Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
delikanlı, genç, ile, kız

Delikanlı İle Genç Kız

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Delikanlı İle Genç Kız



Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı Okul salonundaydı maç
Tribünsüz,minik bir salon Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadeceO kadar
yakındılar

Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu takımda Hoşlandığını,
fena halde hoşlandığını hissetti Az sonra bir şeyi daha hissetti Uzun zamandan beri maçı değil, o
güzel kızı izlediğini Kız servis atarken hemen önünden geçti Göz göze geldiler Kız gülümsedi

Delikanlı, çok popülerdi o yıllarda Kız onu tanımış olmalıydı Kim bilir, belki kız da ondan
hoşlanmıştı Belki de delikanlı öyle olmasını istediği için ona öyle gelmişti Set değişip, takım
karşıya gidince, delikanlı da yerini değiştirdi, o da karşıya gitti Üçüncü sette tekrar eski
yerine döndü Kız da gidiş gelişleri fark etmişti galiba Bir defa daha gülümsedi
Manidar"anladım" der gibi bir gülümseyişti bu

Delikanlı o hafta boyu hep bu dünyalar şirini kızı düşündü Pazar günü, sabahın köründe kalktı,
erkenden oynanacak maçı, ne maçı canım, o dünyalar şirini kızı görmek için

Delikanlı artık kızın hiçbir maçını kaçırmıyordu Dahası Ankara Koleji'nin her dağılış saatinde,
okul civarında oluyordu, onu bir kez daha görmek için Karşılaştıklarında, hafif çok hafif bir
gülümseme, çok minik bir baş eğmesi ile selamlaşır olmuşlardı Bir defasında, yaptığına sonra
kendisi de günlerce güldü O gün gene tesadüfmüş gibi, okul dağılışı kızın karşısına çıkmış,
gülümseyerek selamlamış, sonra arka sokaklara dalıp, yıldırım gibi koşarak, bir blok ötede gene
karşısına çıkmıştı Kız bu defa, iyice gülmüştü Karşısında, sözüm ona ağır ağır yürüyen, ama nefes
nefese delikanlıyı görünce

Delikanlı, voleybol takımının kaptanını iyi tanıyordu Arkadaştılar Sonunda bütün cesaretini
topladı, kaptana açıldı O kızdan fena halde hoşlanıyordu Galiba kız da ona karşı boş değildi Bir
yerde, bir şekilde tanışmaları gerekiyordu O zamanlar, bu işler böyle oluyordu çünkü Kaptan
"tabi" dedi "bu hafta sonu güzel bir konser var Biz onunla gitmeye karar vermiştik zaten Sen de
gel Hem konseri birlikte izleriz, hem de tanışırsınız"

"Mutluluk işte bu olmalı" diye düşündü delikanlı "Mutluluk işte bu!"

Ve konser gününe kadar geceleri hiç uyuyamadı Konser gününü de hiç ama hiç unutmadı O ne
heyecandı öyle Konserin verildiği sinemanın kapısında tanıştılar El sıkıştılar O güzel ele
dokunduğu anı da hiç unutmadı delikanlı Kaptan, salona girdiklerinde, ustaca bir manevra daha
yaptı Delikanlı ile dünyalar şirini kız yanyana düştülerİnanamıyordu delikanlı Onunla nihayet
yanyana oturduğuna, onun sıcaklığını hissettiğine, onun nefesini duyduğuna inanamıyordu Biraz önce
tanışırken tuttuğu el, bir karış ötesinde öylesine duruyor, delikanlı, sahnede dünyanın en romantik
şarkısı söylenirken –o an dünyanın bütün şarkıları dünyanın en romantik şarkısıydı ya- o eli tutmak
için öylesine büyük bir arzu duyuyordu ki içinde Ama uzatamıyordu işte elini Her şey böyle iyi
giderken, yanlış bir hareketle, onu ürkütebileceğinden, incitebileceğinden öylesine korkuyordu ki

Sonunda dayanamadı, sanki kolu uyuşmuş gibi, uzandıKolunu kızın koltuğunun arkasına koydu Kızın
omzuna değil Koltuğun üzerine Sonra kız arkaya yaslandı Bir kaç saç teli, delikanlının elinin
üzerine dokundu Kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu artık genç adamın Dünyalar şirini kızın
saçları eline dokunuyordu çünkü Konserden çıkarken, kız, şakalaştı "Sizi her maçımızda
görüyoruz Alıştık nerdeyse Yarın Adana'da da maçımız var Gözlerimiz sizi arayacak"

Hayır, aramayacaktı Delikanlı o anda kararını vermişti çünkü Cebinde onu otobüsle Adana'ya
götürüp getirecek, hatta öğle yemeğinde bir de Adana kebap yedirecek kadar para vardı Gece yarısı
kalkan otobüse bindi Sabah erkenden Adana'ya indi Maç saatine kadar başı boş dolaştı Salona
erkenden girdi, en ön sıraya tam servis köşesine en yakın yere oturdu Takımlar sahaya çıkarken,
salondaki en heyecanlı seyirci oydu Maç falan değildi sebep tabii İlk sette kız farkında bile
değildi onun Nerden olsundu ki İkinci sette öbür tarafa gittiler Döndüklerinde, ügüncü sette
kız fark etti delikanlıyıYüzünde çok ama çok şaşkın bir ifade, biraz mutluluk, biraz da gurur
vardı sanki Ankara'nın hele Kolejde çok popüler bu delikanlısının onun için ta oralara geldiğini
bilmenin gururu

