|
|
Konu Araçları |
hakkında, parapsikoloji, pirokinezi |
Parapsikoloji / Pirokinezi / Parapsikoloji / Pirokinezi Hakkında |
07-30-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Parapsikoloji / Pirokinezi / Parapsikoloji / Pirokinezi HakkındaPirokinezi Pirokinezi zihin gücüyle ateş yakma, söndürme ya da yanan bir ateşe şekil değiştirtme yeteneğini ifade eder Etimoloji İngilizce'deki pyrokinesis terimi Yunanca'da ateş anlamına gelen "πυρ" ve hareket anlamına gelen "-kinesis" ("κίνησις") sözcüklerinden türetilmiştir Psikokinezi ve Kuantum Etkisi Paranormal fenomenleri açıklama denemelerinin bir kısmı Kuantum fiziğinden üretilmiştir Bunların bir bölümü gözlem teorileridir ki, hayrete düşürücü bir iddiayı ortaya koyuyorlar; bizlerin her an psikokinezi uyguladığı düşüncesini Duyular Dışı Algılama (DDA) nasıl işliyor? Bu sorunun cevabını verebilmek için birçok teori oluşturuldu Bunlardan bir kısmı, hayal sınırlarının da ötesindeydi Yetmişli yılların ortalarından beri, gün ışığına çıkarılan modellerin içinde en çok hayret uyandıran teoriler Obzervasyon Teorileridir(Gözlem Bilimsel İnceleme Teorileri) DDA'nın ardında yatan fiziksel olgulara açıklama getirebilmek amacıyla şu temel sanıdan yola çıkıyorlar; para normal olgular, temel olarak Kuantum olgularına dayanmaktadır Bu atılım ilk olarak iki fizikçi, Helmut Schmidt ve Evan Harris Walker tarafından geliştirildi Schmidt'in teorisi başlangıçta matematiksel bir DDA modeli olarak formüle edilmişti Bu ilk etapta sınırlı bir derecede fiziksel görüşler içeriyordu ve fizyolojiyi ya da hassasiyet sahiplerinin psikolojisini tamamen gözden kaçırıyordu Buna karşın Walker ise, kendi obzervasyon teorisinde her iki bileşeni dikkate alıyordu Saklı değişkenler için o da bir rol tavsiye ediyor,büyük bir olasılıkla bunların temellerinde de Kuantum reaksiyonları bulunuyor DDA ve psikokineziyi ortaya koyan kapsamlı bir teori oluşturmaya çalışıyor Böylece şuur ve Kuantum fiziğinin garip dünyasına yeni ve değişken bir bakış açısından bakıyorWalker'in teorisi bir Kuantum modelidir Onu kaba hatlarıyla kavrayabilmek için,Kuantum fiziğinin en azından temel çizgilerini anlamak bir zorunluluktur Günlük hayatımızdan tanıdığımız nesnelerin çoğu, "normal" büyüklükte algılanmaktadır Oysa bunlar, milyonlarca atomdan oluşmuştur ve nesne içerisindeki bu atomların davranışı temelde daha küçük olan elektron ve nötronların dengesiz aktivitesine benzemektedir "Normal" büyüklükteki nesnelerin davranışları genelde Newton'un fizik yasalarına uyum göstermektedir; ancak bunlar ışık hızına yaklaştırıldığında, tuhaf rölatif etkiler ortaya çıkıyor Öyleyse dünyanın fiziksel yasalarının bir "bilardo topu nedenselliği" ile benzerlik taşıdığından yola çıkmamız normal bir durumdur Bir bilardo topu belli bir açı ve uygun bir hız ile duvara isabet ettirildiğinde, her seferinde belli bir açıda yol alır Ancak bu kopyalama/taklit, Kuantum dünyasının atom parçacıkları için geçerli değildir Bilardo topu yerine, örneğin bir elektronu ele alırsanız ve duvarın yerine atomu yerleştirirseniz, o zaman her vuruş belirsiz bir yöne neden olurdu; elektron atomdan olabildiğince sayısız yönlere açılırdı Bu davranışlar yine de yasalar dışında hareket eden olgular değildir, çünkü bir elektronun olası her açı yolları belirli olası değerlerle ölçülebilir Çok sayıda elektronlar arka arkaya atoma doğru gönderildiğinde, açı yollarının her birinin sıklığına göre karşılıklı etkileşimin olasılığı belirlenmiş olur, bunlar bir karşılıklı etkileşimden diğerine farklılık göstermezler Böylece Kuantum olguları kesin olan bir sabit öngörülebilirlik içerirler Bunun anlamı, büyük grupların toplu davranışlarının tahmin edilebilir olduğudur, her bir Kuantum belirlenemez olsa dahi Bu söylenenler, her Kuantum reaksiyonu için geçerlidir Psi'ye dair bir obzervasyon teorisi der ki, psi fenomenlerinin önceden belirlenmesi sadece tahmini (Probabilistik) olabilir ve psi kendi doğasına göre