuz tüketiminin beş gramı aşmamasına özen göstermek ve sıvı alınımına dikkat etmek gerekir Suyu hücre içinde tutan potasyumdan zengin besinlerin tüketimi yaralıdır Potasyum yoğun olarak fındık, fıstık gibi yağlı tohumlarda, tahıllarda etlerde, sebze ve meyvelerde bulunur





Cilt yaşlanmasında oluşan değişimlerden büyük bir bölümü beslenme biçiminde yapılacak uygun düzenlemeler ile bir dereceye kadar geciktirilebilir





Yeterli ve dengeli bir diyet oluşturmanın temel ilkesi besin çeşitliliğine önem vermek, gereksinim olan tüm besin öğelerini yeterli miktarda almak, besinleri besin öğesi kayıplarını önleyecek ilkeler çerçevesinde hazırlamak, pişirmek, saklamak ve tüketmektir





Besinlerin çiğ ve taze olanlarının anti oksidan özellikleri en fazladır Pişirmeyle bir kısmı yok olabilir





Daha az doymuş yağ, daha az kolesterol tüketmek, basit karbonhidratların (şeker) tüketimini azaltmak, hergün beş ya da daha fazla porsiyon sebze, meyve özellikle yeşil ve sarı yapraklı sebzelerden, narenciye grubu meyvelerden tüketmek gereklidir Basit şekerli gıdaların ve rafine beyaz unlu gıdaların azaltılıp yerlerine rafine edilmemiş tahıllı gıdaların eklenmesi önemlidir





Temel yağ asitlerinden yoksun diyetler, ciltte su kaybı ve kepeklenmeye neden olur





Ciltte temel yağ asitlerini arttırmak için yeşil yapraklı sebzeler, balık ve diğer su ürünleri de tüketilmelidir





Aşırı zayıflama ve diyet ciltte gevşeme ve sarkmalara neden olur Tersine aşırı şişmanlama durumunda ciltte aşırı gerilme ile elastik lif yapısında değişme olur





***** ve sigaranın yaşlanmaya etkileri nelerdir?





Sigaranın ciltte erken yaşlanma ve kırışıklıklara yol açtığı bilinmektedir Yapılan çalışmalar, sigara içenlerde içmeyen gruba göre yüzdeki kırışıklık oranının daha fazla olduğunu göstermiştir 40-60 yaş grubu bayanlarda sigaraiçimi ile 14 yıl yaş artımı bildirilmektedir





Sigara içicisinin yüzü olarak tanımlanan görünüm; üst, alt dudaklara ve göz kenarlarına dik açı yapar tarzda kırışıklıklar, kemik yapıların belirginleşmesi, yüzün incelmiş görünümü; mor, kırmızı, kavuniçi görünümünde renk olarak tanımlanmaktadır Sigara dumanı cildin keratin tabakasının nemini azaltır Sigarayı sabit tutmak ya da dumanın gözü tahriş etmesini engellemek için sürekli yapılan yüz hareketleri hassas olan bölgelerde kırışıklıkların artmasına neden olur





Sigara damarların daralmasına neden olup, tüm organlarda ve ciltte besin ve oksijen akışını azaltır





Sigara serbest radikallerin çoğalmasına neden olur Sigara içenlerin A,C, E vitaminlerinden zengin olan kırmızı ve yeşil sebzeleri E vitamininden zengin olan zeytinyağıyla birlikte tüketmesi vücudun sigara tahribatını kolay onarmasını sağlayacaktır





***** kullanımının da erken cilt yaşlanmasına eden olduğu gösterilmiştir





Cilt yaşlanmasına karşı kişisel olarak ne gibi önlemler alınabilir?





Günümüzde doğal yaşlanma sürecini olanaklarımız ölçüsünde yavaşlatabilmek olasıdır Kişiler günlük yaşamlarında bilinçli davranarak, kronolojik ve çevresel yaşlanmaya karşı koruyucu yönde hareket edebilirler Öncelikle güneş ışınları hasarından korunmak gerekir Bu nedenle düzenli güneş koruyucu kullanımı önerilmektedir Güneş koruyucu ürünler UV ışınlarını kimyasal olarak absorbe eden veya fiziksel olarak bloke eden filtreler içerirler Yine uygun kozmetik ürünlerinin kullanımı, beslenme alışkanlıklarımız, düzenli yaşam koşulları gibi faktörlere dikkat etmek de yaşlanmayı geciktirecek veya yavaşlatacaktır





Günümüzde cilt yaşlanmasını önlemek ya da tedavi etmek için ne gibi tedavi seçenekleri geliştirilmiştir?





Yaşlanmış cilde sahip olan kişinin kendine özgüveni, ruhsal durumu, kozmetik ürünlere yaptığı yüksek miktarda harcama maliyeti dermatolojide bilimsel yaklaşım ve ilgiyi üzerine toplamıştır Cilt yaşlanmasını geciktirmek amacı ile pek çok çalışma yapılmaktadır Yüzyıllar boyunca hekimler çeşitli maddeler kullanarak cilde ait şekil bozukluklarını tedavi etmeye çalışmışlardır





Ne yazık ki, tüm bu çabalar, cilt yaşlanmasını henüz tümüyle engelleyebilir düzeylere ulaşmamış, bugün için kalıcı ve etkin bir çözüm üretilememiştir Ancak cilt yaşlanmasının geciktirilmesinde bazı çözümlerden söz edilmektedir





Kullanılan tedavi yöntemlerinin her birinin kendine özgü etkinliği, güvenirliliği, kullanım kolaylığı ve de yan etkileri vardır





Estetik cerrahlar yüz germe ameliyatları yaparak kırışıklıkları gidermeye çalışmaktadır Kozmetik dermatolojide yüzdeki kırışıklık ve çizgilerin tedavisinde ameliyatsız, neştersiz, anestezisiz modern tedavi şekilleri geliştirilmiştir Botox ve dolgu maddesi enjeksiyonları, lazer cilt yapılandırma tedavileri gibi; toleransı kolay, risksiz, tekrarlanabilir, sosyal hayatı engellemeyen tedavi seçenekleri, cerrahi tedavilere alternatif oluştururlar Ayrıca ciltteki yüzeyel yapı ve pigmentasyon değişiklikleri dekoratif kozmetiklerle; kabalaşma, kırışıklıklar kimyasal soyma ve lazer tedavileri ile giderilebilmektedir





Bütün tedavilerde optimal etkinlik ve kullanım süresi kişiden kişiye değişebilir Tedavi sonuçlarını etkileyen faktörler şunlardır





v Kişisel faktörler (yaş, cinsiyet vb),


v Cilt özellikleri (cilt tipi, kırışıklıkların derecesi, cilt elastisitesi),


v Hastanın yaşam tarzı (stres, beslenme alışkanlığı, *****, sigara, aşırı ultraviyole ile temas vb),


v Tedavi uygulanan bölgedeki mekanik stres, aşırı kas hareketleri,


v Uygulanan ilacın yoğunluğu ve miktarı


v Uygulayan hekimin klinik deneyimi vb etkiler




Yüz gerdirme ameliyatları





Yüzdeki belirgin sarkmalar için radikal bir çözüm yüz gerdirme ameliyatlarıdır Elmacık kemiklerinden ve dudak kenarlarından aşağı doğru, yanaklardan çeneye doğru sarkan sadece cildimiz değildir Aynı zamanda cilt altındaki kaslar ve yağ dokusu da sarkar Bu nedenle cilt altıondaki sarkan kaslar düzeltilerek ve yer değiştirip aşağıya doğru kayan yağ dokusu eski yerine getirilerek doğal bir sonuç alınabilir Ameliyat ile 15-20 günlük bir iyileşme süresi gereklidir, ameliyata ait izler gizli de olsa kalabilir





