Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gerçeği, iradenin, olduğu, yaratıcı

Bir Yaratıcı İradenin Var Olduğu Gerçeği

Eski 07-30-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Yaratıcı İradenin Var Olduğu Gerçeği




BİR YARATICI İRADENİN VAR OLDUĞU GERÇEĞİ VE MATERYALİZM

İnsanoğlu var edildiği ve düşünmeye başladığı ilk anlardan itibaren yaratılışı merak etmiştir Bu merak önce; ben neden, nasıl, niçin var edildim şeklinde kendine yönelikti Fakat daha sonra var oluşun bütünlüğü keşfedilmeye başlanınca bu soru; biz nasıl, neden, niçin var edildik şekline dönüşmüş, bu konuda çok ve çeşitli teoriler, düşünceler üretilmiştir
Var oluşun nedenleri, niçinleri, nasılları konusunda üretilen yanıtların çokluğu ve çeşitliliğine rağmen bütün bunları iki büyük grupta toplamak mümkündür Tanınmış bir bilim insanına göre varoluş ya yaratılmıştır ya da yaratılmamıştır
Eğer yaratılmış ise bir yaratıcı iradenin olması gerekecektir Fakat materyalistler yaratılışı kabul etmek için yokluktan bir şeylerin meydana geldiğini, ortaya çıktığını kabul etmek gerekir; bunu da bilim ret eder diyerek yaratılışı inkâr ederler, kanıt olarak bilimi gösterirler Yadsınamaz bilimsel bir gerçek olan maddenin (enerjinin) sakımı kanunu bu görüşü onaylar gibidir Tersinim teorisi ise materyalistlerin bu kanunu eksik bu nedenle yanlış yorumladıkları görüşündedir
Maddenin (enerjinin) sakımı kanunu hiç bir maddenin yoktan var vardan da yok olmayacağını ancak şekil değiştireceğini belirtir
Materyalistler varoluşu önce maddeye dolaysıyla evrene indirgerler Ardından da maddenin sakımı kanuna göre var olan evrenin yoktan var olamayacağını, var olduğu içinde ezelden beri var olması gerektiğini söylerler Söylerler ama var olan bir madde yokluktan var olamayacağından her madde gibi evreninde bir kaynağının olması gerektiğini nedense görmezlikten, bilmezlikten gelirler
Nitekim doğruluğu hemen hemen kanıtlanmış olan big bang teorisine (tersinim teorisine göre genişim evresi) göre evrenin kaynağı kütlesiz bir enerji zerresidir Diğer ifade ile evren bu kütlesiz enerji zerresinin patlaması sonucu meydana gelmiştir
Eğer evrenin kaynağı bir kütlesiz enerji zerresi ise maddenin (enerjinin) sakımı kanuna göre bu zerrenin de bir kaynağı olması gerekecektir Bu böyle ezele kadar devam edip gider
Bir materyalist için evrenin bir kaynağının, kaynağında bir kaynağının olması, bunun ezele kadar devam edip gitmesi gerektiği materyalist felsefeyi etkilemez Aksine doğrular
Materyalist çevreler önceleri evrenin kaynağı olan enerji zerresinin ezelden beri var olduğunu; takriben on üç milyar yıl önce patlayarak tüm evreni meydana getirdiğini savundular Fakat tüm evreni meydana getirecek kadar yoğun olması gereken bu zerreciğin ışık fotonlarının yayılmasına dahi izin vermeyecek kadar büyük çekim gücüne sahip olması gerektiği, nasıl olup da patladığı (patlama için çekim gücünden daha büyük ve ters etkili bir gücün enerji zerreciğinin tam ortasına uygulanmış olması gerekir) sorusu gündeme gelince bu varsayımdan vazgeçmek zorunda kalmışlar, yerine kurulup bozulan evren modelini getirmişlerdir Bu modele göre evren kurulup bozularak ezelden gelmektedir Sonsuza kadar kurulup bozulacaktır
Kurulup bozulan evren modelini destekleyen herhangi bir bilimsel kanıtın olmaması bu varsayımı bir teori olmadan öteye götürmez Bize göre bu bir bilimsel gerçekleri materyalist felsefeye uydurma operasyonudur
Evrenin bir enerji zerresinin patlaması sonucu meydana geldiği gerçeği evren meydana gelirken kaynağın tümünün kullanılıp kullanılmadığı sorusunu gündeme getirir Bu soruya verilecek cevap çok önemlidir
Eğer kaynağın tümü kullanılmış ise kaynağın kaynakları da kullanılmış olacağından evrenin ezelden gelmesi gerekecekti Ama biz evrenin ezelden gelmediğini, bir yaşının ve belirli bir kütlesinin olduğunu biliyoruz Bu da bize evren oluşurken kaynağın tümünün kullanılmadığını sadece büyük bütünün minik bir parçasının harcandığını gösterir
Büyük bütün ezelden gelip ebede uzanması gerektiğinden harcanan parça onu eksiltmeyecek, azaltmayacak, evrende bu büyük bütünün içinde minik bir zerre (gerçekte bir zerre bile değil) olacaktır
Uzay diye isimlendirip ezelden gelip ebede uzanan bir hiçlik olarak nitelendirdiğimiz evren dışı alemin gerçekte bir hiçlik olmadığı açıktır Bu gerçek ise tersinim teorisinin Yaratıcı evreni yaratmayı murat edince kendi zerresinden bir zerreyi ortaya koydu ve kün (ol) buyurdu öngörüsüyle tamamen örtüşür
Sonuç olarak şunları söyleyeceğiz Evren başlangıcından en mükemmel dönemine kadar mükemmel planlanmış bir düzenlemenin sonucudur Asla rastlantısal değildir
İçinde milyarlarca gökcisminin bulunduğu şu evren, evrende yüzüp duran dünya, dünyayı tıka basa dolduran ancak milyarla ifade edilebilen canlılar rastlantılarla oluşmamışsa, oluşamamışsa ve bilim bu gerçeği ısrarla gösteriyorsa varoluş rastlantılarla oluşmamış demektir Eğer varoluş rastlantılarla oluşmamış ise bir irade sahibi güç tarafından yapılmış, yaratılmış demektir Bu da varlığı kesin olan bir Yaratıcıyı işaret eder Varoluşun rastlantılarla oluşmadığını bilimsel olarak göstermek demek bir Yaratıcının var olduğunu bilimsel olarak göstermek demektir





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.