zaten probabilistiktir Walker’in teorisi bir kuantum modelidir dedik Günlük yaşamda normal büyüklükte algılanan nesnelerin çoğu milyonlarca atomdan oluşur ve nesne içinde bu atomların davranışı temelde daha küçük olan elektron ve nötronların kendilerine has aktiviteleri gibidir Yani atom altına inildikçe katı gerçekler bilinemeyene doğru kaymakta ve elimizin altından hızla uzaklaşmaktadır İstersek buna spiritüelleşmek de diyebiliriz Ne dersek diyelim, psi fenomeninin önceden belirlenebilmesi, bir laboratuarda hep aynı sabit şartlarda aynı sonuçları vermesi pek mümkün görünmemektedir… Bu teori, psi fenomenlerini açıklayabilmenin neden bu kadar zor olduğunu ifade edebilir Psi olasılık modelleriyle ilintili olabilir Fakat bilindiği kadarıyla o, bu ilintiyle birlikte zaman ve mekan sınırlarını aşan bir olgudur Prekognisyon (önceden bilme) ve telepati, büyük bir uzaklığı aşarak, bu özellikleri gözler önüne apaçık sermektedir ve her psi teorisi bunları açıklamak zorundadır Walker modeli, Kuantum reaksiyonlarının bazı aşırı yani ekstrem ve hayret uyandırıcı hipotez özelliklerini psi’nin hizmetine sunmada başarıya ulaşmaktadır Psikokinezi Yeteneği Nasıl Geliştirilir? Kısaca PK (Psikokinezi teriminden) adlandırılan bu olay kabaca insan düşüncesinin fiziki bir nesneyi doğrudan etkileyebilmesi anlamına gelmektedir Bu konudaki en belli başlı örnekler maddeleri hareket ettirebilen insanlar, istediği nesne yanına getirebilenler ve çatal bıçak gibi aletleri uzaktan büken kişilerdir Bu yeneğimizi geliştirmek oldukça sabır ister Geliştirmek için iki örnek Sarkacı Hareket Ettirme Becerinizi daha somut bir cisimle denemek istiyorsanız, çok hafif bir sarkaç yapabilirsinizönce bir izole bant parçasından, yaklaşık olarak bir bezelye tanesi büyüklüğünde bir topak yapın Parmaklarınız arasında gergin tuttuğunuz bir saç telinin ucunu da bu toprağa bastırarak yapıştırın Saç teli topağın içine sağlamca yapışacaktır Saç telinin diğer ucunu da, yapışkan bant yada zamkla bir bardağın dibine yapıştırın Bardağı baş aşağı çevirdiğinizde, camla korunan ufacık, duyarlı bir sarkacınız olacaktır Şimdi dikkatinizi sarkaç üzerinde yoğunlaştırın ve onu dokunmadan sallandırmaya çalışın Büyük bir olasılıkla bunu başaracaksınız Ama, yoksa dirseklerinizi masaya mı dayamıştınız? Şu halde,bardağı yere koyun ve yeniden deneyin Yine sallanıyormu? Şimdide bardağı hiçbir titreşimin ulaşamayacağı bir beton zemine koyun Sarkacı hala sallandırabiliyorsanız, sizde ruhsal devim yeteneği bulunabilir (yine de, vücudunuzdaki statik elektrik yükünün sarkacın sallanmasında etken olabileceğini gözden uzak tutmamak gerekir) Yüzen Cismin Hareket Ettirilmesi Bir bardak sudan yararlanarak, başka bir duyarlı ruhsal devim aracı hazırlayabilirsiniz Temiz bir bardağa çok dikkatle su doldurursanız, yüzeysel gerilim sayesinde bardağın kenarlarından biraz yüksekte berrak bir su yüzeyi elde edebilirsiniz Ruhsal devim için seçtiğiniz hedef cismi bu yüzey üzerinde yüzmeye bıraktığınızda, ruhsal devim etkisi altında cisim su yüzeyinde serbestçe dönecektir Bu amaç için çeşitli cisimler seçebilirsinizmanyetik maddeleri denemek istiyorsanız, suyun yüzeyine bir dikiş iğnesi bırakın İğne suyun üzerinde yüzecektir Manyetik olmayan madenlerle deney yapmak için de, hedef olarak bir parça alüminyum çikolata kağıdı kullanabilirsiniz Ne kullanırsanız kullanın, dikkatinizi hedefi su yüzeyinde tutmak ve döndürme üzerinde yoğunlaştırmalısınız Sarkaç deneyinde bazı dış etkenlerin oynadığı rolü görmüş olduğumuz için, herhalde artık dirseklerimizle masayı oynatmıyorsunuzdur Ama acaba yüzünüzü, yayınladığı ısı nedeniyle oluşan ufak hava akımlarının hedef cismin hareket etmesine yol açabileceği derecede bardağa yaklaştırdınız mı? Ağzınızdan yada burnunuzdan verdiğiniz soluğun bir hava akımı yaratmadığından emin misiniz? Bir kavanozu tüm deney aracının üzerine baş aşağı kapatarak bu olasılıkları ortadan kaldırın ve deneyinizi sürdürün |
|