Yüz gerdirme ameliyatının kullanım süresi kişiden kişiye değişebilir 3 yıl ile 10 yıl arasında kullanılabilir Kullanım süresi cildin genetik özelliklerine, sigara kullanımına, stres, yorucu yaşam biçimine, UV’e maruz kalışa göre değişebilir Günümüzde bu ameliyatları mümkün olduğu kadar geciktirecek ameliyatsız yöntemler vardır Yumuşak doku dolgu maddesi enjeksiyonu, botox enjeksiyonları, lazer cilt yenileme tedavileri vb




Yumuşak doku dolgu maddeleri





Yüze enjekte edilen dolgu maddeleri yüzün cildin çizgilerinin, oturmuş kırışıklıklarının doldurulmasında, dudakların kalınlaştırılmasında kullanılır Tedavi planlanmasından önce hastaya germe testi yapılmalıdır En iyi sonuçlar germe testi uygulandığında düzelmenin görülebildiği bölgelerde alınır





Dolgu maddeleri, uygulaması kolay ve problemsiz olmakla birlikte belli bir tecrübe ve estetik bir anlayış gerektirmektedir Uygulama sırasında uygulanacak bölge lokal anesteziklerle uyuşturulur Bu şekilde hasta herhangi bir rahatsızlık hissetmeyecektir Daha sonra kırışıklıklar içine dolgu maddesi, usulüne uygun şekilde dikkatlice enjekte edilir Enjeksiyondan sonra cilde el ile hafifçe masaj yapılarak ilgili bölgenin eşit oranda düzelmesi sağlanır İşlem yarım saatten daha kısa sürer Sonuç hemen alınır Hasta yüzünde iz, yara, sargı olmadan, kırışıksız, çizgisiz işine geri dönebilir








Son yıllarda bir çok favori dolgu maddesi kullanıma sunulmakla birlikte bu ürünler genellikle sentetik ya da doğal oluşlarında ve vücuttan emilim sürelerine göre sınıflandırılırlar Hayvansal kaynaklı olan ürünler vücutta daha fazla allerjik reaksiyon riskine sahiptirler Erken emilen dolgu maddeleri, zamanla vücudumuzdaki doğal destek dokusu gibi azalarak, 6-8 ay sonra vücuttan tamamen atılırlar, bu ürünler ile düzelmenin süreğen olabilmesi için zaman içinde enjeksiyonların tekrarlanması gerekecektir Bunun aksine uzun sürede emilen (semi-absorbable) ya da emilmeyen (non-absorbable) dolgu maddeleri sıkılıkla tercih edilmektedirler Bunların tek dezavantajı yapan hekimin bu konuda tecrübeli olmasını gerektirmeleridir





Kullanılan dolgu maddesinin niteliği, cildin kalınlığı, nem ve yağ düzeyi, kırışıklıkların derinliği ve sebebi, enjeksiyonu yapan doktorun tecrübesi ve estetik anlayışı tedavinin başarısını ve kullanım süresini etkiler




Botox enjeksiyonları





Günümüzde ameliyatsız, anestezisiz bir diğer kırışıklık tedavisi yöntemi olan botox, yüzün üst bölümünün gençleştirilmesinde tercih edilebilecek bir seçenektir Yüz görünümünde yenileme, gençleştirme düşünen hastalarda, etkisi geçici olmakla birlikte etkili ve güvenli bir tedavi şeklidir





Tıp dünyasında 70’li yıllardan beri kullanılmaktadır İlk olarak çocuk hastalarda şaşılık tedavisinde, ardından tıbbın diğer alanlarında başarıyla kullanılmıştır Yedi yıldır da kozmetik biliminin hizmetindedir Etkisi kasları geçici süre ile etkisiz hale getirmesidir Alın kırışıklıkları, göz çevresinde olan kaz ayağı çizgilerinde çok iyi sonuçlar alınmaktadır Özellikle, eğer kaşlarınızı çok fazla çatıyor veya kaşlarınızı yukarıya kaldırıp alnınızı çok sık kırıştırıyorsanız, henüz kırışıklıklar oluşmadan önlem olarak botox yaptırarak, ileride kalıcı kırışıklıkların oluşmasını engelleyebilirsiniz Aslında botox’un bu amaçla ( önleyici ) kullanımı çok daha önemlidir Çünkü kırışıklar oluştuktan sonra ki kullanımında elde edilen sonuçlar geçicidir ve sıklıkla 6 –8 ay kadar sürecektir Yaş ilerledikçe aşağıya doğru sarkan kaşları kaldırmak için de botox iyi bir çözümdür Çünkü kaşları kaldıran tedavi işlemleri yüz görünümünü yenileyip, daha genç bir görünüm kazandırır





Botox, deneyimli bir uzman doktor tarafından, anesteziye gerek kalmadan, mimik kaslarının bulundukları noktalara direkt olarak enjekte edilir Dakikalar içinde bütün işlem tamamlanabilir İlacın etkisi uygulamadan 2-3 gün sonra belirmeye başlar, yaklaşık 8-10 günde tam olarak ortaya çıkar Sinir/kas kavşağındaki iletişim bloke olur, kas hareketleri güçsüzleşir, yavaşlar Ancak vücudumuzda sürekli işlemekte olan onarım mekanizmaları ile yeni sinir hücreleri oluşur, sinir/ kas iletişimi zamanla yeniden başlar Bu süre 3-6 aydan 1 yıla kadar uzayabilir Düzenli aralıklarla uygulamanın tekrarı gereklidir Tekrarlanan enjeksiyonlar ilacın etki süresini uzatır Kullanım süresi kişinin yaşına, kas gücüne, tamir mekanizmalarına, cilt tipine, enjekte edilen ilaç yoğunluğuna ve miktarına, tedaviyi uygulayan hekimin anatomik bilgi ve tecrübesine direkt olarak bağlıdır Yağlı kalın cilt tipine sahip olanlar ve kas yapısı güçlü olanlarda yüksek doz ilaç gereklidir, etki süresi kısadır Cilt yapısı ince, belirgin kas yapısı olmayan, genç hastalar için standart ilaç dozları yeterlidir, etki süresi uzundur





Botox tedavisi sırasında hasta seçimi temeldir En başarılı sonuçlar 50 yaşa kadar olan gruptadır Çünkü bu yaş grubu hastalarda cilt altı destek dokusu sağlamdır, kırışıklıklar daha çok kas gücüne bağlıdır İleri yaşlarda cilt altı elastisitesi azalmıştır, kırışıklıklar daha çok yerçekimine bağlıdır





Tedaviyi uygulayacak hekimin hastanın yüz biçimini, anatomik yapısını, yüz hareketlerini çok iyi değerlendirmesi tedaviden beklenen etkileri arttırır, arzu edilmeyen sonuçları engeller Her hastada enjeksiyon noktaları ve bu noktalara enjekte edilen ilaç dozları farklılık gösterebilir