Maç bitti Kız soyunma odasına, delikanlı garaja gitti Tek kelime konuşmadan Konuşmaya gelmemişti
ki Kız "keşke orada olsaydın" demişti O da olmuştu işte Hepsi o Ona o kadar çok şey söylemek
istiyordu ki aslında

Bir gün üniversite kantininde gazete okurken, iç sayfalarda bir şiire rastladı Daha doğrusu bir
şiirden alınmış bir dörtlüğe Söylemek istediği her şey bu dört satırda vardı sanki Bembeyaz bir
karta yazdı o dört satırı Öğleden sonrayı zor etti, Kolejin önüne gitmek için Kızın karşıdan
geldiğini gördü Koşarak yanına gitti "Bu sana" diye kartı eline tutuşturdu ve kayboldu ortadan
Kız, Necip Fazıl'ın dört satırını okurken

"Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar!"

Ertesi gün öğleden sonra, tarif edilemez heyecanlar içinde Kolejin önündeydi gene Kız karşıdan
geliyordu Bu defa yanında arkadaşları yoktu Yalnızdı Yaklaştığında işaret etti delikanlıya
Gözlerine inanamadı genç adam Onu yanına mı çağırıyordu yoksa Evet, çağırıyordu işte Kalbinin
duracağını sandı yaklaşırken "Sana bir şeyler söylemek istiyorum" dedi kız O da heyecanlıydı,
belli "Bak iyi dinle Dünkü satırlar için çok teşekkürler Herhalde hissettin, ben de senden
hoşlanıyorum Ama senden evvel tanıdığım birisi daha var Ondan da hoşlanıyorum ve henüz karar
veremedim, hanginizden daha çok hoşlandığıma Ve de şu anda, onu terk etmem için bir sebep yok"

"O zaman karar verdiğinde ve de eğer seçtiğin ben olursam, hayatında başka kimse olmazsa, ara beni!"
dedi, delikanlı ikiletmeden Ayrıldı kızın yanından Bir daha voleybol maçına gitmeden, bir daha
okul yolunda önüne çıkmadan Bir daha onu hiç görmeden

Yıllarca sonra Levent Yüksel'in söyleyeceği şarkıdaki Sezen Aksu'nun sözlerini o zaman biliyordu
sanki Aşk "onurlu" olmalıydı Günlerce, haftalarca, aylarca bekledi Tıpkı, kıza verdiği o
dörtlükteki gibi bekledi Hastanın sabahı, şeytanın günahı beklediği gibi bekledi Heyecanla
bekledi Hırsla, arzuyla bekledi Umutla, umutsuzlukla bekledi Bazen öfkeyle bekledi Ama
bekledi Başka hiç kimseye bakmadan, başka hiç kimseyi bulmadan bekledi Bir gün bir şiir
antolojisinde şiirin tamamını buldu İki dörtlüktü şiir İlki kıza verdiğiydi Bir ikinci dörtlük
daha vardı orada O dörtlüğü de bir kartın arkasına dikkatle yazdı Cebine koydu

Bekleyiş sürüyor, sürüyordu Okullar kapandı, açıldı Aylar, aylar geçtiBir gün delikanlı kızı
aniden karşısında gördü "Günlerdir seni arıyorum" dedi kız "Günlerdir seni arıyorum İşte sana
haber Artık hayatımda hiç kimse yok!"

"Yaa" dedi delikanlı "Yaa" dedi sadece Kalbi heyecandan ölesiye çarparken, aylardır ölesiye
beklediği an gelip çatmışken, ağzından sadece bu ses çıkmıştı: "Yaaa!"

Cebindeki artık iyice eskimiş kartı uzattı kıza "Sana bir şiirin ilk dörtlüğünü vermiştim ya bir
gün" dedi "Bu da sonu onun"

Sonra yürüdü gitti, arkasına bile bakmadan Kız ikinci dörtlüğü oracıkta okurken

"Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar!"

Aradan yıllar, çok ama çok uzun yıllar geçti Delikanlı bugün hala düşünüyor O uzun, çok uzun
bekleyiş mi öldürmüştü aşkını? Ya da beklerken, ölesiye beklerken hayalinde öylesine bir sevgili
yaratmıştı ki, artık yaşayan hiç kimse bu hayali dolduramazdı O sevgilinin kendisi bile
Hayalindekini canlı tutmak için mi, canlısını silmişti yani? Ya da Ya da Bir şiirin
romantizmine mi kapılmış, bir delikanlılık jesti uğruna, mutluluğunun üzerinden öylece yürüyüp mü
gitmişti acaba?

Delikanlı bu soruların cevabını bugün hala bilmiyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.