Örtünme Gerek Şarttir Fakat Yetmez |
07-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Örtünme Gerek Şarttir Fakat YetmezÖrtÜnme gerek Şarttir fakat yetmez ÖRTÜNME GEREK ŞARTTIR FAKAT YETMEZ İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERİ ÖRTÜNME Başörtüsü Yasağına Dair Hukuk Raporu Av Muharrem BALCI Başörtüm Örtünün yukarıdaki fonksiyonunu icra edebilmesi için iki önemli şartın yerine getirilmesi gerekir Bunlardan birincisi insanın kendisine, iç dünyasına dönük olgunlaşma süreci, ikincisi insanın içinde yaşadığı ortamın temizliği ve insan iradesini kuvvetlendirecek özelliğe sahip olmasıdır Nitekim Allah, mümin erkek ve mümin kadınlara gözlerini zinadan sakındırmalarını emretmekle doğrudan doğruya müminlerin iç dünyalarına hitap etmekte, örtünün oluşturduğu güvenlik kuşağını zedelememelerini istemektedir 'Mümin erkeklere şöyle: 'Bakışlarını yere indirsinler (harama çevirmekten kaçındırsınlar) Irzlarını, bellerini korusunlar Bu onlar için daha arındırıcıdır 'Mümin kadınlara da söyle: 'Bakışlarını yere indirsinler Irzlarını, eteklerini korusunlar Süslerini, zinetlerini görünen kısımlar müstesna açmasınlar Başörtülerini (humur, göğüs) yırtmaçlarının üstüne koysunlar Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler' (24 Nur 30-31) Allah önce erkeklere, sonra da kadınlara harama bakmamayı ve ırzlarını korumayı emretmektedir Demek ki bakma konusunda erkekler, kadınlardan daha fazla zaafa sahiptirler Ancak örtünme, süslerini ortaya koyma konusunda, tersi olması gerekir ki, Allah örtünme ve süslerini gizleme ile ilgili erkeklere değil de kadınlara hitap etmektedir Cazibe konularını kuvvetlendirici, örtü engelini aşıcı bakışlar için Hz Peygamber sahabelerini uyarmıştır: 'Ey Ali, birbiri ardınca bakma Birinci bakışın zararı yoktur ama ikinci bakıştan sonra zararlıdır'11 Böylelikle İslam, bakışları kontrol altına alıyor Dahası Hz Peygamber, 'Gözün zinası bakıştır; dilin zinası sözdür; elin zinası dokunmaktır; ayağın zinası, nefsimizin doğrultusunda yürümektir' buyurarak, müslüman olmanın kendini kontrol edebilmek olduğunu, müslüman olmanın bir içsel bütünlük olduğunu ortaya koymaktadır Müslüman olmak demek, tüm tutum ve davranışlarını kontrol edebilmek demektir Bu da Kur'an ve sünnetin tanımladığı bir imani düzeyle, bir imani değişimle gerçekleşir Nitekim ilk yaratılış olayında, Hz Adem'le eşinin yeryüzüne gönderilişinden sonra Allah'ın Ademoğullarına yaptığı hitapta bu olgunun önemi açıkça vurgulanmaktadır: 'Ey Ademoğulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size süs kazandıracak bir giyim indirdik Takva ile kuşanıp-donanmak ise, bu daha hayırlıdır Bu, Allah'ın ayetlerindendir Umulur ki öğüt alıp düşünürler' (7 Araf 26) Örtünün oluşturduğu güvenlik kuşağının fonksiyonu icra edebilmesi için insanın içinde yaşadığı toplumsal şartların insan iradesini kuvvetlendirici istikamette etkili olması gerekir İnsan iradesini, iç olgunlaşmayı, gelişmeyi engelleyici dış şartlar güvenlik kuşağını zayıflatabilir Bunun için Hz Peygamber: 'Her doğan çocuk, İslam fıtratı üzerine doğar Ancak ebeveynleri onu Hıristiyan, Yahudi veya Putperest yapar' diyerek