Lazer tedavisi





Lazer terimi güçlendirilmiş bir ışık demetini yansıtmaktadır Işık kaynağından çıkan ışınların belli bir tüpte biriktirilip güçlendirilerek, belli bir noktaya yönlendirilmesi esasına dayanır Eski teknik cilt yenileyici lazerler fototermal hasar ile cildin bir kısmını ortadan kaldırarak doku hasarı oluştururlar Bu tür lazer tedavileri sonrası 2-6 ay sürebilen kızarıklık, kaşıntı yanma hissi görülebilir Daha nadir olarak da aşırı skar dokusu, benekli pigmentasyon bozuklukları gelişebilir Bu yan etkileri azaltmak için hasta seçimi, iyi teknik ve lazer sonrası yara bakımı temeldir Son yıllarda bu lazerin hem hasta hem de hekim için oluşturdukları zorlukları en aza indirebilecek; ciltte harabiyet, açık yara oluşturmadan, direkt olarak alt dokulardaki kollajeni uyararak yenileyen ve depolayan lazeler geliştirilmeye başlanmıştır





Dışarıdan kollagen liflerin arasındaki bağı güçlendirerek kırışıklıklar azalır, elastikiyet kaybından olan sarkmalar toplanır, cilt daha diri gözlenir Lazer enerjisi cilde temas ettiğinde, kısa bir süre sonra kaybolan hafif karıncalanma ve sıcaklık hissi duyulur Tedavi edilecek bölgenin boyutlarına bağlı olarak ortalama işlem süresi 15-60 dakika arasındadır Tedavi sırasında cilt yüzeyi açılmadığı ya da zarar görmediği için, tedavi süresince veya tedavi sonrasında hasta rahatsızlığı olmaz, bilinen diğer lazer tedavilerinden sonra beklenen iyileşme süresine de ihtiyaç yoktur Yapılan çalışmalarda tek seansta kırışıklıklarda %69 azalma tespit edilmiştirHer 1-15 aylık aralarla birkaç seans uygulama başarıyı daha da arttırır Tedaviden sonra beklenen sonuç maksimum 3 ay içerisinde elde edilir Tedavi sonuçlarının kalıcılığı ortalama 2 yıldır Lazer tedavisi diğer anti-aging tedavilerle desteklenebilir El üzeri ve yüzdeki yaşlılık lekeleri için lazer ile başarılı sonuçlar alınabilir




Peeling yöntemleri





Kimyasal peeling sıklıkla yaşlanmaya ve güneş hasarlarına bağlı gelişen değişikliklerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır Hafif ve orta dereceli kırışıklıkların tedavisinde, pigment bozukluklarında kullanılmaktadır Peeling uygulamalarında en sık kullanılan maddeler alfa hidroksi asitler olarak bilinen doğal meyve asitleridir




Kozmetik cilt bakım ürünleri





İçsel ve dışsal yaşlanmada cilt kuruluğu ve kırışıklığı büyük ölçüde keratin tabakasının su içeiğinin azalmasına bağlı olabilir Dıştan uygulanan nemlendirici kremlerle nem sağlanabilir Nemlendirici kremler su içinde yağ veya yağ içinde su formülünde olabilirler Yağ içinde su olanlarda etkin faz yağ olup, kuru ciltler için uygundurlar Gece kremi olarak kullanılırlar Su içinde yağ olanlar ise etkin fazı su olup, ciltte serinletici bir his yaratan yağsız nemlendiricilerdir Normal ve yağlı ciltli kişiler için gündüz kremi olarak kullanılırlar Göz çevresi kremleri irritatif etkileri azaltmış gece kremleridir İçlerinr vitamin, protein ve aminoasit yapısında maddeler ilave edilerek etkileri güçlendirilmiştir Nemlendiricilere ilave edilen bazı katkı maddeleri etkinliği arttırabilirler Proteinler ve basit aminoasitler, vitaminler, meyve asitleri vb ‘dir





Son yıllarda kozmetik ve dermakozmetik uygulamalarda kullanılmakta olan alfa ve beta hidroksi asitlerin birçok yararlı etkileri saptanmıştır Bu meyve ve süt şekerlerinden elde edilen doğal asitler, ciltte yeni hücrelerin oluşumunu hızlandırırlar ve cildi yoğun olarak nemlendirirler Ciltteki ölü, kalınlaşmış, kuru hücreleri çözerler Ölü tabakayı uzaklaştırırlar Cilt yaşlanması ile birlikte üst cilt tabakasının kalınlaşması nedeni ile oluşan sarımtrak görüntü kaybolur, pembemsi bir renk kazanır Lekeler azalır, kırışıklıklar azalır





Vitamin A içeren kozmetik ürünlerden en çok bilineni retinol, cildin yenilenmesinde etkilidir Epidermal yenilenmeyi hızlandırır, cildi yapılandırır, cilt altı destek dokusunda artma oluşturur, ultraviyoleye bağlı hasar görmüş ciltteki ince kırışıklık ve çizgilerin derinliğini azaltır, pigmentasyonu giderir





E Vitamini serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltır Koruyucu vitamin olarak tanınır Ciltte ultraviyolenin oluşturduğu hasarı azaltır Cildin su tutm akapasitesini arttırır Vitamin E içeren kozmetik ürünler, cilt yüzeyinin düzgünleşmesine, cildin su tutma kapasitesinin artmasına, hasar verici radikallere karşı hücrelerin korunmasına neden olmaktadır Vitamin E ultraviyole ışığına karşı cildin direncini arttırır Cildin zamansız yaşlanmasını engeller





Yeşil çay nemlendiriciler ve diğer kozmetik ürünler içinde yaygın olarak kullanılmaktadır Önemli derecede antioksidan özelliği vardır





C Vitamininin anti-serbest radikal özelliği ve ultraviyoleye karşı koruma özelliği vardır





Biotin ( Viatmin H ) ‘in oral kullanımı cilt, saç ve tırnakların görünümünde ve kalitesinde pozitif etki yapar Yaşlı cilt özelliklerini düzenler





Pigmentasyon bozukluklarının düzeltilmesi için leke açıcı ve düzeltici yoğun bakım uygulanmalıdır Kojik asit, retinoik asit, glikolik asit,hidrokinon, C vitamini, lazer ve kimyasal peeling en sık kullanılan metodlardır Daha genç, daha güzel ve daha sağlıklı bir cilde sahip olmak için





Her şeyden önce niçin bu işlemi istediğinize karar vermelisiniz Gerçekten yüzünüzde, cildinizde küçük bir operasyona ihtiyacınız var mı? Yoksa sadece günlük yaşantınızdaki problemler sizi mutsuz ettiği için mi bir değişiklik arıyorsunuz? Estetik ameliyat ya da diğer işlemler sadece bir tedavi yöntemidir, daha fazlası değil





Tedavilerde dikkat edilmesi gereken nokta, yüz ve vücudun diğer bölgeleri arasında uyumsuzluk olmamasıdır Yüzümüzün çok gergin ve bütün kırışıklıklardan arınmış pürüssüz olmasını isteyebiliriz, ama sonuç çok yapay olabilir Elimizi yüzümüze koyduğumuzda elimiz 50 yaşında, yüzümüz40 yaşında veya dekoltemiz buruşmuş, ancak yüzümüz pırıl pırıl! Yani gençleşme heyecanı ile ellerimiz, kollarımız, boynumuz, yüzümüz arasında onlarca yıl koyabiliriz





Bütün kozmetik müdahalelerden önce bir kez daha aynaya bakınız Sizi en çok hangi çizgileriniz rahatsız ediyorsa, tedavide o bölgeye yoğunluk veriniz İlerleyen zamanla birlikte kişinin estetik kavramı, moda, beklenti ve düşünceleri farklı olabilir Önümüzdeki 5, 10 veya 20 yıl içinde ideal güzellik kavramının nasıl olacağını kimse bilemez Ayrıca yüzümüz devamlı değişmektedir ve güzellik periyodik olarak bakım ihtiyacını belirlemekle devam ettirebilir





Eğer yüzünüzdeki çizgi ve kırışıklıklardan şikayetçi iseniz, ancak fazla zamanınız yok ve size uygun bir yöntemi merak ediyorsanız doktorunuzla tartışınız Doktorunuzun kırışıklıklarınız için size en uygun planı sunmasını sağlayınız Hekiminizle beklentilerinizi tartışınız, aklınıza gelen tüm soruları sorunuz Böylece yapılacak işlem, sonuçları ve olası komplikasyonları hakkında her şeyi öğrenmiş olursunuz





Herkesin cildinin farklı olduğunu, her tedavinin kişiden kişiye farklılık göstereceğini unutmayınız Her doktorun farklı yaklaşımları, farklı teknikleri vardır Bu nedenle birkaç farklı uzman ile görüşmek her zaman faydalıdır Daima deneyimi fazla olan, sizin bakış açınıza uygun olan doktoru tercih ediniz Eğer doktorunuz hep toz pembe tablolar çiziyor ise, her şeyin tamamen düzeleceği gibi bir yaklaşımları varsa, belki bir doktorla daha görüşmelisiniz





Artık estetik işlem yeni bir elbise almak kadar kolay olabilir Cildinize yapılacak her türlü işlemin deneyimli uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmesi şarttır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Yaşlanması Ve Tedavi Yöntemleri

Eski 07-31-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Yaşlanması Ve Tedavi Yöntemleri




Cilt yaşlanması nasıl gerçekleşir, önlenebilir mi?





Cilt yaşlanması genlerle programlanmış bir süreçtir cildin dış görünüşünde ve fonksiyonlarında değişikliklerle sonuçlanır Zamanın akıp gitmesi kronolojik yaş, buna bağlı olarak vücudumuzda oluşan harabiyet ise biyolojik yaşlanma olarak tarif edilebilir Cilt yaşlanması iki şekilde gelişebilir Birincisi genetik, metabolik ve hormonal faktörlerin rol oynadığı doğal, içsel, kronolojik yaşlanmadırİkincisi ise çevresel faktörlere bağlı dışsal, çevresel yaşlanmadır Doğal yaşlanma zamana bağımlı kronolojik bir süreç olup, kaçınılmazdır Dış etkenlerin oluşturduğu dışsal yaşlanma ise engellenebilir değişikliklerle karakterizedir Çevresel etkiler yaşlanmayı hızlandırır, arttırır ya da erken başlatır





Cilt yaşlanmasının başlangıç yaşı nedir?





Bu soruya yanıt bulmak oldukça güçtür Genetik, metabolik, hormonal faktörler ve çevresel, dış etkiler öylesine karmaşık kompleks oluşturur ki, yaşlanma sürecinin başlangıcı ve seyri her birey için farklılıklar gösterir





Yaşlanma sürecinde ciltte ne gibi değişiklikler gelişir?





Yaşlanma bütün organizmayı kapsayan dinami bir olaydır Cilt ise bu değişiklikleri çarpıcı bir şekilde yansıtır İlerleyen yaşla birlikte cildin tüm katlarında değişikler ortaya çıkar Cilt yeterli yağ ve su depolayamaz, doğal elastikiyetini kaybeder ve incelir Doğal yaşlanmanın en karakteristik belirteci ciltte incelmedir Cilt altı destek dokusunda erimeyle ilintili bu durum en belirgin olarak yüz, el, ayaklar ve bacak ön yüzlerinde belirgindir Ayrıca yaşlanan ciltte düzensiz lekelenmeler, kılcal damar çatlamaları, kan gölcükleri ve özellikle 20’li yaşlarla birlikte ortaya çıkan ince çizgilenmeler gözlenir Kırışıklıklar ve lekelerin yanısıra bazı tümöral değişiklikler de görülebilir





Yaşlanma ilerledikçe yüzümüze dolgunluğunu veren yağ yastıkçıkları erimeye, yüz köntürlerinde değişmeler başlar Yerçekiminin de etkisiyle sarkmalar, yanak çevresi ve elmacık kemikleri çevresinde çökükler oluşur, kaşlar aşağıya doğru düşer, dudaklar incelir





Yaşlanmanın ilerlemesi ile cilt eklerinde de değişiklikler oluşur Vücuttaki erkek tipi kalın kılların hem sayısı hem de kalınlıklarında azalma vardır İnce, açık renkli, ayva tüyü şeklinde kıllar ise kalınlaşıp erkek tipi kıllara dönüşür Bu durum erkeklerde çoğunlukla burun, kaş kulak kepçesinde belirginken, kadınlarda ise üst dudak, çene ve boyunda dikkati çeker Ayrıca kıl kökündeki pigment hücreleri kaybı nedeniyle saç ve diğer kıllarda beyazlama olur Saçlar diğer vücut kıllarına nazaran daha çabuk beyazlaşırlar Bu beyazlanma ailesel taşınan genlerle kişiler arası farklılık gösterir Saç folliküllerinin sayısı ve çapı azalır saç uzama hızı yavaşlar Tırnaklar mat ve kırılgandır, uzaması yavaştır Zamanla uzunlamasına çizgilenmeler başlar Yaşlanmış tırnak hassas bir hal alır, ufak bir travma ile çatlar ve kırılır





Yağ bezlerinin sekresyonu azalmıştır Ancak paradoksal olarak yağ bezlerinin büyüklükleri artmıştır Bu durum hormonal aktivitenin azalmasına bağlı olabilir Klinik olarak kendini yüzde, güneş harabiyeti görülen bölgelerde sarı renkli, ciltten kabarık lezyonlar şeklinde gösterir Ter bezlerindeki salgı azalmasına bağlı olarak cilt kuruluğu ve sertliğinde artma meydana gelir





Güneş ışınlarına bağlı yaşlanma nedir, nasıl gelişir, önlenebilir mi?





Güneş ışınlarına sık ve tekrarlanarak maruz kalınması sonucu ortaya çıkan etkilerinin tümünün doğal yaşlanma belirtileri üzerine eklenmesidir Güneşe devamlı maruz kalan vücut bölgeleri; yüz, boyun, dekolte, eller en çok etkilenen bölgelerdir Erken cilt yaşlanmasına güneş ışığının bütün spektrumu değil, görünmeyen yüksek enerjili ultraviyole ışınları sebep olur Cildin üst kısmındaki boynuzsu tabaka ultraviyole ışınlarının çoğunu absorbe etse de, ışığın bir kısmı alt tabakalara geçip orada gelişmekte olan hücreleri etkiler Serbest radikaller ve toksik maddeler oluşmasına neden olarak hücrelere zarar verip dokuyu bozar Vücudun doğal onarım mekanizmaları bu hasarı kısmen tamir etse de, hasarın tümü giderilemez





Doğal yaşlanmadan görsel olarak tümüyle farklı gelişen; ciltte kabalaşma, kırışıklık benekli pigmentasyon, gevşeklik, kolay çürüme, yer yer cilt incelmeleri ile kendini gösteren bir tablodur Kronik güneş hasarı ciltte çeşitli tiplerde cilt kanserine neden olabilir Bu değişiklikler genetik olarak belirlenen cilt tipine ve maruz kalınan toplam ultraviyole dozuna bağlı olarak değişik derecelerde gelişir





Yaşlanmayı arttıran dışsal sebepler nelerdir, önlenebilir mi?