çevresel koşulların önemine dikkatimizi çekmektedir İnsanın iman düzeyinin ve içinde yaşadığı şartların insan davranışına etkisinin, iki faktörün etkisini içermesi anlamında, en güzel örneklerinden biri de Kur'an-ı Kerim'de anlatılan Hz Yusuf olayıdır Hz Yusuf, evinde hizmetçi olarak çalıştığı Vezir'in karısının ilişki kurma isteklerini reddederek 'Allah'a sığınırım Çünkü O (Kocan), benim efendimdir' demesi konumuz açısından önemlidir Gerçekte iki farklı cins birbirini arzulamaktadır: 'Andolsun kadın onu arzulamıştı, eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıtını görmeseydi -o da onu arzulamıştı Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik) Çünkü o, muhlis, gönülden katıksızca Allah'a bağlı, ihlasa erdirilmiş olan kullarımızdandı' (12 Yusuf 24) İki karşı cins, birbirini biyolojik olarak arzu etmiş olmalarına karşılık; inançlarının farklılığı nedeniyle, iki farklı davranış sergiliyorlar Biri, zina ederek nefsi arzularını yerine getirmeye; diğeri de, zinayı redderek imanının kemaline bir zarar vermemeye çalışıyor Bu olay, iç olgunluğun insan davranışlarına, güvenlik kuşağına olan etkisini göstermektedir Vezir'in karısının isteklerinde ısrarlı olması, bu konuda Hz Yusuf'u hapse atmakla tehdit etmesi üzerine; Hz Yusuf'un endişesi, korkusu, içinde yaşanılan şartların insan davranışı üzerindeki etkisini göstermesi açısından anlamlıdır: 'Yusuf dedi ki: 'Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden bana daha sevimlidir Onların kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, onlara eğilim gösterir, cahillerden olurum Böylece Rabbi, onun duasını kabul etti ve onların hileli-düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı Çünkü o, işitendir, bilendir' (12 Yusuf 33-34) Hz Yusuf, kadının ısrarı ve baskısı karşısında iradesinin çözülebileceğinden endişe ederek hapse girmeyi tercih etmiştir ve de girmiştir Bugün, Hz Yusuf'un içinde bulunduğu şartlardan çok daha kötü şartlar, insanların iradesi üzerine etki etmektedir İnsanlar, özellikle kadınlar kozmetik sanayiinin, moda sektörünün ve pazarlama sektörünün adeta kölesi durumuna getirilmişlerdir Kadın bir pazarlama, bir tüketim aracı gibi düşünülmektedir O sadece ürünlerin teşhiri için karşısındakileri 'aşırı uyarmakla' görevli bir beden, bir ciltten ibaret görülmektedir Böylece her geçen gün kadın daha da açıklığa itilmekte tahrik edebildiği, uyarabildiği oranda itibar görmektedir Bu da kadının köleleşmesinden başka birşey değildir Elbetteki bu köleleştirme hareketine başta kadınlar olmak üzere toplum tepki koyacaktır Elbetteki bu psikolojik tacize karşı kadınlar, örtüneceklerdir Seks, şiddet, uyuşturucu ve yolsuzluğun yaygınlaştığı bir ortamda insanların kendilerini korumak için çareler araması kaçınılmazdır Tüm dünyadaki bu dört 'baş belasına' karşı insanların fıtrata, dine yönelmeleri tesadüfi değildir Şartlar ağırlaştıkça dine yönelme daha da hızlanacaktır Kadınların güvenlik kuşağı olarak örtüye sahip çıkmaları kaçınılmazdır Bu fıtrattan gelen kendini korumaya ilişkin bir tepkidir Bunu gözönüne almayan toplumsal mühendislik çalışmaları hüsranla sonuçlanacaktır |
|