Aşırı güneş ışınları ile birlikte çevre kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi, suların sertliği, yanlış ve dengesiz beslenme, sigara/***** kullanımı, yetersiz yapılan veya hiç yapılmayan cilt bakımı uygulamaları, yanlış kozmetik ürünlerinin kullanımı, kentsel yaşamın getirdiği stres, olumsuz sosyal yaşam koşulları, mimik kaslarının aşırı kullanılması gibi pek çok çevresel faktör dışşal yaşlanmayı arttırmaktadır Bu durum kişiler arası yaşlanma farklılıklarına neden olur Aynı yaşta iki insan ilk bakışta birbirlerinden 20 yaş farklı gözükebilir





Cilt yaşlanmasında genetik özellikler ve hormonların önemi var mıdır?





Ailesel taşınan yapısal özellikler, kişinin genel cilt yapısını belirler Bu durum kişisel yaşlanma farklılıklarına neden olur Açık renkli, ince, kuru cilt daha korunmasız, daha hassas olup yaşlanma daha erken ve hızlı seyreder





Hormonların doğal yaşlanmadaki rolü bilinmektedir Menapoza giren bayanlarda östrojen eksikliği ile cilt yaşlanması hızlanır Erkeklerde ise, androjen azalması ile birlikte ciltteki hücre fonksiyonları etkilenir





Cilt yaşlanmasının önlenmesinde su ve cildin nem içeriğinin önemi var mıdır?





Su insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir Keratin tabakası cildin atmosferle teması olan en dış tabakasıdır Cildin keratin tabakasının su içeriği normalde %10 veya üzerinde olmalıdır Doğal ve çevresel etkilere bağlı yaşlanmada ciltte kuruluk ve ince çizgilenme kısmen keratin tabakanın su içeriğinin azalmasına bağlı olabilir





Beslenmenin önemi var mıdır?





Hayatın her döneminde dengeli, yeterli ve çok yönlü beslenme; büyüme gelişme, vücut işlevlerinin devamı, dokuların yenilenmesi, performans ve cilt sağlığı için gereklidir Yaşlı ciltte oluşan değişmelerin önemli derecede sorumlusu hücre bileşenlerinin yapısal ve görevsel olarak değişimleridir Cildimiz bu değişimlere savunma sistemi ile karşı koymaya çalışır





Savunma sistemi; antioksidan enzimler, antioksidan öğelerden oluşur Antioksidan öğeler; vitamin E (bitkisel yağlı tohumlar ve bunlardan elde edilen yağlar, sert kabuklu meyveler, tahıl taneleri, kurubaklagiller, az miktarda et, yumurta ve balıkta bulunur), vitamin C ( turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, çilek, domates), karotenoidler ( sarı turuncu renkli sebze ve meyveler ile maydanoz, nane tere gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunurlar), bioflavonoidler (turunçgiller, elma çilek, böğürtlen, kara üzüm, ahududu gibi meyveler, patates, karnabahar gibi sebzeler başlıca kaynaklarıdır) dir En antioksidan zeytinyağıdır Tekli doymamış yağdır Bol miktarda E vitamini içerir





Vitamin A ( hayvansal yiyeceklerden en çok balık, karaciğer, süt ve süt yağı, yumurta sarısında bulunur), vitaminB6 (tavuk etleri, sığır karaciğeri, jambon, balık, yağlı tohumlar –ceviz, yer fıstığı, ekmek, mısır ve öğütülmüş tahıllar),folik asit (karaciğer, diğer sakatatlar, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagillerdir), biotin (karaciğer, yumurta sarısı, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri, soya fasülyesi unu ve mayada en fazla bulunur), çinko (yiyeceklerin çoğunda bulunur, ancak hayvansal gıdalarda emilimi daha fazladır), selenyum (deniz ürünleri, sakatatlar, etler), manganez ( ceviz, fındık, fıstık, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve deniz ürünleri), demir (etler, yumurta, kuru meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, kuru balagiller, kuruyemişler, yağlı tohumlar), bakır (karaciğer, et, deniz ürünleri, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, kepeği ayrılmamış tahıl ürünleri) da bağışıklık sistemini etkileyen besin öğelerindendir Bu maddelerin yetersizliklerinde cilt sağlığı bozulur ve cildin yaşlanması hızlanır





Cildin nemi için günde en az 8 bardak su içilmelidir Diyette protein ve tuzun çok olması su kaybını arttırır Bu nedenle cilt dokusunun sağlıklı kalabilmesi için aşırı tuz ve protein tüketiminden kaçınılmalıdır Günlük tuz tüketiminin beş gramı aşmamasına özen göstermek ve sıvı alınımına dikkat etmek gerekir Suyu hücre içinde tutan potasyumdan zengin besinlerin tüketimi yaralıdır Potasyum yoğun olarak fındık, fıstık gibi yağlı tohumlarda, tahıllarda etlerde, sebze ve meyvelerde bulunur





Cilt yaşlanmasında oluşan değişimlerden büyük bir bölümü beslenme biçiminde yapılacak uygun düzenlemeler ile bir dereceye kadar geciktirilebilir





Yeterli ve dengeli bir diyet oluşturmanın temel ilkesi besin çeşitliliğine önem vermek, gereksinim olan tüm besin öğelerini yeterli miktarda almak, besinleri besin öğesi kayıplarını önleyecek ilkeler çerçevesinde hazırlamak, pişirmek, saklamak ve tüketmektir





Besinlerin çiğ ve taze olanlarının anti oksidan özellikleri en fazladır Pişirmeyle bir kısmı yok olabilir





Daha az doymuş yağ, daha az kolesterol tüketmek, basit karbonhidratların (şeker) tüketimini azaltmak, hergün beş ya da daha fazla porsiyon sebze, meyve özellikle yeşil ve sarı yapraklı sebzelerden, narenciye grubu meyvelerden tüketmek gereklidir Basit şekerli gıdaların ve rafine beyaz unlu gıdaların azaltılıp yerlerine rafine edilmemiş tahıllı gıdaların eklenmesi önemlidir





Temel yağ asitlerinden yoksun diyetler, ciltte su kaybı ve kepeklenmeye neden olur





Ciltte temel yağ asitlerini arttırmak için yeşil yapraklı sebzeler, balık ve diğer su ürünleri de tüketilmelidir





Aşırı zayıflama ve diyet ciltte gevşeme ve sarkmalara neden olur Tersine aşırı şişmanlama durumunda ciltte aşırı gerilme ile elastik lif yapısında değişme olur





***** ve sigaranın yaşlanmaya etkileri nelerdir?





Sigaranın ciltte erken yaşlanma ve kırışıklıklara yol açtığı bilinmektedir Yapılan çalışmalar, sigara içenlerde içmeyen gruba göre yüzdeki kırışıklık oranının daha fazla olduğunu göstermiştir 40-60 yaş grubu bayanlarda sigaraiçimi ile 14 yıl yaş artımı bildirilmektedir





Sigara içicisinin yüzü olarak tanımlanan görünüm; üst, alt dudaklara ve göz kenarlarına dik açı yapar tarzda kırışıklıklar, kemik yapıların belirginleşmesi, yüzün incelmiş görünümü; mor, kırmızı, kavuniçi görünümünde renk olarak tanımlanmaktadır Sigara dumanı cildin keratin tabakasının nemini azaltır Sigarayı sabit tutmak ya da dumanın gözü tahriş etmesini engellemek için sürekli yapılan yüz hareketleri hassas olan bölgelerde kırışıklıkların artmasına neden olur





Sigara damarların daralmasına neden olup, tüm organlarda ve ciltte besin ve oksijen akışını azaltır





Sigara serbest radikallerin çoğalmasına neden olur Sigara içenlerin A,C, E vitaminlerinden zengin olan kırmızı ve yeşil sebzeleri E vitamininden zengin olan zeytinyağıyla birlikte tüketmesi vücudun sigara tahribatını kolay onarmasını sağlayacaktır





***** kullanımının da erken cilt yaşlanmasına eden olduğu gösterilmiştir





Cilt yaşlanmasına karşı kişisel olarak ne gibi önlemler alınabilir?





Günümüzde doğal yaşlanma sürecini olanaklarımız ölçüsünde yavaşlatabilmek olasıdır Kişiler günlük yaşamlarında bilinçli davranarak, kronolojik ve çevresel yaşlanmaya karşı koruyucu yönde hareket edebilirler Öncelikle güneş ışınları hasarından korunmak gerekir Bu nedenle düzenli güneş koruyucu kullanımı önerilmektedir Güneş koruyucu ürünler UV ışınlarını kimyasal olarak absorbe eden veya fiziksel olarak bloke eden filtreler içerirler Yine uygun kozmetik ürünlerinin kullanımı, beslenme alışkanlıklarımız, düzenli yaşam koşulları gibi faktörlere dikkat etmek de yaşlanmayı geciktirecek veya yavaşlatacaktır





Günümüzde cilt yaşlanmasını önlemek ya da tedavi etmek için ne gibi tedavi seçenekleri geliştirilmiştir?





Yaşlanmış cilde sahip olan kişinin kendine özgüveni, ruhsal durumu, kozmetik ürünlere yaptığı yüksek miktarda harcama maliyeti dermatolojide bilimsel yaklaşım ve ilgiyi üzerine toplamıştır Cilt yaşlanmasını geciktirmek amacı ile pek çok çalışma yapılmaktadır Yüzyıllar boyunca hekimler çeşitli maddeler kullanarak cilde ait şekil bozukluklarını tedavi etmeye çalışmışlardır





Ne yazık ki, tüm bu çabalar, cilt yaşlanmasını henüz tümüyle engelleyebilir düzeylere ulaşmamış, bugün için kalıcı ve etkin bir çözüm üretilememiştir Ancak cilt yaşlanmasının geciktirilmesinde bazı çözümlerden söz edilmektedir





Kullanılan tedavi yöntemlerinin her birinin kendine özgü etkinliği, güvenirliliği, kullanım kolaylığı ve de yan etkileri vardır





Estetik cerrahlar yüz germe ameliyatları yaparak kırışıklıkları gidermeye çalışmaktadır Kozmetik dermatolojide yüzdeki kırışıklık ve çizgilerin tedavisinde ameliyatsız, neştersiz, anestezisiz modern tedavi şekilleri geliştirilmiştir Botox ve dolgu maddesi enjeksiyonları, lazer cilt yapılandırma tedavileri gibi; toleransı kolay, risksiz, tekrarlanabilir, sosyal hayatı engellemeyen tedavi seçenekleri, cerrahi tedavilere alternatif oluştururlar Ayrıca ciltteki yüzeyel yapı ve pigmentasyon değişiklikleri dekoratif kozmetiklerle; kabalaşma, kırışıklıklar kimyasal soyma ve lazer tedavileri ile giderilebilmektedir





Bütün tedavilerde optimal etkinlik ve kullanım süresi kişiden kişiye değişebilir Tedavi sonuçlarını etkileyen faktörler şunlardır





v Kişisel faktörler (yaş, cinsiyet vb),


v Cilt özellikleri (cilt tipi, kırışıklıkların derecesi, cilt elastisitesi),


v Hastanın yaşam tarzı (stres, beslenme alışkanlığı, *****, sigara, aşırı ultraviyole ile temas vb),


v Tedavi uygulanan bölgedeki mekanik stres, aşırı kas hareketleri,


v Uygulanan ilacın yoğunluğu ve miktarı


v Uygulayan hekimin klinik deneyimi vb etkiler




Yüz gerdirme ameliyatları





Yüzdeki belirgin sarkmalar için radikal bir çözüm yüz gerdirme ameliyatlarıdır Elmacık kemiklerinden ve dudak kenarlarından aşağı doğru, yanaklardan çeneye doğru sarkan sadece cildimiz değildir Aynı zamanda cilt altındaki kaslar ve yağ dokusu da sarkar Bu nedenle cilt altıondaki sarkan kaslar düzeltilerek ve yer değiştirip aşağıya doğru kayan yağ dokusu eski yerine getirilerek doğal bir sonuç alınabilir Ameliyat ile 15-20 günlük bir iyileşme süresi gereklidir, ameliyata ait izler gizli de olsa kalabilir





Yüz gerdirme ameliyatının kullanım süresi kişiden kişiye değişebilir 3 yıl ile 10 yıl arasında kullanılabilir Kullanım süresi cildin genetik özelliklerine, sigara kullanımına, stres, yorucu yaşam biçimine, UV’e maruz kalışa göre değişebilir Günümüzde bu ameliyatları mümkün olduğu kadar geciktirecek ameliyatsız yöntemler vardır Yumuşak doku dolgu maddesi enjeksiyonu, botox enjeksiyonları, lazer cilt yenileme tedavileri vb




Yumuşak doku dolgu maddeleri





Yüze enjekte edilen dolgu maddeleri yüzün cildin çizgilerinin, oturmuş kırışıklıklarının doldurulmasında, dudakların kalınlaştırılmasında kullanılır Tedavi planlanmasından önce hastaya germe testi yapılmalıdır En iyi sonuçlar germe testi uygulandığında düzelmenin görülebildiği bölgelerde alınır





Dolgu maddeleri, uygulaması kolay ve problemsiz olmakla birlikte belli bir tecrübe ve estetik bir anlayış gerektirmektedir Uygulama sırasında uygulanacak bölge lokal anesteziklerle uyuşturulur Bu şekilde hasta herhangi bir rahatsızlık hissetmeyecektir Daha sonra kırışıklıklar içine dolgu maddesi, usulüne uygun şekilde dikkatlice enjekte edilir Enjeksiyondan sonra cilde el ile hafifçe masaj yapılarak ilgili bölgenin eşit oranda düzelmesi sağlanır İşlem yarım saatten daha kısa sürer Sonuç hemen alınır Hasta yüzünde iz, yara, sargı olmadan, kırışıksız, çizgisiz işine geri dönebilir








Son yıllarda bir çok favori dolgu maddesi kullanıma sunulmakla birlikte bu ürünler genellikle sentetik ya da doğal oluşlarında ve vücuttan emilim sürelerine göre sınıflandırılırlar Hayvansal kaynaklı olan ürünler vücutta daha fazla allerjik reaksiyon riskine sahiptirler Erken emilen dolgu maddeleri, zamanla vücudumuzdaki doğal destek dokusu gibi azalarak, 6-8 ay sonra vücuttan tamamen atılırlar, bu ürünler ile düzelmenin süreğen olabilmesi için zaman içinde enjeksiyonların tekrarlanması gerekecektir Bunun aksine uzun sürede emilen (semi-absorbable) ya da emilmeyen (non-absorbable) dolgu maddeleri sıkılıkla tercih edilmektedirler Bunların tek dezavantajı yapan hekimin bu konuda tecrübeli olmasını gerektirmeleridir





Kullanılan dolgu maddesinin niteliği, cildin kalınlığı, nem ve yağ düzeyi, kırışıklıkların derinliği ve sebebi, enjeksiyonu yapan doktorun tecrübesi ve estetik anlayışı tedavinin başarısını ve kullanım süresini etkiler




Botox enjeksiyonları





Günümüzde ameliyatsız, anestezisiz bir diğer kırışıklık tedavisi yöntemi olan botox, yüzün üst bölümünün gençleştirilmesinde tercih edilebilecek bir seçenektir Yüz görünümünde yenileme, gençleştirme düşünen hastalarda, etkisi geçici olmakla birlikte etkili ve güvenli bir tedavi şeklidir





Tıp dünyasında 70’li yıllardan beri kullanılmaktadır İlk olarak çocuk hastalarda şaşılık tedavisinde, ardından tıbbın diğer alanlarında başarıyla kullanılmıştır Yedi yıldır da kozmetik biliminin hizmetindedir Etkisi kasları geçici süre ile etkisiz hale getirmesidir Alın kırışıklıkları, göz çevresinde olan kaz ayağı çizgilerinde çok iyi sonuçlar alınmaktadır Özellikle, eğer kaşlarınızı çok fazla çatıyor veya kaşlarınızı yukarıya kaldırıp alnınızı çok sık kırıştırıyorsanız, henüz kırışıklıklar oluşmadan önlem olarak botox yaptırarak, ileride kalıcı kırışıklıkların oluşmasını engelleyebilirsiniz Aslında botox’un bu amaçla ( önleyici ) kullanımı çok daha önemlidir Çünkü kırışıklar oluştuktan sonra ki kullanımında elde edilen sonuçlar geçicidir ve sıklıkla 6 –8 ay kadar sürecektir Yaş ilerledikçe aşağıya doğru sarkan kaşları kaldırmak için de botox iyi bir çözümdür Çünkü kaşları kaldıran tedavi işlemleri yüz görünümünü yenileyip, daha genç bir görünüm kazandırır





Botox, deneyimli bir uzman doktor tarafından, anesteziye gerek kalmadan, mimik kaslarının bulundukları noktalara direkt olarak enjekte edilir Dakikalar içinde bütün işlem tamamlanabilir İlacın etkisi uygulamadan 2-3 gün sonra belirmeye başlar, yaklaşık 8-10 günde tam olarak ortaya çıkar Sinir/kas kavşağındaki iletişim bloke olur, kas hareketleri güçsüzleşir, yavaşlar Ancak vücudumuzda sürekli işlemekte olan onarım mekanizmaları ile yeni sinir hücreleri oluşur, sinir/ kas iletişimi zamanla yeniden başlar Bu süre 3-6 aydan 1 yıla kadar uzayabilir Düzenli aralıklarla uygulamanın tekrarı gereklidir Tekrarlanan enjeksiyonlar ilacın etki süresini uzatır Kullanım süresi kişinin yaşına, kas gücüne, tamir mekanizmalarına, cilt tipine, enjekte edilen ilaç yoğunluğuna ve miktarına, tedaviyi uygulayan hekimin anatomik bilgi ve tecrübesine direkt olarak bağlıdır Yağlı kalın cilt tipine sahip olanlar ve kas yapısı güçlü olanlarda yüksek doz ilaç gereklidir, etki süresi kısadır Cilt yapısı ince, belirgin kas yapısı olmayan, genç hastalar için standart ilaç dozları yeterlidir, etki süresi uzundur





Botox tedavisi sırasında hasta seçimi temeldir En başarılı sonuçlar 50 yaşa kadar olan gruptadır Çünkü bu yaş grubu hastalarda cilt altı destek dokusu sağlamdır, kırışıklıklar daha çok kas gücüne bağlıdır İleri yaşlarda cilt altı elastisitesi azalmıştır, kırışıklıklar daha çok yerçekimine bağlıdır





Tedaviyi uygulayacak hekimin hastanın yüz biçimini, anatomik yapısını, yüz hareketlerini çok iyi değerlendirmesi tedaviden beklenen etkileri arttırır, arzu edilmeyen sonuçları engeller Her hastada enjeksiyon noktaları ve bu noktalara enjekte edilen ilaç dozları farklılık gösterebilir




Lazer tedavisi





Lazer terimi güçlendirilmiş bir ışık demetini yansıtmaktadır Işık kaynağından çıkan ışınların belli bir tüpte biriktirilip güçlendirilerek, belli bir noktaya yönlendirilmesi esasına dayanır Eski teknik cilt yenileyici lazerler fototermal hasar ile cildin bir kısmını ortadan kaldırarak doku hasarı oluştururlar Bu tür lazer tedavileri sonrası 2-6 ay sürebilen kızarıklık, kaşıntı yanma hissi görülebilir Daha nadir olarak da aşırı skar dokusu, benekli pigmentasyon bozuklukları gelişebilir Bu yan etkileri azaltmak için hasta seçimi, iyi teknik ve lazer sonrası yara bakımı temeldir Son yıllarda bu lazerin hem hasta hem de hekim için oluşturdukları zorlukları en aza indirebilecek; ciltte harabiyet, açık yara oluşturmadan, direkt olarak alt dokulardaki kollajeni uyararak yenileyen ve depolayan lazeler geliştirilmeye başlanmıştır





Dışarıdan kollagen liflerin arasındaki bağı güçlendirerek kırışıklıklar azalır, elastikiyet kaybından olan sarkmalar toplanır, cilt daha diri gözlenir Lazer enerjisi cilde temas ettiğinde, kısa bir süre sonra kaybolan hafif karıncalanma ve sıcaklık hissi duyulur Tedavi edilecek bölgenin boyutlarına bağlı olarak ortalama işlem süresi 15-60 dakika arasındadır Tedavi sırasında cilt yüzeyi açılmadığı ya da zarar görmediği için, tedavi süresince veya tedavi sonrasında hasta rahatsızlığı olmaz, bilinen diğer lazer tedavilerinden sonra beklenen iyileşme süresine de ihtiyaç yoktur Yapılan çalışmalarda tek seansta kırışıklıklarda %69 azalma tespit edilmiştirHer 1-15 aylık aralarla birkaç seans uygulama başarıyı daha da arttırır Tedaviden sonra beklenen sonuç maksimum 3 ay içerisinde elde edilir Tedavi sonuçlarının kalıcılığı ortalama 2 yıldır Lazer tedavisi diğer anti-aging tedavilerle desteklenebilir El üzeri ve yüzdeki yaşlılık lekeleri için lazer ile başarılı sonuçlar alınabilir




Peeling yöntemleri





Kimyasal peeling sıklıkla yaşlanmaya ve güneş hasarlarına bağlı gelişen değişikliklerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır Hafif ve orta dereceli kırışıklıkların tedavisinde, pigment bozukluklarında kullanılmaktadır Peeling uygulamalarında en sık kullanılan maddeler alfa hidroksi asitler olarak bilinen doğal meyve asitleridir




Kozmetik cilt bakım ürünleri





İçsel ve dışsal yaşlanmada cilt kuruluğu ve kırışıklığı büyük ölçüde keratin tabakasının su içeiğinin azalmasına bağlı olabilir Dıştan uygulanan nemlendirici kremlerle nem sağlanabilir Nemlendirici kremler su içinde yağ veya yağ içinde su formülünde olabilirler Yağ içinde su olanlarda etkin faz yağ olup, kuru ciltler için uygundurlar Gece kremi olarak kullanılırlar Su içinde yağ olanlar ise etkin fazı su olup, ciltte serinletici bir his yaratan yağsız nemlendiricilerdir Normal ve yağlı ciltli kişiler için gündüz kremi olarak kullanılırlar Göz çevresi kremleri irritatif etkileri azaltmış gece kremleridir İçlerinr vitamin, protein ve aminoasit yapısında maddeler ilave edilerek etkileri güçlendirilmiştir Nemlendiricilere ilave edilen bazı katkı maddeleri etkinliği arttırabilirler Proteinler ve basit aminoasitler, vitaminler, meyve asitleri vb ‘dir





Son yıllarda kozmetik ve dermakozmetik uygulamalarda kullanılmakta olan alfa ve beta hidroksi asitlerin birçok yararlı etkileri saptanmıştır Bu meyve ve süt şekerlerinden elde edilen doğal asitler, ciltte yeni hücrelerin oluşumunu hızlandırırlar ve cildi yoğun olarak nemlendirirler Ciltteki ölü, kalınlaşmış, kuru hücreleri çözerler Ölü tabakayı uzaklaştırırlar Cilt yaşlanması ile birlikte üst cilt tabakasının kalınlaşması nedeni ile oluşan sarımtrak görüntü kaybolur, pembemsi bir renk kazanır Lekeler azalır, kırışıklıklar azalır





Vitamin A içeren kozmetik ürünlerden en çok bilineni retinol, cildin yenilenmesinde etkilidir Epidermal yenilenmeyi hızlandırır, cildi yapılandırır, cilt altı destek dokusunda artma oluşturur, ultraviyoleye bağlı hasar görmüş ciltteki ince kırışıklık ve çizgilerin derinliğini azaltır, pigmentasyonu giderir





E Vitamini serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltır Koruyucu vitamin olarak tanınır Ciltte ultraviyolenin oluşturduğu hasarı azaltır Cildin su tutm akapasitesini arttırır Vitamin E içeren kozmetik ürünler, cilt yüzeyinin düzgünleşmesine, cildin su tutma kapasitesinin artmasına, hasar verici radikallere karşı hücrelerin korunmasına neden olmaktadır Vitamin E ultraviyole ışığına karşı cildin direncini arttırır Cildin zamansız yaşlanmasını engeller





Yeşil çay nemlendiriciler ve diğer kozmetik ürünler içinde yaygın olarak kullanılmaktadır Önemli derecede antioksidan özelliği vardır





C Vitamininin anti-serbest radikal özelliği ve ultraviyoleye karşı koruma özelliği vardır





Biotin ( Viatmin H ) ‘in oral kullanımı cilt, saç ve tırnakların görünümünde ve kalitesinde pozitif etki yapar Yaşlı cilt özelliklerini düzenler





Pigmentasyon bozukluklarının düzeltilmesi için leke açıcı ve düzeltici yoğun bakım uygulanmalıdır Kojik asit, retinoik asit, glikolik asit,hidrokinon, C vitamini, lazer ve kimyasal peeling en sık kullanılan metodlardır Daha genç, daha güzel ve daha sağlıklı bir cilde sahip olmak için





Her şeyden önce niçin bu işlemi istediğinize karar vermelisiniz Gerçekten yüzünüzde, cildinizde küçük bir operasyona ihtiyacınız var mı? Yoksa sadece günlük yaşantınızdaki problemler sizi mutsuz ettiği için mi bir değişiklik arıyorsunuz? Estetik ameliyat ya da diğer işlemler sadece bir tedavi yöntemidir, daha fazlası değil





Tedavilerde dikkat edilmesi gereken nokta, yüz ve vücudun diğer bölgeleri arasında uyumsuzluk olmamasıdır Yüzümüzün çok gergin ve bütün kırışıklıklardan arınmış pürüssüz olmasını isteyebiliriz, ama sonuç çok yapay olabilir Elimizi yüzümüze koyduğumuzda elimiz 50 yaşında, yüzümüz40 yaşında veya dekoltemiz buruşmuş, ancak yüzümüz pırıl pırıl! Yani gençleşme heyecanı ile ellerimiz, kollarımız, boynumuz, yüzümüz arasında onlarca yıl koyabiliriz





Bütün kozmetik müdahalelerden önce bir kez daha aynaya bakınız Sizi en çok hangi çizgileriniz rahatsız ediyorsa, tedavide o bölgeye yoğunluk veriniz İlerleyen zamanla birlikte kişinin estetik kavramı, moda, beklenti ve düşünceleri farklı olabilir Önümüzdeki 5, 10 veya 20 yıl içinde ideal güzellik kavramının nasıl olacağını kimse bilemez Ayrıca yüzümüz devamlı değişmektedir ve güzellik periyodik olarak bakım ihtiyacını belirlemekle devam ettirebilir





Eğer yüzünüzdeki çizgi ve kırışıklıklardan şikayetçi iseniz, ancak fazla zamanınız yok ve size uygun bir yöntemi merak ediyorsanız doktorunuzla tartışınız Doktorunuzun kırışıklıklarınız için size en uygun planı sunmasını sağlayınız Hekiminizle beklentilerinizi tartışınız, aklınıza gelen tüm soruları sorunuz Böylece yapılacak işlem, sonuçları ve olası komplikasyonları hakkında her şeyi öğrenmiş olursunuz





Herkesin cildinin farklı olduğunu, her tedavinin kişiden kişiye farklılık göstereceğini unutmayınız Her doktorun farklı yaklaşımları, farklı teknikleri vardır Bu nedenle birkaç farklı uzman ile görüşmek her zaman faydalıdır Daima deneyimi fazla olan, sizin bakış açınıza uygun olan doktoru tercih ediniz Eğer doktorunuz hep toz pembe tablolar çiziyor ise, her şeyin tamamen düzeleceği gibi bir yaklaşımları varsa, belki bir doktorla daha görüşmelisiniz





Artık estetik işlem yeni bir elbise almak kadar kolay olabilir Cildinize yapılacak her türlü işlemin deneyimli uzman bir doktor tarafından gerçekleştirilmesi şarttır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.